Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/133 E. 2022/417 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/133 Esas
KARAR NO : 2022/417

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; …(“Otoyol”)’nun işletmesi davacı müvekkil şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı-borçlu ….’e ait …, … plakalı araçlar ile 28.01.2019- 14.11.2019 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiğini, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkil şirketçe; davalı-borçlu aleyhine … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 04.12.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı-borçluya ödeme emri 16.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlu-şirketin, “borcun tamamına, yetkiye ve tüm ferilerine” itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin durdurulması sonrası müvekkil şirket açısından mağduriyet oluşturduğundan ve zaruri olarak dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu yapılması gerektiğinden, 16.12.2020 tarihinde yapmış olduğumuz ticari arabuluculuk başvuru sonucu karşı taraf vekili ile arabuluculuk görüşmesi kapsamında karşı tarafla anlaşılamadığını, 13.01.2021 tarihinde anlaşamama tutanağı tutulduğunu, davalı-borçlu şirketin itirazlarının zaman kazanma amacı ile haksız ve kötüniyetle yapıldığını, süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığını, davalı-borçlu şirketin; takip tarihindeki adresinin … ili, … ilçesi sınırlarında olması nedeniyle … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu yönündeki yetki itirazının yerinde olmadığını, davalı-borçlunun; takibe itiraz dilekçesinde İİK’ya göre ilamsız takipte yetkili icra dairesinin borçlunun takip tarihindeki ikametgah adresinin bulunduğu yer icra dairesi olduğunu, şirket adresinin … ili, Yenimahalle ilçesi sınırları içerisinde olması nedeniyle … İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürdüğünü, davalı-borçlu tarafından göz ardı edilen hususun; davacı/alacaklının seçimine göre icra takibinin hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde açılabileceğini, takibe konu borcun ihlalli geçişten kaynaklanan para borcu olması nedeniyle; davacı-alacaklı şirketin; seçimlik hakkını TBK md.89/1 yönünde kullanarak, şirket merkezinin bulunduğu İstanbul İcra Dairelerinde takip açılışını gerçekleştirdiğini, davalı-borçlu şirkete ait …, … plakalı araçlarca, işletme hakkı davacı-alacaklı müvekkil şirket’e ait Otoyol’dan 28.01.2019 – 14.11.2019 tarihleri arasında (…, …., …., …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … vb. istasyonlardan) ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, davalı-borçlu şirkete ait araçların Otoyol’u kullandığı anlarda HGS hesapları müsait olmadığını, takdir edileceği üzere HGS hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak davalı-borçlunun sorumluluğunda olduğunu, otoyoldaki tüm levha ve uyarılarla yolun genel durumuna dikkat ederek araç kullanmak araç sahiplerinin ve sürücülerin kendi sorumluluğunda olduğunu, benzer şekilde KGM ve Davacı-Alacaklı Müvekkil Şirket tarafından yapılan ilanlar da vatandaşa yeterli bilgilendirmeyi sağladıklarını, bu durumda ücretli otoyolları kullanan davalı-borçlu HGS hesabını müsait tutmayarak Davacı-Alacaklı Müvekkil Şirket’in sağladığı hizmetin karşılığında ücret ödeme yükümlülüğünü kendi kusuruyla ihlal ettiğini, davalı-Borçlunun kendi ihmal ve kusurunun neticesini davacı-alacaklı müvekkil şirket’e yüklemeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini, davacı-alacaklı müvekkil şirketçe, davalı-borçluya ait plakalara tanımlı HGS hesabına ilişkin provizyon sorgusu kontrolü yapılmış ve geçişlere ilişkin provizyon sorgusunun “İptal Ürün/Kayıt bulunamadı- ürün bakiyesi yetersiz, ürün sisteme tanımlı olmadığını, OGS’de tanımlı olmayan plaka ” sonucu ile döndüğü anlaşıldığını, hesabı müsait olmayan ve geçişe ilişkin banka provizyon sorgusu olumsuz dönen davalının OGS/HGS etiketinden geçiş ücreti çekilemediğini, ücreti ödenmeyen geçişleri için geçiş ücreti ve bu geçiş için ceza bedeli borçlarının tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirket kanununa uygun olarak ihlalli geçiş ücreti tahakkuk ettirdiğini, cezai