Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2021/1000 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/742 Esas
KARAR NO : 2021/1000

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili firmanın, yurtiçi ve yurtdışında 1989 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, ticaret ünvanını kullanma hakkının TTK 50- 52.madde vd. hükümleri gereğince münhasıran kendisine ait olduğunu, davalı firmanın, müvekkili firmaya ait tescilli ticaret ünvanında yeralan “…” kelimesini kendi adına tescil ettirerek, TTK 50-52.maddelerine aykırı biçimde haksız olarak kullandığının haricen tesbit edildiğini, bu kullanımın halen devam ettiğini, müvekkil firmanın, dünyada ve ülkemizde önemli projelere imza atan, önemli bir inşaat ve yatırım müteahhidi olduğunu, buna karşılık davalı firmanın, müvekkilinin özgün bir niteliği de olan … unvanını kullanarak, haksız bir tutum içinde olduğunu ve TTK 52.madde ve ilgili hükümlerine aykırı davrandığını, bu unvan benzerliğinin, müvekkili firma ile davalı firmanın karıştırılmasına yol açtığı gibi, müvekkili firmanın manevi kişiliğine, ticari itibarına da zarar verdiğini beyan ile davalının müvekkiline 100.000 TL tutarında manevi tazminatı yine TTK 52.madde kapsamında ödemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçe ile müvekkili şirketin dünyaca ünlü, merkezi …’ da olan … firmasına ait kesim makinelerini sattığını, müvekkili şirket kurulmadan evvel … firması ile iletişime geçilip Türkiyedeki distribütörlük alımı konusunda müzakereler gerçekleştirildiğini, taraflar arasında distribütörlük konusunda anlaşma sağlandıktan sonra müvekkili şirketin kuruluşunun gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin ticaret unvanında yer alan Sunma kelimesinin uluslararası korumaya tabi oluğunu,huzurdaki davada ticaret unvanları arasında iltibas bulunmadığını, huzurdaki davada TTK madde 52 şartlarının oluşmadığını, ticaret ünvanına tecavüzden söz edilemeyeceğini, müvekkili şirketin Sunma Marka kesim makineleri sattığını, davacı şirketin inşaat işi ile iştigal ettiğini, logolarının farklı olduğunu, web adreslerinin farklı olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce Türk Patent ve Marka Kurumundan ve sicil müdürlüğünden davacı ve davalıya ait tüm kayıtların celbi sağlanarak dosyamıza eklenmiştir.
Mahkememizce, dosyamızın rekabet ve sektör uzmanı bilirkişilere tevdii ile tarafların iş ve faaliyet kollarının tespiti, “…” ibaresinin iltibas yaratıp yaratmadığı, davalının “…” ibaresinin kaynağı olduğu ileri sürülen … markasının dünyadaki karşılığı ve davalı ile olan distribütörlük ilişkisinin irdelenmesi, kesim ve basım makineleri olan … markasının sektörel durumunun değerlendirilmesi, … ibaresinin davalı tarafından haklı olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti konusunda inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmekle, bilirkişiler 09/06/2021 tarihli raporlarında, davalının ticaret unvanının davacı unvanına tecavüz teşkil etmediğini, unvanlar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını rapor etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, TTK m.52 uyarınca ticaret ünvanının korunması kapsamında davalının ticaret ünvanında bulunan “…” ibaresinin sicilden terkini ve bu kararın yayınlanması ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 18/1 uyarınca her tacir bir ticaret unvanı seçmek ve kullanmak zorundadır. Yine TTK m. 39/1 uyarınca her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.
TTK m.43’de; Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin işletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilecekleri düzenlenmiştir. Bu ek, tescil edilmek istenen ticaret unvanının diğer unvanlardan ayırt edilmesini sağlayacak türde olmalıdır. TTK m.52’de; ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibinin, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ m.5’de, bir ticaret unvanının, Türkiye’nin herhangi bir sicil müdürlüğüne daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olan ek yapılmadan tescil edilemeyeceği, daha önceden tescil edilmiş bir ticaret unvanının, Türk Ticaret Kanununun 46 ncı maddesi kapsamındaki ek ve işletme konusunu gösteren ilk ibaresi aynı olan diğer bir ticaret unvanına ayırt edici bir ek yapılmadan tescil edilemeyeceği, daha önce tescil edilmiş ticaret unvanının eki ile kendi eki aynı olan, ancak ekten sonra gelen işletme konusunu gösteren ilk ibaresi farklı olan ticaret unvanının, ayırt edici bir ek yapılmadan tescil edilebileceği, daha önce tescil edilmiş bir ticaret unvanından yalnızca şirket türünü gösteren ibareleri farklı olan diğer bir unvanın, ayırt edici ek yapılmadan tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Yargılama sırasında ticaret sicil kayıtları ile sektör değerlendirmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Ancak sektör değerlendirmesi yapması bilirkişi tarafından gerekli inceleme yapılmamıştır. Konunun kapsamı itibariyle mahkememizce resen değerlendirilebileceği anlaşılmakla bu yönde yapılmasına karar verilen ek inceleme ara kararından vazgeçilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının 2.8.1989 tarihinde … Ticaret Sicili’ne tescil edilerek kurulduğu, tam unvanının … A.Ş. olduğu, meslek kolunun turizm, otelcilik ve konaklama faaliyetleri olduğu, davalının 18.10.2010’da … Ticaret Sicili’ne tescil edilmekle kurulduğu, tam unvanının … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ olduğu, meslek kolunun makina ve ekipman olduğu, tarafların işletme konusunun ve meslek kolunun farklı olduğu, davalının … merkezli … firmasının distribütörü ve yetkili satıcısı olduğu, … firmasının kesim ve dijital baskı makinelerinin satışını yaptığı, … firmasının 1987 yılında …’da kurulduğu, taraf unvanlarında sadece unvanların ilk kelimesi olan “…” ibareleri aynı olup, bunun dışında ek ve işletme konusunu gösteren ibarelerin de tamamen farklı olduğu, taraf şirketlerin faaliyet konuları ve dolayısıyla müşteri çevreleri de birbirinden bağımsız olduğu anlaşılmakla yukarıda açıklanan hükümler kapsamında davacının ticaret unvanının davalı tarafından haksız olarak kullanılmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”