Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/155 E. 2022/352 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2022/352

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 02/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini ödeme yoluyla borçlandığını, müvekkil şirketin kargo sözleşmesine istinaden taşıma yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve taşıma işlemi neticesinde fatura kesildiğini, buna karşılık müvekkilinin 2018 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu taşımaya ilişkin davalının ödeme yapmadığını, faturaların davalıya tebliğ edildiği ancak herhangi bir ödeme alamadığını, davalının … 11. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine açılan 10.622,34 TL tutarındaki icra takibine itiraz ettiğini, itirazının kötü niyetli olduğunu bildirerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi tarafından mahkememize sunulan 25/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … Hizmetleri arasında 1 yıllık taşıma sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme devam etmesine rağmen tek taraflı olarak habersiz olarak çalışmayı durdurduğunu, davacının davalı şirketi ciddi şekilde zarara uğrattığını, dağıtımda olan kargolarının … tarafından iadeye düşürülerek şirketini zor durumda bıraktığını, iade kargoların davalı şirkete taşıma bedeli üzerinden %50 bedelle fatura kesilmesi gerekirken %100 bedelle fatura kesilerek haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını bildirerek kesilen fazla ödemenin iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 10.622,34 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalının 14/09/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, ödeme emrine, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 26/05/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, sözleşme, fatura ve dosya incelenerek her bir taşıma ve kargo için değerlendirme yapılması, davalının taşımalara için fiyatlandırmalara ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi taşıma uzmanı …ve Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 05/10/2021 tarihli raporda özetle; “Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı yanca alacak mesnedi gösterilen her bir taşıma faturası ve fatura konusu iş değerlendirilmekle, tamamen kargo hizmet bedeli konusu ile davalının göndereni olduğu kargolar bakımından gidiş veya dönüş yönü hususunda bir tespit yapmanın mümkün olmadığı, davalının, davacı yanca yürütülen taşımalarda fiyatlandırmalara ilişkin itirazlarının somut bir dayanağının olmadığı kendi kaşe ve imzası ile borcu teyit ettiği, buna karşın ödeme için mal bedeli iddiasının sübut bulmadığı, davacının dayanak taşıma faturalarına göre davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu hususunda davacı yan ticari defterlerinin yasal sürede açılış ve kapanış tasdiklerine havi olduğu , davacının alacak dayanağı faturalara ilişkin davalının bildirdiği mal bedelinin düşülmesine ilişkin herhangi bir kayıt sunulmadığı, bu çerçevede davalının takas edilebilir iddia ettiği mal bedeli alacağı sabit olmadığından davacının takip konusu asıl alacak miktarında alacak için takibe girişmekte haklı olduğunun değerlendirildiği, işlemiş faiz talebi olmadığı için hesabına yer olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 26/05/2021 celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişilere tevdi ile mali müşavir bilirkişi tarafından davacının defter ve kayıtlarının incelenmediği anlaşılmakla, davacı ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde fatura, ödeme kayıtları, cari hesap özeti olarak tablo halinde özetlenmesi, davalının savunmalarının sözleşme ve defter kayıtları çerçevesinde değerlendirilmesi ve nihai olarak uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi taşıma uzmanı …ve Mali Müşavir …tarafından ibraz edilen 08/04/2022 tarihli ek raporda özetle; “Sayın mahkeme ek görevlendirmesi gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, taraflar arası ticari ilişkide davacının, davalı için kargo taşımalarından kaynaklı 10.622,34 TL bakiye alacaklı olduğu, davalı yanca sunulan 25.03.2021 tarihli itirazların …imzalı olduğu, davacının davalıyı zarara uğrattığı ileri sürülmüşse de, tahsilatlı gönderi ve karşı taraftan yapılan tahsilatların gereği gibi ortaya konulmadığı, davacının sözleşmeye aykırı fatura tanzimi iddialarının sabit