Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2022/179 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/98 Esas
KARAR NO : 2022/179

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 31/07/2019 tarihli dava dilekçeside; Davacının, Davalı …A.Ş şirketinde %33 hisse ile ortak olduğunu, davalı … A.Ş. Nin %67 hisseye sahip ortak olduğunu, davalılardan, …’ın davalı … yönetici olduğunu, …’ın davalı şirketi zarar uğrattığını, kar paylarını ödemediğinden arabulucuya başvurduklarını, uzlaşamadıklarını, ortak olarak davalı şirketin mali durumu hakkında bilgi sahibi olmadığını TTK 437. Maddeye göre şirketin istenilen bilgileri vermesini ya da 2016-2017-2018 yıllarına ait Kurumlar Vergisi beyannamesi, son dönem geçici vergi beyannamesi, karar defteri, ticari defterleri, fatura ve ödeme belgelerini, sözleşmelerini bizzat ya da uzman aracılığı İle incelenmesine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca davalıların gönderdiği mali tablolardan anlayabildikleri kadarı ile, şirketin faaliyetinin, gelirinin bulunmadığı, 165.427,58-TL giderinin bulunduğunu, davalı …’ın diğer davalı … Tic.A.Ş.’de ortak ve yönetici olarak, bu şirkette yaptığı araç ve işçilik giderlerini, birlikte ortak bulunulan şirkete yansıttığını düşündüklerini, bu sebeple haksız ve sebepsiz zenginleşen … Makine San.ve Tic.A.Ş.’nin davalı şirkte verdiği zararların tespit edilerek tazminin gerektiğini, davalı şirketin 04.04.2019 tarihinde yapmış olduğu genel kurulunda, faaliyeti bulunmayan şirketin 102.744,25 TL kârı olmasına, kar dağıtımı yapılmasını istemiş olmalarına rağmen tatmin edici cevap alınamadığını, TTK 445 maddesinin kanun, esas sözleşme veya dürüstlük kurallarına aykırılık halinde genel kurul kararlarının iptali için dava açılabileceğinin düzenlendiğini, 2018 yılı dışında önceki yıllarda da 1.709.772,39 TL geçmiş yıllara ait dağıtılmayan kar bulunduğunu, karların muhasebe hileleri ile gizlendiğini bu nedenle dağıtılacak karın hesaplanarak payına düşen miktarın ödenmesini, davalı şirket zararının dava tarihi itibari tespitinin mümkün olmadığını, kar payı hakkı, bilgi alma haklarının ihlali, bilançoda görünen detayı belli olmayan ve tutarı 1.690.000-TL tutarındaki alacak tutarının neden tahsil edilmemiş olduğunu, davalı …’ın faaliyeti olmayan şirketten huzur hakkı aldığını, Davalı …’ın ikamet olarak kullandığı evi, şirket merkezi yaptığını, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların, ortaklar arasındaki güven İlişkisini bitirdiğini, Davalılardan …’ın diğer davalı … Makine San.ve Tic.A.Ş. İsimli şirketin ortağı ve yöneticisi olduğundan rekabet yasağının ihlali ettiğini, Davalılardan …’ın son yapılan genel kurulda 5.000-TL huzur hakkı ödenmesi yönünde karar aldırttığını, faaliyetsiz firmadan yapılacak ödeme için ihtiyati tedbir kararı talep ettiğini, şirketin feshi sırasında, şirketin haklarını korumak üzere kayyum atanmasını, şirkete verilen zararların tespit edilerek davalılardan ticari faizi ile birlikte tazmin ve tahsilini, şirketin mal ve para varlığının ve tasfiye payının kendisine ait kısmının tespitini ve kendisine ödenmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkilleri huzurunda açılan davanın, … Ticaret A.Ş.’nin kötü yönetilmesi yada zarara uğraması değil, müvekkillerinin … firması yetkilisi ile aralarındaki husumet olduğunu, … yetkilisi …’in 21.10.2013-02.02.2017 arası …A.