Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/745 E. 2022/224 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/745 Esas
KARAR NO : 2022/224

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 17/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait, … Müdürlüğü hizmet sahası … adresinde, 18.07.2018 tarihinde, … tarafından yapılan çalışma esnasında Şirketimize ait 36 Foy Kablo İle 72 Foy Kablo hasara uğradığını, söz konusu hasar ile müvekkil şirketin 1.772,22 -TL tutarında zararı meydana geldiğini, ancak zararın sorumlular tarafından karşılanmadığını, bunun üzerine, 2.397,88 – TL alacağın tahsili için … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu/davalı, aleyhindeki bu takibe vekili aracılığıyla haksız olarak itiraz ettiğini, yapılan icra takibini durdurduğunu, borçlu /davalı tarafından icra takibine yapılan itirazda özetle, borcu olmadığını beyan ederek borcun tamamına ve faizlere itiraz edildiğini, bu nedenle davalı borçlunun takibe yönelik haksız ve dayanaksız itirazlarının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle toplam 2.397,88 TL alacağın üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 08/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava konusu zarara müvekkil şirketin neden olduğu yolundaki iddialarını ispatlayabilecek nitelikte herhangi bir belge sunmadığını, dosyaya bu konuda sunulan ve kendi çalışanlarınca düzenlenen tek taraflı hasar tespit tutanaklarının kabulünün mümkün olmadığını, hasarın meydana geldiği tarihte müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemede, söz konusu mahalde herhangi bir çalışma yapılmadığını, dosyada sunulan fotoğraflarda sırf enerji kablolarının …’a ait kablonun yakınında olduğu varsayımı ile davacının zararından müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından iddia olunan hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden ya da herhangi bir çalışmasından kaynaklanmadığını, meydana gelen hasarda müvekkil şirkete yükletilebilecek bir kusur bulunmadığını, davacı …A.Ş.’ye ait kabloların hiçbir koruma tedbiri alınmadan, teknik şartnameye açıkça uymadan döşendiğinden, emniyet mesafelerine uymadan birbirine yakın kablolar nedeniyle ve çoğunlukla davacı kurumun ağır kusuruyla hasar meydana geldiğini, hasara neden olan husus davacının kablolarının müvekkil şirketin iletim ve dağıtım tesislerine yakınlığı sebebiyle meydana geldiğini, sorumluluk davacıya ait olduğunu, davacı … kablolarını teknik şartnameye uymaksızın, emniyet mesafesinin ihlal ederek döşediğini, davacının dava konusu hasara müvekkil şirketin neden olduğunu ispatlayamamış olması, hasarın oluştuğu gün müvekkil şirketin herhangi bir saha çalışmasının olmadığı, kablo döşenmesi işleminin davacı tarafından mevzuata aykırı şekilde yapılmış olması ve bu güne kadar karşılaşılan zararların da davacı kurumun ağır kusuruyla meydana geldiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 08/12/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosyadaki fotoğraflar ve dosya incelenerek dava konusu zararın davalı tarafından verilip verilmediği, davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise gerçek zarar ilkesine göre zararın belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi ….’nun 10/02/2022 tarihli raporunda özetle; …Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’nce gönderilen cevabi yazıda; müdürlük kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davaya konu tarihlerde belirtilen adreslerde altyapı kazı çalışması yapılması için herhangi bir kuruma, gerçek veya tüzel kişiliğe altyapı kazı ruhsatı verilmediğinin tespit edildiği belirtilmiş olup hasara sebebiyet veren çalışmaların izinsiz yapıldığı, Davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan; şirket çalışanları tarafından düzenlenen Hasar Tutanakları, Hasar Keşif Tutarı Formları, Erişim Şebekesi Revizyon Talep ve Formları ve eklerinde yer alan krokiler, hasar mahalline ilişkin fotoğraflar, Günlük Şantiye Defterleri ve tanık ifadeleri tümüyle değerlendirildiğinde, dava konusu hasarlara davalı şirket çalışanlarının sebep olduğu kanaatine varılmış olup bu durumun aksi yönünde dosya münderecatında herhangi bir somut bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, Davacının altyapı tesisatında hasara sebep olacak, ilgili mevzuatlara aykırı somut bir durumun dosya münderecatındaki belgelerden tespit edilemediği, bu nedenle Davacı tarafa kusur izafe edilemeyeceği, Davacının talep ettiği tutarlarının malzeme ve işçilik kalemlerinden oluştuğu, malzeme kalemlerinin piyasa şartlarında kadri maruf olduğu, emsal Yargıtay kararları uyarınca, dışarıdan özel olarak işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığına dair fatura sunulduğu görüldüğünden işçilik giderlerinin de talep edilebileceği, Bu durumda davacının … 14. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında
2.397,88 TL Toplam Alacak talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, 18/07/2018 günü … Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan …adresinde davalı tarafından tesislerine zarar verildiğini, hasara uğratıldığını, davalının bu zarardan sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı, dava konusu olaya ilişkin illiyet bağının bulunmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Uyuşmazlık, gerçekleşen zarara kimin sebebiyet verdiğine ve bu zarardan kimin sorumlu olduğuna ilişkindir.
