Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/696 E. 2021/889 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/696 Esas
KARAR NO : 2021/889

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizdeki Tazminat davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.11.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü …’ın … plakalı aracı ile 41 TL 071 plakalı motosiklete çarparak müvekkilinin oğlu olan …’ün ölümüne neden olduğunu, müvekkilinin destekten yoksun kaldığı, ceza mahkemesi kararı ile … hakkında idari para cezası verildiğini, kendi motosikleti ile yemek servisi işi yapan müteveffanın ölümü ile müvekkilinin oğlunun yardım ve desteğinden yoksun kaldığını, ileride yaşlılık ve emeklilik günlerinde de destek olabileceği dikkate alınarak tazminat talebinin buna göre yapılması gerektiğini, yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu, gerçek zararın tespitini talep ettiklerini, trafik kazasına neden olan .. plakalı aracın trafik sigortasının … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, tazminat ödemesi için başvuru yapıldığını, … nolu dosya ile 08.02.2019 tarihinde 29.923,50 TL tutarında ödeme yapıldığını, ödemenin eksik olduğunu, şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 500,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat talebinin zaman aşımına uğradığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ….plakalı aracın müvekkili şirkete ZMS poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamındaki sorumluluğun poliçe üzerinde yazılı azami 200.000,00 TL teminat limiti ile özel ve genel şartlar kapsamı ile sınırlı olduğunu, gerçek zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında zararın tazmininin esas olduğunu, kaza nedeniyle davadan önce yapılan başvuru üzerine hasar dosyası oluşturularak hazırlanan aktüer rapor doğrultusunda davacı tarafa 08.02.2019 tarihinde 29.923,50 TL tutarında destekten yoksun kalma ödemesi yapıldığını, her durumda hesaplanacak tazminat tutarından müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin güncellenerek indirilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispatlanması gerektiğini, kaza tutanağında sigortalı araç sürücüsüne atfedilen tali kusuru kabul etmediklerini, seçenekli değerlendirme yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, ceza dosyasındaki bilirkişi raporlarının hukuk hakimini bağlamadığını, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacının desteği olduğunun ispatlanması, tazminat hesabının lisanslı aktüerler tarafından TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu’na göre yapılması, aylık ücret tutarına ilişkin SGK kayıtlarının dikkate alınması, belirli bir ücretin olmaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması, kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu, birden fazla kişinin zarar görmesi halinde teminatın paylaştırılması gerektiği, ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep edebileceği, davacıya ödeme yapıldığı ve ödenecek fark tazminatı bulunmadığından temerrütten bahsedilemeyeceğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin İstanbul Trafik İhtisas Daire Başkanlığınca 09/06/2021 tarihinde tanzim olunan kusur raporunda özetle;
OLAY:
23/11/2011 günü saat 14:00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile …Caddesini takiben Yenimahalle istikametinden … yönüne doğru seyirle olay mahalli ışık kontrollü kavşağa girdiği sırada karşı yönden gelip, sol tarafta kalan refüj aralığı üzerimden sola manevrayla dönüşe geçen sürücü … yönetimindeki … plakalı motosikletin sağ yan kesimine, idaresindeki aracın ön kesimi ile çarpması neticesinde, dava konusu kaza meydana gelmiştir.
İRDELEME:
Olay mahalli, 6 m genişliğinde tek yönlü, orta refüjle bölünmüş cadde sınıfında yol, ışık kontrollü kavşak, hava açık, zemin kuru, vakit gündüz ve mahal yerleşim yeridir.
Sürücü … ceza duruşmasındaki ifadesinde özetle; Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Olay tarihinde kullanmış olduğum …Plakalı araç ile … Caddesinde seyir halindeyken kavşaktan biranda motosiklet önüme çıktı. Fren yaptım, kurtaramadım, çarptım. 112 acili aradım. Ambulans gelip götürdü. Hatırladığım kadarıyla hızım normaldi, $0-60 km civarındaydı. Diyeceğim budur. Öncelikle beraat talebim vardır. Mahkeme aksine kanaatteyse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiğini” dedi.
