Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/105 E. 2021/743 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/105 Esas
KARAR NO : 2021/743

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkil şirket aleyhine yetkisiz mahkemenin ihtiyati haciz kararı ile yetkisiz icra müdürlüğünde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde işletilen hacizler sebebiyle müvekkil şirketin maruz kaldığı maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu, taraflar arası imzalanan sözleşmedeki yetki şartına aykırı şekilde … tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …sayılı Değişik iş dosyasından 21.09.2020 tarihinde … malvarlığına sözleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak 114.932,15 TL tutarında ihtiyati haciz tesis edildiğini, yetkisiz … Genel İcra Dairesi’nde … Esas Sayılı dosyası üzerinden 114.932,15 TL talep ile icraya koyulduğunu, 25.09.2020 tarihinde müvekkil şirket tarafından, ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılması amacıyla … 8. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas Sayılı dosyasıyla dava ikame edildiğini, mahkeme müvekkil lehine karar vererek, ihtiyati haciz bedeli kadar nakit para veya kayıtsız, şartsız, kesin ve süresiz banka teminat mektubunun icra dosyasına teminat olarak yatırılması halinde … Genel İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkili aleyhine tesis edilen ihtiyati haciz dolayısıyla ortaya çıkan maddi, manevi ve her türlü sair zararların tespiti ve tazmini amacıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından cam ürünlerinin hatalı imal edildiği iddia edilmiş ise de sözleşme hükümleri kapsamında müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi için mali müşavir, bankacı ile teknik bilirkişi heyetinden 10/09/2021 tarihli rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … sayılı Değişik iş dosyasından 21.09.2020 tarihinde davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği, itiraz üzerine kararın 24/02/2021 tarihli mürafaa duruşmasında kaldırıldığı görülmüştür.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … sayılı Değişik iş dosyasından 21.09.2020 tarihinde davacı … malvarlığına sözleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak 114.932,15 TL tutarında ihtiyati haciz tesis edildiği, … Genel İcra Dairesi’nde … Esas Sayılı dosyası üzerinden 114.932,15 TL talep ile bu kararın ilamsız icra takibine konu edildiği, 25.09.2020 tarihinde davacı şirket tarafından, ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılması amacıyla … 8. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas Sayılı dosyasıyla dava açıldığı, bu mahkemenin davacı lehine karar vererek, ihtiyati haciz bedeli kadar nakit para veya kayıtsız, şartsız, kesin ve süresiz banka teminat mektubunun icra dosyasına teminat olarak yatırılması halinde … Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına 25/09/2020 tarihinde karar verildiği, kararı tarafların istinaf etmemesi üzerine kararın 14/10/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 20/04/2021 tarihli kararı uyarınca 12/07/2021 tarihinde dava konsu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 251 pafta,125 Ada 4 parsel adresindeki projede yerinde inceleme yapan teknik-sektörel bilirkişi tarafından sunulan hükme elverişli raporda; şantiye şefi eşliğinde katlardaki problemli olan camlar birer birer gezildiği, bazı camlarda yağmur yağdığı zaman yoğuşma (camın buğu ve damlacık yapması) yaşandığı iddiası ile yapılan gözle incelemede havanın kuru ve güneşli olması nedeniyle her hangi bir bulguya rastlanmadığı, bu iddianın ispatı açısından herhangi bir delil tespiti raporunun, fotoğrafların veya belgelerin dosyada bulunmadığı, gezilen katlarda problemli olduğu iddia edilen camların cam çıtalarının warm edge (sıcak kenar) tipi çıta olduğu, ancak hangi marka çıtanın kullanıldığının gözlemle anlaşılamaması nedeniyle camın sökülerek incelemeye tabi tutulması gerektiği, işin başından