Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/756 E. 2021/907 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO : 2021/910

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait trafonun patlaması sonucu müvekkiline ait 2 adet villa ve sosyal yaşam alanında bulunan tüm elektrik ve elektronik sistemlerin 14/06/2020 tarihinde yüksek voltaj nedeniyle zarar görerek kullanılamaz hale geldiğini, zarar gören sistemlerle alakalı yetkili servislerle görüşüldüğünü, yapılan incelemede zararın elektrik şebekesinden kaynaklanan yüksek voltaj dalgalanmalarından kaynaklanığının tespit edildiğini, söz konusu zararların giderilmesi için davalı taraf ile defalarca görüşüldüğünü ancak taleplerinin uygun görülmediğini beyanla davanın kabulü ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000 TL’nin 14/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığını ve öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, haksız fiil hükümlerine göre zarar tazmine ilişkin taleplerin zararı veren kişiye yöneltilmesi gerektiğinden müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava ve taleplerin kabulü anlamına gelmemek üzere, haksız fiil hükümlerine göre istenilen zarara ilişkin talepler zamanaşımına uğradığını, davanın “belirsiz alacak” davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, yetkili servis tarafından, hasarın müvekkili şirketten kaynaklandığına dair herhangi kanıt ve bulgu sunulup sunulmadığının incelenmesi gerektiğini, yokluklarında düzenlenen ve arızanın neden kaynaklandığına dair bilgi içermeyen belgelerin kabulünün mümkün olmadığını, davacının müvekkiline iki değil bir kez başvurduğunu ve müvekkili şirketin ilgili birimince, hasar müvekkili şirketten kaynaklanmadığından bu talebin reddedildiğini ve bu hususun yazı ile bildirildiğini, davacı tarafın, ilgili mevzuat gereği üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip getirmediği kontrol edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağı mevcut olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında dava … A.Ş ne ihbar edilmiş olmakla, ihbar olunan vekili ihbara karşı cevabında; arabuluculuk başvuru şartı bulunduğunu davacı tarafından dava açılmadan önce prosedüre uygun olarak arabulculuğa başvuru yapılmadığını, dava ticari dava olduğundan arabulucuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekeceğini, huzurdaki davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, kusur tespiti için adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davacı tarafın üzerine düşen sorumluğu yerine getirip getirmediği kontrol edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini davacının talebinin fahiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davalıya ait trafonun patlaması sonucu oluşan yüksek voltaj nedeni ile davacıya ait 2 adet villa ve sosyal yaşam alanındaki elektrekili ev aletlerinin, asansör, ısıtma soğutma ve havalandırma sistemlerinin zarar görmesi nedeni ile oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyası … 8. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilen 08/09/2020 tarih 2020/114 Karar sayılı görevsizlik kararı gereği mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın tanık dinletme talebi kabul edilmiş, davacı tanığı …, huzurda alınan beyanında: ” ben davacıya ait iki villa ve sosyal tesislerin bulunduğu kompleks tesisin idari işlerinden sorumluyum, ben olayın olduğu gün tesisteydim, elektrikler kesildi, yaklaşım 2,5 -3 saat sonra elektrikler geldi, sulama sistemimizi çalıştırdığımızda çalışmadığını gördüm, ayrıca çevrede bir yanık kokusu hissettik, kontrol ettiğimizde asansör beyinlerinin, alarm sisteminin, binaların ısıtma sisteminin, elektrikli ev aletlerinden buzdolabı, fırın vb aletlerin hasar gördüğünü tespit ettik, daha sonra hasar gören aletler için servis çağırıp tamir ettirdik, su pompalarımızın tamiri için tamirci getirdiğimizde, tamirci bu olaydan dolayı çevrede birden çok kişinin tesisinde hasar oluştuğunu, hasarında o gün trafoya yıldırım düşmesi nedeni ile oluştuğunu söyledi, ancak ben bunu görmedim, tamir sırasında tamircilerden nötrden elektrik gelmesi sonucunda bu hasarın oluştuğu beyan edildi, dava konusu olay nedeni ile tesislerde oluşan hasarın sadece biz kuyu sistemindeki hasarı tamir ettirdik, bunun faturası şirket kayıtlarında mevcuttur, ancak diğer hasarların tamiri yaptırılamadı, çünkü büyük miktarda tuttuğu için henüz o hasarlar yaptırılamadı” demiştir.
