Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2021/537 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2021/537

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyetleri kapsamında … adresini bir süreliğine kiraladığını, kiralanan alanda su kullanımı amacıyla davacı tarafa başvuruda bulunulduğunu, bu kapsamda … İdaresi ile 15/02/2018 tarihinde … numaralı abonelik sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkili şirket ile dava dışı taşınmaz maliki arasında akdedilen kira sözleşmesi karşılıklı mutabakat çerçevesinde sonlandırıldığını ve müvekkilinin taşınmazı tahliye ettiğini, tahliye işlemine müteakip …tarihinde … kayıt numarası ile yazılı olarak abonelik iptal başvurusunda bulunulduğunu, bahse konu taşınmaz, taşınmaz malikleri tarafından başka kişilere kiraya verilmiş olup, tahliye işleminden sonra taşınmaz davacı dışındaki kişiler tarafından kullanıldığını, buna rağmen taşınmaza ait su faturaları davacı adına tanzim edilmeye devam edildiğini, durumdan haberdar olan davacı… tarihinde … kayıt numarası ile davalı kuruma müracaat ederek; “…taşınmazı tahliye ettiğini tahliyeye müteakip … tarihinde abonelik iptal başvurusunda bulunduğunu buna rağmen adına fatura düzenlendiğini, faturaların iptal edilmesini talep etmiş ise de davalı kurum ile sözleşmenin devam ettiğinden yeniden istek iptali başvurusunda bulunmanın gerektiğini bildirildiğini ancak müvekkilinin kanunlar kapsamında fatura bedellerinden sorumlu tutulamayacağından bahisle hakkında düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu faturaların yönetmelikler kapsamında hukuka uygun olarak düzenlendiğini, davacının abonesi olduğu abonelik sözleşmesinin usulüne uygun olarak fesih etmediği sürece yasa ve yönetmelik kapsamında faturalar düzenlenmesiyle yükümlü olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 08/06/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
Davacı şirket ile davalı … arasında su kullanımı ile ilgili olarak …tarihinde … numaralı abonelik sözleşmesi tanzim edilmiştir.
Davacı şirket tarafından davalı …’ye müracaatta bulunarak:
“… MÜDÜRLÜĞÜNE
… sözleşme numaralı … müşteri nolu aboneniz iken kiracı bulunduğum … adresinden ayrılıp … tarihinde sözleşmemin kapanışı için … nolu istek iptal dilekçesiyle başvuruda bulunduk ve adresi bulunan yeri mal sahibine teslim ettik. Bu tarihten itibaren mevcut alanla ilişiğimiz kalmamıştır. Mevcut kullanım alanı kiraya verilmiş olup yeni kiracı kullanım yapmakta ve faturalar kapanış dilekçemiz olmasına ve borcumuz olmamasına rağmen bize yansıtılmaktadır. Kapanış dilekçesi verdiğimiz ve fiilen ayrıldığımız tarih olan 02/12/2019 tarihinden sonra yansıtılan faturaların iptalini arz ederiz.
EK 1:01/01/2019 – 12/10/2020 ARASI ABONE FÖYÜ
ADRES: …TEL:…”
Denilerek Abonelik işleminin sona erdirilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ye bağlı … Şube Müdürlüğü tarafından davacı şirket’e uyarıda bulunularak “Konu : İstek İptali.
… LTD. ŞTİ.
… İlgi : … tarih, … sayılı dilekçe ilgi dilekçeniz ile … numaralı sözleşmenizin iptal edilmesini talep etmektesiniz.
Sayın abonemiz yapmış olduğunuz istek iptal başvurunuz, kapı kilitli olduğundan olumsuz neticelenmiştir. İstek iptali başvuru formunda da belirtildiği üzere “10 gün içerisinde başvurunuzu takip etmediğiniz taktirde başvurunuz İSKİ tarafından iptal edilecektir. Aynı işlem için tekrar başvuru almanız gerekir” denmektedir. Sözleşmeniz … LTD. ŞTt adına halen devam etmektedir. Aktif olarak tarafınızdan kullanılmıyor ise yeniden istek iptali başvurusunda bulunmanız gerekmektedir.Bilgilerinize sunulur.Açıklamalarında bulunulmuştur.
