Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2022/157 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/115 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 yılının Ocak ayından itibaren tekstil ütü-paket işini yapmakta olduğunu. Elektik abonelik numarasının … olduğunu. 13.03.2014 tarihinde davalı kurum tarafından müvekkilinin elektik sayacı üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin müvekkilinin elektrik sayacında usulsüzlük olduğu gerekçesiyle, elektrik sayacının mühürlendiğini ve akabinde de yeni bir sayaç takıldığını, mühürleme işleminden sonra davalı tarafından müvekkiline kaçak elektrik kullanım bedeli olarak bugün itibari ile toplamda 34.319,71 TL lik kaçak elektrik kullanım faturası kesildiğini. Müvekkilinin 27.02.2015 tarihinde yazılı bir şekilde buna itiraz etmişse de itirazının ekteki cevabi yazı gereğince davalı kurumca reddedildiğini. Bilahare davacı müvekkilinin söz konusu borcu, dava haklarını saklı tutmak kaydıyla ödeme amacıyla yapılandırdığını ve bu yapılandırma kapsamında da defaten ve nakden 18.000 TL. ödeme yaptığını. Yapılandırma belgesinin ekte olduğunu, müvekkilinin söz konusu iş yerinde, ekte dosyaya sundukları vergi levhasından da anlaşılacağı üzere resmi olarak 19.12.2013 tarihinde çalışma ruhsatını almakla birlikte fiilen 2014 yılının Ocak ayının ortalarından itibaren çalışmaya başladığını, Öncelikle kabul etmemekle birlikte eğer ki varsa da elektrik sayacında bir usulsüzlük var ise müvekkilinin bundan haberdar olmadığını, kabul etmemekle beraber velev ki sayaçta bir usulsüzlük olsa bile müvekkiline kesilen kaçak elektrik kullanım bedeli haksız olduğu kadar çok da fahiş olduğunu, zira davalı kurumca incelemenin yapıldığı tarih olan 13.03.2014 tarihinde müvekkilinin söz konusu iş yerinde aktif olarak sadece 3 ay kadar çalışabildiğini. Dolayısı ile de kesinlikle kabul etmemekle birlikte velev ki sayaçta usulsüz bir durum olsaydı bile kaçak kullanım döneminin, sadece üç ay için kabul edilebileceğini ve dolayısıyla da bu ihtimal dahi davalı kurumun müvekkiline tahakkuk etmiş olduğu kaçak elektrik para cezasının çok fahiş olduğunu gösterdiğini ayrıca davalı tarafından tahakkuk edilen kaçak elektrik bedelinin ne kadarının kullanım bedeli ne kadarının cezai nitelikte olduğu da anlaşılmadığını.İş bu sebeplerden ötürü davalı kurumun müvekkiline tahakkuk etmiş olduğu kaçak elektrik kullanım para cezası usulsüz olup, iptali gerektiğini, davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektik tutanağına istinaden haksız bir şekilde müvekkiline tahakkuk edilen 34.319,71 TL para cezasının iptali ile bu cezadan davalı kuruma ödenen ve yargılama esnasında ödenecek olacak toplam meblağın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı kurumdan geri alınıp müvekkiline verilmesi ile dava harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … no’lu tesisata ait mahalde 13.03.2014 tarihinde yapılan kontrolde; “sayaç harici hat çekerek kaçak elektrik kullanıldığı’’ ve bu esnada harici hattan geçen cihazların toplam gücünün 27.800 VVatt olduğu tespit edilerek “…” adına … seri nolu zabıt varakası tanzim edildiğini, ilgili tutanağa ait hesaplamanın, zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği, tespit anında harici hattan geçen cihazların toplam gücü dikkate alınarak yapıldığını. Bu hesaplama neticesinde 24.984,40-TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, dava dilekçesinde …’ın mahali resmi olarak 19.12.2013 tarihinde kullanmaya başladığını belirtilmekte ise de ilgili adına herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, ilgili tesisat mahallinde … adına 09.12.2010 tarihinde abonelik sözleşmesi bulunduğunu, dava dilekçesinde ilgili yerin tutanak tarihinden öncesinde aktif olarak 3 ay kadar kullanıldığı ve kaçak kullanım döneminin 3 ay için kabul edilebileceğinin belirtildiğini. Bu iddianın kabul edilebilir bir yönü bulunmadığını, ilgili tutanak hesabının zabıt esnasında yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 29.12.2005 tarih, 622 sayılı kural kararına istinaden, 19.12.2013 tarihli vergi açılışı dikkate alınarak, 85 gün üzerinden yapıldığını. İlgili tutanak …’in imzası alınarak tanzim edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1.7.1998 tarihli E: 1998/19-549, K: 1998/567 sayılı kararında ise, benzer şekilde, davacının elektriğinin kesilmesi tehdidi ile ihtirazi kayıt koymadan ödeme yaptığını iddia ederek açtığı davada, yaptığı ödemeleri geri isteyemeyeceğine karar verildiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2015/356 esas 2017/521 karar sayılı 21/06/2017 tarihli mahkeme ilamında; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı hakkında 