Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/114 E. 2022/787 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/114 Esas
KARAR NO :2022/787

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:10/11/2009

Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ:10/11/2009
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas ve birleşen dava davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatifin amacının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması üzerine üyelikten istifa ettiğini, çünkü villaların yapılacağı arsanın 6831 Sayılı Orman Yasasının 2/b maddesi gereğince işleme tabii tutulduğunu ve mülkiyetin özel kişilere geçemeyeceğini, yöneticilerin Kooperatifler Kanununu birçok maddesine aykırı davranmaktan dolayı … Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1112 E sayılı dosyasında yargılandıklarını belirterek, müvekkilinin kooperatife yaptığı ödemelerden şimdilik 8.000-TL sinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili esas ve birleşen davaya karşı cevaplarında; davacıların devamlı kooperatife sorun çıkardığını ve açtıkları Genel Kurulu davalarının reddedildiğini, davacının halen ödenmemiş aidat borcu olduğunu, bu nedenle davanın yersiz olduğunu ve istediği bedelin kooperatifi zor duruma düşürecek nitelikte olduğunu, iade edilecek para bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasında, davacı … dava dilekçesinde, …Kooperatifi aleyhine 8.000-TL’nin tahsilini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı birleştirme kararı üzerine dosya mahkememiz dosyası ile birleştirilmekle, yargılamaya mahkememiz dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkillerinin kooperatifin amacının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması üzerine üyelikten istifa ettiklerini, kooperatifin villaları yaptığı arsaların 6831 sayılı orman yasasının 2b maddesi gereğince hazine adına ormandan terkin edilen yerler olduğunu, bu nedenle özel mülkiyete konu olamayacağını, müvekkillerinin haklı nedenle kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri için ayrı ayrı kooperatife yapmış oldukları ödemelerin 8.000,00 TL’nın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda dava, kooperatif ortaklığından istifa eden ortakların kooperatife yaptıkları ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 04/07/2012 tarih, 2011/… Esas, 2012/… Karar sayılı karar ile asıl ve birleşen davalarda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilmiş olan karar, asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 12/06/2014 tarih, 2014/545 Esas, 2014/4556 Karar sayılı kararı ile, kooperatif üyelerinin ayrılmaları halinde yıl sonu bilançosuna göre paylarına düşen miktarı alabileceklerinden, buna göre çıkma payı hesaplaması yapılmalıdır gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.
Mahkememizce Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya 2015/1032 Esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce 2011/154 Esas sayılı dosyada, dosyamız resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi; davacı …’nin 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle tahakkuk eden aidat borcunun toplam 70.805,00 TL olduğu, buna karşılık yapmış olduğu ödemelerin ise toplamda 42.005,00 TL olduğu ve halen davalı kooperatife ( 70.805,00 TL- 42.055,00 TL=) 28.800,00 TL borçlu olduğu, diğer davacı …’nin ise 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle tahakkuk eden aidat borcunun toplam 70.417,50 TL olduğu, buna karşılık yapmış olduğu ödemelerin ise toplamda 28.000,00 TL olduğu ve halen davalı kooperatife (70.417,50 TL – 28.800,00 TL =) 41.617,50 TL borçlu olduğu, davalı kooperatif tarafından muhtelif yıllara ait genel kurullarda, aidatlarını geciktiren üyelerden faiz alınmasına karar verilmiş olduğu görüldüğü, dosyada herhangi bir temerrüt ihtarına rastlanmadığından ve ayrıca davalının, ödemelerini geciktiren tüm üyelerine genel olarak nasıl bir uygulama yaptığı mevcut duruma göre tespit edilemediğinden, faiz hesabı yapmanın mümkün olmadığı husununu 16/04/2012 tarihinde rapor etmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi …’ye tevdii edilerek; yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, çıkma tarihindeki yıl sonu bilançosuna göre payına