Ş’nin tek yetkili müdürü olduğunu, müvekkili …’ın .. firmasının ortağı, yöneticisi ya da çalışanı olmadığını, …’nun ortağının … Tic.A.Ş. olduğunu, …’ın … şirketinin kurucu ortağı olduğunu, 2007 ile 2013 arası şirketi yönettiğini, davacı şirket sahibi …’in daha sonra şirkete dahil olduğunu, 2013 yılında şirkete müdür olduğunu, 02.02.2017 tarihine kadar şirketi yönettiğini, 05.05.2017 tarihine şirketin nevi değişikliği ile Limited şirketten, Anonim şirkete dönüştüğünü, Ortaklardan … Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin diğer ortağın hissesini alarak %67 hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin 2017 yılında kar dağıtımında bulunduğunu, böylece şirketin küçüldüğünü, bu süreçten sonra davacı şirketin … A.Ş ile aynı sektörde faaliyete geçtiğini, … şirketin kapandığı, feshedildiği, işlerin artık …’ın davacı şirket çalışanı olduğu, …’ın … markasıyla ilgisi bulunmadığına ilişkin mesajları sosyal medya, kendi internet sitelerinde, ya da müşterileri ile yaptığı görüşmelerde paylaştığını, bu durumun …’nun güven, itibar ve müşteri kaybına sebep olduğunu, 19.04.2018 tarihinde …’nun yönetim kurulu başkanı olan …’ın … ayakta tutabilmeye çalışmakta olduğunu, küresel krize rağmen 2019 yılında yurt dışı sözleşmeler imzalamaya başladığını, Ayrıca davacı şirketin kullandığı … markasının, …A.Ş.’ye ait olduğunu, buna ilişkin davanın devam etmekte olduğunu, Davacının açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetle açıldığını, davacının 2016-2017-2018 dönem defterlerini inceleme talebinin kötü niyetli olduğunu, adı geçen şirkette 2016 yılında müdür olan …’in 2017 ve 2018 yıllarında şirketin faaliyeti bulunmadığını bildiğini, davacıya, davalı şirket defterlerini şirket gözetiminde inceleyebileceğinin bildirildiğini, genel kurullar öncesi bilanço, faaliyet raporlarının gönderildiğini, davacının inceleme taleplerinin geri çevrilmediğini, davacı iddiasında belirttiği 165.427,58 TL’lik giderin … Makine’nin asgari harcaması olduğunu, bu giderleri karşılamak üzere şirketin kaynağa ihtiyacı olduğundan 102.744,25 TL’lik karın dağıtılmadığını, …’nun işlerinin yürütülmesi için daha büyük mekana ve sermaye artırımına ihtiyaç bulunduğunu, davacının önceki yıllardan dağıtılmamış 1.709.772,39 TL karın, şirketin kuruluşundan bu yana birikmiş kümülatif bir kar olduğunu, ve davacı şirket yetkilisinin, davalı şirkette müdür olarak görev yaptığı dönemde de dağıtılmadığını, davacının davalı şirket bilançosunda görünen alacak tutarının eski dönemlerden gelen ve tahsil kabiliyeti olmayan alacaklardan olduğunu, Davacının … müşterileri ile iş yaparak bu alacakların tahsilini imkansız hale getirdiğini, …’ın, …A.Ş ile aynı adreste ikamet etmesinin kira giderlerini indirmek için olduğunu, Davacı şirket temsilcisinin, davalı şirketteki müdürlüğü sırasında yaptığı usulsüz, haksız rekabet yaratacak davranışlar ve imza yetkisi bitmesinden sonra bankadan tahsil ettiği 42.000.-TLnin akıbetini … 1.Noterliğinden …tarih, … sayılı ihtamame ile sorulduğunu ve zararın tazmininin talep edilmek üzere iken bu davanın açıldığını, müvekkili …’ın Haziran ayı itibari İle huzur hakkı almadığını, …’ya kayyum atanmasının şirketi zarara uğratacak bir davranış olacağını şirketin başında bulunan …’ın 33 yıllık birikimi bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli celsesinin 3 nolu ara karar gereği; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları delilier, davalı … Şirketi, … Şirketi ve … Makine A.