15.02.2018 tarihli sözleşmenin Genel Hükümler 1. Maddesinin son cümlesinde; “Abone idarenin uygun göreceği bir yerde ve standartta sayacını koymayı, dış tesirlerden korumayı ve sayaç okuma personelinin okumasına hazır vaziyette bulundurmayı kabul ve taahhüt eder.” Açıklamalarının yer aldığını,
Davalı … tarafından 05/12/2019 tarihinde kapamacı personelin ilgili adrese giderek kapının kilitli olmasından kaynaklı suyu kapatamamış ve ilgili iş emrini kapının kilitli resmini çekerek olumsuz olarak sisteme işlemiştir. İlgili müracaat olumsuz sisteme işlendiğinden abonelik aktif gözükmekte olup halen fatura çıkmaktadır. Aboneye 10/11/2020 tarihindeki dilekçesine istinaden cevabi yazı olarak bilgisi verilmiştir. Açıklamalarının yapılmış olduğunu,
Halen yürürlükte bulunan Şehir ve Kasabalarda su satışı nizamnamesinin 15. maddesi “Abonelikten doğan hakların başkasına devri ve temliki su idaresi yazı ile haberdar edilmedikçe muteber değildir” yine aynı nizamnamenin 70. maddesi “imza etmiş oldukları abone senedine ait ilişkilerini kesmeden gayri menkulü terk eden aboneler, başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden mesuldürler” ile 71. maddesi “ilk şagili ile abone senedi mer’i iken suyu açık olan bir gayri menkulün yeni şagilleri su idaresine müracaatla ya suyu kestirirler veya yeni bir abone senedi akdederler, bunu yapmadıkları taktirde yeni işgalin tesadüf eylediği devre başından itibaren sayacın en son kaydettiği miktara kadar tahakkuk edecek borcu (mükerrer herhangi bir tahsilata meydan verilmemek şartıyla) su idaresi kendilerinden isteyebilir” denilmektedir.
Bu konudaki Yüksek Yargıtay kararları:
Yargıtay 13. HD. 2002/11432E.,2003/321K VE 13.HD.1998/6828E.,1998/7553K. İle aboneyi ve suyun fiili kullanıcısını sorumlu tutmaktadır.
Yargıtay 13. HD. 2002/11432E.,2003/321K. ile “Davacı, abone sözleşmesine dayanarak harcanan su bedelinin ödetilmesini talep etmekte olup, sözleşme ayakta olduğuna göre, yapılan harcamadan abone de sorumludur.” aboneyi sorumlu tutmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin dava konusu işyerinden çıkmasına rağmen adına tahakkuk ettirilen fatura tutarından sorumlu olmadığına dair açtığı menfi tespit davasıdır.
Dosya kapsamında alınan hükme elverişli teknik bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça aboneliğin iptalinin istendiği, ancak davacının kendi korumasında bulunan sayaca, sayacın kilitli olması nedeniyle davacı idarenin ulaşımının engellendiği, bu nedenle davalı İSKİ’nin sayaca ulaşıp kullanımı iptal edemediği, bu hususta davalı idare tarafından davacıya 10 günlük süre verildiği, bu süre sonunda gereğin yerine getirilememesi durumunda sözleşmenin iptal işleminin iptal edileceğinin bildirildiği, bu şartlar altında aboneliğin iptal işleminin gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşmenin ayakta kalarak su tüketiminin devam ettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının sözleşmesinin ayakta kalması, devam etmesi nedeniyle sayaçtan geçen suyun bedelinden abonenin sorumlu bulunduğu, yapılan işlemlerin ve uygulamaların … Yönetmeliklerine uygun düştüğü anlaşılmakla abonelik sözleşmesinin iptali ve aboneliğin sonlandırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Yine hükme elverişli bu rapora göre, abonenin abone hesap hareketlerinin incelenmesi ile son ödeme tarihleri itibariyle 06.08.2020 tarihinden 03.11.2020 tarihleri arasında 3 adet toplam 5.790,00 TL Su K/sub bedeli, 328,09 TL tutarında gecikme zammı, 0,16 TL tahakkuk bedeli olmak üzere toplam davalı kurum alacağının 6.118,25 TL olduğu anlaşılmakla davalı kurum tarafından belirlenen bedelin doğru olduğu anlaşılmakla davacının menfi tespit talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak bu talep açısından da davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 104,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 45,19 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”