olmadığı, başkaca kargo şirketlerinin sözleşmelerinin taraflar arasında sözleşme ilişkisine sadece kıyasen uygulanabileceği, oysa somut olayda taraflar arasında yazılı ve sürekli ticari ilişki kuran sözleşmenin sabit olduğu, gelinen aşamada kök rapor sonuçlarının ticari defter kayıtları ile de teyit edildiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, kargo sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı yanın alacak iddiası 10.622,34 TL olup; Toplam 24 Adet Taşıma Faturasına dayanmaktadır. Davacı yan bu konuda 07.06.2018 tarihli ihtar ile davalı yana bildirimde de bulunmuştur. Bildirim 08.06.2018 tarihinde davalı yana tebliğ edilmiştir. Buna karşın davalı yanın bir itirazı dosyada yoktur. Alacak mesnedi faturalar 11.01.2018 ile 22.03.2018 tarihleri arasında düzenlenmiş olup; tamamı taşıma faturası şeklindedir. Davacı tarafça davalı tarafa 28.02.2018 tarihinde gönderilen bildirimde 10.648,00 TL alacak bildirilmiş, davalının borç kaydına işlendiği belirtilmiştir. Davalı yan ise 19.02,2018 tarihli kaşe ve imzalı yazı ile “firmamızın size olan borcuna karşılık içeride bulunan 10.648,00 TL’lik mal bedelli alacağımızdan düşülmesini tahsilatının yapılmasını rica ederiz.” şeklinde cevap vermiştir. Bu iki yazı birlikte değerlendirildiğinde, davalı yan davacının kendileri için 10.648,00 TL tutarında taşıma hizmeti verdiğini kabul etmektedir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen ek raporda, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalıya düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 10.622,34 TL alacaklı olduğu, faturaların düzenlenip davalıya gönderildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarında davacının 79.408,30 TL alacaklı olduğu, 2018 yılında davacının tanzim ettiği faturaların her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu, davalının yapmış olduğu 34.117,67 TL ödemenin kendi kayıtlarında mevcut olmadığı, davacı ve davalı kayıtları kapsamında davacının davalıdan 10.622,34 TL alacağı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf, iade taşımasında %50 indirimli fatura düzenlenmesi gerektiğini, iade mallarda ikinci bir fatura düzenlenmemesi gerektiğini beyan etmiştir. Kural olarak bir kargo taşımaya alındığında, gidiş yönü taşıması için taşıyıcı navluna hak kazanmaktadır. Bunun için bedeli karşı taraftan alacak olması veya gönderenden alacak olması fark etmez. Ancak bir kargo gidiş yönünde taşınır bir navlun hak edilir, sonra teslim engeli-alıcının malı almaması gibi bir sebeple geri taşınırsa tekrar navluna hak kazanılır. Taraflar arasında her bir seferde tek bir taşıma faturası düzenleme konusunda bir sözleşme sabit olmadığı sürece; taşınan bir mal götürüldüğü için bir fatura, iade edildiği için bir fatura olmak üzere iki ayrı taşıma için faturalarla davacının alacaklanması haklı olacaktır. Nitekim taraflar arasında akdedilen kargo sözleşmesinin 5. maddesinin son bendinde malın alıcı tarafından kabul edilmemesi halinde gönderinin taşıma ve iade bedellerini davalının karşılayacağı düzenlenmiştir. Üçüncü kişi taşıyıcıların örnek sözleşmeleri davacı için bağlayıcı olamaz. Bu nedenlerle davalının itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kargo sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin konusunun davalıya ait kargoların davacı tarafından taşınmasına ilişkin olduğu, dava konusu faturaların kargoların taşınması nedeniyle meydana gelen taşıma hizmet bedeline ilişkin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalının itirazlarının sözleşmenin 5. maddesine göre yerinde olmadığı anlaşılmakla bilirkişinin mali incelemeleri sonucunda davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 10.622,34 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 10.622,34 TL üzerinden devamına, asıl alacak 10.622,34 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 10.622,34 TL üzerinden devamına, asıl alacak 10.622,34 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.124,47 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 725,61 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 128,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 597,31 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 128,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 187,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.009,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.