Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/755 E. 2021/814 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/755 Esas
KARAR NO : 2021/8142021/814

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından 22/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu … A.Ş. şirketinin , müvekkil şirket olan … A.Ş.’ye olan fatura borcu sebebiyle … 31.İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile davalı şirkete karşı ilamsız icra takibine girişildiğini ve borçlu şirket vekili tarafından 13.01.2020 tarihinde; alacaklı şirkete herhangi bir borçları olmadığını belirtilerek alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz edildiğini, ilamsız icra takibinin itiraz üzerine durmasına karar verildiğini, müvekkil -alacaklı- şirketin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatın kendisine yüklediği edimleri ifa ile mükellef olan bir bir yatırım kuruluşu aracı kurumu olduğunu, müvekkil şirket ile davalı-borçlu- … A.Ş. 21.03.2019 tarihinde; davalı şirketin değerlenmesi amacıyla bir sözleşme akdedildiğini, müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilecek değerleme hizmetinin karşılığında davalı şirket tarafından müvekkile sözleşmenin imzalanması ile birlikte 10.000TL+KDV değerleme raporunun teslimi ile 12.500TL +KDV olmak üzere toplamda 22.500Türk Lirası +KDV ödeneceği konusunda taraflar anlaştıklarını, müvekkil şirket sözleşmenin imzalanmasının akabinde; 02.04.2019 tarihinde (… sıra nolu) ilk faturayı davalı şirkete kestiğini ve 03.04.2019 tarihinde davalı şirket yönetim kurulu başkanı …’a ait … Bankası hesabından müvekkil şirketin … Bankası hesabına “… Fatura Bedeli” açıklamasıyla 10.000TL +KDV (10.180,00TL) ödeme yapıldığını, 04.04.2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından hazırlanan değerleme raporu davalı şirkete teslim edildiğini ve bu rapor yine aynı tarihte davalı şirket tarafından … (…)’da yayınlandığını, müvekkil şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak kesilen ve davalı tarafa gönderilen 10.04.2019 tarihli 12.725,00TL tutarlı (… sıra nolu) ikinci fatura borçlu şirket tarafından ödenmediğini, borçlu tarafından ödenmesi gerekip de ödenmeyen 10.04.2019 tarihli 12.725,00 TL miktarlı faturanın mevcut olduğunu, bu faturaların müvekkil şirketin ticari defterlerinde ve muhasebe defterlerinde kayıt altında olduğunu, Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olduğundan, arabuluculuk kurumuna başvurulmuş, anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket müvekkil şirkete ödeme yapmamakta ısrarcı olması nedeniyle müvekkilimizin alacaklı bulunduğu hususu sabit olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, bu nedenle davanın kabulü ile davalı-borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 07/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı taraf arasında akdedilen sözleşmeye istinaden müvekkilin ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir borç bulunmadığını, icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, … A.Ş paylarının borsada işlem gören halka açık bir anonim şirket olduğunu, tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılmak üzere dava dosyasının 16.04.2021 tarihinde bilirkişiye teslim edildiğini, müvekkilin herhangi nam ve isim altında bir borcunun bulunmadığını, … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ve müvekkile tebliğ edilen ödeme emrinde takip dayanağı olarak belirtilen 10.04.2019 tarihli faturanın yer aldığını, müvekkil Şirketçe 06.01.2020 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğü’nün 13.01.2021 tarihli kararı ile takibin durudurulmasına karar verilerek, davacı/alacaklı tarafından sunulan talep doğrultusunda ödeme emrinin tekrar tebliğe çıkarıldığını, müvekkile dayanak belgeleri olmaksızın tebliğ edilen ödeme emrine haklı olarak itiraz edilmesi suretiyle durdurulduğunu, ödeme emrinin tebliğinde bir faturaya dayanılmış olmasına karşın bu faturanın tebliğ edilmediğini, dava konusu takibin müvekkil şirketin haklı itirazı üzerine durdurulduğunu ve bu itirazın yapıldığı ödeme emrinde iddia edilen alacağın sebebi ve dayanağı bulunmadığından alacak hiçbir şekilde likit kabul edilemeyecek olduğunu ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin koşullarının oluşmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, icra takibi sebebiyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 12.725,00 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 15/01/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 22/03/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir Barbaros Soylu tarafından ibraz edilen 11/06/2021 tarihli raporda özetle; Davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları tespit edilmiştir. Davalı şirket 2019 dönemi defterlerini sunamamıştır. Davalı şirketin, 2020 dönemi Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla davacı şirketin 2020 dönemi ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları tespit edilmiştir. Davacı ve davalı şirketlerin defter, belgelerine ve kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi (27.12.2019) itibariyle 12.725,00 TL (OnikibinyediyüzyirmibeşTL) alacağının olduğu, talepte bağlılık ilkesi gereği temerrüt faizine yer olmadığı tespit edilmiştir. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık 13,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işlelilmesi gerekeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 21.03.2019 tarihinde Değerleme Hizmeti Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin konusunun davacı tarafından davalı şirketin piyasa rayiç değerinin tespiti için değerleme yapılması ve bunun karşılığında davalının sözleşme imzalandığı an 10.000,00 TL+KDV ve değerleme raporunun teslim edilmesini takip eden 5 iş günü içerisinde 12.500,00 TL+KDV olmak üzere 22.500,00 TL+KDV tutarında değerleme danışmanlık ücreti ödemesine ilişkin olduğu, davacı tarafından değerleme raporunun hazırlanıp davalıya teslim edildiği, sözleşme uyarınca tanzim edilen ilk faturanın 03.04.2019 tarihinde ödendiği, uyuşmazlık konusu 10.04.2019 tarihli 12.725,00 TL bedelli faturanın değerleme hizmet bedelinden kalan bakiye alacağa ilişkin olarak taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi uyarınca tanzim edildiği, uyuşmazlığın bu faturadan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahiplerinin lehine delil olma vasfına haiz oldukları, takip konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 12.725,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacının 12.905,00 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın davalının ilk faturaya ilişkin ödemeyi eksik girmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; davacının sözleşmeden kapsamında üstlendiği edimi yerine getirdiği, Değerleme Raporu’nun davalıya teslim edildiği, sözleşmenin 4. maddesinde kararlaştırılan değerleme danışmanlık ücretinin bakiye kısmına ilişkin düzenlenen faturanın ödenmediği, takip konusu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı tarafın takip konusu faturaları kabul edip kendi defterlerine işlediği, davalı tarafından borcun ödenmesi dair bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 12.725,00 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 12.725,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 12.725,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 12.725,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 12.725,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, kabul edilen 12.725,00 TL alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 869,24 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 153,69 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 715,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 153,69 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 208,09 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 840,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.