Dosyada mevcut 23/12/2013 tarihli raporumuzda olay ışık ihlali durumuna göre alternatifli olarak değerlendirilmiş, motosiklet sürücüsünün ışık ihlali yapması durumunda …’e asli, sürücü …’a tal, otomobil sürücüsünün ışık ihlali yapması durumunda …’e tali, sürücü …’a asli kusur izafe edilmiştir.
Dosyada mevcut veriler incelendiğinde hangi sürücünün kendisine yanan kırmızı ışıkta, hangi sürücün yeşil ışıkta kavşağa giriş yaptığı hususunda kesin bir kanaate varamayan heyetimizce delillerin takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere olay alternatifli olarak değerlendirilmiş ve aşağıdaki gerekçe ve sonuçlara ulaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Kuruluş yasasında; Trafik İhtisas Dairesinde Genel Kurul oluşumu yer almadığından, Genel Kurulda görüşülmesi istemiyle gönderilen dosya Trafik ihtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan 24/03/2021 tarihli Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonunda ele alınmış; yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu oy birliği ile ulaşılan kanaat aşağıda belirtilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen tespit tutanağı içeriğinde, müteveffa sürücü …’ün kaskının takılı olmadığı olmadığı iddiası mevcuttur. Müterafik (Birlikte) kusur kavramını belirten; TBK Borçlar Kanunu’nun 52. Maddesine göre; ‘zarar gören… zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş, yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise; Hakim, tazminatı indirebilir ya da tamamen kaldırabilir’ olarak düzenlenmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları doğrultusunda (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7756 Esas ve 2019/3800 Karar sayılı ilamı) müteveffa yolcunun müterafik kusurun değerlendirilmesinin takdiri sayın mahkemenize bırakılmış, kask takmadan kaynaklanan müterafik kusur dikkate alınmadan kazanın oluşumundaki sürücülerin kusur durumu gözetilerek kaza irdelenmiştir.
Bu duruma göre;
Sürücü …’ın kendisine yanan yeşil ışıkta, müteveffa sürücü …’ün kendisine yanan kırmızı ışıkta kavşağa giriş yaptığının kabulü halinde;
Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken her ne kadar kendi istikametine yanan yeşil ışıkta kavşağa giriş yapmış ise de gerek hazırlıkta gerekse duruşmalardaki ifadeleri ve gerekse araçların son konumundan anlaşıldığı üzere mahalde müsaade edilen hız sınırları üzerindeki bir hızla kavşağa giriş yapmış, bu haliyle zamanında etkin fren tedbirine başvuramamış, hızının etkisiyle olayın vahametinin artmasına sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile tali kusurludur.
Davacının murisi müteveffa sürücü …, ışık kontrollü kavşakta kendi yönüne hitaplı kırmızı ışıkta dönüşe geçerek yeşil ışıkta kavşağa giriş yapan … yönetimindeki vasıtanın geçiş hakkını engellemiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli kusurludur.
Sürücü …’ın kendisine yanan kırmızı ışıkta, müteveffa sürücü …’ün kendisine yanan yeşil ışıkta kavşağa giriş yaptığının kabulü halinde;
Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki araç ile mahalde müsaade edilen hız sınırları üzerindeki bir hızla seyretmemiş, kavşağa kendi yönüne yanan kırmızı ışıkta giriş yaparak yeşil ışıkta dönüşe geçen müteveffa yönetimindeki aracın geçiş hakkını engelleyip bu motosiklete çarparak kazaya sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli kusurludur.
Olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılan davacıların murisi müteveffa sürücü …, meydana gelen olayda kusursuzdur.
