Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/749 E. 2021/859 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/749 Esas
KARAR NO : 2021/859

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 19/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum ile borçlulardan … Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmesi imzalandığı ve kredi kullandırıldığını, alacağın teminatı olarak da rehin sözleşmesi kapsamında … plaka nolu araca rehin konduğunu, ödeme yapılmaması nedeniyle alacağın tümünün muaccel hale geldiğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, fakat itiraz sebebiyle takibin durduğunu, davalı itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle iptalinin gerektiğini, davalının müvekkili kuruma herhangi bir borcu bulunmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı iddiasında bulunarak fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile açılmış olan takibe ve ferilerine yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, alacağa takip talebindeki oranlar üzerinden faiz işletilmesine ve alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 12.204,40 TL asıl alacak ve 263,05 TL işlemiş faiz olmak üzere 12.467,45 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 14/09/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 19/04/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının kayıtları, rehin sözleşmesi ve dosya incelenerek davacının kredi alacağı, icra takibi değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 25/06/2021 tarihli raporda özetle; “davacı yanın dosyaya ibraz ettiği belgelere nazaran davalıdan olan alacağının oluşum ve gelişimini belgeleyememiş olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 28/06/2021 celse ara kararı uyarınca, bilirkişi ön raporundaki eksiklikler tamamlandıktan sonra, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının kayıtları, rehin sözleşmesi ve dosya incelenerek davacının kredi alacağı, icra takibi değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 01/10/2021 tarihli ek raporda özetle; “Davacı bankanın davalılardan 04.09.2020 takip tarihi itibarıyla itibarıyla 11.413,32 TL. asıl alacak, 713,25 TL’da işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.586,57 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 11.413,32 matrah üzerinden talebiyle bağlı olarak % 14,64 akdi faiz istenebileceği, davacının takip talebinde istediği faize gider vergisi talebinde bulunmadığı, kefil sıfatıyla sorumlu olan davalı …’nın temerrüt (takip) tarihindeki toplam borcu 11.586,57 TL olarak belirlenmiş iken, imzaladığı kefalet sözleşmesi limiti bu tutardan daha yüksek olmak üzere 199.827,16 TL. olduğundan ve kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle; temerrüt (takip) tarihi itibarıyla hesaplanan alacakta bir limit sınırlaması gerekmediği ve bundan sonra hesaplanacak faiz ve ferilerden de sorumlu olacağı, davacının tespitlerimizi aşan talebinin yerinde olmadığı, tarafların, masraf, tazminat, ücreti vekalet ve benzeri talepleri ile hukuki mahiyetteki beyan ve itirazlarının Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı …Ş tarafından 11/11/2021 tarihinde alacak temlik ve satış sözleşmesi sunulduğu, temlik sözleşmesi ile alacağın … A.Ş’ye temlik edildiği, temlik alan … A.Ş’nin 15/11/2021 tarihinde mahkememiz dosyasına vekaletname sunduğu, davaya davacı olarak …A.Ş ile devam edildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, Davacı ile davalı …Ltd. Şti arasında 10/08/2017 tarihli “…A.Ş Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Kredisi ile Rehin Sözleşmesi” akdedildiği, diğer davalı …’nın 199.827,16 TL limitle müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamında davalı …Ltd. Şti’nin %14,64 faiz oranıyla aylık 5.532,70 TL 36 taksitle 175.000,00 TL bedelli kredi kullandığı, kredi alacağının teminatı olmak üzere taraflar arasında Rehin Sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda 38 NY 8067 plakalı araca banka lehine rehin şerhi işlendiği, kredinin ilk 34 taksitinin ödendiği, son iki taksitin ödenmediği, hesabın kat edildiği, bunun üzerine davacı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin 21. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalar uygun bulunduğundan bu rapor hükme esas alınmıştır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; davalı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış ise de davalının rehin konusu aracın maliki olmadığı, asıl borçlu sıfatına da haiz olmadığı, İİK m.145 uyarınca rehinli mal üçüncü şahıs tarafından verilmişse veya mülkiyet üçüncü şahsa geçmiş ise onun aleyhine takip başlatılabileceğinin düzenlendiği anlaşılmakla davalı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı sonucuna varılmış ve bu davalı açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı … Ltd. Şti arasında 10/08/2017 tarihli “… A.Ş Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Kredisi ile Rehin Sözleşmesi” akdedildiği, kredi alacağının teminatı olmak üzere taraflar arasında Rehin Sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda … plakalı araca banka lehine rehin şerhi işlendiği, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, hesabın kat edildiği, takip tarihi itibariyle davacının 11.413,32 TL asıl alacak ve 713,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.586,57 TL alacaklı olduğu, davacının sözleşmede uyguladığı akdi faiz oranı olan %14,64 oranında temerrüt faizi uygulanmasını talep ettiği, davacının talebinin sözleşmeye uygun olduğu, davalının bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak ve ferilerden sorumlu olduğu, davalının asıl alacağa ve faiz oranına yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, davalı tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki kök bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin sadece davalı … Ltd Şti açısından 11.586,57 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 11.413,32 TL’ye yıllık %14,64 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının sadece davalı … Ltd Şti’den tahsiline, davalı … açısından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin sadece davalı … Tic. Ltd Şti açısından 11.586,57 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 11.413,32 TL’ye yıllık %14,64 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının sadece davalı …Tic. Ltd Şti’den tahsiline, davalı … açısından davanın reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.317,31 TL icra inkar tazminatın sadece davalı …Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 791,47 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 150,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 640,89 TL nispi karar ve ilam harcının sadece davalı … Ltd Şti’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 150,58 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 204,98 TL harcın sadece davalı …Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,25 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 929,57 TL’nin sadece davalı …Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin sadece davalı … Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı …Tic. Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 880,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 93,26 TL’nin davacıdan, 1.226,74 TL’nin davalı …Tic. Ltd Şti’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