Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2021/662 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/88 Esas
KARAR NO : 2021/660

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve davalıya kasko sigortalı … plakalı aracın 16.12.2019 tarihinde hasarlandığını, kasko sigortacının sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, hasar ve tamir bedelinin tespiti amacıyla bağımsız eksperden rapor alındığını, KDV dahil 19.493,81 TL zarar tespit edildiğini, raporun sigorta şirketi tarafından kabul edilmediği, KDV hariç tazminata hükmedilmesini, iskonto yapılmadan gerçek zararın tespit edilmesi gerektiği, hasar bedelinin tespiti için 354,00 TL ekspertiz ücreti ödenerek ekspertiz raporu almak zorunda kalındığını, ekspertiz giderinin yargılama giderlerinden olduğunu, sigortacının en geç 10 iş günü içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp tazminat miktarını tespit ederek sigortalıya ödemek zorunda olduğu, hasar bedelinin ödenmesi için 25.12.2019 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL hasar bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan faiziyle birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/07/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde dava değerini toplamda 15.135,10 TL bedele yükselttiğini beyan ederek harç bedeli yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasara ilişkin yapılan ihbar üzerine hasar dosyası açıldığı ve eksper görevlendirildiğini, eksper tarafından sigortalı aracın bulunduğu servise gidilerek yapılan inceleme çerçevesinde hazırlanan ekspertiz raporunda fiili ekspertiz imkanı sağlanmadığını, aracın görülemediğini, sigortalı araç üzerinde fiili hasar tespiti yapmanın mümkün olmadığını, ön tampon aksamının onarılabilecek düzeyde hasarlı olduğunun belirtildiğini, aracın hasar tespiti ve onarım sonrası ekspertize gösterilmediği, başvurucu tarafından ihbar yükümlülüğünün ihlal edildiği, tanzim ettirdiği eksper raporunun kabulünün mümkün olmadığını, Kasko Sigortası Genel Şartları B.1 ve TTK 1447. maddeleri ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ilamına atıf yapıldığı, sigortalının hem kendi yükümlülüklerini açıkça ihlal ettiği, hem de sigortacının anılan haklarını kullanmasına engel olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla sigorta uzmanı ile makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 17/06/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı … A.Ş.’ne ait, davalı … Sigorta A.Ş.’ne kasko sigortalı, … plaka ve (…) şasi numaralı otomobilin marka özel servis ortamında ve orijinal vasıfta parçalar kullanılarak kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 16.032,95 TL-KDV dahil 18.918,88 TL, iskontolu KDV hariç 14.524,65 TL KDV dahil 17.139,09 TL olduğu, davacının davalı Sigortacıdan maliki olduğu … plakalı aracın 16.12.2019 tarihli kaza sonrasında uğradığı hasar nedeniyle KDV dahil 17.139,09 TL hasar tazminatını ve 250.00 TL Ekspertiz ücretini 26.02.2020 tarihinden itibaren talep uyarınca yasal faiziyle birlikte talep ve tahsil etmeye hakkı bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 16/12/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı şirket aracında meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin davalı kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsiline ilişkin açılan tazminat davasıdır.
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan 2013/7 sayılı “Motorlu Araç Sigortaları Hasar İhbarlarının Yapılması ve Değerlendirilmesi Prosedürüne İlişkin Genelge”nin 10. maddesi; “… eksperler arasında ihtilaf olması durumunda uyuşmazlık derhal sistem üzerinden merkeze iletilir. Bu durumda merkez tarafından 3. bir eksper elektronik ortamda tesadüfi olarak tayin edilir. Hasar hakkında münhasıran 3. eksper tarafından rapor hazırlanır” şeklinde olduğu, dosya müncerecatında ise üçüncü bir raporun mevcut olmadığı görülmüştür.
Sigorta eksperinin hukuki niteliğinin 5684 sayılı yasanın 2. maddesinde tanımlanarak aynı yasanın 22. maddesinde eksper tarafından düzenlenmiş raporların delil niteliği bulunduğu, ancak eksper raporunun delil niteliği taşıması için bazı şartların gerçekleşmesi gerektiği, Hazine Müsteşarlığı’nın 5684 sayılı yasaya dayanarak çıkarmış olduğu “Sigorta Eksperleri Yönetmeliği”nin 15. maddesinde ekspertiz raporunun nasıl düzenleneceğin açıklandığı, ZMS Genel Şartlarının ilgili maddesi gereği SBM (Hatmer) sistemi üzerinden “Eksper Atama Yönetmeliği” ile Hazine Müsteşarlığı’nın “Motorlu Araç Sigortaları Hasar İhbarlarının Yapılması ve Değerlendirilmesi Prosedürüne İlişkin 2011/5 sayılı Genelge”ye uygun olarak atanması gerektiği, dosya muhteviyatına sunulan ekspertiz raporlarının bu şartlara uygun olarak düzenlenmiş ve 5684 sayılı yasanın 22. maddesine göre delil niteliği taşıyan ekspertiz raporu olduğu, mevcut raporların taşıt üzerinde fiilen inceleme yapılarak hazırlanmadığı, hasar fotoğrafları üzerinden hazırlandığı anlaşılmıştır.