Sonuç olarak; sürücü …’ın kendisine yanan yeşil ışıkta, müteveffa sürücü …’ün kendisine yanan kırmızı ışıkta kavşağa giriş yaptığının kabulü halinde; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın %20 oranında kusurlu, davacıların murisi müteveffa sürücü …’ün %%80 oranında kusurlu, sürücü …’ın kendisine yanan kırmızı ışıkta, müteveffa sürücü …’ün kendisine yanan yeşil ışıkta kavşağa giriş yaptığının kabulü halinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu, davacıların murisi müteveffa sürücü …’ün kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ve kusur bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 27/09/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; 23.11.2011 tarihinde meydana gelen kazada; … plaka numaralı motosikletin müteveffa sürücüsü …’ün %50 oranında kusurlu olduğu, …plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olay sonucu 02.12.2011 tarihinde vefat eden …’üen geride kalan hak sahiplerinden; davacı Anne …’ün ödeme tarihindeki verilere göre destek zararı 28.326,36 TL olarak belirlenmiş olup, davalı tarafından ödenen 29.923,50 TL’nın davacının maddi zararının ödeme tarihindeki verile göre karşılanmış olduğu, davacı Anne …’ün günümüze kadar bilinen verilere göre destek zararı 35.221,64 TL olarak belirlenmiş olup, davalı tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı olan 37.028,90 TL’nın davacının günümüze kadar bilinen verilere göre belirlenen zararının karşılanmış olduğu, bütün hususlara göre de davacının karşılanmayan bakiye destek zararının belirlenemediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 23/11/2011 tarihli trafik kazası nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davadır.
Zorunlu trafik sigorta poliçesinin düzenleme tarihi 01.06.2015 tarihinden öncesine ait olduğundan somut olaya 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/3292 esas sayılı kararı; “…Bu durumda mahkemece, ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” şeklindedir. Bu nedenle ölenin ve hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri TRH 2010 yaşam tablosuna göre, bilinmeyen dönem kazançlarda progresif rant yöntemine (%10 artış ve %10 iskonta) göre belirlenerek maddi zarar hesabı yapılacaktır.
Ceza dosyasından alınan ATK raporunda ve mahkememizce alınan ATK raporunda hangi tarafın yeşil ışıkta geçtiği tespit edilemememiştir. Kazaya sebep olan sanığın kesinleşen ceza dosyasında tali kusurlu olarak ceza aldığı görülmekle mahkememizce alınan son kusur raporundaki yargı içtihatları çerçevesinde normal şartlar altında kırmızı ışıkta geçen tarafın dalgın, kontrolsüz, dikkatsiz, tedbirsiz ve kendisine yanan kırmızı ışıkta ilerlemesi tamamen etkili ve K.T.K. 47/b,c,d, 84/a kurallarını ihlalden %100 oranında tamamen asli kusurlu olmasına rağmen belirsizlik, ispata muhtaç olma durumlarında tehlikelerin eşit olduğu kabul edilerek teknik açıdan hangi tarafın kırmızı ışık ihlali ile ilerlediği anlaşılamayan 23.11.2011 tarihinde meydana gelen kazada; 41 TL 071 plaka numaralı motosikletin müteveffa sürücüsü …’ün %50 oranında kusurlu olduğu, …plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın %50 oranında kusurlu olduğu yönündeki görüşe itibar edilmiştir.
Davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olay sonucu 02.12.2011 tarihinde vefat eden …’den geride kalan hak sahiplerinden; davacı Anne …’ün ödeme tarihindeki verilere göre destek zararının 28.326,36 TL olduğu, davalı tarafından ödenen 29.923,50 TL’nın davacının maddi zararının ödeme tarihindeki verilere göre karşılamış olduğu, davacı Anne …’ün günümüze kadar bilinen verilere göre destek zararının 35.221,64 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı olan 37.028,90 TL bedelin davacının günümüze kadar bilinen verilere göre belirlenen zararını karşıladığı hükme elverişli aktüer raporundan anlaşılmakla davacının karşılanmayan bakiye destek zararı bulunmadığı tespit edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 23/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”