Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2021/740 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin Almanya menşeli … marka sanayi tipi bulaşık makinalarının ve temizlik ürünlerinin Türkiye’deki satıcısı ve yetkili bayisi olduğunu ve temizlik ürünlerinin alınması karşılığında işletmelere konsinye (mülkiyeti devri olmaksızın kullanmak üzere) olarak bulaşık ve çeşitli temizlik makinaları verdiğini ve aynı zamanda belli mali promosyonlar sağladığını, davalı ile de bu kapsamda anlaşma sağlandığını ve kullanılmak üzere bulaşık makinalarının davalıya teslim edildiğini, davalı ile müvekkilinin 27.06.2019 başlangıç tarihli 5 yıllık sözleşme imzaladıklarını, su sözleşmeye göre davalının “…” ünvanlı tesisi ile açılacak tüm şubelerinde, sözleşmede kararlaştırılan ürünleri münhasıran müvekkili şirketten satın alacağını taahhüt ettiğini, daha sonra taraflar arasında 23.12.2019 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, 23.09.2020 tarihinde yapılan rutin kontroller sırasında davalının alım taahhüdüne aykırı davranarak başka firmalardan ürün aldığı saptandığını ve tutanak tutulduğunu, ardından … 51. Noterliği …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalı şirketin taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmediği, başka firmalara ait kimyasal ürün kullandığı gerekçesiyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, fesih ile birlikte, sözleşmede belirlenen cezai şartın ödenmesinin, konsinye olarak bırakılan makinelerin 15 gün içinde iadesinin, iade edilmemesi halinde bu makinelerin %20 iskontolu bedellerinin tahsili yoluna gidileceğinin ve sözleşme boyunca davalının tüm alımlarına uygulanan iskonto haddi ile oluşan miktarların ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, bu ihtarnameye rağmen cezai şart bedeli ödenmemiştir. sözleşmenin 10.B Maddesinde, sözleşmenin Winterhalter tarafından haklı nedenle feshedilmesi veya alıcı tarafından herhangi bir sebeple süresinden önce feshedilmesi halinde alıcının müvekkili şirkete cezai şart olarak 22.732,00 Euro (KDV Hariç) tutarında cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını beyan ile fazlaya dair ve sözleşmeden kaynaklı diğer hakları saklı kalmak kaydıyla; cezai şart bedelinin şimdilik 100-Euro’nun işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/08/2021 tarihli dilekçesi ile davalarını ıslah ettiklerini beyan ile 22732,00 Euro cezai şartın işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının talep edebileceği alacağın sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, avayı kısmi dava olarak açmasının hukuki yararı bulunmadığı gibi; davacının dava açma hakkını kötüye kullanması olduğunu, bu nedenle öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, Temmuz 2020 tarihinde, müvekkilinin makinesinin bozulduğunu ve tekrar kullanılamadığını, sözleşme kapsamında olmayan, daha kapsamlı yeni bir bulaşık makinesi temini için talepte bulunulduğunu, ancak bu hususta davacının teklifi ticari olarak uygun görülmediğinden ücüncü bir şirketten bulaşık makinesi temin edildiğini, müvekkilinin davacı ile görüşerek ödemesinde mücbir sebeple gecikilen söz konusu borç bakiyesinin ödeneceğini bildirdiğini ve 28/09/2020 tarihinde borç bakiyesine mahsuben 15.000 TL tutarında kısmi bir ödeme de yaptığını, ancak davacının ödemeler vadesinde yapılmadığından … 11. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde icra takibine geçtiğini, müvekkilinin ticari borcunu ilgili icra müdürlüğüne ödediğini, müvekkilince konsinye olarak bırakılan cihazların tarafa iade edilmek istendiğini ancak başvurularının sonuçsuz kaldığını, davacının ürünleri herhangi bir sebep göstermeksizin iade almaktan imtina ettiğini, davacının öne sürdüğü tutanağın hukuka aykırı bir şekilde düzenlendiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeni ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi … ve …’e verilerek; taraf defter ve belgeleri ve dosya üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının satışını yaptığı bulaşık makinelerini kullanması için davalıya konsiye olarak vermesi, karşılığında davalının davacıdan sözleşmede kararlaştırılan ürünleri satın alma ilişkisinde taahhüde uymama nedeni ile davacı açısından cezai şart alacağının doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 16/04/2021 tarihinde, tarafların yasal defterlerini kanuni sürelerin tasdik ettirdiklerini, yine kanuni süreleri içerisinde kapanış tasdiklerinin yaptırdıklarını, e defter beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığının sistemine zamanında yüklendiğinin görüldüğünü, yasal defterlerin taraflar yönünden lehlerine delil olarak kullanabileceği görüldüğünü, cari hesap hareketlerinin bir birleriyle uyumlu olduğunu, Cari Hesaba istinaden tarafların arasında Borç Alacak bakiyesi olmadığının görüldüğünü, davalının sözleşme kapsamında üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle de davacının yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelerde dava konusu cezai şartlar kararlaştırıldığından, sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi sonucu davacının cezai şart talep etme Şartlarının gerçekleştiğini, sözleşmenin feshine dayanak olarak gösterilen tutanağı imzalayan davalının çalışanının, davalı adına hareket eden ticari vekil sıfatına sahip bir kişi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davalının tacir olması sonucu basiretli davranma yükümlülüğünün bir gereği olarak salgın olayının mücbir bir sebep olarak ileri sürülemeyeceğini, bu bakımdan davalının, sözleşmede yer alan 22.732,00 Euro’luk cezai Şart tazminatını, ödeme günündeki Merkez Bankası kuru üzerinden davacıya ödemesi gerektiğini rapor etmişlerdir.