Mahkememizce dosyanın Elektronik Mühendisi …, Makine Mühendisi …, Elektrik Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi … ile Mali Müşavir Bilirkişi …’e verilerek; dosya ve davacı şirket defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılıp, ayrıca teknik bilirkişiler tarafından taraf vekilleri ile birlikte yerinde inceleme yapılarak, davalıya ait trafonun patlaması sonucu oluşan yüksek voltaj olayı olup olmadığı, oluşmuş ise davacıya ait iki adet villa ve sosyal yaşam alanındaki elektrikli ev aletleri, asansör, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri, alarm sistemi ve sulama sisteminde hasar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zarar miktarının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilerce yerinde inceleme yapılmış olmamakla; keşif günü yapılan tespitlerde, davaya konu yapıların iç inşaatlarının tam olarak bitirilmediği ve bu sebeple olay tarihinde de tüm panoların devrede olmadığı, bina içindeki tali panoların bazılarında kaçakakım koruma rölesinin bulunduğu, ana pano ve tali panolarda topraklama tesisatının çekildiği, davalı arsasında elektrik sistemini yıldırımdan koruyan bir paratoner sistemi bulunmadığı tespit edildiği, bu durumda Madde 43 . Elektrik tesislerinin atmosferik boşalmalar sonucunda meydana gelen aşırı gerilimlere karşı korunması başlığı altında a.1 hava hattı şebekelerin parafudrlar ile korunması gerektiği ve topraklama hattına bağlı olması gerektiğinin belirtildiği, keşif sırasında taraflarına elektrik projesi ve topraklama ölçüm sonuçlarının sunulmadığını, gözle yapılan tespitte ana panoda parafudrlar ile koruma yapılmadığının da anlaşıldığı, yönetmelik gereği ana pano sayaçlarından sonrası sorumluluk son tüketici yani davalıya ait olup gerekli korumaları yaptırmadığı için olay sırasında yüksek gerilim oluşmuş ise buna göre davacı tarafın cihazlarının arızalanabileceği, ancak, bu durumun bile eş zamanlı olarak bu kadar çok cihazın arızalanmalarının sebebinin açıklanamadığını, olay tarihinde devrede olmayan panolar, keşif sırasında çalışan termostatlar ve hava üfleyen fan devresi dikkate alındığında davalının belirttiği tüm hasarın gerçeği yansıtmadığı, tek tek tüm cihazlar için çalışıp çalışmadığının servisleri tarafından test edilerek her bir cihaz için ayrı ayrı rapor tutulması gerektiği sonuca varıldığı, oysa, dosyada tüm klimalar için bir adet servis tutanağı olduğu, ayrıca dava konusu olay yerinde sorumlu dağıtım şirketinin … olduğu, eğer, aboneliklerle ilgili dosyaya resmi evrak istenecekse bunun …’tan istenmesi gerektiğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, olay tarihinde arızanın trafo patlaması ya da şebekeden kaynaklı aşırı gerilim dalgalanması olduğu söylenmekte ise de, yukarıda belirtilen detaylı açıklamalar doğrultusunda gerilim dalgalanmasının villalar içinde tüm panolara ulaşacağı, bakır ortamında bir elektronun saniyede 2.000 km ilerlediği, bu nedenle çalışır halde akım akıtır kapalı elektrik devresi olması halinde gerilim darbelerinin panolarda o andaki işletme durumu ve eşdeğer empedansa göre farklı etkiler göstereceği, ancak bu etkilerin heyetimiz tarafından doğrudan görülemediği, bir cihazın arızalanması için öncelikle çalışır konumda olması gerektiği, tüm klimaların aynı anda hepsinin çalışır halde olmalarının mümkün olmadığının takdirinin Mahkemede olduğunu, yapılan incelemelerde sadece otomatik bahçe kapı motoru kontrol ünitesinin gözle incelenmesinde kart girişindeki sigorta ve varistörün yanarak parçalandığı, bu durumda yüksek gerilim sebepli bir hasarın olabileceği gibi kapının sıkışması neticesinde aşırı akım