Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2021/846 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/87 Esas
KARAR NO : 2021/846

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 15/04/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi … Mahallesi sınırları içerisninde 24/09/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Bulvarı üzerinden … servisi önüne geldiğinde … yönetimindeki … plakalı otobüs ile çarpışmış ve olayda motosiklet sürücüsü müvekkillerin desteği …’un hayatını kaybettiğini, Meydana gelen olay sonucunda olayla ilgili olarak … C.Savcılığı tarafından … Soruşturma sayılı dosya ile soruşturma başlatıldığını, soruşturma aşamasında, ve kaza tespit tutanağından anlaşılan veriler üzerine kazada sürücü …’un asli kusurlu bulunduğunu, delillerin dahilinde nüfus kayıt örneğine göre müteveffa 1946 doğumlu olduğunu, olay tarihinde 68 yaşında olduğunu, davacı …’in ölenin eşi olduğunu ve 1960 doğumlu olduğunu, olay tarihinde 54 yaşında olduğunu yasal karine gereği destekden yoksun kalan konumunda olan eş için destekden yoksun kalma tazminatının, ölenin muhtemel bakiye ömür süresinin sonuna kadar olduğunu, davalının yasa gereği zorunlu olarak yapılması gereken sigortaların yapılmamış olması halinde sorumlu olduğu, olayında kazaya karışan … plakalı motosikletin ZMSS sigortacısı olmaması nedeniyle, bu tür sigorta kapsamında sorumlu olduğunu, bu nedenle husumete muhatap konumda olduğunu, müvekkilince davalıya başvuru konusunda bilgi verildiğini, hasar dosyasının numarası ile müvekkilce tespit edilemediğini, taraf isimleri ile davalıdan celbi ile resen belirlencek temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile hesaplanacak maddi tazminatın poliçe limiti dahilinde tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin tüm hakların saklı kalmak üzere hesaplanacak müvekkilerinin ölenin eşi lehine doğan destekten yoksun kalma zararı konulu maddi tazminatın davalıdan yasal teminat limiti içinde resen belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlkte tahsiline, bu kapsamda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; … hesabının sorumluluğu kapsamında bulunan hallerden biri rizikonun meydana geldiği tarihte kusurlu motorlu aracın geçerli Zorunlu trafik sigortasının bulunmaması, somut olayda ise vekil eden kuruma husumet yöneltilmesine sebep olduğu belirtilen … plakalı motorlu aracın kaza tarihini kapsar nitelikte … Sigorta Anonim şirketi tarafından düzenlenen ZMSS kaza tarihinde geçerli bir poliçesi olduğunu, kaza tarihinde geçerli bir sigorta sözleşmesi mevcut olduğundan, motorlu aracın trafik sigortacısının sorumluluğu bulunduğundan, vekil eden kurum … hesabının sorumluluğuna gidilememesi gerektiğini, dava öncesinde vekil eden kuruma herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, davanın açılmasına müvekkil kurum sebep olmadığını, dolayısı ile usul ekonomisi gereği başka herhangi bir icneleme yapılmasına kgerek olmadan HMK 30 Maddesi düzenlemesi gereği davanın esastan reddine, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen … plakalı aracın trafik sigortacısı … Sig. A.Ş ile araç işleteni Sigorta ettiren … a davanın ihbari ile husumet yöneltilen motorlu aracın olay tarihinde geçerli trafik sigortası olmasından vekil eden kurum aleyhine haksız ve mesnetsiz açıldığını davanın esastan reddi ile avukatlık ücretini davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/398 Esas 2016/248 Karar 210/03/2016 karar tarihli kararı ile “Davacının davasının reddine,” dair karar verilmiş, davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu temyiz dilekçesi doğrultusunda mahkememiz dosyasının Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/543 Esas 2019/8840 Karar ve 02/10/2019 tarihli karar ilamı ile “Somut olayda; davacı yanın mirasbırakanı … plakalı motosiklet sürücüsü meydana gelen kazada tam ve asli kusurlu olup kazanın diğer tarafı olan… plakalı aracın kusuru olmadığı karşı araç ile ilgili talebinin bulunamadığı ve desteğin kullandığı motorbisikletin zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından davacının talebinin … Hesabı’nın sorumluluğu kapsamında kaldığı gözetilmeden, Mahkemenin … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısına başvurulması gerektiği yönündeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.” şeklindeki kararı ile mahkememizin 02/10/2019 tarihli 2015/398 Esas 2016/248 Karar sayılı kararı bozulmakla dava mahkememizin 2020/87 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 15/02/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin PMF tablosuna göre hesaplanması ve davalıdan talep edebileceği miktarın tespit edilmesi konusunda dosyanın bilirkişi …’a tevdine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 23/06/2021 tarihli raporunda; “Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; Dosyada kusur durumuna ilişkin bilgi ve belge mevcut olmadığından ve davacı müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre talepte bulunmadığından bizzarur 8 