Mahkememizce davalı şirketin bağlı olduğu vergi müdürlüğüne müzekkere yazılarak, 2020 ve 2021 kurumlar vergisi beyanname örneğinin celbi ile bilirkişilerden cezai şart alacağının davalı şirketin mahfına neden olup olmayacağı konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler; 23/06/2021 tarihinde kök raporda bilirlenen ödenecek cezai şartın 22.732 Euro olduğu bugünkü kur ile(1 Euroz10,34TL) çarpıldığında yaklaşık 235.048 TL tekabül ettiğini, davalı şirketin bunu ödeyebilmek için Ticari alacakları olan 1.199.773 TI ve ortaklardan olan alacakları 8.932.327TL nin tahsil edilmesi ile yahut maddi duran varlıkları olan 4.881.491 TI nın içindeki kalemlerden bir veya bir kaçının satılması ile mümkün olduğunu, şirketin hacmi ve büyüklüğü dikkate alındığında cezai şartın ödenmesi durumunda bu tutarın sirketin mahfına sebebiyet vermeyeceği sonucuna varıldığını rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın sözleşmenin feshi nedeniyle doğan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının, davalının aralarındaki 27.06.2019 ve 23.12.2019 tarihli sözleşmelerde sadece müvekkilinden temin edeceğini kabul ve taahhüt ettiği temizlik malzemelerinin, taahhüde aykırı olarak başka şirketten temin edildiğini ve bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinden bahisle sözleşmede düzenlenen cezai şart bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde; 9.maddesinde başka firmadan mal alma yasağının düzenlendiği, “ALICI sözleşmenin geçerli olduğu sürede işbu sözleşmeye konu olan … ürünlerine muadil nitelikte sayılacak başka firmalara ait piyasadaki diğer ürünleri, bedelli veya bedelsiz satın almayacağını ve kullanmayacağını, …’ den ve/veya bu sözleşme kapsamında yetkili kıldığı bayisi dışında bir kimseden tedarik etmeyeceğini, kabul ve taahhüt etmiştir. Muadil ürün kavramının belirlenmesinde yetkili bir kuruluş raporu ve/veya mahkeme tespiti yapılmak sureti ile elde edilecek bilirkişi raporu esas alınacaktır.” düzenlemesine yer verildiği, sözleşmenin 10. Maddesinde ise fesih ve sonuçlarının düzenlendiği ve “ALICI nin işbu sözleşmede Üstlendiği yükümlülüklerini kısmen veya hiç yerine getirmemesi halinde … bir ihtara ve hüküm alınmasına gerek kalmaksızın Sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin 10.4. maddede belirtildiği üzere … tarafından haklı nedenle feshinde, ve/veya ALICI tarafından haksız herhangi bir nedenle 4. maddede öngörülen süreden önce feshedilmesi veya sözleşmeye flilen devam edilmemesi halinde, Madde 6′ da belirtilen promosyonların karşılığı olan 22.732,00 Euro (kdv hariç) meblağı, sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre içinde gerçekleşen alım miktarı dikkate alınmaksızın ALICI” dan cezai şart olarak talep hakkına haizdir. …, bu maddede yer ala cezai şartla birlikte kar mahrumiyetini de talep etme hakkına sahiptir” düzenlemesinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça cezai şart alacağının taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi düzenlemesi ile doğduğundan bahisle, sözleşmenin 10. maddesindeki gibi cezai şartın davalıdan tahsili talep edilmiş ise de, sözleşmenin 9. maddesi a bendine göre; alıcı-davalının başka bir firmadan mal alma yasağını ihlal ettiğinin, diğer bir deyişle sadece davacıdan mal tedarik etme taahhüdünü yerine getirmediği, bunun yetkili bir kuruluş raporu ve/veya mahkeme tespiti yapılmak sureti ile elde edilecek bilirkişi raporu uyarınca işlem yapılması gerekli iken, davacının bu hususun tespitini sadece tutanak ile belgelendirerek haklı neden ile fesih yoluna gittiği anlaşılmakla, sözleşmenin 10. maddesinde ki gibi haklı nedenle fesihten ötürü cezai şart talebinde de bulunamayacağı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.864,4‬0 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 3.805,1‬0 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 24.281,82 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2021 09:48:56
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”