Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2021/701 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/686 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin, … Bankasının mülkiyetinde bulunan … ili … ilçesi … Mah. 5756 Ada 6 Parselde kain gayrimenkulü satın almak amacıyla … San. Ve Tic. Anonim Şirketi’nin hizmet verdiği e-ihaleye katıldığını, e-ihaleye katılabilmek için … A.Ş.’nin hesabına 118.600,00 TL teminat yatırdığını, ihalede en yüksek teklifi müvekkilinin verdiğini ve söz konusu gayrimenkulü 05.08.2020 tarihinde satın aldığını, müvekkili ile davalılar arasında 17.07.2020 tarihli ‘’Gayrimenkul Satış Şartnamesi’’ adlı sözleşmenin 18. maddesine göre teminat bedelinin şartnamede açıkça belirtilen hallerde iade edilebileceği hükmünün yer aldığını, müvekkilinin söz konusu satış şartlarını tam ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davalılar tarafından teminat iadesinin gerçekleştirilmemesi üzerine … tarihinde … 63. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek teminat iadesinin gerçekleştirilmesi talep edildiğini, ancak ihtarname neticesinde müvekkilire teminatın iadesi yapılmadığı gibi davalı … tarafından … tarihli … seri numaralı 118.600,00 TL bedelli E-Arşiv faturasının tanzim edildiğini ve faturanın müvekkilin ortağı olduğu şirketin muhasebe mail adresine 21.08.2020 tarihinde gönderildiğini, itiraz süresi içerisinde bu faturanın içeriğini hiçbir şekilde kabul etmediklerini bildirerek … 63. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile faturanın iade edildiğini beyan ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla teminat bedelinin (118.600,00TL) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevabında, müvekkilinin ticari faaliyet olarak bankalar mülkiyetindeki taşınmazların satılmasına aracılık etmek amacıyla banka ve potansiyel alıcıları bir elektronik ihale platformunda bir araya getirme işi ile uğraştığını, alıcıların e-ihaleye katılabilmek ve gayrimenkul alımı için teklif verebilmek için, her bir gayrimenkul başına belirlenen bedeli yatırılmasının orunlu olduğunu, teminat bedelinin yatırılması akabinde müvekkilinin, ilgili potansiyel alıcıya bir kullanıcı adı ve şifre tanımlayarak Kullanıcı Hesabı açılmasını sağladığını, bu şekilde potansiyel alıcının, katılımcı sıfatıyla Kullanıcı Hesabı aracılığı ile ilgili gayrimenkule teklifini verdiğini ve e-ihalenin başladığını, davaya konu uyuşmazlıkta gayrimenkul’ün tapusunun, malik Banka tarafından 05.08.2020 tarihinde davacının ortağı olduğu ve işbu davada diğer davacı olan …Ticaret Ltd. Şti. ne devredildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, şartnamenin davacı … tarafından imzalandığını bu nedenle …yönünden aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından yatırılan bedelin hukuki niteliği itibariyle simsarlık sözleşmesi uyarınca simsarın hak kazandığı ücret olarak değerlendirilmesi gerektiğini, simsarlık sözleşmesinin tanımı değerlendirildiğinde bunun görüleceğini, davacının talebine dayanak yaptığı şartname’nin 20. maddesinin 7. cümlesinin, şartname’yi imzalayan müşterinin ihaleyi kazansın veya kazanmasın, … veya satıcı bankaya borcunun bulunması halini veya bu kişileri zarara uğratması halini düzenlediğini ve huzurdaki uyuşmazlığa uygulanabilir nitelikte olmadığını, fatura tanziminin vergisel bir yükümlülük olduğunu, fatura tanziminin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğu yönündeki iddianın hukuki mesnetten yok olduğunu beyan ile davacının müvekkili şirket aleyhine açmış olduğu hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Bankası vekili cevabında, müvekkili banka ile diğer davalı olan … A.Ş.arasındaki anlaşma gereğince ; müvekkil banka mülkiyetindeki taşınmazların ihale yoluyla satışı gerçekleştirildiğini, davaya konu edilen 118.600.00TL teminat bedelinin davacı tarafından ihaleye teklif verebilmek için yatırılan tutar olduğunu ve iadesine yönelik talebin haksız olduğunu, Şartnamenin 20.maddesinin bu davaya konu ihtilafa uygulanamayacağını, davaya konu satışta iptal olmadığı gibi ihalenin davacı üzerinde kaldığını, bu nedenle şartnamenin işbu maddesinin uygulanabilirliğinin bulunmadığını, satış işlemin yapıldığı müşteriye teminat iadesi sözkonusu olmadığını, teminatın iadesini gerektiren hallerin açıkça sayıldığını, bu nedenle davacının ihaleyi kazanan taraf olarak teminat bedeli iadesine yönelik talebinin hiçbir mesnedi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının haklı olduğu düşünülse dahi dava konusu teminat bedelini diğer davalı şirkete ödendiğinden müvekkil bankaya husumet yöneltilemeyeceğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davalı … bankası A.Ş ne ait gayrimenkulun davalı … A.