düşen miktarın, yani çıkma payının ve muacceliyet tarihinin hesaplanarak rapor düzenlemesinin istenilmesine dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 03.06.2016 tarihli raporda; davacıların kooperatiften çıkma tarihi olan 15/01/2008 olmakla, bu tarihe en yakın mali tabloların 31/12/2007 tarihinde düzenleyebileceği, buna göre, bu tarih esas alınarak davacıların çıkma payının hesaplanması gerektiği, ancak dosya mevcudu incelendiğinde davalı kooperatife ait 31/12/2007 tarihli herhangi bir bilanço ve gelir tablosuna ( kurumlar vergisi beyannamesine ) rastlanılmadığından davacıların çıkma payına ait taraflarınca bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, ek rapor alınmak üzere dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, ibraz edilen 13/06/2017 tarihli raporda; 01/01/2007 tarihinde davalı kooperatifin 131 ortaklardan alacaklar hesabının 1.386.312,53-TL borç bakiyesi verdiği, bu hesaba göre davalı kooperatifin davacı …’den 23.100-TL, yine davacı …’den ise 23.100-TL alacaklı olduğu, bu hesaba göre ise davalı kooperatifin mali tablolarındaki 529 diğer sermaye yedekleri hesabı altında davacı …’nin 64.655,00-TL, yine diğer davacı …’nin ise 64.268,00-TL sermaye paylarının mevcut olduğu, bu durumda Kooperatifler Kanunu’nun 17/2. maddesinin mahkemece kabul görmesi halinde 01/Ol/2007 tarihi itibariyle davalı kooperatiften; davacı …’nin ( 64.655.-TL – 23.100.-TL = 41.555.00-TL), davacı …’nin ise ( 64.268.-TL – 23.400.-TL = 41.168,00-TL) çıkma payı alabileceği bildirilmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacılarının davalı kooperatifin üyesi oldukları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kooperatife ait kayıtlar, bilanço, hesap mizanı, ortaklık senedi ve banka ödeme dekont örnekleri dosyaya celbedilmiştir.
Dosyaya getirilen davalı kooperatife ait tüm bilanço, üye ödeme kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile asıl davada davacı …’nin çıkma payının 41.555,00 TL, birleşen davada davacı …’nin çıkma payının 41.168,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunun bilimsel, denetime açık ve dosyaya sunulan kooperatif kayıtları ile uyumlu olduğundan bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi ası ve birleşen davalarda davacıların davalarının talepleri ile bağlı kalınarak kabulüne, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz dosyasının devralındığı İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 2011/154 E. 2012/169 Karar sayılı 04/07/2012 kararı ile esas ve birleşen davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2014/545 E. 2014/4556 K. Sayılı 12/06/2014 tarihli ilamı ile bozulduğu, dava dosyasının 2015/1032 Esas sıraya kaydedildiği ve yapılan yargılama neticesinde, esas ve birleşen davanın kabulüne karar verildiği, 20/02/2018 tarih ve 2015/1032 Esas 2018/169 sayılı karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2018/2302 Esas 2020/3835 Karar sayılı 25/11/2020 karihli ilamı ve ” Davacı ve birleşen dosya davacısı 2008 yılı Ocak ayında davalı kooperatiften istifa ettiklerine göre bu yıl bilançosu en erken 2009 yılı genel kurulunda görüşülür. Davacının ve birleşen dosya davacısının çıkma payı alacağı bu genel kuruldan 1 ay sonra muaaccel hale gelir. Bu nedenle davalı kooperatifin 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü 2009 yılı genel kurul tutanağı getirtilerek ve alacağın bu tarihten 1 ay sonra muaccel hale geleceği göz önüne alınarak hesaplama yapılması, bu genel kurulda bilanço görüşülmemiş olsa dahi bu husus davacılar aleyhine değerlendirilemeyeceğinden genel kurulun yapılması gereken en son tarih olan 30.06.2009 tarihinden 1 ay sonraki tarihin muacceliyet tarihi kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken 31.12.2007 tarihli mali tablolar esas alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereği yapılmadan usul ve yasaya aykırı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz verilen karar bozulmuş, dava dosyası mahkememiz esas defterinin 2021/114 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı kooperatife ve İstanbul Şehircilik İl Müdürlüğüne müzekkere yapılarak, davalı kooperatifin 2008 yılı bilançosunun görüşüldüğü 2009 yılı genel kurul toplantı tutanağının eksiksiz bir örneğinin