13.03.2014 tarihli tutanak ile tahakkuk ettirilen 24.984,40 TL’lik borcun 6.091,30 TL’lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça ödeme yapılmış ise, davanın kabul edilen miktara ilişkin kısmının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 25/09/2017 havale tarihli beyan dilekçesi ile davacı vekili ise 27/11/2019 havale tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla mahkeme ilamını istinaf etmişlerdir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 44. Hukuk Dairesinin 2020/196 esas 2021/54 karar sayılı 21/01/2021 tarihli istinaf ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf ilamı kapsamında tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir ile elektrik elektronik mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 24/09/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; sunulan mütalaa bakımından yukarıda değerlendirme yapılmış olup kök rapordaki kanaat aynen devam ettiğini, kök raporda davacının sorumlu tutulabileceği tutar dikkate alınarak yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda; 06.04.2015 dava tarihi itibariyle davacının davalı şirkete 3.938,46 TL kadar borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça dava süreci boyunca ödenen bedeller faizleri ile birlikte talep edilmekte olup, dava süreci boyunca davacının ödemelerine devam ettiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça yapılan ödemeler bakımından karar tarihi itibariyle davacının 14.160,59 TL + 2.409,94 TL = 16.570,53 TL istirdat talebinin olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 12/01/2022 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; 23.09.2021 tarihli raporumuzdaki, hesaplamalar ile belirtmiş olduğumuz kanaat aynen devam ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı hakkında davalı … idaresi tarafından kaçak elektrik tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 34.319,71 TL’nin haksız olduğu, bundan dolayı borçlu olmadığının tespiti, tahakkuk ettirilen bu miktara ilişkin yapılan ödemenin istirdadına yönelik menfi tespit davasıdır.
13/03/2017 tarihli kök teknik elektrikçi bilirkişi raporunda; tutanak öncesi harici hat çekilerek kullanıldığı iddia edilen dönem tüketim ortalaması (9,40 kwh/gün) ile tutanak sonrası bağlantılar düzeltildikten sonraki dönem tüketim ortalaması (33,74 kwh/gün) arasında bariz fark olduğu,, bu durumun dava konusu 13.03.2014 tarihli tutanak içeriğindeki harici hat çekilerek elektrik kullanıldığına dair tespiti doğruladığı, 13.03.2014 tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan EPDK 622 sayılı kurul karar hükümleri doğrultusunda; davacı tarafça mahallin kullanılmaya başlandığı tarihten (19.12.2013) tutanak tarihine kadar (13.03.2014) çekili olan harici hat nedeniyle sayacın eksik tüketim kaydetmiş olduğu bu durumun yukarıdaki tutanak öncesi ve sonrasına ait tüketim kıyaslamalarından da anlaşılabileceği, açıklanan nedenlerle kaçak elektrik enerjisi kullanımında esas alınacak sürenin vergi levha kayıtlarında ver alan ise başlama tarihi (19.12.2013) olması gerektiği, EPDK 622 Sayılı kurul kararı Madde 1 a) bendi gereği sayaçtan geçirilmeden avrı bir hatla kacak elektrik enerjisi kullanıldığından sürenin iki kat olarak alınması gerektiği, davalı kurumca mahalde tespit edilen toplam güç (27800 watt) üzerinden kaçak tahakkuku hesaplaması yapıldığı, açıklanan EPDK 622 Sayılı Kurul Kararı gereği; davacı tarafça mühür altındaki sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslendiğinden hesaplanacak kaçak tahakkukunda sadece bu hat (harici hat) üzerindeki cihazların kurulu gücünün (21021 watt) dikkate alınması gerektiği, yine … Sayılı Kurul Kararı gereği; tek terimli aktif enerji bedelinin 1.5 (bir bucuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanması ve bu bedelin fatura edilmesi gerektiği,
Dava, kaçak elektrik tespit tutanağı uyarınca davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen para cezasına yönelik menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının, kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, kaçak elektrik kullanım tutanağı uyarınca tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedelinden dolayı borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacı ve davalı vekilince süresinde itiraz edilmiş olup, mahkememizce iş bu itirazların değerlendirilmesi yönünden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından ödeme var ise araştırılarak mahkememize sunulması istenilmiş olup davacı vekili tarafından ödeme belgelerinin davalı kurumdan celbine karar verilmesi talep edildiğinden davalı kurumdan ödeme belgeleri ve diğer dava konusu tüm belgeler dosyaya celp edilmiştir.
