Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/737 E. 2021/69 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/737 Esas
KARAR NO : 2021/69

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/09/2012 günü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … ili … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde seyir halinde iken müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 10 TL maddi tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili sigorta şirketine 21/10/2020 tarihinde başvuruda bulunduğunu, ancak 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi içerisinde başvurunun yapılmaması sebebiyle öncelikle davanın zamanışımı yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin sigorta poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin tespiti gerektiğini savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; trafik kazası nedeniyle bedensel zararların tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Y. 17. HD. 20/02/2020 T. 2019/1494 E. 2020/1769 K. Sayılı ilamı; “…davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusuru ile neden olduğu ve davacının %61 malüliyeti ile sonuçlanan trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve Taksirle Yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; davanın olay tarihi üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra 17.10.2016 tarihinde açılmış olması karşısında, somut olayda zamanaşımının gerçekleştiği açıktır.
Zira haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayan kişi sonradan gelişen durumlar dışında haksız fiil tarihinden itibaren bedensel zarara uğramıştır. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğmuş olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamıştır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK öngörülen dava zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Davanın zamanaşımı nedeni ile esastan reddine karar vermek gerekirken…” şeklindedir.
Somut olayda trafik kazası 24/09/2012 tarihinde meydana gelmiş olup TCK 89/I gereğince zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu dikkate alındığında dava tarihi itibariyle zaman aşımı süresi içerinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça pandemi nedeniyle sürelerin durduğu iddia edilmiş ise de bu sürelerin en son olarak 30/06/2020 tarihine kadar uzatıldığı ancak dava tarihinin bu tarihten sonra olduğu görülmekle bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Yine Yargıtay ilamı ışığı altında yapılan değerlendirmede, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğacağından bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlayacağından ve sonradan gelişen durumun da olmaması nedenleriyle 24/09/2012 tarihli kaza nedeniyle 8 yıllık ceza zamanaşımının dolduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,9‬0‬ TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”