Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/710 E. 2022/61 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/710 Esas
KARAR NO : 2022/61

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 04/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ilinde Medikal işleri yaptığını, müvekkili tarafından …Şti.’ye …bank …. Şubesine ait, … numaralı 28/09/2020 tarihli, 15.000,00 TL bedelli, …Şti.’ye …bank …. Şubesine ait, .. numaralı 22/11/2020 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, …Şti.’ye …bank … Şubesine ait, … numaralı18/12/2020 tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve …Ltd. Şti.’ye …bank … Şubesine ait, … numaralı 24/12/2020 tarihli, 17.210,81 TL bedelli çeklerin keşide edildiğini, ilgili çeklerin aynı gün …. Kargo dağıtım … Şubesine verildiğini ancak çeklerin kargoda çalındığını, … numaralı 26/11/2020 tarihli çekin davalı tarafından …bank … Şubesine ibraz edildiğini, ilgili çekte lehtar ve ilk ciro sahibi olan …Şti.’nin kaşe ve imzasının sahte olduğunu, … Ltd. Şti.’nin çekerin kendisine ulaşmadığını beyan ettiğini, …bank … Şubesine ait … numaralı, 18/12/2020 tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve yine …bank … Şubesine ait … numaralı, 24/12/2020 tarihli, 17.210,81 TL bedelli çeklerin nerede ve kimde olduğunu konusunun bilinmediğini, çeklerin kaybolduğu lehtarın beyanında sabit olduğunu, söz konusu çeklerin kargoda çalınması ve lehtara ulaşmaması nedeniyle çekler hakkında ödeme yasağı kararı verilmesini, çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 02/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu ve çeki cirantasından aldığını, imzaların istiklali prensibi gereği herkesin kendi imzasından sorumlu olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, çekin iktisabında ağır kusur ve ihmalinin bulunmadığını, çekteki ciro silsilesinde kopukluk olmadığını ve yasal hamil konumunda olduğunu, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği olaylardan müvekkilinin haberinin olma ihtimalinin bulunmadığını, mücerretlik ilkesi gereği kıymetli evrak doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmayacağını, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacının kendi imzasına itirazının bulunmadığını bildirerek iyi niyetli ve meşru hamil müvekkile karşı açılan davanın reddine, davacının dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve dava konusu alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 29/09/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek dava konusu çeke ilişkin davalı defterlerindeki giriş ve çıkışa ilişkin kayıtların tespiti, çekin hangi ticari ilişkiye istinaden devir alındığının belirlenmesi, çekin dayanağını oluşturan alacağa dair kayıtların tespiti konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Seyit Say tarafından ibraz edilen 01/11/2021 tarihli raporda özetle; “Takdirler Yüce Mahkemenin olmak üzere yukarıda yapılan inceleme ve tespitler sonucunda: Davaya Konu 3 adet toplam 47.210,81 TL tutarlı (20.000,00 TL + 10.000,00 TL + 17.210,81 TL) çek olduğu, çeklerin davacı tarafından…ŞTİ. adına düzenlendiği, çekler üzerinde 4 adet cironun bulunduğu, davalı tarafın çek üzerinde 4. ciranta konumunda olduğu ve çekin …BANK … ŞUBESİNE tahsilât için verildiği, çeklerin tamamına ödeme yasağı konulduğundan dolayı hiçbirine ödeme yapılmadığı /yapılamadığı, …BANK Tarafından Dosya Muhteviyatına Gönderilen 01.06.2021 tarihli Yazıda, Davaya konu olan söz konusu 3 adet çek için karşılıksız işlemi yapılmadığının beyan edildiği, ayrıca “Söz konusu mahkeme ödeme yasağı kararı ekte tarafınıza sunulmuş olup, söz konusu çek ve çeki ibraz eden hamil bilgileri karşı banka nezdindedir.” diye bilgi verildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma Dosya Numaralı Dosyasında, … KARGO çalışanı … in 05.08.2020 tarihli beyanında, 17.06.2020 tarihinde saat 10,45-11,00 saatleri arasında kargoları teslim ederken evrak çantasının çalındığını beyan ettiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 26.08.2020 tarihinde KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verildiği, …Şti. 28.08.2020 Tarihli Yazısında, Dava konusu olan 3 adet çek ile birlikte 4 adet çekin meydana gelen çalınma sonucu firmaya teslim edilmediğinin beyan edildiği, yazının/belgenin …Şti. şirket kaşesi ile imzalandığı, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma Dasya Numaralı Dosyasında, Davacı tarafın 31.08.2020 tarihli beyanında, “Teslim etmiş olduğum içerisinde 4 adet çek bulunan zarf, İstanbul ilinde …. kargo görevlileri tarafından dağıtım sırasında çaldırılmış, suça