Ş. nin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacıya TTK 437.maddesi kapsamında … şirketinin 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerindeki kayıtları İnceleme hakkı verilmesi gerekip, gerekmediği, davalı … şirketinin haklı nedenle fesih ve tasfiyesinin talep edilebilmesi için haklı sebeplerin gerçekleşip, gerçekleşmediği, haklı sebepler gerçekleşmiş ise fesih yerine başka uygun bir işlemin tercih edilip, edilemeyeceği, tercih edilecekse bunun hangi yöntem olduğu, eğer davalı şirketin piyasa rayiç değerinin tespit edilerek davacının çıkma payının ne olduğunun tespit edilmesine, davalılardan …’ın davalı şirketlerden …’nun yönetim kurulu başkanlığını yapmış olduğu dikkate alınarak bu görevi sırasında şirketi kötü yönetip, yönetmediği, şirketi zarara uğratıp, uğratmadığı, varsa zarar miktarının ne olduğunun tespit edilmesinin istenilmesine, davacı tarafından kar payı talep edildiğinden davalı … şirketinin kar payı dağıtıp dağıtması gerekip, gerekmediği, kar payı dağıtması gerekiyorsa davacının talep edebileceği kar payı miktarının ne olduğunun tesplti açısından rapor alınmasına karar verilmiş olup ibraz edilen 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporda: Sorumluluk davalarından pasif husumet TTK md. 553’e istinaden kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları olarak belirlenmiş olup, bu davanın davalılar arasında gösterilen … AŞ’ye ve organ sıfatı taşımayan davalılardan …’dan farklı bir tüzel kişiliği haiz … Makine AŞ’ye yöneltilmesinin mümkün olmadığı; Davalılardan … ise … AŞ’nin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla pasif dava ehliyetini haiz olduğu, Dava konusu olayda 2017 yılına ilişkin olarak sorumluluk davası açılamayacağı zira her ne kadar 19.04 2018 yılında gerçekleşen olağan genel kurulda yönetim kurulu üyelerinden davalı …’ın ibrasında davacı tarafından red oyu kullanılmış ise de genel kuruldaki ibra kararının üzerinden 6 ay geçmekle sorumluk davası açma hakkının düştüğü 2018 yılına ilişkin olarak ise … AŞ’nin olağan genel kurulu 04.04.2019 tarihinde toplanmış olup, davacının ibra oylamasında red oyu verdiği ve dava tarihinin 26.07.2019 olduğu dikkate alındığında 6 aylık hak düşürücü sürenin 2018 yılı bakımından geçmediği, Davalı …’a yöneltilen zarar kalemi olan 2018 yılı şirket giderleri bakımından dava dışı … Makine AŞ nin giderlerinin … AŞ’ye yükletildiğine ilişkin bir tespitte bulunulamadığı, zarar ispatlanamadığından sorumluluktan bahsedilemeyeceği, Haklı sebeple fesih davası bakımından; Şirketin faaliyetlerinin devam ettiği, davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirecek nitelikte olmadığı dikkate alınarak bu durumda duruma Uygun düşen başkaca bir çözüme de hükmedilemeyeceği, Mahkemece dosya kapsamında farklı kanaatte olunması ve haklı sebebin varlığının kabulü halinde fesih ve tasfiyenin son çare olması dikkate alınarak alternatif çözüm olarak şirketteki karın dağıtılmasına karar verilmesinin duruma uygun bir çözüm teşkil edebileceği bildirmişlerdir.
