Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2021/282 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2021/282

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 26.09.2019 Tarihinde … Caddesi istikametinde müvekkiline ait olan … plakalı aracın sevk ve idaresinde olan … ile … Poliçe numaralı … Sigorta A.Ş. tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı …’in sevk ve idaresinde olan … Plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza ardından düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/2-H maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin sigortalısının %100 asli kusurlu olması sebebiyle meydana gelen zararıve değer kaybını karşılamak zorunda olduğunu beyan ile belirsiz alacak davalarında şimdilik 100,00 TL maddi hasarın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevabında, davacının sigorta şirketine yapmış olduğu başvuru dilekçesinde zararının 51.375,00 TL olduğunu belirttiğini, delilleri arasındaki eksertiz raporunda da bu tutarın belirtildiğini, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuku yararı olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının aracının periyodik olarak 5 adet kazaya karıştığını, en son kazasında 24.000 TL ödeme hasar bedeli ödemesi yapıldığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava dilekçesi davalı … Sigorta A.Ş ne usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, her hangi bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybının, kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği iddia olunan araç sürücüsü ve sigortacısından tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazası tespit ve ifade tutanaklarının dosya kapsamında mevcut olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce 19/12/2019 tarihinde davalıya başvuruda bulunulduğu ve kaza nedeniyle araçta 51.375,00 TL hasar meydana geldiğinden bahisle ödenmesinin talep edildiği, ayrıca …-… tarafından … plakalı davacı aracı bakımından yapılan ekspertiz incelemesinde araçta meydana gelen hasar nedeniyle onarımının 51.375,00 TL olduğunun tespit ve rapor edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Dava konusu kazanın 26/09/2019 tarihinde meydana gelmiş olduğu, davacının kazanın … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile meydana geldiğinden bahisle, … plaka sayılı aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasardan kaynaklanan zararının davalı araç sürücüsü ve sigortacısından tazminini talep eder olduğu, davacının dava açılmadan önce dava konusu kaza nedeniyle araçta oluşan hasarın miktarı yönünden ekspertiz incelemesi yaptırdığı ve rapor aldığı, alınan raporun dosya kapsamında mevcut olduğu, ayrıca eksper tarafından tespit edilen 51.375,00 TL hasar ve onarım bedelinin ödenmesi bakımından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmuş olduğu, davanın ise 100 TL değer üzerinden belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğu görülmüştür.
HMK’nun 107.maddesinde belirsiz alacak davasının “…davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı yada değeri belirtmek sureti ile…” açılabileceği düzenlenmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gerekir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır.
Davacı alacak miktarının 51.375,00 TL olduğunu dava dilekçesinde açıklamış ve davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Davacının dava konusu ettiği alacak, belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddolunan dava değerine göre AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 100 TL vekalet ücretinden, ön inceleme aşaması tamamlanmadığından 50 TL sının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2021

Katip . Hakim .
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”