gönderilmesinin istenilmiş, dosyanın olarak Mali Müşavir … ve Kooperatif uzmanı bilirkişi …’e verilerek; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, ara kararı gereğince Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden celp edilen bilanço örnekleri de incelenerek, davacının ve birleşen dosya davacısının çıkma payı alacağının ne kadar olduğuna dair hesaplama yapıp rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından “Davalı 2007, 2008 yılları ticari defterlerine ait noter açılış tasdiklerinine TTK 70.maddesine göre kanuni süresi içinde yaptırıldığı, yevmiye defterlerine ait kapanış tasdiklerinin eTTK 70, madde son fıkrasına göre kanuni süresi içinde yaptırıldığı, envanter defterlerine ait kapanış tasdiklerinin eTTK 70.maddenin son fikrasına göre yaptırılmadığı, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği, yapılan ticari defter ve 2008 yılı bilanço incelemesinde, davacının davalıya 42.005,00 TL aidat ödediği, birleşen dosya davacısının davalıya 41.617,50 TL aidat ödediği, mahkemenin genel giderleri kabulü halinde, davacının davalıya 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle 11.111,66 TL genel gider borcu bulunduğu, birleşen dosya davacısının davalıya 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle 11.111,66 TL genel gider borcu olduğu, böylece davacının davalıdan genel giderler düşüldükten sonra 30.893,34 TL alacaklı olduğu, davada talebinin 8.000,00 TL olduğu, birleşen dosya davacısının davalıdan genel giderler düşüldükten sonra 30.505,84 TL alacaklı olduğu, davada talebinin 8.000,00 TL olduğu, davacı ve birleşen dosya davacısının alacağının Genel Kurulun yapıldığı tarih olan 13/06/2019 tarihinden itibaren bir ay sonra muaccel hale geldiği, bu tarihin 13/07/2019 olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı, taleple bağlılık ilkesi gereği taleplerin şimdilik 8.000,00-TL olduğu” 30/11/2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, dosyanınolarak önceki bilirkişilere yeniden verilerek, dosya içerisinde bulunan Yargıtay 23 HD nın 25/11/2020 tarih 2018/2302 E. 2020/3835 K. Sayılı bozma ilamında ” davacı ve birleşen dosya davacısının 2008 yılı Ocak ayında davalı kooperatiften istifa ettiklerine göre, bu yıl bilançosu en erken 2009 yılı Genel Kurulunda görüşüleceği, davacının ve birleşen dosya davacısının çıkma payı alacağı bu genel kuruldan 1 ay sonra muaccel hale geleceğinden, buna göre davalı kooperatifin 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü 2009 yılı genel kurul tutanağı ve alacağın bu tarihten 1 ay sonra muaccel hale geleceği” göz önünde bulundurularak hesaplama yapılması, bu genel kurulda bilanço görüşülmemiş olsa dahi bu husus davacılar aleyhine değerlendirilemeyeceğinden, genel kurulun yapılması gereken en son tarih olan 30/06/2009 tarihinden 1 ay sonraki tarihin muacceliyet tarihi kabul edilerek, hesaplama yapılması ve buna göre rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmekle, bilirkişiler tarafından “30/11/2021 tarihli kök raporlarında, 2009 yılında yapılan 2008 hesap yılı 2008 yılı bilançosu üzerinden davacı ve birleşen dosya davacısına ait çıkma paylarının hesaplandığı, 2008 yılı bilanço incelemesinde, davacının davalıya 42.005.- TL aidat ödediği, birleşen dosya davacısının davalıya 41.617,50 TL aidat ödediği, mahkemenin genel giderleri kabulü halinde, 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle 11.111,66 TL genel gider borcu bulunduğu, birleşen dosya davacısının davalıya 15/01/2008 istifa tarihi itibariyle 111.111,66 TL genel gider borcunun bulunduğu, böylece davacının davalıdan genel giderler düşüldükten sonra 30.893,34 TL alacaklı olduğu, davada talebinin 8.000.- TL olduğu, birleşen dosya davacısının davalıdan genel giderler düşüldükten sonra 30.505,84 TL alacaklı olduğu, davada talebinin 8.000.- TL olduğu, davacı ve birleşen dosya davacısının alacağının Genel Kurul’un yapıldığı tarih olan 13/06/2009 tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel hale geldiği, bu tarihin 13/07/2009 olacağı; Genel Kurul tarihinin 30/06/2009 tarihi olarak kabulü halinde alacağın muaccelliyet tarihinin 30/07/2009 tarihi olacağı, sonuç ve kanaatine varıldığı” 01/09/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Davacı vekili 14/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile … için 30.893,34.