Tutanakta ismi geçen kişinin davacı çalışanı olup olmadığı noktasında SGK ya müzekkere yazılmış olup belirtilen adreste faaliyet gösteren bir iş yeri kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya sunulan cevabi yazıda davacı adına tutanak tarihinde ve öncesinde abonelik kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Kök raporda, davacının taşınmazı hangi tarih itibariyle kullanmaya başladığı tespit edilmiş olup davacının sorumluluğu tutulabileceği kaçak tahakkuk bedelinin bu işe başlama tarihinden itibaren hesaplandığı, davacı tarafın taşınmazı kullandığı süre dikkate alındığında harici hattın varlığından haberdar olmayabileceği ancak kök rapordaki değerlendirmeler doğrultusunda harici hattın varlığının sabit olması nedeniyle davacı … sayacın eksik tüketim kaydına tekabül eden tutarından sorumlu tutulacağı, kaçak tahakkuk sorumluluğu bakımından kullanıcı sıfatının olması gerektiği, dava konusu tutanak tarihi itibariyle mahalin davacı tarafça kullanılması nedeniyle işe başlama tarihi ile tutanak tarihi arasındaki dönemde sayacın eksik tüketim kaydından davacının sorumlu tutulabileceği, 04.06.2015 dava tarihi itibariyle davacının davalı şirkete 3.938,46 TL borçlu olduğu, davacı tarafça yapılan ödemeler bakımından karar tarihi itibariyle davacının 14.160,59 TL + 2.409,94 TL = 16.570,53 TL istirdat talebinin olabileceği kaldırma sonrası alınan bilirkişi heyet raporundan anlaşılmıştır.
Kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgedir. Dosya kapsamında SGK cevabi yazısında tutanakta ismi geçen kişinin davacı çalışanı olup olmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı gibi bu kişiye ait TC kimlik numarasının da dosyaya bildirilemeyeceği davacı vekilinin 30.03.2021 tarihli dilekçesinden anlaşılmakla tutanağın aksi davacı tarafça ispatlanamamıştır.
Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. (Y. 3 HD. 24/02/2021 T. 2020/9965 E. 2021/1864 K.)
Kök rarorda, tutanak öncesi harici hat çekilerek kullanıldığı iddia edilen dönem tüketim ortalaması (9,40 kwh/gün) ile tutanak sonrası bağlantılar düzeltildikten sonraki dönem tüketim ortalaması (33,74 kwh/gün) arasında bariz fark olduğu, bu durumun dava konusu 13.03.2014 tarihli tutanak içeriğindeki harici hat çekilerek elektrik kullanıldığına dair tespiti doğruladığı, 13.03.2014 tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan … sayılı kurul karar hükümleri doğrultusunda; davacı tarafça mahallin kullanılmaya başlandığı tarihten (19.12.2013) tutanak tarihine kadar (13.03.2014) çekili olan harici hat nedeniyle sayacın eksik tüketim kaydetmiş olduğu, bu durumun tutanak öncesi ve sonrasına ait tüketim kıyaslamalarından da anlaşılabileceği, kaçak elektrik enerjisi kullanımında esas alınacak sürenin vergi levha kayıtlarında yer alan işe başlama tarihinin (19.12.2013) olması gerektiği irdeleyici teknik elektrikçi bilirkişi kök raporundan anlaşılmakla kaçak kullanıma dair tutanağın aksi davacı tarafça ispatlanamamıştır.
Tarafların kaldırma ilamı sonrasında alınan rapora itirazları sonucunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup itirazları karşılar irdeleyici ve hükme elverişli bu son raporda, tutanak kayıtlarına geçen davalı vekilinin itirazına konu 27800 watt güç değerinin, toplam güç bölümüne yazıldığı, işletmede harici devreden çekilen akım değerleri R fazında 37 amper ; S fazında 38 amper; T fazında 26 amper oldğu, önceki raporlardaki bu harici hat üzerinde tespit edilen akım değerlerinin güç değerine çevrilerek,.. Sayılı kurul hükümleri doğrultusunda 21021 watt güç değeri üzerinden hesaplama yapıldığı, hesaplamada hata bulunmadığı, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan … Sayılı Kurul Karar hükümlerinde yer alan, aynı zamanda davalı vekilinin itiraz dilekçesi ile de kabul edilen “harici hat üzerinde bulunan cihazların gücü”nün dikkate alındığı, harici hat üzerinde davalı kurum görevlilerince akım tespit edildiğinden, tespit edilen akım değerinin watt birimi üzerinden güç değerine dönüştürüldüğü, itiraza esas 27800 watt güç değerinin ise işletmede tespit edilen toplam güç değeri olduğu belirtilerek 23.09.2021 tarihli rapordaki hesaplamalar ile kanaatin aynen devam ettiği bildirilmiş olduğundan bu rapordaki yukarıdaki tespit edilen bedeller dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının 13/03/2014 tarihli tutanaktaki 24.984,40 TL bedelin 21.045,94 TL bedelinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 16.570,53 TL bedelin 08/12/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstirdat yönünden faiz hesabında 23.09.2021 tarihli bilirkişi raporunun 7. sayfasındaki ödemelere ilişkin son sütunun sehven son ödeme tarihi olduğu dikkate alınarak kısa kararda bu ödeme tarihi yazılmış ise de son ödemenin davalı kurumun cevabi yazısına göre ve raporun 7. sayfasındaki sütuna göre 08.12.2015 tarihinde yapıldığı görülmekle istirdat davası yönünden faiz başlangıç tarihi bu şekilde düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
A-Davacının 13/03/2014 tarihli tutanaktaki 24.984,40 TL bedelin 21.045,94 TL bedelinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B- 16.570,53 TL bedelin 08/12/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.437,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 682,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 755,05 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 682,60 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.670,50 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.407,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.938,46 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 63,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 9,95 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”