Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/638 E. 2021/796 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/638 Esas
KARAR NO : 2021/796

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 27/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı kredi lehtarı … Ltd. Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden kredi borçlu şirket lehine kredili mevduat hesabı, şirket kredi kartı ve taksitli krediler kullandırıldığı, ilgili kredilerin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle Kartepe Noterliğinin .. tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarname ile verilen sürede borcun ödenmemesi sonucunda … 19. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, davalı borçluların, asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, müvekkilinin banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesinde yazan hususlara göre hareket ettiğini, davalı müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile borcun tamamından sorumlu olduğunu, davalı borçluların tüm itirazları mesnetsiz olup, borçlu şirket ve kefillerinin kullandığı kredilerden kaynaklanan borcunun geri ödemelerinin yapılmaması üzerine mevcut alacak üzerinden hesapları kat edilerek borçlu şirket ve davalılara ihtarname keşide edildiğini, son ödemenin yapıldığı günden hesap kat ihtarnamesi keşide edilen gün arasında geçen günler için faiz oranı üzerinden faiz hesabının yapıldığı ve ihtarname rakamlarının belirlendiğini bildirerek müvekkil bankanın yapmış olduğu icra takibine yönelik, davalı borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalı borçlular hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 20.348,14 TL ticari krediden kaynaklanan alacağı, 4.501,84 TL kredi kartından kaynaklanan alacağı, 7.032,71 TL tek hesaptan kaynaklanan alacağı olmak üzere toplam 31.882,69 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalıların 10/07/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize, borcun tüm ferilerine ve icra takibine itirazları üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 22/03/2021 tarihli ara karar uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 09/06/2021 tarihli raporda özetle; “Davacı banka ile davalı kredi lehtarı … LTD.ŞTİ. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından kredi lehtarı şirket adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, ise kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 125.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 29.288,33 TL’sının kefalet limitinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı KEFİLLERİN hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin (asıl borçlu) temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) Davacı bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan alacakları (Davalıların tamamının birlikte sorumlu oldukları borç/alacak) Taksitli ticari kredi yönünden 20.348,14 TL talep edilen, 20.185,85 TL hesaplanan, 20.185,85 TL talep edilmesi gereken miktar, sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 162,29 TL (20.348,14 -20.185.85 -) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 18.016,09 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %33,3 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun 65 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, şirket kredi kartı yönünden (Sadece davalı kredi lehtarı şirketin sorumlu olduğu borç/alacak) 4.501,84 TL talep edilen, 4.542,65 TL hesaplanan, 4501,84 TL talep edilmesi gereken miktar, sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 4.256,33 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %18,60 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, kredili mevduat hesabı yönünden (Davalıların tamamının birlikte sorumlu oldukları borç/alacak) 7.032,71 TL talep edilen, 7.396,47 TL hesaplanan, 7.032,71 TL talep edilmesi gereken miktar, sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 7.015,91 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %15 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacaklarının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefillerin kefaletinin geçerli olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Davacı ile davalı … Ltd.Şti arasında 12/01/2018 tarihinde 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılar …’ın ve …’ın 125.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 43.1 maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalıların genel kredi sözleşmesine bulunan kefalet taahhütlerinin incelenmesinde; kefalette bulunan davalıların el yazısıyla kefalet miktarını, türünü ve kefalet tarihini yazmış oldukları, davalıların ıslak imzalarının bulunduğu görülmekle kefaletlerin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi kök raporundaki hesaplamalar uygun bulunduğundan bu rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı …Şti arasında 12/01/2018 tarihinde 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılar …’ın ve …’ın 125.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesabın kat edildiği, ihtarnamenin davalı … Tic. Ltd. Şti’ye tebliğ edilemediği, ancak İİK m.68/b uyarınca 26/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, davalılar … ve …’a ihtarnamenin 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ihtarname ile tanınan 1 günlük sürenin sonunda 28/02/2020 tarihinde temerrüde düştükleri, sözleşmenin 5. maddesinde temerrüt halinde bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizinin uygulanabileceğinin kararlaştırıldığı, ancak sözleşme aşamasında oran olarak belirlenmemiş ve davacının inisiyatifine bırakılmış bu hükmün uygulanmasının mümkün olmadığı, Yargıtay 19. HD’nin istikrar kazanmış içtihatlarına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.05.2019 tarih 2017/19-1650 E. 507 K. Sayılı ilamına göre bu durumda temerrüt faiz oranının hesabında uygulanan akdi faizin dikkate alınması gerektiği, davacı tarafından ticari krediye uygulanan faiz oranının %22,20 olduğu anlaşıldığından bu orana yüzde elli ilave edildiğinde uygulanması gereken temerrüt faiz oranının %33,30 olduğu, ticari kredi açısından %33,30 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, takibe konu edilen kredi kartı ve kredili mevduat hesabı alacakları için 5664 sayılı yasanın 26. Maddesi uyarınca Merkez Bankası tarafından belirlenen faiz oranlarının uygulanması gerekeceği, davacı bankanın kredi kartı için %18,60 kredili mevduat hesabı için %15 oranında temerrüt faizi uygulanmasını talep ettiği, talep edilen rakamların TCMB tarafından açıklanan oranlara uygun olduğu, davalıların bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak ve ferilerden sorumlu olduğu, davalıların asıl alacağa ve faiz oranına yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki kök bilirkişi raporu hükme esas alınmış, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, Takibin … ticari kredi açısından 20.185,85 TL üzerinden devamına, asıl alacak 18.016,09 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %33.30 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, kredi kartı açısından takibin 4.501,84 TL üzerinden devamına, asıl alacak 4.256,33 TL ye yıllık %18.60 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, tek hesaptan kaynaklanan alacak açısından takibin 7.032,71 TL üzerinden devamına, asıl alacak 7.015,91 TL ye takip tarihi itibaren yıllık %15 oranında temerrüt faiz ve %5 BSMV uygulanmasına, icra takibinde taleple bağlılık gereğince kredi kartı borcundan sadece davalı …LTD.ŞTİ.’nin sorumlu olmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline (davalılar … ve …’ın sorumlu oldukları miktar oranında olmak üzere) karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline,
A)Takibin … ticari kredi açısından 20.185,85 TL üzerinden devamına, asıl alacak 18.016,09 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %33.30 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
B) Kredi kartı açısından takibin 4.501,84 TL üzerinden devamına, asıl alacak 4.256,33 TL ye yıllık %18.60 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
C) Tek hesaptan kaynaklanan alacak açısından takibin 7.032,71 TL üzerinden devamına, asıl alacak 7.015,91 TL ye takip tarihi itibaren yıllık %15 oranında temerrüt faiz ve %5 BSMV uygulanmasına,
D)B bendinde belirtilen kredi kartı borcundan sadece davalı …ŞTİ. Nin sorumlu olmasına,
E)Kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, (Sorumlu oldukları miktar oranında hesaplanacak tazminattan)
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.344,08 TL icra inkar tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar …ve …’ın 5.443,71 TL’ye kadar sorumlu olması kaydıyla)
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.166,82 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 385,07 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.781,75 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar … ve …’ın 1.474,22 TL’ye kadar sorumlu olması kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 385,07 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 439,47 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.058,75 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.053,36 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar … ve …’ın 903,86 TL’ye kadar sorumlu olması kaydıyla)
6-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.758,06 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar … ve …’ın 4.082,00 TL’ye kadar sorumlu olması kaydıyla)
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 6,72 TL’nin davacıdan, 1.313,28 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar … ve …’ın 1.121,16 TL’ye kadar sorumlu olması kaydıyla)
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