Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/758 E. 2021/844 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/758 Esas
KARAR NO : 2021/844

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 23/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davalının bu ticari ilişkiden kaynaklanan 59.064,00 TL borcu bulunduğunu, borcun davalıdan tahsil edilememesi üzerine müvekkil tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini, arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı hakkında yapılan İstanbul …İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 59.064,00-TL asıl alacak açısından iptaline, icra takibinin 03.10.2020 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari faiziyle birlikte devamına, borçlunun takibe ilişkin haksız itirazının iptaline, davalı borçlunun yerinde olmayan itirazı icrayı geciktirmeye yönelik olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, müvekkil şirketin alacaklarını korumak amacıyla davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 22/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme içerisinde kiralama unsurları, davacı ve müvekkil şirketin yükümlülüklerinin, ücret tarifesi ve ödeme şeklinin, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemelerin belirtildiğini, davacının 2020 yılının 7. Ayında araç kiralamasına ilişkin sözleşmeyi müvekkil şirketin … Bölge Müdürlüğü ile fesh ettiğini, daha sonradan araçların hasarlı olduğunu iddia ederek müvekkil şirketten 304.000,00 TL talep ettiğini, müvekkil şirketin araç kiralama hizmetinden kaynaklı keşide edilen faturalara ilişkin olarak ödeme yaptığını, hizmet bedelinden kaynaklı bir borcun bulunmadığını, alınan hizmete istinaden kesilen faturaların ödemelerinin zamanında yapıldığını, davacı tarafından faturaların ödenmemiş gibi icraya konu edilmesi üzerine müvekkil şirket tarafından söz konusu borca itiraz edildiğini, bu nedenle takibin asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında taşıt kiralama sözleşmeleri akdedildiği, cari hesap alacağını oluşturan faturaların konusunun araç kiralama bedeline ilişkin olduğu, dava konusu takibin kiralama bedellerinin tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiş olup; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalarına bakmaya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında taşınır kira ilişkisi bulunduğu, dava konusu edilen icra takibine konu alacakların kira ilişkisinden kaynaklanan kira bedeline ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 4. Maddesinde belirtildiği üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davaları bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, temel ilişki taşınır kirasına ilişkin olduğundan mahkememizce değerlendirilmesinin olanaksız olduğu anlaşılmakla görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/11/2021

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.