Ş nın verdiği e-ihale hizmet ve sistemi üzerinden satılması sırasında ihale için davacı tarafından yatırılan teminat ödemesinin ihale sonucunda taşınmaz davacı tarafından satın alınmasına rağmen teminatın ihtara rağmen iade edilmemesi nedeni ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi …ve …’a verilerek; dosya üzerinden inceleme yapıp, taraflar arasındaki sözleşme, yapılan ihale, yapılan ödeme ve taşınmazın tescil kayıtlarına göre davacının ihale sürecinde yatırdığı teminata ilişkin, davalıdan alacağının olup olmadığına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 26/08/2021 tarihli raporlarında; Şartnamenin 3. maddesinde, müşterinin teklif verebilmek için yatırması gereken “teminat” miktarından söz edildiğini, esasen buradaki teminatı İİK m.114, m. 124/3-4, m.126/3’te sözü edilen teminata özdeş bir uygulama olarak görmek mümkün olduğunu, şartnamenin 8. ve 9. ve 23. maddesinde sözü edilen teminatın, ihaleye katılım için katılımcının ödemesi gereken bir bedel olduğunun ortaya konulduğunu, şartnamede teminat” ile kastedilenin herhalde, davalı ..’nun e-ihale ile ortaya koymuş olduğu hizmetin bedeli olarak anlaşılmasını mümkün kılacak hiçbir açıklamaya yer verilmemiş olduğunu, bu çerçevede, davalılardan … ile diğer davalı … Bankası arasında bu hizmetin (e- ihale) niteliği, kapsamı ve şartlarını tanzim eden bir akdi ilişki var ise bu ilişkinin dikkate alınmasının mümkün olabileceğini, ancak herhalde, somut olay yönünden, davalı …’nun e-ihale ile ortaya koymuş olduğu hizmetin bir bedelinin olduğu ve bu bedelin alıcı tarafından ödenmesi gerekeceğine ilişkin somut bir düzenlemenin mevcut olmadığını, şartnamede belirtildiği üzere davacının, … veya … tarafından yapılacak değerlendirmeler çerçevesinde herhangi bir borcunun bulunduğunu yahut garanti … veya … herhangi bir zararının doğmasına sebebiyet vermiş olduğunun da somut olayda davalılar tarafından iddia ve ispat edilmediğine göre şartnamnin 20. maddesi kapsamında davacı tarafından yapılan ödemenin davacıya iadesinin gerekeceğini rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki ihtilafın … ili .. ilçesi … Mah. 5756 Ada 6 Parselde bulunan taşınmazın satışı konulu 17.07.2020 tarihli “Gayrimenkul Satış Şartnamesi” nden kaynaklandığı, anılan taşınmaz davalı banka adına kayıtlı iken, satışa aracılık eden diğer davalı ve davacı … arasında imzalanan satış şartnamesi uyarınca yapılan e-ihale ile 05.08.2020 davacı şirkete satışının gerçekleştiği, davacının bu işlemlere istinaden yatırdığı 118.600,00 TL teminatın iadesi talep ettiği, davalı … şirketinin bu bedelin simsarlık ücreti olduğunu ve iadesinin istenilemeyeceği, davalı bankanın ise ihaleyi kazanan davacının teminatın iadesini istemekte haklı olmadığını savunduğu ve davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 17/07/2020 tarihli şartname incelenmiş, şartnamenin 3. maddesinde teklif verebilmek için gayrimenkulün ilan edilen bedeli üzerinden yine belirtilen orandaki teminatın … hesabına “teminat bedeli” açıklaması ile yatırılacağının düzenlendiği takip eden maddelerde e-ihalenin nasıl yapılacağının, alıcı adaylarının hangi portaldan satış işlemlerini takip edeceklerinin açıklandığı, şartnamenin 20. maddesinde “ müşteri-alıcının satıcı ve satışa aracılık verenin doğmuş doğacak her türlü zararı, gayrimenkul satış bedeli ile teklif ettiği bedel arasındaki fark ve faizleri, sigorta, vergi, resim, harç, her türlü masraflar, yoksun alınan kira bedelleri, zarar-ziyan gibi her türlü bedel mahsup edildikten sonra …’nın veya …’nun her hangi bir zararını ve davacı-alıcının herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesi halinde teminat tutarının faiz veya başka herhangi bir ek ödeme talep etmeksizin, herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin aynı miktarda en geç bir ay içinde iade edileceğinin” düzenlendiği görülmüştür.
Davalı taraflarca, şartname davacı … tarafından imzalandığınndan davacı şirketin davayı açma ve takip etmede aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı savunulmuş ise de, davacı …’ın davacı şirketin yetkilisi ve yasal temsilcisi olduğu anlaşılmakla, husumete yönelik itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalılarca görev itirazında bulunulmuş ise de, dava konusu uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmadığı, Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş uyuşmazlıktan kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla, göreve yönelik itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacıların iadesini talep ettiği 118.600,00 TL teminatın, 17.07.2020 tarihli ‘’Gayrimenkul Satış Şartnamesi’’ ne konu gayrimenkul satışına istinaden davacı tarafça yatırıldığına dair her hangi bir ihtilaf olmayıp, ihtilaf davacıların bu meblağın iadesini talep edip edemeyeceği üzerinde toplanmış olup, davacıların iadesini talep ettiği bu meblağın yapılan e-ihalenin teminatı olduğu, sözleşme kapsamında bunun davalı … şirketine simsarlık ücreti olarak ödendiği yada ihaleden sonra bu davalıya bırakılacağı hususunda bir düzenleme yada açıklama bulunmadığı, taraflar arasında akdedilen şartnamenin 3. bendine uygun olarak davacılarca ikmal edilmiş olan teminatın, şartnamenin 20. Maddesindeki şartlar sağlanmış olmakla iadesinin gerektiği kanaatine varılmakla, davacıların davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve 118.600,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının KABULÜNE, 118.600,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 17.790‬,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.025,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.764,6‬0 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.025,40 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri toplamı 909,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 15.217,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, dair davacı ve davalı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”