Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2020/226 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO : 2020/226

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ :09/05/2008
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı borçlu … A.Ş den … ili … ilçesi … köyü 1155 ada 1 parselde inşaa edilecek evlerden 25 nolu dupleks meskeni … tarihli sözleşme ile 177.000,00 TL ye satın aldığını, duplekx villanın 30/04/2007 tarihinde teslim edileceğinin bildirildiğini ancak ödeme yapılmasına rağmen konutların tesliminin yapılmadığını, ödenen bedelin tahsili için … A. Ş aleyhine takip yapıldığını takibin kesinleştiğini, borcun ödenmediğini İİK 277 maddesi uyarınca davalı borçlunun mal kaçırmak kastıyla … köyü 1153 ada 1 parselde kayıtlı 2 nolu, 3 nolu, 4 nolu, 5 nolu, 6 nolu, 7 nolu, 8 nolu ve 9 nolu mesken ile 1154 ada 1 parselde kayıtlı 2, 3, 10,11,12,13,14, 1155 ada 1 parselde kayıtlı 2,3,4,5,6 ,7,8,9,10 nolu dupleks meskenleri muvazaalı işlemler ile diğer davalılara sattığını, tüm taşınmazların çok düşük bedelle satıldığını, mal kaçırmak kastıyla yapılan bu tasarrufun iptali gerektiğini bildirerek tasarrufa konu taşınmazların cebri icra yoluyla müvekkilinin icra dosyasındaki alacaklarını karşılayacak miktarda satışına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 05/08/2008 tarihli cevap dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazı konut olarak kullanmak üzere … Bankasından çekmiş olduğu konut kredisi ile satın aldığını, muvazaalı bir işlem olmadığını, açılan davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde davanın sözleşmenin yapıldığı ya da müvekkilinin yerleşim yeri olan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkilinin taşınmazın … den 175.000,00 TL bedelle satın aldığını, bu bedelin 177.000,00 TL olarak ödendiğini, taşınmazın natamam olduğunu, muvazaa bulunmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde davaya bakmakla yetkili mahkemenin sözleşmenin yapıldığı aynı zamanda taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili ile davalı müteahhit arasında hileli satış bulunmadığını, 152.000,00 TL bedelle taşınmazın satın alındığını, binanın sözleşme şartlarına uygun yapılmadığını sonradan tamamlandığını açılan davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
… A.Ş vekili cevap dilekçesinde … firması ile müvekkili arasında inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca yükümlülüklerin yerine getirildiğini, mülkiyeti müvekkiline ait taşınmazların herhangi bir bedel ödenmeksizin davalı … firması tarafından 3.şahıslara devir edildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını , davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
… vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın gerçek değeri ödenerek ve kredi kullanılarak satın alındığını, muvazaa iddiasının gerçek olmadığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacıya borçlu şirket ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, dava konusu taşınmazları tapuda …’dan satın aldığını, herhangi bir muvazaa işleminin bulunmadığını davanın reddini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazın 231.000,00 TL karşılığında satın alındığını, natamam olan evin tamamlanması için masraf yapıldığını, muvazaalı herhangi bir işlem olmadığını, açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen taşınmazların teminat olarak alınmış olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, yetkilisi ve ortağı bulunduğu şirketin alacakları nedeniyle taşınmazın satın alındığını, açılan davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazı tapu kaydına istinaden …’den , iktisap ettiğini, … konutla herhangi bir ilgisi olmadığını, muvazaanın bulunmadığını davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Yargılama sırasında davalılardan … A.Ş iflas etmiş, 2.alacaklılar toplantısında mahkememizde görülmekte olan davada isteyen alacaklıya davayı yürütmek üzere yetki verildiği, davacılar …, … da İİK 245 maddesi uyarınca almış oldukları yetkiye istinaden davaya devam etmişlerdir.
Dosyanın mahkememizce yapılan yargılaması neticesinde verilen 2017/593 Esas, 2018/79 Karar, 29/01/2018 tarihli karar ile davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2014/306 Esas, 2015/41 sayılı 02/02/2015 tarihli karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş olup, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi bakımından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/6139 Esas, 2016/10230 sayılı 08/11/2016 tarihli ilamı ile dava konusu olayda davanın bu tarihten önce 09/05/2008 tarihinde İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve davalılar tarafından süresinde bir işbölümü itirazında da bulunulmadığından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/6139 Esas, 2016/10230 sayılı 08/11/2016 tarihli ilamına uyularak yargılamaya 2017/593 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılama devam edilmiş olunmuştur.
Dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/6139 Esas, 2016/10230 sayılı 08/11/2016 tarihli bozma ilamı doğrultusunda mahkememizce verilen 2017/593 Esas, 2018/79 sayılı 29/01/2018 tarihli kararı ile “…Davanın kısmen kabülüne, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 566 ada, 1 Parselde Kain, 1-3-9-10 nolu bağımsız bölümlerin … tarafından 4. Kişilere devir tarihi itibariyle gerçek satış bedeli toplamı olan 487.190-TL, 565 Ada, 1 Parselde Kain 1 ve 3 nolu Bağımsız Bölümlerin … tarafından 4. Kişilere devir tarihindeki gerçek satış bedelleri toplamı olan 247.499 TL , 564 Ada, 1 Parselde Kain , 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin … tarafından 4. Kişilere devir tarihindeki gerçek satış bedelleri toplamı olan 241.766TL olmak üzere toplam 734.689-TL nin … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı … den tahsiline, 566 ada, 1 Parselde kain, 2-4-5-6-7-8 nolu taşınmazların … tarafından 4. Kişilere devir tarihindeki gerçek satış bedeli toplamı olan 452.366-TL, 564 Ada, 1 Parselde kain 5 Nolu Bağımsız Bölümün Şahin Kaya tarafından 4. Kişiye devir tarihindeki gerçek satış bedeli olan 65.277-TL, 565 Ada, 1 Parselde kain 2 Nolu bağımsız bölümün 4. Kişiye Şahin Kaya tarafından devri tarihindeki gerçek satış bedeli olan 66.514 TL olmak üzere Toplam 584.157 TL nin … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı … tahsiline, Diğer davalılar açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2017/593 Esas, 2018/79 sayılı 29/01/2018 tarihli karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesince temyiz itirazlarının değerlendirilmesi aşamasında temyiz eden davacılar vekili tarafında sunulan 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile davalı … yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ederek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan 18/09/2019 havale tarihli beyan dilekçesi ile davacılar vekili tarafından verilen feragat dilekçesi doğrultusunda işlem yapılmasını, masraf ve vekalet ücret taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin feragat beyanı doğrultusunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesince verilen 2018/6218 Esas, 2019/11083 Karar sayılı, 25/11/2019 tarihli ilamı ile karar kesinleşinceye kadar davadan feragat edilebileceği gerekçesi ile feragate ilişkin bir karar verilmesi için kararın bozularak dosyanın mahalline gönderilmesi yönünde karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesince verilen 2018/6218 Esas, 2019/11083 Karar sayılı, 25/11/2019 tarihli ilamına uyularak, yargılamaya mahkememizin 2020/76 Esas sayılı dosyamız üzerinden devam olunmuştur.
Somut olayda mahkememizce verilen 2017/593 Esas, 2018/79 sayılı 29/01/2018 tarihli kararımızın yalnızca davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş olduğu, mahkememiz kararına ilişkin diğer davalıların ve davacıların temyiz itirazlarının bulunmadığı ve diğer davalılar yönünden mahkememiz kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK.’nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacılar vekili ve davalı … vekilinin vekaletnamelerindeki yetki durumları incelendiğinde, davadan feragate yetkili oldukları saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak Yargıtay 17. Hukuk Dairesince ve mahkememizce tespit olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince verilen 2018/6218 Esas, 2019/11083 Karar sayılı, 25/11/2019 tarihli ilamı ile feragata ilişkin bir karar verilmek üzere mahkememizin 2017/593 Esas, 2018/79 sayılı 29/01/2018 tarihli kararımızın bozulmasına karar verildiğinden, usul ve yasaya uygun Yargıtay 17. Hukuk Dairesince verilen 2018/6218 Esas, 2019/11083 Karar sayılı, 25/11/2019 tarihli ilamına uyularak davacıların davalı … aleyhindeki davadan feragat etmesi nedeniyle bu davalı açısından davanın reddine, diğer davalılar mahkememizin kararını yasal süresi içerisinde temyiz etmediklerinden ve mahkememiz kararı diğer davalılar yönünden kesinleştiğinden, diğer davalılar açısından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davalı … aleyhindeki davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden mahkememiz hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, diğer davalılar yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 15 günlük sürede TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/03/2020

Başkan

Üye

Üye

Katip