beri problemli cam gönderildiği ve işin bu yüzden aksadığı iddiası yönünden şantiye şefi nden işin başından itibaren problem yaşanılan camlarla ilgili tutulan tutanakların olup olmadığının sorulduğu, ancak tespit edici mahiyette herhangi bir delil tespiti raporunun veya belgenin sunulmadığı, proje mahallinde, dış cephede montajı yapılmış camlara farklı açılardan bakılarak yapılan incelemede rahatsız edici dalgalanma, yansıma ve renk farklılaşmasının tespit edilemediği, cephede camı eksik kalan doğramalara işin tamamlanması için farklı bir firmadan temin edilen aynı tip camın önceki camlarla renk farklılığının oluştuğu iddiasının değerlendirilmesinde, bunun sebebinin camın farklı fırınlarda temperlenmiş olmasından kaynaklandığı, temperlemede kabul edilebilir boyutta dalgalanma veya bozulma olabileceği, buna göre her üreticinin camı temperlerken fırınlarının ısı düzeyleri ve camın temperde kalma süreleri farklı olduğundan bu farkların çok fazla olmasa da camın rengine ve camın az veya çok dalgalanmasına, bozulmasına neden olabileceği, davacı ve davalı tarafın sözleşme eklerinin eklerinin sunulmadığı, davaya konu olan warm edge (sıcak kenar) çıtası ile ilgili iki ürün arasında (… ve …) ısıl geçirgenliği açısından bir farkın olmadığı, her ikisinin de cam ünitelerinde rahatlıkla kullanılabilecek ürünler olduğu, ancak projede hangi ürünün camlarda kullanılıp kullanılmadığının gözlemle anlaşılmadığı, bu iki üründen farklı bir ürünün de kullanılmış olabileceği düşünüldüğünde cam şartnamesinin ve cam teknik bilgi föyünün sunulmaması nedeniyle bu durumun anlaşılması için camın incelemeye tabi tutularak bu belgelere göre tespit yapılabileceği, sahada yapılan keşifte yerinde yapılan gözlem ve tespit neticesinde şikayet konusu konularla ilgili herhangi bir bulguya, belgeye rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Taraf ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacı tarafından davalıya ilişkin sunulan hesabın incelenmesinde … firmasının tanzim ettiği toplam 274.141,81 TL tutarındaki faturaların davalı alacağı olarak kaydedildiği , buna karşılık davacının tanzim ettiği faturaların ve ödemelerin davalı borcu olarak kayıtlanması neticesinde hesapta 86.932,15 TL davalı alacağı olduğu, davalı tarafından sunulan davacıya ilişkin … hesabı incelendiğinde, davalının tanzim ettiği toplam 274.141,81 TL tutarındaki faturanın davacı borcu olarak kaydedildiği, karşılığında toplam 185.209,56 TL davacı ödemesinin ve 42.000 TL iade faturasının davacı alacağı olarak kaydedilmesi neticesinde 88.932,15 TL davacı borcu olduğu, davalının tanzim ettiği 274.141,81 TL tutarındaki faturasının her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu, davacının yapmış olduğu 143.209,66 TL ödemenin her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu, davacının tanzim ettiği 42.000 TL tutarındaki faturanın her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu, davacının 08.07.2020 tarihinde tanzim ettiği 2.000 TL tutarındaki faturanın davalıda mevcut olmadığı, 2.000 TL fark ile davacıda 86.932,15 TL davalı alacağı, davalıda ise 88.932,15 TL davacı borcu olduğu, incelenen taraf kayıtları uyarınca ihtiyati haciz talep tarihi 21.09.2020 tarihi itibariyle davacı kayıtlarında davalının 86.932,15 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise 88.932,15 TL davalı alacağı olduğu mali ve bankacı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacı tarafından davalının 21.09.2020 tarihinde başvurduğu ihtiyati haciz sebebiyle 22.09.2020 tarihinde takip yapılması, 25.09.2020 tarihinde ihtiyati hacze itiraz edilmesi, 01.10.2020 tarihinde fiili haciz yapıldığı gün teminat yatırılarak takibini durdurulmasına ilişkin karar alınması ve 5.10.2020 günü teminat mektubu sunulması ve akabinde 07.10.2020 tarihinde ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin dosyada tespit edilen aşamalarda uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararlar talep edilmiştir.