çekilmesi durumunda da söz konusu hasarın meydana gelebileceği, bu nedenle hasarı yüksek gerilimle net bir şekilde açıkla imkanı olmadığı, olay tarihinde havanın gökgürültülü olması ve yıldırımın davacıyı besleyen elektrik dağıtım hattına isabet etmesi durumunda bu hattan beslenen alıcıların yüksek gerilim sebebi ile zarar görebileceği, ancak dava dosyasına diğer tüketicilerin şikayetleri dahil edilmediği, davalı arsasında elektrik sistemini yıldırımdan koruyan bir paratoner sistemi bulunmadığı, ancak yan villada paratonerin olduğu, bu paratonerin teknik olarak bu mahale düşecek olan yıldırımı üzerine alması gerektiği, bu nedenle paratoner tesisatı kuranlar özellikle mahale bakarak etrafta başka paratoner olup olmadığını görerek projelerini çizeceği ve tüketiciyi mevcut durumdan haberdar edeceğinin anlaşıldığı, heyetlerine elektrik projesi, bağlantı sözleşmeleri ve topraklama ölçüm sonuçları sunulamadığını, büyük meblağ tuttuğu görülen klimalarla ilgili herhangi bir yanık /bozuk kart gösterilemediği, keşif sırasında yapılan gözlemlerde villaların elektrik tesisatlarında eski tarihlerden beri sürekli oynamalar yapıldığı, bu durumun villaların tek takip edilebilir bir elektrik tesisatının proje üzerine olmadığını gösterdiği, bu durumun güvenilir bir topraklamanın olmadığını gösterdiği, doğru topraklamanın tüm araziyi kaplaması gerektiği, sadece sarı yeşil kablo çekmekle topraklamanın olamayacağı teknik bir gerçek olduğu, keşif sırasında gözle yapılan tespitte direk tipi trafoda parafudrlar ile koruma yapılmadığı, altında bulunan …’a ait ana dağıtım panosu kapalı olduğundan bu panoda bulunan çıkışlarda uygun amperajda termik manyetik şalter olup olmadığı görülemediği, Elektrik İç Tesisat Yönetmeliğinde davacı tarafın sorumluluk alanın tarif edilmiş olduğu, yönetmelik gereği ana pano sayaçlarından sonraki trafoya giden hattın sorumluluğun davalı …’ta olduğu, ancak davalının hattından gelebilecek gerilim dalgalanmasının bazı cihazlarının olay sırasında yüksek gerilim darbelerine (dv/dt) maruz kalarak arızalanabileceği, ancak bu kadar çok cihazın bir arada arızalanmasının nedenlerinin iç tesisatlarda aranması gerektiğinin düşünüldüğünü, dava konusu olay yerinde hattın işletmesinden, tüketicilere yönetmeliklere göre temiz enerji vermekle …’ın sorumlu olduğu, ancak davalı …’a bir kusur atfedilemeyeceği, …’ın ise görevli perakendeci olarak fatura kesmekle ve yeni abonelik yapmakla sorumlu olduğundan olayda kusurlu olamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı 05.07.2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacının … adresinde bulunan 5 dönüm arazi üzerinde kurulu bulunan 2 adet villa ve sosyal yaşam alanında bulunan tüm elektrik ve elektronik sistemlerin 14.06.2020 tarihinde davalı şirkete ait trafonun patlaması sonucunda oluşan yüksek gerilim nedeniyle zarar görerek kullanılamaz hale geldiğinden bahisle uğranılan zararın tazminini talep ettiği, davalının davacının zararının oluşmasında kusurları bulunmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafça arızaların arazinin alt tarafından bulunan 400 kVA direk tipi trafonun patlaması ve ani gelişen elektriksel dinamik olaylar sırasında oluşan yüksek değerli gerilim dalgalanmalarının davacıya ait taşınmazın ana dağıtım panosundan girerek cihazların girişlerine ulaşması gösterilmiş olmakla, davacılara ait elektrikli alet, mekanizma ve sistemlerde gerçekleşen arıza ve bozulmaların neden kaynaklandığının araştırılması ve değerlendirilmesi bakımından mahkememizce görevlendirilen konusunda uzman bilirkişiler vasıtası ile uyuşmazlık konusu mahalde inceleme yaptırılmıştır.
