Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/69 E. 2021/265 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/69 Esas
KARAR NO : 2021/265

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 29/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa borcun ödenmesi için … 37.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, davalının süresinde borcun ödenememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü ve … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine davalının itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini ve arabuluculuk görüşmelerine de katılmadığını, sonrasında 22.10.2019 tarihinde 55.500 TL tutarı müvekkilinin … Bankası … şubesindeki banka hesabına havale edildiğini, dosya alacağının geriye kalan faiz ve ferilerinin ödenmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 16.140,72 TL’lik alacaklarının tahsili için itirazın iptaline, takibin devamına, davalının kötü niyetli olarak yaptığı itiraz nedeniyle takibin durmasına sebebiyet verdiğinden takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 09.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkilinin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davacı tarafın banka hesabına A179429 fatura karşılığı organizasyon ücreti olarak 55.500 TL ödediğini, davayı açmada hukuki bir menfaati bulunmadığını bildirerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 55.500,00 TL fatura alacağı, 1.350,25 TL işlemiş faiz, 133,16 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 56.983,41 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 03/09/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize, borcun tüm ferilerine ve icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 23/11/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalının yapmış olduğu ödemelerin TBK mad.100’e göre mahsup edilmesi ve varsa bakiye alacağın tespit edilmesi konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen 22/02/2021 tarihli raporda özetle; “Dosya, taraf kayıtları ve ödemeye ilişkin sunulanların incelenmesi neticesinde; takip tarihinde davalıdan takibe konu 55.500 TL tutar davacı alacağı mevcut olduğu, takipten sonra 22.10.2019 tarihinde davalının davacı banka hesabına 55.500 TL ödeme yapmış olduğu, ödemelerin taraflarca icra dosyasına bildirilmediği, takip sonrası dava öncesi yapılan davalı ödemesi sebebiyle TBK 100 kapsamında davacının yapmış olduğu masraflar, ücreti vekalet ve ödeme tarihlerine kadar hesaplanan faiz davacı alacağına ilave edilmek suretiyle 29/01/2020 dava tarihi itibariyle kalan davacı alacağının 8.993,86 TL asıl alacak ve ödeme tarihinden deva tarihine kadar işlemiş faiz 369,06 TL olmak üzere toplam 9.362,92 TL hesaplandığı, husus1arındaki iş bu incelemeleri takdiri Sayın Mahkemeye ait olduu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, davalı taraftan alacağı olduğu iddiasıyla … 7. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibini başlattığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini, 22/10/2019 tarihinde davalının asıl alacak miktarını ödediğini, ancak işlemiş faiz ve takibin ferilerinin ödenmediğini beyan ederek bakiye kalan kısım açısından takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından, davalı tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 22.10.2019 tarihinde 55.500,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında takip konusu fatura alacağının varlığına yönelik bir çekişme bulunmamaktadır. Nitekim davalı tarafından asıl alacak miktarı kadar ödeme yapılmıştır. Uyuşmazlık işlemiş faiz ve icra takibinin ferileri yönünden davacının alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesinde belirtildiği üzere; borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Yani temerrüde düşen borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeler öncelikle borcun ferilerinden mahsup edilir. Davacı tarafından … 37. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek davalıya tebliğ edildiği, ihtarname ile davalıya 55.500,00 TL borcun 3 gün içinde ödenmesi hususunun ihtar edildiği, ihtarnamenin 08.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 11.08.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi, tarafların defterlerinin incelenerek TBK m.100 uyarınca davacının bakiye alacağının hesaplanması konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen ve hükme esas alınan raporda, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahiplerinin lehine delil olma vasfına haiz oldukları, takip konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, TBK m.100 hükmüne göre yapılan mahsuplar sonucu davacının dava tarihi itibariyle 8.993,86 TL asıl alacak ve 369,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.362,92 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada yapılan ödeme öncelikle alacağın ferilerinden mahsup edildiğinden, hesaplamanın TBK m.100 hükmüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının, dava tarihi itibariyle davalıdan 9.362,92 TL alacaklı sonucuna ulaşılmıştır.
Yargılama gideri açısından yapılan değerlendirmede, dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde, davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi uyarınca davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemiştir. Yargılama giderlerinin ve arabuluculuk ücretinin tamamından davalı sorumlu tutulmuştur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; bilirkişi raporundaki hesaplama TBK m.100 hükmüne uygun olduğundan bu rapor hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 9.362,92 TL üzerinden devamına, asıl alacak 8.993,86 TL’ye dava tarihi (29/01/2020) tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont iskonto faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 9.362,92 TL üzerinden devamına, asıl alacak 8.993,86 TL’ye dava tarihi (29/01/2020) tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont iskonto faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.872,58 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 639,58 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin ve icra veznesine yatırılan 284,92 TL peşin harç olmak üzere toplam 339,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 300,26 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 339,32 TL (peşin ve icra veznesine yatırılan harç) ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 393,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 767,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18-A/11 uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