Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/146 E. 2022/707 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/146
KARAR NO : 2022/707
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 26/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, Keşideci … Dış Ticaret ve Tekstil Sanayi Ltd. Şti. ye ait, … …, … Şubesi, 15/10/2020 tarihli 74.756 TL bedelli … San Tic. Ltd. Şti. emrühavalesine düzenlendiğini, mezkûr çeki müvekkil keşideciden alışveriş neticesin de teslim alındığını, çekin müvekkilin yedinde iken kaybolduğunu, ardından dava konusu çekle ilgili … . Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… e sayılı dosyasından müvekkil tarafından çek iptali davası ikame edildiğini, mezkur çek için ilanlar yapıldığını, çekle ilgili teminat sunmaları üzerine ödeme yasağı kararı verildiğini, çek ibraz edildiğinde ödenmediğini, … tarafından çek iptalinin görüldüğü mahkemeye sunulan yazıda mezkur çekin 15.10.2020 tarihinde davalı … A.Ş. tarafından ibraz edildiği bildirildiğini, yazı üzerine taraflarına istirdat davasını açmak için süre verildiğini, ardından 26/02/2021 tarihinde keşideci ile iletişime geçildiğinde; dava konusu çek ile ilgili davalı tarafından cirantalardan … ve … firmasına ve keşideciye karşı …. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı öğrenildiğini, icra dosyası incelendiğinde; davalının takipten sonra keşideci ve … şirketi hakkındaki takibin sehven başlatıldığını, bu şirketler yönünden takibe devam edilmemesini ve UYAP kaydının silinmesini talep ettiklerini, müvekkilin, çeki keşideciden aldığında düzenlediğini, bordro numarası altında yazılı tarihe bakıldığında 11/05/2020 tarihinin görüldüğünü, keşideci ile müvekkil arasında ticari alışveriş olduğunu, müvekkilin meşru hamil olduğunu, çekin veya bedelinin müvekkile istirdadı gerektiğini, davalı, faktoring şirketi olduğundan faktoring şirketinin müşterisinden temliken aldığı bir alacağı takip edebilmesi için; alacak bir kambiyo senedinden kaynaklansa bile faktoring sözleşmesi ile beraber, alacağı doğuran satım ilişkisine ait fatura ve benzeri belgeleri de ibraz etmek zorunda olduğunu, çekin arka yüzündeki ciro silsilesinde müvekkilden sonraki cirantaların müvekkille hiçbir ilişkisinin bulunmadığının görüldüğünü, çekin arka yüzünde yer alan … şirketi kaşe ve imzasının müvekkile ait olmadığını, çeki ele geçirenlerin müvekkilin imzasını taklit ettiğini, çekin tahrif edildiğini, ciro silsilesinin tamamen kopuk olduğunu, çek emrine düzenlendiğinden çeki ele geçirenlerin müvekkilin kaşe ve imzasını sahtecilik suretiyle taklit ettiklerini, müvekkilin çeki müşterisinden teslim aldıktan sonra arkasına ciro yapamadan, ödeme aracı olarak kullanılamadan çek rızası dışında elinden çıktığını, çekin arka yüzündeki … ve … firmasının müvekkil tarafından tanınmadığını, bu nedenlerle tedbiren dava konusu çekin konu edildiği …. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı icra dosyasına yapılacak ödemelerin alacaklı tarafa ödenmemesine dair tedbir kararı verilmesini, müvekkilin rızası dışında elinden çıkan, kaybolan çekin veya bedelinin tüm ferileri ve ticari avans faizi ile birlikte tarafımıza istirdadına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER :
Mahkememizin 18/01/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, mukayese belgeler ve dosya incelenerek dava konusu çek üzerindeki davacı şirkete atfen atılı imzanın davacı şirket yetkilileri … …, … … ve … …’a ait olup olmadığının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Grafolog … ‘ın 25/02/2022 tarihli raporunda özetle, … … A.Ş. … İkitelli Şubesi’ne ait, keşidecisi “… Sanayi Ltd. Şti.”, alacaklısı “… San. Ve Tic. Ltd. Şti.”, keşide yeri İstanbul, basım tarihi 29 Nisan 2020 olan, … seri numaralı, 15/10/2020 tarihli 74756 TL (Yetmişaltıbinyediyüzellialtıtürklirası) bedelli çek aslı arka yüzde yer alan, davacı şirket … Ticaret Ltd. Şti. adına atılı 1. Ciranta imzası dikkate alındığında: İnceleme konusu imza ile … …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında yukarıda ayrıntılandırıldığı üzere benzerlik ve uygunluk saptanmadığından, inceleme konusu imzanın … …’in eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu imza ile … …’a ait mevcut mukayese imzaları arasında yukarıda ayrıntılandırıldığı üzere benzerlik ve uygunluk saptanmadığından, inceleme konusu imzanın … …’ın eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu imza ile … …’a ait mevcut mukayese imzaları arasında benzerlik ve uygunluk saptanmadığından, inceleme konusu imzanın … …’ın eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 22/03/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek çek keşidecisi ile davacıdan sonraki cirantalar ile davacının ticari ilişkisi bulunup bulunmadığının ticari defterlerden tespiti, çek giriş çıkış kayıtlarının tespiti, davalının defterlerindeki giriş çıkış kayıtlarının tespiti, müşteriye sağlanan finansman miktarı ve tarihinin tespiti, faktoring işleminin usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir … ‘in 07/06/2022 tarihli raporunda özetle, Dava dosyası, icra dosyası, taraf ticari defterleri üzerinden yapılan incelemeler neticesinde, Tarafların 2020 yılında e-defter mükellefi olduğu, işbu yılda YTTK 64/3 maddesine göre ticari defterlerinin açılış ve kapanışlarını kanuni süreleri içinde yaptıkları/yaptırdıkları, davacı ile çek keşidecisi …-Ltd arasında sürekli ve yoğun ticari ilişkinin bulunduğu, davaya konu çekin bu ticari ilişki kapsamında oluşan borç için davacıya verildiğinin görüldüğü, Ticari defterler üzerinde davacı ile dava dışı … San.ve Tic.Ltd.