İhtiyati haciz karar tarihi itibariyle borç/alacak durumu taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair sunulan kayıtlarda, davacı kayıtları kapsamında davacının 86.932,15 TL borçlu olduğu, fiili hacizde iş yerinde masa, klima, ve sony olarak nitelendirilen menkul haczi yapıldığı, haciz zaptı içeriğine göre yediemine mahalde bırakıldığı anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz sebebiyle davalı tarafından banka hesaplarına haciz konulması talebi kapsamında dosyaya gelen banka cevaplarında konulan hacizler ile ilgili yazıların mevcut olduğu, sözleşme kapsamında ihtiyati haciz tarihi itibariyle 86.932,15 TL davacının borçlu olduğu, sözleşmenin 6.3. ödeme maddesine göre alacağı oluşturan faturaların ilgili ayın sonundan itibaren 30 günde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ihtiyati haciz tarihinde bu madde kapsamında davalının talepte bulunduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafından 04.05.2021 tarihli zararı oluşturan kalemlerin somutlaştırılmasına ilişkin vermiş olduğu dilekçesinde; … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının 25.09.2020 tarihinde taşınmazların takyidatlarına işlendiği, 02.10.2020 tarihinde aynı mahkeme kararı ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, 2 haftalık süreç içinde 2 milyon TL tutarındaki taşınmaz satışlarından kazanacağı gelirini tahsil edemediği, taşınmazlara ilişkin sağlayacağı kazancı vadeli mevduat hesaplarında nemalandıracağı hesaba katıldığında 15 günlük sürede 10.000 TL ile 15.000 TL arası faiz kaybı olduğunu, faiz kaybına ilişkin …bank, … Bank ve … faiz tablolarının sunduğu, ayrıca gelir kaybına da uğradıklarını, 567,12 TL ticari temerrüt faizi kaybının bulunduğunu bildirerek şimdilik 5.000 TL maddi tazminat ve itibar kaybı sebebiyle de 30.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.
Şirketin dosyada mevcut Vergi Dairesinden gelen Kurumlar Vergisi beyannameleri içeriği gelir tabloları incelendiğinde, şirketin 2019 yılı satış gelirlerinin 32.891,39 TL ve 2020 yılında ise 62.436,98 TL olduğu, ayrıca Alınan Sipariş Avanslarında 2019 yılında 36.583.324,74 TL , 2020 yılında ise 108.302.993,52 TL Alınan Avans raporlandığı, davacının söz konusu mali tabloları kapsamında bir satış kaybı değerlendirilmesinin olmadığı, davacı tarafın mali tablolarının dışında yapmış olduğu sözleşme sebebiyle bildirilen dönemde tahsilat yapamadığı iddiası hususunda somut belgeleri dosyaya sunmadığı, bu nedenle iki haftalık süreç içinde 2 milyon TL satış sebebiyle bir zararın oluştuğunun dayanaklarının mevcut olmadığı, bu sebeple 2 milyon TL’nin bu sürede tahsil edilememesinden kaynaklı faiz ve kur sebebiyle zarar oluşumuna ilişkin dayanak bulunmadığından faiz ve kur zararı hesaplanmasının yapılmasının mümkün olmadığı, davacının maddi tazminat olarak bildirdiği hususlarda somut bilgi ve belgelerin dosyada bulunmadığı ayrıntılı ve irdeleyici teknik heyet raporundan anlaşılmıştır.
Taraf kayıtları, davacının bildirdiği davalının teslim ettiği camlar ile ilgili incelemeler neticesinde, taraflar arasındaki ilişkide ihtiyati haciz tarihi itibariyle 86.932,15 TL davacı kayıtları kapsamında davalının alacaklı olduğu, davacının bildirdiği teslim edilen camların ayıplı olduğuna ilişkin hususlarda, projede hangi ürünün camlarda kullanılıp kullanılmadığının gözlemle anlaşılmadığı, bu iki üründen de farklı bir ürünün de kullanılmış olabileceği de düşünüldüğünde cam şartnamesinin ve cam teknik bilgi föyünün dosyaya sunulmaması nedeniyle tespit yapılabilmesi için camın incelemeye tabi tutulması ve bu belgeler doğrultusunda karar verilmesi gerektiği, sahada yapılan keşifte yerinde yapılan gözlemlemeler, tespitler neticesinde şikayet konusu olan konularla ilgili herhangi bir bulguya ve belgeye rastlanmadığı, davacının maddi tazminat olarak bildirdiği hususlarda somutlaştırılmış satış kaybı ve tahsilat gecikmesine ilişkin bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davacı taraf iddialarını ispat edememiştir. Kaldı ki ayıp iddiaları bu davayı doğrudan etkileyen bir durumda değildir. Dava ihtiyati haciz kararının uygulamasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamındaki teknik mali raporlardan ihtiyati haciz kararı tarihi itibariyle davacının borçlu olduğu sabit olduğundan mahkemeler tarafından verilen ihtiyati haciz kararının davacı tarafından uygulanmasında hukuka aykırılık yoktur. Davacının taşkın haciz ve diğer iddiaları ise takip hukuku çerçevesinde icra tetkik merciinden talep edilebilecek hususlar olduğundan bu yönde alınmış ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı da ibraz edilmediğinden ispatlanamayan maddi tazminat davasının ve ihtiyati haciz kararının uygulanmasında davalının bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmakla manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davasının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 196,87‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”