yaptırım uyguladığını, davacı-alacaklı müvekkil şirket tarafından, geçiş yapan araçlara ait OGS veya HGS hesaplarından geçiş ücreti tahsil edildiğini, OGS veya HGS cihaz ve hesaplarının uygun olmaması halinde araç sahipleri, ihlalli geçiş tarihinden başlayarak on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebildiklerini, belirtilen süre içinde ücreti ödemeyenler hakkında ise kanunun açık hükmü uyarınca ücretin dört katı tutarında ceza uygulandığını, davacı-alacaklı müvekkilin söz konusu cezayı uygulamamasının kanuna aykırılık teşkil edeceğinden bu konuda davacı-alacaklı müvekkil şirket’e bir sorumluluk yüklenmesinin hukuka aykırı olacağını, ihlalli geçiş yapan araç sahibinin birçok kanaldan ihlalli geçiş sorgulaması yaparak yasal takip aşamasına gelmeden borcunu ödeyebildiğini, davacı-alacaklı müvekkil şirket’in gerek 6001 sayılı kanun uyarınca gerekse de başkaca ilgili mevzuat kapsamında ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine, ihlalli geçiş yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğü bulunmadığını, davalı-borçlu şirket …, … plakalı ticari kullanım niteliği bulunan araçları ile 28.01.2019-14.11.2019 tarihleri arasında mesleki ve ticari faaliyetini gerçekleştirdiği sırada, işletme hakkı davacı-alacaklı müvekkil şirket’e devredilen otoyoldaki serbest geçiş bölgelerinden ücret ödenmeksizin takibe konu edilen ihlalli geçişleri yaptığını, davalı-borçlu hakkında … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde; 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca işlemiş ve işleyecek dönem için takip tarihinde yürürlükte olan %9,75 ticari faiz oranı- değişen oranlarda ve faiz oranlarındaki artıştan doğan her türlü hakkımız saklı tutularak talepte bulunulduğunu, sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi, TCMB’nin önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden istenebildiğini, ticari işlerde uygulanan avans faiz oranı, 3095 sayılı yasa’nın 2 nci maddesi hükmüne göre değişken bir özellik taşıdığını, davalı-borçlunun temerrüde düştüğü tarih itibariyle Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranı %9,75 ise de bu oran, takip tarihi sonrasında huzurdaki davanın açılış tarihi öncesinde 29.06.2018 tarihinden itibaren %19,50 olarak belirlendiğini, asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş faiz ile takip tarihinden sonra 29.06.2018 tarihine kadar %9,75 avans faizin; değişikliğin gerçekleştiği 29.06.2018 tarihinden sonra ise %19,50 avans faizin uygulanması gerektiği açıkça görüldüğünü, borç ödeninceye kadar avans faiz oranında değişiklik yapılması halinde dönem dönem değişen faiz oranlarına göre kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiğini, davalı- borçlunun ihlalli geçişlerine ilişkin iki farklı icra dosyası açıldığını, takibe konu ihlalli geçişlerin tarihleri ve ceza ücretlerinin birbirinden farklı olduğunu, bu sebeple davalı-borçlunun derdestlik itirazlarının yerinde olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için; davacı-alacaklı tarafın dava dilekçesinde açıkça icra inkar tazminatı talep etmesi, geçerli bir ilamsız genel icra takibi olması, borca konu alacağın likit olması ve borçlunun itirazının haksız olması gerektiğini, bahse konu davada, davacı-alacaklı müvekkil şirketin … 11. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyadan olan alacağı; 176.541,02-TL olduğunu, takibe konu alacağın likit olduğu ve davalı-borçlunun kötüniyetli olarak ve takip sürecini sürüncemede bırakmak maksadı ile takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamı yanında davalı-borçlu aleyhine en az %20 tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davada davacı-alacaklı müvekkil şirket’in alacağı rehinle temin edilmemiş olduğunu, davalı-borçlu şirketin hiçbir açıklama göstermeksizin likit borcunun ödemekten kaçınması davacı-alacaklı müvekkilin alacağına kavuşmasını zorlaştıracağını ve hatta imkânsız hale geleceğini gösterdiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı-borçlunun … 11 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı-borçlunun menkul gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczine, davalı-borçlunun İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 02/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin ikametgahının … olduğunu, yetkili mahkemelerin … mahkemeleri olduğunu, müvekkil ile davacı şirket arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında bir sözleşme imzalanmış ise sunmaları gerektiğini, bu nedenle taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığından HMK 10 madde de belirtildiği üzere kaynağı sebepsiz zenginleşme, kanun ya da haksız fiil olan borçlar için doğan alacaklarda sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkisi olmadığını, davacının alacağının kaynağının kanundan kaynaklanması sebebiyle genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini, söz konusu alacak 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücret ödemeden geçişe ilişkin olarak ve kanundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, bu nedenle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmadığını, bu nedenle dosyanın yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … mahkemelerine gönderilmesini, dava konusu alacakla ilgili olarak söz konusu alacakla ilgili olarak TTK 4.madde sayılan ticari iş ve davalardan olmadığnıı, bu nedenle söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava olmaması sebebiyle söz konusu davanın Asliye Ticaret mahkemelerinde değil Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle iş bölümü ve görev itirazında bulunduklarını, söz konusu davaların asliye hukuk mahkemelerinin görev alınana girse de söz konusu alacak konusunda müvekkil tüketici konumunda olduğunu, bu nedenle alacak konusunun ticari bir iş olmadığını, bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olması nedeniyle de görev itirazında bulunduklarını, davacı tarafın aynı plakalı araçlar için ve aynı alacaklar için daha önce İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, söz konusu bu icra dosyasına itirazları neticesinde takibin durduğunu, aynı alacaklarla ilgili olarak … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkilin her zaman HGS-OGS hesaplarında yeterli para bulunduğunu, söz konusu kaçak geçiş yapıldığı iddia edilen tarihlerde ve sonrasındaki 15 günlük sürede hesabında para bulunup bu ücretleri davacının çekmemesinin kendi kusuru olduğunu, HGS hesap bakiyesinin müsait olmamasının müvekkilin kusuru olarak atfedilemeyeceğini, söz konusu alacaklarla ilgili olarak her ne kadar devlet ceza verme yetkisini devretmiş olsa da, davacının var olduğunu iddia ettiği alacaklarla ilgili olarak tamamen özel hukuk kurullarının geçerli olduğunu, alacak ile ilgili olarak özel hukuk kurallarının uygulanması gerekli ise TBK ve TTK hükümlerinin uygulanmasının gerekli ve zorunlu olduğunu, davacının, müvekkilin kaçak geçiş yaptığı iddia ettiği her geçiş için ayrı ayrı olmak üzere temürrüde düşürüldüğünü, söz konusu alacak ile ilgili olarak müvekkile ihtar gönderilerek uyarıldığının ayrı ayrı olmak üzere her kaçak geçiş için ispat etmesi gerektiğini, kaçak geçiş yapıldığı idda edilen…. plakalı aracın motorlu araç olmayıp çekicinin çektiği tralyer (dorsedir) olduğunu, motoru olmayan bu araçların (tralyer-dorseler) ayrı sigortaya,ayrı şaseye,ayrı araç muayesine ve ayrı bir plakaya sahip olduklarını, bu nedenle çekici denilen TIR ile birleştirilen TRALYER(DORSE) aynı anda yol almalarına rağmen farklı plakalara sahip tek araç gibi hareket ettiklerini, … plakalı aracın tek başına kaçak geçiş yapmasına imkan olmadığını, geçtiği iddia ediliyor ise aynı araç için mükerrer cezalar kesildiğinin (çekici-römork) anlaşıldığını, ya da çekiciden (TIR) dan tahsilat yapıldığı halde TARALYER(DORSEYE) kaçak geçiş yaptığı gerekçesi ile fazla ve haksız tahsilat talep edildiğini, bu nedenle … plakalı araçla ilgili olarak alacak taleplerinin tamamının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilin, sözleşme yapıp geçiş cihazı aldığını, herhangi bir uyarı yapmadan, bilgi vermeden, aylar süren çok sayıda ihlali bir araya getirip tek bir tutanakla cezalandırılarak, icra takibine geçilmesi de hukuk devleti ilkelerine uygun olmadığını, bu nedenle davacı tarafın basiretli bir tacir olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirerek müvekkili uyarması ondan sonra takip yapması gerektiğini, davacı tarafından hiçbir uyarı yapılmadan, müvekkile bir mektup ile bilgi verilerek toplu olarak icra takibine geçilerek haksız kazanç elde etmeye çalışıldığını, davacı tarafın istemiş bulunduğu faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, kaçak geçiş yapıldığı söylenen ve asıl alacak yönünden faiz işletilmesi mümkün görülebilse de kaçak geçiş cezası olan ve asıl alacağa bağlı bir alacak için faiz istenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, cezai şart sayılan 4 katı ceza için ise faiz istenilmesinin mümkün olmadığını, asıl alacağa bağlı bir cezai şart için faiz istenemeyeceğini, bu nedenle kaçak geçiş cezalarına uygulanması istenilen faize itiraz ettiklerini, söz konusu alacak için KDV istenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının KDV ‘ye ilişkin olarak dava dilekçesinde bir talebi bulunmadığını, bu nedenle KDV yönünden savunmanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, bu nedenlerle yetki itirazın kabulü ile yetkisizlik kararı ile birlikte dosyanın yetkili yer olan … mahkemelerine gönderilmesini, davanın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle ve şartları bulunmadığından davacının ihtiyati haciz/ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, davanın TTK 4. Maddesinde belirtilen davalardan ve ticari iş olmaması sebebiyle iş bölümü ve görev yönünden reddi ile görevli Asliye Hukuk Mahkemesi ve Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, davanın reddine karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli olarak takip yaptıklarından dolayı %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, davacı taraf müvekkili temerrüde düşürmediğinden istemiş bulunduğu faiz miktarı ve faiz oranın reddine, tahakkuk ettirilen geçiş cezası tek başına bir alacak olmayıp asıl alacağa bağlı bir cezai şart olduğundan ceza miktarı üzerinden faiz istenemeyeceğinden ceza alacağı yönünden faiz talebinin reddine, müvekkil temerrüde düşürülmeden ceza istenilemeyeceği için istenen ceza miktarı yönünden davanın reddine, davacının KDV taleplerinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bu konudaki taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 322.771,95 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 21/12/2017 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen … 11. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 176.541,02 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 19/12/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce celbi istenen … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına gönderildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; 6001 Sayılı Kanun kapsamında davacı tarafından işletilen otoyollardan davalının maliki olduğu araçların ücret ödemeksizin geçiş yaptığı iddiasıyla geçiş ücreti ve ceza bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yetki itirazı açısından yapılan değerlendirmede, dava konusunun hizmet sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla, HMK m.10 ve TBK m.89 uyarınca alacaklının yerleşim yeri yetkili olduğundan ve davacı alacaklının yerleşim yeri mahkememizin yargı çevresi içerisinde yer aldığından davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Görev itirazı açısından yapılan değerlendirmede; her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmelerinden doğması sebepleriyle işbu davanın nispi ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılarak davalının görev itirazının reddine karar verilmiştir.
6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) numaralı bendinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza uygulanacağı ve genel hükümlere göre tahsil edileceği, (7) numaralı bendinde; Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Bu hükümlerin birlikle değerlendirilmesinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen otoyollardan ücret ödemeksizin geçilmesi halinde, geçiş ihlali yapan araç malikinin geçiş ücretini, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödememesi durumunda ücretin 4 katı tutarında ceza kesileceği ve bu ceza tutarı ile birlikte geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde ceza uygulanamayacaktır.
Mahkememizin 26/05/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, sistem kayıtları, İGB dökümleri, ve dosya incelenerek davalının araçları tarafından geçiş ihlali yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise geçiş ücreti ve ceza bedelinin hesaplanması, … 13. İcra dairesinin … E. Sayılı icra dosyası ve … 1. ATM … E. Sayılı dosyasına konu geçişlerle ilgili mahkememiz davası ve dava konusu icra takibine konu edilen geçişler arasında mükerrerlik olup olmadığı, davalının dorse itirazlarının değerlendirilmesi, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi ….’ın 14/06/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı tarafın geçiş ücretlerini ödediğini ispat etmesi gerektiği, buna dair dosya muhteviyatına herhangi bir belge sunmadığı ve itirazlarını soyut şekilde yaptığı, … 13. İcra Dairesinin … Esas Sayılı İcra Dosyası Ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı Dosyası konu olan geçişlerin tamamının 2018 yılına ait olduğu, mahkeme dosyası ve takip dosyasına konu geçişlerin 28.01.2019-14.11.2019 tarihleri arasında gerçekleştiği, dosyalara konu geçişler arasında mükerrerlik olmadığı, … plakalı aracın 1 adet geçişinin olduğu, geçiş görüntülerinde aracın ön plakasının okunmadığı, giriş ve çıkış istasyonunda … plakasının esas alındığı, mükerrer bir geçiş olmadığı, ilaveten davalı tarafın … plakalı yarı römork için sistem üzerinde herhangi bir sanal hesap açılıp açılmadığını beyan etmediği, dosya muhteviyatına buna dair herhangi bir belge olmadığı, davalı tarafın dosya muhteviyatına belge ve kayıtlarını sunmadığı, bu durumu ispat etmesi gerektiği, takibe konu olan geçişlere ait araçların geçiş esnasında davalı taraf adına kayıtlı olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibari ile 162.997,25 TL alacağını talep edebileceği, davalı tarafın takip tarihinden önce ihtar veya tevsik edici bir belge ile temerrüde düşürülmediği, takdir sayın mahkemenize bırakılarak takip tarihi itibariyle faiz tutarının 9.832,68 TL ve KDV tutarının 1.769,88 TL olabileceği, davacı tarafın takip tarihinden itibaren yıllık 4 18,25 faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Derdestlik itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; … 13. İcra Dairesinin …Esas Sayılı İcra Dosyası Ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı Dosyası konu olan geçişlerin tamamının 2018 yılına ait olduğu, mahkeme dosyası ve takip dosyasına konu geçişlerin 28.01.2019-14.11.2019 tarihleri arasında gerçekleştiği, dosyalara konu geçişler arasında mükerrerlik olmadığı bilirkişilerce tespit edildiğinden davalının derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf bilirkişi raporuna itirazında; araçlarının HGS hesabı bulunduğunu, hesabında geçiş ücretlerini karşılayacak miktarda para bulunduğunu, davacının kendi kusuruyla tahsilat yapmadığını, erken provizyon yapıldığını beyan etmiştir. Bunun üzerine mahkememizce davalının araçlarına bağlı HGS ve OGS hesap hareketleri celp edilmiş ve 05/01/2022 tarihli ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, hesap hareketleri ve dosya incelenerek davalıya ait aracın gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerini hesapta bakiye olmaması nedeniyle davacının tahsil edip edemediği, her geçiş anında hesapta yeterli bakiye olup olmadığının tespiti, bakiyenin yeterli olması durumunda geçiş ücretinin niçin sistemden tahsil edilemediğinin belirlenmesi, bakiye yeterli değil ise otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise 15 gün içerisinde davacı tarafından tahsilat yapılıp yapılmadığı konularında rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler …ve Bilgisayar Mühendisi ….’nın 09/05/2022 tarihli raporunda özetle; 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün olduğu, bunun yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakla ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda; geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 (on beş) gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, davalının, HGS/OGS cihazında yeterli bakiye varken geçiş anında değişik sebeplerden ücret alınamadığında cihazın uyarı sinyali vermesi sonucunda 15 gün içerisinde yanlışlığı giderecek yeterli süresi olduğu, davalının değişik kanallardan sahipliğindeki araçların plaklarını sorgulayarak borç durumunu öğrenebileceği, HGS/OGS cihazını doğru bir şekilde kullanmak, çalışır vaziyetinde tutmak ve cihazlara bağlı hesaplarını her zaman müsait olarak tutma sorumluluğunda olduğu, celp edilen Banka Hesap Hareketlerinin incelenmesi sonucunda, davalının 15.02.2019- 19.04.2019 tarihleri arası toplam 8.000,00 TL bakiye yüklemesi yaptığı, yükleme tarihleri arası dönemde bakiyenin geçiş bedellerini karşılayamayacak seviyede olduğu, yüklemelerin provizyon sorgulaması sonucun geriye dönük tahsil edilmeyen geçiş bedellerini çekildiği, 15.02.2019- 19.04.2019 tarihleri arası davaya konu geçiş bedellerini tahsil edilmediği, ihlalli geçişlerin 28.01.2019-14.11.2019 tarihleri arası gerçekleştiği, 28.01.2019-20.02.2019 tarihleri ve 19.04.2019-14.11.2019 tarihleri arası herhangi bir yüklemenin yapılmadığı ve bakiyenin geçiş bedellerini karşılayacak seviyede olmadığı, dava dosyasında mevcut banka ekstreleri ve provizyon sorgulama sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda, davalının sahipliğinde olan 06DP0290 ve 06FM0336 plakalı aracın 28.01.201914.11.2019 tarihleri arası plakaya tanımlı hesabının geçiş yaptığı tarih ve saatlerde bakiyesinin yetersiz olması nedeni ile geçiş bedelinin tahsil edilemediği, davalının gerçek kişi tacir olduğu, araçların ticari amaçla kullanılan motorlu araçları olduğu, dava dosyasında mevcut banka ekstreleri ve provizyon sorgulama sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda, davalının sahipliğinde olan … ve … plakalı aracın 28.01.2019-14.11.2019 tarihleri arası geçiş bedeli ödemeden ihlalli geçişler yaptığı, davalıya 32.599,45 TL geçiş bedeli, yasa gereği 130.397,80 TL Gecikme Cezası olmak üzere toplam 162.997,25 TL borç tahakkuk edildiği, borç tutarının … 11. İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı dosyasında talep edilen asıl alacak ile örtüştüğü kanaatine varıldı (Ek-2 İhlalli Geçiş Listesi). … plakalı aracın çekiciye takılı yarı römork ticari araç olduğu çekicinin plakasının okunamaması nedeni ile davalını sahipliğindeki … plakalı araca ihlalli geçiş tahakkuk ettirildiği, Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına – İlişkin Yönetmelik’ in 5. Maddesinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda Davalının, dorse tabir edilen Tenteli Yarı römork araçlarının gişelerden ihlalli geçişlerinde öndeki çekicinin plakası okunamadığından Yarı römorkun ruhsat sahibine gecikme cezasının rücu etmesinin makul olduğu, mahkemece itirazın iptaline karar verildiği takdirde davacının davalıdan davalıya 32.599,45 TL geçiş bedeli, yasa gereği 130.397,80 TL Gecikme Cezası olmak üzere toplam 162.997,25 TL asıl alacağı talep edebileceği, 11.477,77 TL işlemiş faiz ve KDV Kanunu gereği 2.066,00 TL 918 KDV ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacının takip tarihinden itibaren yıllık 9618,25 Ticari faizi artan oranlarda ve KDV Kanunu ve Yargıtay Kararları gereği işleyecek faizin KDV” sini talep edebileceği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı tarafa ait araçlarla davacıya ait otoyollardan ücret ödenmeksizin toplam 970 adet geçiş yapıldığı, bu geçişlerin toplam bedelinin 32.599,45 TL olduğu, davacıya ait sistem ile davalı HGS/OGS kayıtları kapsamında her bir geçiş yönünden, geçiş anında yeterli bakiyenin olmadığı, davalı tarafından talimat verilmediğinden otomatik yükleme yapılmadığı, davacı tarafından geçiş ücretlerinin tahsilatının mümkün olmadığı, davalı tarafından ücret ödemesi yapıldığına dair delil veya belge sunulmadığı anlaşılmakla davalının 6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) ve (7) numaralı bentleri uyarınca 32.599,45 TL tutarında geçiş ücretini ve bunun 4 katı tutarındaki 130.397,80 TL gecikme cezası ödemekle yükümlü olduğu, davacının talep edebileceği toplam alacağın 162.997,25 TL olduğu anlaşılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu geçiş ücretlerinin geçiş ihlalinin gerçekleştiği anda muaccel olduğu, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde ceza kesileceğinin düzenleme konusu yapıldığı anlaşılmakla davacının muaccel olan geçiş ihlali ve ceza bedeli alacaklarına ilişkin olarak faiz talebinde bulunabilmesi için davalıyı ayrıca bir ihtar ile temerrüte düşürmesi gerektiği sonucuna varılmış, somut olayda temerrüte ilişkin ihtar bulunmadığından işlemiş faiz talebi ve buna bağlı KDV talebi reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 162.997,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 162.997,25 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 162.997,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 162.997,25 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 11.134,34 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.132,17 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.002,17‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.232,17 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.291,47‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.949,35 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 3.646,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 12,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 0,92 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.434,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 101,27 TL’nin davacıdan, 1.218,73 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.