-TL ye ve … için 30.505,84.-TL alacağın 13.06.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de, mahkememizce verilen 20/02/2018 tarih ve 2015/1032 Esas 2018/169 sayılı karar davalı tarafça temyiz edilmiş, davacı tarafça ise temyiz edilmemekle kabul görmüş olup, esas ve birleşen dosya davacılarının davalarının ıslahını talep etme haklarının bulunmadığından, ıslah talepleri ve arttırılan dava değeri dikkate alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Esas ve birleşen dava davacıları davalı kooperatif ortaklığından istifa etmeleri nedeniyle, kooperatife yaptıkları ödemelerin iadesini-ortaklıktan çıkma payının tahsilini talep etmişlerdir. Davalı taraf davacıların kooperatife halen ödemedikleri aidat borçlarının olduğunu, davacıların iadesini talep edebilecekleri bir para bulunmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Esas ve birleşen dava davacısı, davalı kooperatif ortaklığından 15/01/2008 tarihinde istifa etmiş olup, taraflar arasında bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacıların davalıdan talep edebilecekleri çıkma payı olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Davalı kooperatifin 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü 2009 yılı genel kurul tutanağı İstanbul Şehircilik İl Müdürlüğünden celbedilmiş, davalı kooperatife ait kayıtlar, bilanço, hesap mizanı, ortaklık senedi ve banka ödeme dekont örnekleri ile birlikte, konusunda uzman bilirkişiler vasıtası ile inceletilmiş, 2009 yılı genel kurulun yapılması gereken en son tarih olan 30.06.2009 tarihinden 1 ay sonraki tarih muacceliyet tarihi kabul edilerek davacıların davalı kooperatiften çıkma payları hesaplattırılmıştır.
Dosyaya getirilen davalı kooperatife ait tüm bilanço, üye ödeme kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile asıl davada davacı …’nin çıkma payının-davalı kooperatiften olan alacağının 30.893,34 TL, birleşen davada davacı …’nin çıkma payının-davalı kooperatiften olan alacağının 30.505,84 TL olduğu tespit edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunun bilimsel, denetime açık ve dosyaya sunulan kooperatif kayıtları ile uyumlu olduğundan bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi asıl ve birleşen davalarda davacıların davasının kabulünün gerektiği kanaatine varılmış, esas ve birleşen dosya davacılarının ıslah talepleri, mahkememizce verilen 20/02/2018 tarih ve 2015/1032 Esas 2018/169 sayılı karar sadece davalı tarafça temyiz edilip, davacılar tarfından temyiz edilmemiş olduğundan ve faiz talepleride bulunmadığından, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-ASIL DAVADA:
Davacının davasının KABULÜNE, 8.000 TL nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 546,48 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta davacı … tarafından yatırılan 108,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 438,48 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı … tarafından yatırılan 108,00 TL harcın davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve kabul edilen dava değerine göre tayin ve takdir olunan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Esas ve birleşen dava dosyaları için birlikte yapılan toplam 2.441,20 TL yargılama giderinden takdiren 1.220,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-BİRLEŞEN (… ATM … Esas) DAVADA:
Davacının davasının KABULÜNE, 8.000 TL nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 546,48 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta davacı … tarafından yatırılan 108,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 438,48 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı … tarafından yatırılan 108,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve kabul edilen dava değerine göre tayin ve takdir olunan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Esas ve birleşen dava dosyaları için birlikte yapılan toplam 2.441,20 TL yargılama giderinden takdiren 1.220,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair esas ve birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede YARGITAY yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/11/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır