Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/119 E. 2021/915 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/119 Esas
KARAR NO : 2021/915

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 17/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili aleyhine davalı banka tarafından … Bankası … şubesini ödeme mercii gösterir … seri numaralı, 15/12/2016 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 37.500,00 TL bedelli çeke istinaden alacak iddiası ile … 1. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, aynı icra dosyası kapsamında 09/11/2020 tarihinde davacı müvekkilin taşınır ve taşınmazları üzerine haciz vaz edildiğini ve bunun akabinde davacı müvekkil tarafından … İcra Dairesinin … Muh. Sayılı ve 25/11/2020 tarihli evrakları ile müvekkilin mirası reddettiğine dair mahkeme kararı ve haciz kaldırılması talepli dilekçesinin … 1. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına bildirildiğini, davalı banka tarafından kötü niyetli olarak icra takibine devam edildiğini, takip borçlusu görünen … davacı müvekkilin babası olduğunu ve 01/10/2017 tarihinde vefat ettiğini, takip borçlusunun alt soyu tarafından mirasın reddedildiğini ve mirasçı olarak sadece eşi …’ın kaldığını, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı …K. Sayılı mirasın reddine dair kararın kesinleştiğini, müvekkili …’in mirası reddetmiş olması nedeniyle mirasçılık sıfatı veya borçlu sıfatının kalmadığı halde davacı müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, aleyhine cebri icra işlemlerinin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek davacı müvekkilin davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takibe devam etmiş olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 08/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kambiyo senedine dayanan alacağının tahsili amacıyla borçlular … Şirketi, …ve… Şirketi aleyhine takibe geçilmek üzere icra müdürlüğüne başvurulduğunu, borçlulardan Musa Kılıç’ın vefat ettiğinin uyap sisteminden öğrenildiğini ve takibin borçlunun mirasçılarına yöneltilebilmesi için … 20. Noterliğine başvurularak mirasçılık belgesinin talep edilmesi gerektiğini, … 20. Noterliğinin … yevmiye numaralı mirasçılık belgesinin taraflarına verildiğini, mirasçılık belgesinde muris …’ın mirasçıları olarak belirtilen …, …, …, … ve … ve diğer borçlular hakkında … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davacı tarafından mirasın reddedildiğinin 16/02/2021 tarihinde icra dosyasına icra müdürlüğü dosyasında borçlular …, …, … ve … tarafından 25/11/2020 tarihinde sunulan mirasın reddi sebebi ile haciz kaldırma talebinin haricen haberdar olduklarını, mirasın reddi nedeni ile borçlular hakkındaki takipten vazgeçtiklerini bildirir talep sunduklarını bildirerek davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine, usul ve yasaya aykırı kötü niyetli davanın reddine, davacı aleyhine tazminat hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, reddi miras sebebiyle davacının … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalı tarafından … seri numaralı 15/12/2016 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çeke istinaden … aleyhine … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlu …’ın vefatı üzerine davalı tarafından mirasçılarına karşı takibe devam edildiği, bu kapsamda davacıya yönelik takibe girişildiği, haciz uygulandığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. …K. Sayılı ilamı ile davacının mirası reddettiği, kararın kesinleştiği, davacının 25/11/2020 tarihinde borçlu …’ın mirasını reddettiğini beyan ederek mirasçı sıfatı bulunmadığından hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, 16/02/2021 tarihinde davalının … 1. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına davacı hakkındaki takipten vazgeçtiğini, davacının takipten çıkarılmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini bildirdiği, talebin 17/02/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından kabul edildiği, davanın aynı gün 17/02/2021 tarihinde anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Sulh Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyanın celp edilmiş, yapılan incelemesinde; …, …, davacı … ve …tarafından açılan mirasın reddi davasında 26/12/2017 tarihinde …E. … Karar sayılı kararı ile muris …’tan intikal eden mirasın, mirasçılar …, …, … ve… tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğinden, ret beyanlarının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
… 1. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen 08/10/2021 tarihli yanıtta, davacı …’in borçlu sıfatının mirasçı olarak değiştirildiği, ödeme emrinin 28/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, hacizlerin 10/11/2020 tarihinde konulduğu, araç hacizlerinin 09/11/2020 tarihinde işlendiğini, haciz kaldırma kararının 17/02/2021 tarihinde verildiğini ve hacizlerin 09/06/2021 tarihinde kaldırıldığının bildirilmiştir. İcra dosyasının mahkememizce incelenmesinde; davacının 25/11/2020 tarihinde mirasın reddi sebebiyle hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, davalının 16/02/2021 tarihinde davacı ve diğer mirasçılar hakkındaki takipten vazgeçtiğini, davacının takipten çıkarılmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini bildirdiğini, talebin 17/02/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf,16/02/2021 tarihinde … 1. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına davacı hakkındaki takipten vazgeçtiğini, davacının takipten çıkarılmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini bildirdiğini, talebin 17/02/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından kabul edildiğini beyan ederek davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını savunmuştur.