Davalı … A.Ş’nin %67 hissesinin … AŞ, %33 hissesinin ise … Ltd. Şirketine ait olduğu, davalı … Makine AŞ nin tek ortağının … olduğu, … A.Ş ile … Makine AŞ’ nin münferit yetkili yönetim kurulu başkanının … olduğu, … Makine Ltd şirketinin de tek ortağının İlker Merdiven , yöneticisinin de İlker … olduğu şirketlere ait Ticaret sicil özetinden anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalılar aleyhine TTK 553. Maddesine dayalı olarak sorumluluk davası açılmıştır. Davacının ortak olması sebebi ile sorumluluk davası açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 553. Maddesinde; kurucuların yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının kanunda ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin ihlal ettikleri taktirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zararlardan sorumlu oldukları, 555.maddesinde; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davalı … A.Ş şirketinde organ sıfatı taşımayan … Makine A.Ş ve davalı … A.Ş şirketine TTK nun 553. Maddesine dayalı olarak husumet yöneltilemeyeceğinden sorumluluk davası açısından … Makine A.Ş ve … A.Ş ye karşı açılmış olan davanın pasif husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … A.Ş’de yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmakta olduğundan sorumluluk davasında pasif husumet ehliyetine sahip bulunmaktadır. Pay sahiplerinin uğradığı doğrudan zararlarda 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri geçerli olup, ortak tarafından dolaylı zarara istinaden açılacak sorumluluk davalarında 6 aylık hak düşürücü süre bulunmakta olup, bu sürenin resen dikkate alınması gerekmektedir. Davalı … şirketinin 2017 yılına ilişkin 19/04/2018 yılında gerçekleşen olağan genel kurulunda yönetim kurulu üyesi davalı … Limanın ibrasında davacı tarafından red oyu kullanılmış ise de genel kuruldaki ibra kararının üzerinden 6 ay geçmiş olduğundan sorumluluk davası açma hakkı da düşmüştür. 2018 yılına ilişkin … A.Ş’nin olağan genel kurulu 04/04/2019 tarihinde toplanmış, davacının ibra oylamasında red oyu kullandığı, davanın açıldığı 26/07/2019 tarihine kadar da 6 aylık hak düşürücü sürenin 2018 yılı açısından geçememiş olduğu, 2018 yılı itibariyle davalı … Limanın herhangi bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davacı, davalı … şirketinin zararının …ın ortağı olduğu diğer davalı şirket olan … Makine San. Tic. A.Ş’nin giderlerinin … Şirketine yansıtılmasından kaynaklandığını ileri sürmüş ayırca …ın kendisine çıkar sağladığını iddia etmiştir.
Davalı … şirketi ve … Makine A.Ş. şirketinin incelenen ticari defterlerinde davacının bu iddiasını doğrulayacak herhangi bir tespitte bulunulmadığından … hakkında açılmış bulunan sorumluluk davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı … A.Ş’ nin haklı sebep ile fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, fesih ve tasfiyesi talep edilen … A.Ş şirketine husumet yöneltilmesi yeterli olup diğer davalılar … ve … Makine A.Ş ‘ye husumet yöneltilemeyeceğinden fesih ve tasfiye yönünden … ve … Makine A.Ş hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde; haklı sebeplerin varlığı halinde, şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür.
Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Hakim şirketi feshetmek yerine fesih talebinde buluna pay sahiplerinin paylarının gerçek değerinin ödenmesine ve şirketten çıkarılmalarına karar verilebilir. Bunun yerine duruma uygun düşen ve sadece davacının değil, diğer pay sahiplerinin ve hatta işçiler gibi bu karardan etkilenebilecek üçüncü kişilerin de kabul edebileceği başka bir çözüme de karar verebilir. Şirketin sona ermesi dışında duruma uygun düşen alternatif bir çözümün bulunması gereklidir. Bu alternatif çözüm, pay sahiplerinin menfaatlerini yeterli bir şekilde koruyacak bir çözüm olmalıdır. Duruma uygun olma şartı yanısıra bu çözümün ilgili tüm taraflarca kabul edilebilir bir çözüm olması gerekir. Burada temel esas, ölçülülük (orantılılık) ilkesidir. Bu alternatif çözüm, feshi talep eden azlık pay sahiplerinin menfaatleri ile şirket tüzel kişiliği ve diğer pay sahiplerinin çıkarlarının korunması arasında bir denge kurmalıdır. Duruma uygun düşen alternatif bir çözüme karar verme konusunda takdir hakkı hakimde olduğundan bu çözüm resen uygulanır. Alternatif çözümlere; kâr dağıtma zorunluluğu, davacı azlık pay sahipleri arasından birinin yönetim kuruluna alınması, sermaye azaltma yolu ile kısmi tasfiye, şirketin işlev görmesini tekrar tesis edecekse, fesih yerine esas sözleşmede daha hafif değişiklikler yapılabilmesi ve hatta dava esnasında tespit edilen ve geçersiz kabul edilen esas sözleşmedeki bir hükmün esas sözleşmeden çıkarılması, şirketin işletmesinin ayrılarak bir yavru şirket kurulması ve bu şirketin paylarının satılmasına karar verilmesi, şirketin bölünmesi vb. Örnekler verilebilir (Prof.Dr Sami Karahan- Şirketler Hukuku, 2.Baskı, Aralık 2013, sf.759 vd).
Şirket ortaklarının arasındaki mevcut veya sürekli tekrar eden uyuşmazlıklar şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmaz. Davalı şirketin incelenen ticari defterlerindeki tespitler doğrultusunda çoğunluğun sistematik olarak azlığın çıkarlarını ihlal ettiği, ortaklığa katılım, bilgi alma ,denetleme haklarının sürekli ihlal edildiği, organların işlevsiz çalışamaz hale geldiği mali durumun kötüleştiği, kar edilemediği gibi herhangi bir unsurun bulunmadığı, davalı şirketin 2017 yılında nevini değiştirdiği karın dağıtılmaması konusunda oy birliği ile karar alındığı, 2018 yılında karın dağıtılmaması kararının oy çokluğu ile alındığı, davacı tarafından alınan kararların iptaline yönelik herhangi bir dava açılmadığı, kâr dağıtımı yapılmamasının tek başına şirketin fesih ve tasfiye edilmesini talep için haklı neden oluşturmayacağı, … Makine A.Ş’ nin 2017 yılında kurulduğu ve tek ortağının … olduğu, feshi talep edilen … şirketinin de ortağının … Makine A.Ş olduğu, davacı tarafından diğer ortağın ve yönetim kurulu üyesinin hangi alanda faaliyet yaptığının bilindiği, davacının da faaliyet alanının feshi talep edilen … şirketi ile aynı olduğu, haksız rekabete dayalı olarak şirketin haklı sebep ile feshinin talep edilmesinin TMK nun 2. Maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanımı yasağı kapsamında çelişkili işlem yasağına aykırılık teşkil edeceği, fesih ve tasfiyesi istenen şirketin faaliyetlerinin devam ettiği, davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin fesih ve tasfiyeyi gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından davacının fesih ve tasfiye talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalı şirketin kâr elde ettiğini, ancak kâr bedelinin ödenmediğini belirterek kâr payının tespiti ile kar payının tahsilini talep etmiştir. Kâr payı talebi ancak ortak olunan … A.Ş şirketine karşı yöneltilecek olup, davalılardan … ile … Makine A.