konu çeklerin iptali için bankaya başvurduğumda Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmam gerektiğini bildirildiği için şikâyet dilekçemi hazırladım, içerisinde çeklerimin bulunan zarfın çalınması nedeni ile şikayetçiyim dediği, davalı tarafın dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin de bulunmadığı, davalı tarafın ticarl defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının tespitinin yapılamadığı, dava konusu çeklere ilişkin olarak davalı tarafın defterlerindeki giriş ve çıkışlara ilişkin kayıtların olup olmadığının, davaya konu olan çeklerin hangi ticari ilişkiye istinaden devir alındığının ve iş bu çeklerin dayanağını oluşturan alacağa dair kayıtların tespit edilemediği, davalı tarafın çeki iktisapla iyi niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığının takdir ve değerlendirmesinin sayın mahkemeye bırakıldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; davacı tarafından keşide edilen 3 adet çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı taraf, …Şti’ye …bank … Şubesi … numaralı 28.09.2020 tarihli 15.000,00-TL, …bank … Şubesi … numaralı 26.11.2020 tarihli 20.000,00-TL, …bank … Şubesi … numaralı 18.12.2020 tarihli 10.000,00-TL ve …bank … Şubesi … numaralı 24.12.2020 tarihli 17.210,81-TL çekleri keşide ettiğini, çekleri …dağıtım … Şubesine verildiğini, ancak çeklerin kargoda çalındığını, çeklerdeki lehtar ve ilk ciro sahibi …Şti’nin kaşesi ve imzasının sahte olduğunu beyan etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numarası ile başlatılan ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … dosyasıyla devam eden soruşturma sonucunda; soruşturma konusu eylemle ilgili olarak yine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturma yürütülmesi nedeniyle mükerrerlik gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, görülmüştür. Bunun üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….sayılı soruşturma dosyası celp edilmiştir. …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; hırsızlık suçunun işlendiğine dair müştekinin soyut iddiası dışında soruşturma dosyasına yansıyan yeterli delil elde edilememesi nedeniyle 26.08.2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu m.824’de belirtildiği üzere emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evraklar, emre yazılı senetlerdir. Çek kanunen emre yazılı senettir. TTK m.825’de belirtildiği üzere; borçlu emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan defiler ile alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebilir. TTK m. 677 hükmü uyarınca, kambiyo senetlerinde imzaların bağımsızlığı ilkesi vardır. Söz konusu düzenlemeye göre; sahte veya geçersizlik gibi nedenlerle kişileri bağlamayan imzalar, diğer imzaların geçerliliğini etkilemez. İmza defi, senedin geçersizliğine ilişkin bir defi olup, senet metninden anlaşılmadığı için herkes tarafından kullanılmamakla birlikte geçersizlik defi kişiliğinde doğan kişi tarafından herkese karşı ileri sürülebilir. TTK’nın 790. maddesine göre; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez ; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm, kıyasen çekler hakkında da uygulanacaktır.
Yargılama sırasında davacı vekiline davalının çeki iktisap ederken bilerek borçlu zararına hareket ettiğini, ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğunu gösterir somut delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, ancak belirtilen konularda ispata elverişli delil ibraz edilmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenler ve somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafın çeklerde kendisinden sonra gelen lehtar … Ltd. Şti’nin imzasının sahte olduğuna ilişkin bir imza defi ileri sürdüğü, davacı tarafın şahsında doğmayan bir imza defini ileri süremeyeceği, bu hususun davacının sorumluluğunu sona erdirmediği, imza definin ancak şahsında doğan dava dışı …Ltd. Şti’nin ileri sürebileceği, davacı tarafın şahsında doğan başka bir defi ileri sürmediği, hırsızlık eylemine ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davalının çeki iktisap ederken kötüniyetli olduğunu, çekin çalıntı olduğunu bilerek davacının zararına hareket ettiği gösteren bir delil bulunmadığı, mevcut durumda davacının sorumluluğunu ortadan kaldıran başka bir neden olmadığı anlaşılmakla davacının dava konusu çekler nedeniyle borçlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 806,25 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 725,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.937,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