Davacının reddi miras sebebiyle borçlu olmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunulup bulunmadığı, davacının dava açmakta haklı olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
İcra dosyası, Arabuluculuk süreci ve tutanakları ile UYAP evrak ve işlem kütüğü kayıtları kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; Arabuluculuk sürecinin 03/02/2021 tarihinde başladığı, ilk toplantının tarafların talebi üzerine 15/02/2021 tarihinde yapıldığı, 16/02/2021 tarihinde son toplantının yapıldığı, tarafların anlaşmaya varamadığı bunun üzerine 16/02/2021 tarihinde saat 16:00’da Arabuluculuk son tutanağının tanzim edildiği, davanın 17/02/2021 tarihinde saat 02:38’de UYAP üzerinden açıldığı, davalı vekili tarafından16/02/2021 tarihinde saat 18:12’de haczin kaldırılması ve davacının takipten çıkarılmasına ilişkin talep dilekçesinin UYAP AVUKAT PORTAL üzerinden icra dosyasına gönderildiği, icra müdürlüğü personeli tarafından talebin 17/02/2021 tarihinde saat 10:33’de okunduğu ve 10:52’de talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği, dolayısıyla dava tarihi aynı olsa da davanın zaman bakımından daha erken açıldığı, dava açıldıktan sonra işlem yapıldığı anlaşılmakla 16/02/2021 tarihli arabulucuk görüşmelerinde anlaşma sağlanmadığı, davacının talebinin Arabuluculuk sürecinde davalı tarafından kabul edilmemesinin davacının dava açmasına sebep olduğu, arabulucuk görüşmesinden sonra davalının icra dosyasına gönderdiği talebi davacının bilmesinin mümkün olmadığı, bu konuda davacıya bilgi verildiğinin kanıtlanmadığı, dolayısıyla bu durumun davacıya yükletilemeyeceği, davacının Arabuluculuk anlaşmama son tutanağın tanzim edilmesinden yaklaşık 11 saat sonra dava açtığı dikkate alınarak davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dava dilekçesi ve Arabuluculuk Son Tutanağı içeriğinden, davacının talebinin … 1. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihinden sonra davalının takipten vazgeçtiği, icra müdürlüğü tarafından davacının takipten çıkarıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı dikkate alındığında davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmıştır. HMK m.331’de belirtildiği üzere, davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilir.
HMK m.331’de; “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmü düzenleme konusu yapılmıştır. Buna göre davanın konusuz kalması halinde yargılama giderlerine tarafların haklılık durumuna göre karar verilir. Somut olayda; davacının ilk önce 25/11/2020 tarihinde mirası reddettiğini bildirdiği ve haczin kaldırılması yönünde icra dosyasına beyanda bulunduğu, sonrasında Arabuluculuk görüşmesinde bulunduğu ve görüşme sonucunda davalının davacının talebini kabul etmediği, 16/02/2021’de saat 16:00’da düzenlenen arabulucuk son tutanağından sonra davacının 17/02/2021 tarihi 02:38’de dava açtığı, davalının takipten vazgeçtiğini arabuluculuk görüşmesinden iki saat sonra ve mesai saatinden sonra icra müdürlüğüne bildirdiği, davacının talebinin Arabuluculuk sürecinde davalı tarafından kabul edilmemesinin davacının dava açmasına sebep olduğu, arabulucuk görüşmesinden sonra davalının icra dosyasına gönderdiği talebi davacının bilmesinin mümkün olmadığı, bu konuda davacıya bilgi verildiğinin kanıtlanmadığı, dolayısıyla bu durumun davacıya yükletilemeyeceği, icra müdürlüğünce zaman bakımından davanın açılmasından sonra işlem yapıldığı, hacizlerin uzun süre kaldırılmaması dikkate alındığında davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği, dava tarihi itibariyle davacının haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle HMK m.331 gereğince yargılama giderleri davacı lehine hükmedilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötüniyet tazminatı talebinin ve davalının tazminat talebinin ispatlanmaması nedenleriyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin ve davalının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 640,41 TL harçtan mahsubu ile bakiye 581,11 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.625,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