ş ye husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalılar hakkında açılan davanın pasif husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK nun 408/2-d maddesinde; kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesi yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dahil kurullanılmasının genel kurulun devredilmez görev ve yetkilerinden olduğu düzenleme konusu yapılmış olup; TTK nun 409/1. Maddesinde de belirlendiği şekilde kârın kullanım şekli, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenme yetkisi genel kurula aittir. Esas Sözleşmede belirli bir oranda kâr payı ön görülmüş ve dağıtılabilir bir oranda kâr var ise bu pay sahipleri için müktesep bir hak teşkil eder ve genel kurulun pay sahiplerine dağıtımı ön görülen bu kâr payının dağıtımı konusunda karar alınması zorunludur. (Prof Dr. H. Güzin Üçışık, Yardımcı Doç Aydın Çelik Anonim Ortaklıklarda Finansal Tablolar , Yedek Akçeler ve kâr Dağıtımı Sayfa 357)
Pay sahipleri için müktesep bir hak teşkil eden dağıtımı ön görülen kâr payının dağıtımı konusunda genel kurulda bir karar alınmadığı, davalı şirketin 2017 yılına ait Olağan Genel kurul toplantısında kârın dağıtılmaması hususunda oy birliği ile karar alındığı 2018 yılındaki olağan genel kurul toplantısında karın dağıtılmaması kararının oy çokluğu ile alınmış olduğu, davacının alınan kararın iptali yönünde herhangi bir dava açmadığı, davacı tarafından kâr payının dağıtılmaması yolunda alınan bu kararların iptali yoluna başvurularak kâr payının dağıtılmasının sağlanabileceği, davalı şirket tarafından kâr payı dağıtılması yolunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından kâr payının tespiti ve tahsili talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu kapsamında davacının … ve … Makine A.Ş nin şirkete verdiği zarardan dolayı açmış olduğu davada; … Makine San. Tic. A.ş ve … Tic. A.Ş aleyhine açılmış bulunan davanın husumet nedeniyle reddine, … aleyhine açılan davanın ispat edilememiş olması sebebi ile reddine, … Makina San. Ve Tic. A.Ş nin fesih ve tasfiyesine yönelik davada; Davalı …Tic. A.Ş açısından davanın Reddine, Davalılar … ve … Makina A.Ş açısından davanın pasif husumet nedeniyle reddine, Kar payının ödenmesine yönelik açılan davada; … Aş açısından açılan davanın reddine, Davalılar … ve … Makina San. A.Ş açısından davanın Pasif husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının … ve … Makine A.Ş nin şirkete verdiği zarardan dolayı açmış olduğu davada;
a)… Makine San. Tic. A.ş ve …Tic. A.Ş aleyhine açılmış bulunan davanın husumet nedeniyle reddine,
b)… aleyhine açılan davanın ispat edilememiş olması sebebi ile reddine,
2-…Tic. A.Ş nin fesih ve tasfiyesine yönelik davada;
a)Davalı … Tic. A.Ş açısından davanın Reddine,
b)Davalılar … ve … Makina A.Ş açısından davanın pasif husumet nedeniyle reddine,
3-Kar payının ödenmesine yönelik açılan davada;
a- …Tic. Aş açısından açılan davanın reddine,
b-Davalılar … ve … Makina San. A.Ş açısından davanın Pasif husumet nedeni ile reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen Fesih, Tasfiye, Kâr payı ödenmesi ve sorumluluk davasına ilişkin ayrı ayrı alınması gerekli olan 80,70-TL’den toplam 242,10-TL nin peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 71,32-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … ve … Makine A.Ş kendilerini vekille temsil ettirdiğinden sorumluluk davası, fesih tasfiye ve kâr payı ödenmesine ilişkin pasif husumetten red kararı verildiğinden her bir dava için ayrı ayrı 5.100,00-TL olmak üzere toplam 15.300,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Davalı … A.Ş açısından reddedilen fesih, tasfiye ve sorumluluk davasına ilişkin ayrı ayrı 5.100,00-TL den olmak üzere toplam 10.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … hakkında açılan sorumluluk davası açısından 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
9-Davalı … Makine A.Ş açısından reddedilen kâr payı alacağına ilişkin dava yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
10-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmamış olduğundan bu konuda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2022

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.