Şti arasında ticari ilişkiye rastlanmadığı, Ticari defterler üzerinde davacı ile dava dışı … San.Tic.Ltd.Şti arasında ticari ilişkiye rastlanmadığı, davacı ticari defterlerinde davaya konu çek dayanağı faturalar ile çekin ticari defterlere kaydedildiği, çekin ticari defterlerden çıkışının yapılmadığı, davalı ticari defterlerinde dava dışı … Ltd.Şti tarafından … adına düzenlenen 26/03/2020 tarihli 96.165,28 TL’lık faturanın çek bedeli olan 74.756,00 TL’lık bölümünün temlik alındığı, temlik alınan tutarın ticari defterlere kaydedildiği. davalının … Plastik Ltd.Şti’ye temlik alınan tutar için 67.396,12 TL ödeme yaptığı, ödemenin ticari defterlere kaydedildiği, çekin davalı ticari defterlerine girişinin yapılarak kaydedildiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle çeki Şüpheli alacaklar hesabına alarak burada takip etmeye başladığı, çekin davalı portföyünde olduğu, Faktoring işlemi muhasebe kayıtlarında takibi hususunda usülüne uygun yapılmış olmakla, hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra takibine konu çekin rızası dışında sahte imza atılarak elinden çıktığı iddiasıyla istirdatı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 790. maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.
Somut olayda, davacı tarafın lehtarı olduğu, çekin incelenmesinde davacı tarafından çekin cirolanarak dava dışı …’a cirolandığının şeklen görüldüğü, davacı tarafça imzanın sahte olduğu iddiasında bulunulduğu, mahkememizce ticari defter incelenmesi sonucunda alınan raporda davacı ile ciranta … arasında ticari ilişki olmadığının tespit edildiği, yine imza incelemesi yapılması sonucunda aldırılan raporda da cirodaki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığının tespit edildiği, böylece çekin davacı şirketin rızası dışında elinden çıktığının ispatlanmış sayıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Yasanın 792. maddesine göre; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.”
Bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür. Kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya aittir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanununun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.’ Aynı Yasanın 9/3.maddesine göre ise ‘Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”
04/02/2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik’ 8/1 madesinde ise; ‘faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir’ düzenlemesine yer verilmiştir.
6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir.
Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Nitekim, faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03/11/2010 tarih, 2010/19-488 Esas, 2010/557 Karar sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve 6098 sayılı TBK’nın 188/1. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu defileri alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. 6361 sayılı Yasanın 9/2. ve TBK’nın 188/1. maddesi karşısında faktoring işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi defilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. 6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi ise, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışında kalan kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Başka bir anlatımla, faktoring işleminin dışında bir kambiyo borçlusu varsa (keşideci, lehdar veya ciranta) onlar hakkında 6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi hükmü uygulanacaktır.
Bu bilgiler ışığında davacının çek istirdadı istemi yönünden yapılan incelemede dava konusu çekin 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğu bilirkişi eli ile yapılan inceleme sonucu tespit edilmiştir. Somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalı … A.Ş.’nin yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir; 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi gereğince davalı Faktoring şirketinin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davalı hakkındaki bu davanın kabulü olanağı bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir. (Aynı yönde; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 29/02/2016 tarih, 2015/13338 Esas ve 2016/3296 Karar sayılı ilamı; 04/07/2017 tarih, 2016/12993 Esas ve 2017/4062 Karar sayılı ilamı; 12/06/2017 tarih, 2016/10538 Esas ve 2017/4836 Karar sayılı ilamı.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70-TL’nin, peşin alınan 1.276,65-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.195,95‬-TL bakiye harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın red edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.960,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”