Mahkememiz 22/03/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, davacı tanığının dinlenilmesine karar verilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı … beyanında; Kendisinin …sebeke teknik sorumlusu olarak çalıştığını, ekipleri kontrol ettiğini, sistem arıza bildirimi geldiğinde sahaya gidip ölçüm ve tespit yaptıklarını, dava konusu olayı hatırladığını, arıza bildirimi geldiğinde olay mahalline gittiklerini, … ait kablonun koptuğunu gördüklerini, hasarın … tarafından verildiğini, daha öncede … tarafından kablolara zarar verilmiş olduğunu, kabloların … tarafından çekildiğini görünce farkettiklerini, kabloyu kendilerinin yaptıklarını, …’ın çalışma sırasında zarar verdiğini, oradaki iş makinesi ile … tarafından kazı yapıldığını gördüğünü… makinelerin kiralık oldukları için iş makinesinin fotoğrafını çekemediğini, başkaca bilgisi olmadığını ifade etmiştir.
Yargılama sırasında, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Hasar Keşif Tutarı Formu, Hasar Tespit Tutanağı, Fotoğraflar ve hasara ilişkin tüm belgelerin değerlendirimesi ve dava konusu olay ile ilgili zarara ilişkin sorumluların kim olduğunun ve miktarının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait kabloların davalı tarafından hasara uğratıldığını, fotoğraflardan davacı şirkete ait kabloların standartlara uyulmamış olduğuna dair herhangi bir tespitte bulunulamadığının anlaşıldığı, bu nedenle hasarın meydana gelmesinde davacıya kusur izafe edilemeyeceğini, davacının zararının 1.777,22 TL asıl alacak ve 620,66 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.397,88 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; Hasar Tutanakları, Hasar Keşif Tutarı Formları, Erişim Şebekesi Revizyon Talep ve Formları ve eklerinde yer alan krokiler, hasar mahalline ilişkin fotoğraflar, Günlük Şantiye Defterleri ve tanık ifadeleri tümüyle değerlendirildiğinde, dava konusu hasarlara davalı şirket çalışanlarının sebep olduğu, gerçekleşen zarar ile uygun illiyet ve kusur durumunun mevcut olduğu, haksız fiil şartlarının oluştuğu, yukarıda açıklanan nedenlerle davalının bu zarardan sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Olay nedeniyle oluşan zarar miktarının bilirkişi raporunca belirlendiği, raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ilgili yönetmeliklere ve meydana gelen zarara uygun olduğundan davalının bilirkişi raporuna yönelik itiraz ve beyanları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 2.397,88 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 1.777,22 TL asıl alacağa yıllık %10 oranını aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 2.397,88 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 1.777,22 TL asıl alacağa yıllık %10 oranını aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 163,79 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 109,39‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 839,7‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.397,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davalı vekili ve e-duruşma ile katılan davacı vekilinin yüzlerine karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.