Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/738 E. 2022/272 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/738 Esas
KARAR NO : 2022/272

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 15/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile akdedilen sözleşmenin tarafı olan müvekkili … A.Ş devir suretiyle … A.Ş ile birleştiğini, davalı, müvekkili şirketle 12-15 Eylül 2019 tarihleri arasında düzenlenen … Fuarı için iki ayrı alan için iki ayrı sözleşme akdettiğini, sözleşmeyle ödemeyi taahhüt ettiği katılım bedelinin bakiyesini bugüne kadar ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için … 9. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun herhangi bir gerekçe göstermeksizin takibe itiraz ettiğini bildirerek davalının tüm itirazlarının haksız olduğunu, alacağının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen 22/03/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, sözleşme, fatura, BA formları, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 26/07/2021 tarihli raporda özetle; “Dosya, davacı tarafından sunulan kayıtlar, sözleşme davalıya ait BA formları ve davalının dilekçesinde bildirdiği takipten sonra davalının yapmış olduğu ödemeye ilişkin davacı tarafından sunulan banka dekontu ve diğer sunulanlar uyarınca yapılan incelemeler neticesinde ayrıntıları rapor içerisinde izah edildiği üzere; davacının takip tarihinde 23.802,53 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya takip tarihinden 1 gün sonra yapmış olduğu 23.802,53 TL ödeme nedeniyle BK 100 uyarınca öncelikle faiz ve masraflara sayılan ödeme ve hesaplanan faiz neticesinde dava tarihinde 2.929,97 TL asıl alacak, 1.567,53 TL faiz olmak üzere 4.497,50 TL tutarın hesaben belirlendiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 27/10/2021 celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile takip tarihinin uyaptan 24/01/2020 olarak tespit edildiği dikkate alınarak, davacının beyan ve itirazları değerlendirilerek hesaplama konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 26/07/2021 tarihli ek raporda özetle; “Davacının itirazları , uyaptan takip tarihinin 24.01.2020 olarak tespit edilmesi dikkate alınarak TBK 100 kapsamında yeniden yapılan hesaplamalar neticesinde; 24.01.2020 Takip tarihinde davacının davalıdan 23.802,53 TL asıl alacak ve 3.173,67 TL olmak üzere toplam 26.976,20 TL alacaklı olduğu, davalının yapmış olduğu harici ödemenin BK 100 uyarınca öncelikle faiz ve masraflara sayılması ve hesaplanan faiz neticesinde dava tarihi itibariyle 4.473,17 TL asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş faiz 2.393,14 TL olmak üzere 6.866,31 TL tutarın hesaben belirlendiği, itiraza binaen Hesaplanan Tahsil harcının 1.227,42 TL olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; fuar katılım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, davalı taraftan alacağı olduğu iddiasıyla … 9. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı icra takibini başlattığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini beyan ederek takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf daha sonra sunmuş olduğu 24/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde 29/01/2020 tarihinde davalı tarafından 23.802,53 TL ödeme yapıldığını beyan ederek bakiye kalan 13.526,79 TL’lik kısım açısından takibin devamını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 23.802,53 TL asıl alacak, 3.173,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.976,20 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalının 12/02/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dosya kapsamından, taraflar arasında fuar standı kiralama sözleşmesi akdedildiği, fuar alanı kira ücretinin toplam 131.969,84 TL, stand kira bedelinin toplam 5.899,99 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının fuar organizatörü, davalının kiracı firma olduğu, takip konusu alacağın bu alacaklardan kalan bakiye bedel olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; takip konusu alacağın dayanağını oluşturan faturaların davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu ve birbirini doğruladığı, davalı tarafın takip konusu faturaları kabul edip vergi dairesine beyan ettiği, nitekim davalının faturalardan bakiye kalan miktarı da ödediği anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle 23.802,53 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesinde belirtildiği üzere; borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Yani temerrüde düşen borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeler öncelikle borcun ferilerinden mahsup edilir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi, tarafların defterlerinin incelenerek TBK m.100 uyarınca davacının bakiye alacağının hesaplanması konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibinin lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 28/01/2020 tarihi itibariyle 23.802,53 TL alacaklı olduğu, faturaların davalı tarafından BA formu kapsamında vergi dairesine beyan edildiği, TBK m.100 hükmüne göre yapılan mahsuplar sonucu davacının dava tarihi itibariyle 2.929,97 TL asıl alacak ve 1.567,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.497,50 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Davacının bilirkişi raporuna itirazları üzerine, takip tarihinin 24.01.2020 tarihi olduğu nazara alınarak davacının beyan ve itirazları değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda; davacının 4.743,17 TL asıl alacak ve 2.393,14 TL işlemiş faiz olmak üzere dava tarihi itibariyle 6.866,31 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevaptan icra masraflarının; 54,40 TL başvurma harcı, 15,60 TL vekalet harcı, 19 TL tebligat ücreti ve 134,88 peşin olmak üzere 1.227,42 TL tahsil harcı olduğu görülmüştür. Ancak UYAP üzerinden yapılan incelemede 7,80 vekalet harcının borçlu vekili tarafından yapılan masraf olduğu görülmüştür.
Kök ve ek rapordaki hesaplamalar hatalı olduğundan mahkememizce TBK m.100 hükmüne göre resen hesaplama yapılmıştır. Öncelikle davacının takip tarihi itibariyle 23.802,53 TL asıl alacağı olduğu hususu taraflar arasında çekişmesizdir. Davacının işlemiş faiz alacağı açısından mahkememizce yapılan değerlendirmede; ödeme planlarında borçların vadesinin kararlaştırılmadığı, kesin bir vadeye bağlanmadığı, ödeme planında Temmuz 2019, Ağustos 2019 gibi ay ve yıl olarak belirleme yapılsa da belirlenen vadenin karşısında miktar yazılmadığı, hangi tarihte hangi miktarda ödeme yapılacağının belirlenmediği, bu nedenle tarafların o kısmı boş bırakmak suretiyle borcun vadesini belirlemediği kanaatine varıldığı, davacının borcun ödenmesi konusunda ihtarda da bulunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü sonucuna varıldığından davacının takip öncesi işlemiş faiz alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle 23.802,53 TL toplam alacağı vardır. Davalının 29/01/2020 tarihinde asıl alacak 23.802,53 TL’yi ödediği dikkate alındığında AAÜT m.11/4 uyarınca davacının vekalet ücretinin 3/4’lük kısmından davalının sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumunda ödeme tarihi itibariyle davacının vekalet ücreti alacağı; 23.802,53 TL’nin yüzde on beşi olan 3.570,38 TL’nin 3/4’lük kısmı 2.677,78 TL’dir. Ayrıca takip masrafının da 119,01 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı 7,80 vekalet suret harcı ve 19 TL posta ücreti olmak üzere 200,21 olduğu tespit edilmiştir. Peşin harç olarak başlangıçta davacı tarafından 134,88 TL yatırılsa da davacının işlemiş faizi takibe konu etmesi haksız bulunduğundan tahsil harcının 23.802,53 TL asıl alacak üzerinden hesaplanması gerektiği ve hesaplanan peşin harçtan davalı borçlunun sorumlu olduğu değerlendirilmiş olup, bu miktar üzerinden yapılan hesaplama sonucu davalının 119,01 TL peşin harçtan sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Bu arada davalı vekilinin suret harcı davalıya ait masraf olduğundan 7,80 TL’lik diğer suret harcı dikkate alınmamıştır. Ayrıca 12,30 TL’lik baro pulu dikkate alınmamıştır. Zira Avukatlar Kanunu’nun 27. Maddesi uyarınca baro bulu masrafı stajyer avukatlara yapılacak yardımlarda kullanılmak üzere alındığından yargılama gideri ve icra masrafı sayılmaz. Davalı taraf takip tarihi olan 24/01/2020 tarihi itibariyle temerrüte düştüğünden davacı tarafın 24/01/2020 tarihi ile ödeme tarihi olan 29/01/2020 tarihi arasındaki 5 günlük süre için faiz alacağı vardır. Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin 8.7 maddesi uyarınca temerrüt halinde aylık %5 oranında gecikme faizi uygulanacağı kararlaştırıldığından 23.802,53 TL asıl alacak üzerinden yıllık %60 oranında faiz uygulanıp toplam faiz alacağı bulunmuş, 360 gün esas alınarak günlük faiz miktarı 39,67 TL bulunmuş, 5 günlük faizin ise 198,35 TL olduğu hesaplanmıştır. Sonuç olarak davacının ödeme tarihi itibariyle 23.802,53 TL asıl alacak, 198,35 TL takip sonrası işlemiş faiz, 200,21 TL takip masrafı ve 2.677,78 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 26.878,87 TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Davalı tarafından yapılan 23.802,53 TL ödeme, temerrüt oluştuğundan TBK m.100 uyarınca öncelikle faiz, vekalet ücreti ve takip masraflarından mahsup edilmiş, kalan kısım asıl alacaktan mahsup edilmiş ve davacının ödeme tarihi itibariyle bakiye 3.076,34 TL asıl alacağı bulunduğu sonucuna varılmıştır. İtirazın iptali davasında hukuki yararının bulunduğu kısmın belirlenmesi gerektiğinden davacının dava tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarın hesaplanması gerekir. Bu nedenle 3.076,34 TL’nin ödeme tarihi olan 29/01/2020 tarihi ile dava tarihi olan 15/12/2020 tarihi arasındaki 321 günlük süre için yıllık %60 faiz oranından yapılan hesaplaması sonucu bulunacak işlemiş faiz alacağının tespit edilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan yöntemle 3.076,34 TL asıl alacak üzerinden yıllık %60 oranında faiz uygulanıp toplam faiz alacağı bulunmuş, 360 gün esas alınarak günlük faiz miktarı 5,127233 TL bulunmuş, 321 günlük faizin ise 1.645,84 TL olduğu hesaplanmıştır. Sonuç olarak dava tarihi itibariyle davacının 3.076,34 TL asıl alacak ve 1.645,84 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.722,18 TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki Harçlar Kanunu m.28/1-b’de; icra takiplerinde Tahsil Harcının alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde ise harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeneceğini düzenlenmiştir. İİK m.15’de; kanunda aksi belirtilmedikçe bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğu, ayrıca hüküm ve takibe gerek olmaksızın harçların borçludan tahsil edileceği düzenlenmiştir. Tüm bu açıklanan hususlar birlikte değerlendirildiğinde; harcın borçlu tarafından devlete ödenmesi gereken bir bedel olduğu, bu bedelin alacaklıya ödenmeyeceği, tahsil harcını ödemekle yükümlü olan kişinin davalı borçlu olduğu, alacağın tamamının ödenmesi halinde devletin harç alacağının doğduğu sonucuna varıldığından ve davacının alacağı olmadığından tahsil harcı TBK m.100 uyarınca yapılan hesaplamada dikkate alınmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 4.722,18 TL üzerinden devamına, dava tarihi olan 15/12/2020 tarihinden itibaren asıl alacak 3.076,34 TL’ye aylık %5 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 4.722,18 TL üzerinden devamına, dava tarihi olan 15/12/2020 tarihinden itibaren asıl alacak 3.076,34 TL’ye aylık %5 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Vekalet ücreti ve takip masraflarının yapılan ödemelerden mahsup edildiği hususunun infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 944,44 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 322,57 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 325,81 TL peşin harcın mahsubu ile fazla harç olan 3,24 TL nispi karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 322,57 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 376,97 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 923,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 161,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.722,18 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 1.088,94 TL’nin davacıdan, 231,06 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip
¸¸

Hakim
¸¸