SEÇENEKLİ olarak maddi zarar hesabı yapıldığı, buna göre; Davalının 90100 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 128.827,70 TL olduğu, Davalının 687,5 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 112.724,24 TL olduğu, Davalının 4675 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 96.620,78 TL olduğu, Davalının 9662,5 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 80.517,31 TL olduğu, Davalının 4650 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 64.413,85 TL olduğu, Davalının 9637,5 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 48.310,39 TL olduğu, Davalının 9025 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 32.206,93 TL olduğu, Davalının 9612,5 kusur sorumluluğuna göre davacının maddi zararının 16.103,46 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 15.04.2015 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 28/06/2021 havale tarihli talep arttırım dilekçesinde; müvekkil için 2.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı talebimizi 126.827,70 TL arttırarak 128.827,70 TL’nin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri ve tamamlama harcını yatırdığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/09/2020 tarihli celsesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/543 E. 2019/8840 K. Sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bu nedenle bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiş, bozma kapsamı dışında bulunan ve kesinleşen konular hakkında yeniden inceleme yapılmamıştır.
Dosya kapsamından; davacının eşi …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin … yönetimindeki … plakalı otobus ile çarpışması ile meydana gelen kazada davacının eşi …’un hayatını kaybettiği, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdikleri zarar; işletenin (veya sürücü) ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte işleten üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır. Böyle bir zararın işletenin kendisinin sahip olacağı hakla bir ilişkisi olmadığı gibi, doğrudan işletenin zararıyla bağlı ve onunla sınırlı bir zarar da değildir. İşletenin ölümü zararı doğuran olay olmakla birlikte, zarar doğrudan üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Buradaki zarar, mirasçıların salt bu sıfatla devraldıkları murislerinin uğradığı ve ondan intikal eden bir zarar da değildir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Somut olayda; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir ZMMS poliçesinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının zararından davalı … Hesabının sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davacının, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve … Hesabı Yönetmeliği’ne göre, davalı … Hesabı, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … Hesabı’nın sorumlu olacağına karar vermek gerekir (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı vs. ilamları uyarınca).
Tüm bu açıklanan nedenler ve bozma ilamı kapsamında; davacı yanın mirasbırakanı … plakalı motosiklet sürücüsü meydana gelen kazada tam ve asli kusurlu olup kazanın diğer tarafı olan … plakalı aracın kusuru olmadığı karşı araç ile ilgili talebinin bulunmadığı ve desteğin kullandığı motorbisikletin zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından davacının talebinin … Hesabı’nın sorumluluğu kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce uyulan bozma ilamında, dava konusu trafik kazasında müteveffanın tam ve asli kusurlu olduğu tespit edildiğinden ve mahkememizce ilama uyulmakla bu durum kabul edildiğinden kusur incelemesi yapılmamıştır.
Yargılama sırasında aktüer bilirkişi tarafından TRH 2010 tablosuna göre davacının muhtemel bakiye ömrü belirlenerek progressive rant yöntemine göre yapılan hesaplamada, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 128.827,70 TL olduğu tespit edilmiştir. Aktüerya esaslarına ve güncel Yargıtay kararlarına uygun olarak hesaplama yapıldığından rapor hükme esas alınmıştır. Davacının davalıdan 128.827,70 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından davalıya başvuru yapıldığında dair delil bulunmadığından dava tarihinde davalının temerrüte düştüğü sonucuna varılmış ve dava tarihinden itibaren aracın kullanımı da dikkate alınarak yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, 128.827,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, 128.827,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 8.800,22 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 27,70 TL peşin ve 434,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 461,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.338,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 461,70 TL (peşin+tamamlama) harcı ile 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere 489,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 881,50 TL (bilirkişi ücreti ve posta gideri) yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.188,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