Dava konusu mahalde bulunan trafonun 400 kVA olduğu, bu güçte bir trafo 1 güç faktöründe 400×0,6/8,5= 30 aboneyi besleyeceği, bu durumda trafonun işletme dışı kalması durumunda …’ın yapılacak ihbarlar ile bu olaydan haberinin olmamasının mümkün olmadığı, ancak dava konusu olay tarihi olan 14.06.2020 tarihinde anılan mahaldeki trafoda herhangi bir patlama ya da arıza olduğuna dair bir bildirimin olmadığı, trafoda patlamanın genelde aşırı akım çekilmesi ve ısınma ile meydana gelebileceği, ya da o tarihte kötü hava koşulları nedeniyle olabilecek yıldırım hadisesinin böyle bir olaya sebebiyet verebileceği, davacı tarafın 14.06.2020 tarihinde meydana gelen arızalar için yetkili servislerden tamir için teklifler aldığı ve yaklaşık 240.000 TL gibi bir meblağın ortaya çıktığı, davacının bu hasar bedelini 25.06.2020 tarihli yazı ile …’tan talep ettiği, Bedaş’ın cevap yazısında davacı başvurusunun Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin Tablo 6A Kod 6 kapsamında incelendiği ve başvuruya ait işlem süresinin yönetmelikte belirtilen sınır değerinin üzerinde gerçekleştiğinden davacı tarafa 50 TL tazminat ödemesi yapılacağının bildirildiği, keşif günü mahalde önce bahçe giriş kapısının sağında bulunan ana dağıtım panosunun olduğu kısımdan itibaren gerilim dalgalanmasının ve muhtemel yıldırım izlerinin arandığı, dağıtım panosunda 1) … , 2) … , 3) …. , 4) … , 5) … , 6)… ve 7) … olmak üzere toplamda 7 adet sayacın olduğu görüldüğü, başka bir panoda ise taşınmazın 160 A’lik 1 adet ana kesicisi ile birlikte 6 adet küçük otomatik şalter olduğu görüldüğü, 6 adet otomatik şalter olması toplamda 6 adet sayacın dolayısıyla aboneliğin faal olduğunu gösterdiği, sayaçlarda yapılan denemelerde sayaçların çalıştığının, ölçüm devrelerinde kaydedilmiş tüketimler olduğu, bazı sayaçlarda halen tüketim kaydedildiği görüldüğü, pano içlerinde sarı yeşil topraklama hattının çekili olduğu, ancak pano içlerinde kaçak akım rölelerinin bulunmadığı görüldüğü, oluşma nedeni ne olursa olsun elektriksel darbelerin en kolay yol alacağı ortamın bakır kablolar olduğu, yıldırımın enerji nakil hatları üzerine ve/veya trafolar üzerine isabet ettiklerinin bilindiği, ancak, elektriksel darbeler yolu üzerinde kablolar üzerinde, kabloların bağlantı yerlerinde, kontaktörlerde ve buna benzer sistemlerde mutlaka gözle görülür hasarlar meydana getirdiği, elektrikli cihazlarda hasarların meydana gelebilmesi için öncelikle cihazların çalışır durumda olmalarının gerektiği, cihazların ana kart girişlerinde bulunan varistör denen elemanların gerilim darbelerini ilk karşılayan eleman olduğu ve dalgalanmanın etkisiyle parçalanacağı, eş zamanlı olarak da buraya çok yakın olan cam sigortaların yanabileceği, yetkili servislerin hasarlanan cihazların arızalandıklarını tutanaklara yazmalarına rağmen açık ve net bir şekilde hasarın nerede nasıl meydana geldiğinin tespit edilmediğini, davacı tarafın sözünü ettiği arızaların/hasarların eş zamanlı cihazlarda meydana geldiği belirtilmiş ise de, elektrik panolarında bunun etkilerinin görülmesi gerektiğini tespit ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu kanaatine varılmış, davacıya ait elektrikli aletler, sistem ve teçhizatta 14.06.2020 tarihinde meydana gelen elektrik arızası nedeniyle oluşan hasarın, davalı elektrik tedarikçisinin kusurundan kaynaklanmadığı, olay tarihinde trafonun patladığına dair bir arıza kaydı, buna ilişkin tutanak, bilgi ve belge mevcut olmayıp, elektrik arızasının davacı tarafça iddia olunduğu şekilde trafonun patlaması ve yüksek değerli gerilim dalgalanmalarının davacıya ait taşınmazın ana dağıtım panosundan girerek cihazların girişlerine ulaşması şeklinde meydana gelmediği, arıza ve hasarın davacıya ait villaların elektrik tesisatından kaynaklandığı anlaşılmakla, davacının davasını ispatlayamadığından, reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye harç olan 4,90 TL nın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davlaı tarafça yapılan 19 TL yargılama giderinin avacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”