Y. 17. HD. 04/04/2016 T. 2015/14700 E. 2016/4229 K. Sayılı ilamı: “6762 sayılı TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma gereği olduğu belirtilen %10 iskonto esas alınarak yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanması doğru değildir.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Bu nedenle davacı lehine KDV dahil edilerek hasar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Olay tarihinde özel servis ortamında tamamı orijinal vasıfta yeni parça kullanılarak evrensel ilim, fen, teknik ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi mümkün olan kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 16.032,95 TL-KDV dahil 18.918,88 TL olduğu, parçaların niteliğine göre amortisman (kıymet kazanma tenzili) uygulanması gerekmediği, hasarın kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğu hükme elverişli teknik makine bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı Sigorta şirketi, başvurucu tarafından ihbar yükümlülüğünün ihlal edildiği, tanzim edilen eksper raporunun kabulünün mümkün olmadığı itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında münakit “Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.l. Sigortanın Konusu” başlığını taşıyan düzenleme uyarınca bu sigorta ile sigortacının, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, romörk veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin bu bentte sayılan tehlikeler dolayısıyla uğrayacağı maddi zararları sigorta kuvertürü altına aldığı belirtilmiştir. Buna göre b bendinde yapılan düzenleme ile “Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların” sigortacının poliçesi ile verdiği teminata dahil olduğu kararlaştırıldığından ekspertiz imkanı sağlanmadığı, aracın görülemediği için davalı yanca derdest davaya konu tazminat talebinin red olunduğu şeklinde bu itirazın değerlendirilmesinde, teminat dışı bir hal olarak bu durumun T.T.K.’ da , Genel Şartlarda ve özel şartlarda yer almadığı, tazminatın reddi gerekçesine yol açan bir istisna halinin akitler arasında hükümlerini doğurabilmesi için poliçe metninde yer alması ve bu halinde TTK’ nun ‘’Koruyucu Hükümler’’ine aykırı olmaması gerektiği açıktır.
Kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın Sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Ancak, olayın sigortalının iddia ettiği şekilde olmadığını iddia eden davalı Sigortacı resmi bir zabıt mahiyeti taşıyan trafik kazası tespit tutanağında yazılı oluş şekli dışında dava konusu hasarın meydana geldiğini ortaya koyamadığı gibi bu halin sigortalı ile sigortacı arasında münakit ve aynı zamanda bir delil anlaşması mahiyetinde olan Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 nci maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden birinin vukuu suretiyle oluştuğunu ispatlayamamıştır. Davaya konu kasko rizikosu neticesi doğan zararın sigortalı tarafından talep edilememesine gerekçe yaratacak şekilde davacı sigortalının zarara kasten ve bizzat neden olduğu ve/veya hasarın taraflar arasında münakit poliçe genel ve özel şartları uyarınca teminat dışında kalan hallerden birinin meydana gelmesi suretiyle oluştuğu davalı Sigorta Şirketi tarafından ihtilaf konusu olayda usulüne uygun delillerle ispat edilememiştir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları “B.3. Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortacının Yükümlülükleri-Zararın Tespiti” başlıklı düzenlemede bu sözleşme ile sigortalının uğradığı zarar sigortacı ile sigortalı arasında yapılacak anlaşmayla veya tayin edilecek sigorta eksperi vasıtasıyla tespit edilir.” hükmü ve “C.9. Eksper Tayini” başlıklı “Sigorta ettiren veya sigortalı bu sözleşmeden kaynaklanan hasarlara ilişkin olarak eksper tayin edebilirler. Sigortacı, tazminatın belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorundadır.” hükmü ile TTK. 1452/3. maddesi uyarınca sigortalı lehine “Koruyucu Hüküm” niteliğinde bulunan TTK. nun 1426/1. maddesi uyarınca sigortacı tazminatın belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri ödemek zorundadır.
Bu kapsamda Sigorta Eksperi tarafından düzenlenen Ekspertiz Raporu için 354.00 TL ödediğini beyan eden davacı yan derdest davada bu tutarın sadece 250.00 TL sını talep etmiştir. Riziko ve tespit tarihi itibariyle 250.00 TL ekspertiz ücretinin makul olduğu teknik heyet tarafından tespit edilmekle bu bedelin başvuru sahibine yargılama gideri olarak ödenmesi gerekecektir.
Davalı şirketin poliçeden kaynaklanan zararı ödeme yükümlülüğünü, poliçe genel koşulları B.3.3.4. maddesinde öngörülen sürede yerine getirilmesi gerekmektedir. 3.3.4. Tazminatın Ödenmesi başlıklı 3.3.4.1. hükmü “Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır.” şeklinde olup davalı şirketin açtığı … numaralı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen eksper tarafından hazırlanan 11.02.2020 tarihli “Kasko Kesin Ekspertiz Raporu”nun 25/12/219 tarihinde davalıya tebliğ edildiği gözetilerek 09/01/2020 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekeceği anlaşılmakla ıslah dilekçesi dikkate alınarak taleple bağlılık ilkesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 15.135,10 TL hasar bedelinin 09/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.033,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL + 255,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 314,3‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 719,58 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 255,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 314,3‬0 TL harç bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere, eksper ücreti ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.868,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”