Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2021/702 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/618 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili ile davalı … Ltd. Şti. arasında 03.05.2016 tarihinde 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve diğer davalı …’ın bu sözleşmeyi müşterek-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalılara … nolu hesaptan kredi hesabı tahsis edildiğini ve kredi kullandırıldığını, yine bu hesaplara bağlı çek hesapları açılarak çek karneleri teslim edildiğini, davalılar süresinde kredi borçlarını ödemeyince … 46.Noterliğinin … tarih ve .. Yev. Sayılı ihtarnamesi ile Hesap Katı yapılarak 27.040,75 TL nakdi kredi ve 14 adet çek yaprak bedeli 30.760,00 TL Gayrinakdi kredi olmak üzere toplam 57.800,75 TL kredinin ödenmesinin-depo edilmesinin talep edildiğini, ancak davalı-borçluların ödemelerini süresinde yapmayarak temerrüte düştüklerini, müvekkili tarafından alacağın tahsili amacıyla borçlu davalılar aleyhine … 35.İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılarak ödeme emri tebliğ edilmediğini, ancak davalıların haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiklerini beyan ile davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile davacının müvekkillerine hesap kat ihtarnamesi yollamadığını, ayrıca davacı banka tarafından müvekkillerine muacceliyet ihbarı gönderilmediğini bu sebeple, sözleşmenin feshinin geçerli olmadığını, bu nedenle muacceliyet şartı yerine getirilmediğinden ve yapılan hesap kat ihtarı olmadığından tarafların temerrüdünden bahsedilemeyeceğini ve alacaklı tarafın talep ettiği işlemiş ve işleyecek faiz konusundaki talebinin de dinlenemeyeceğini, reddi gerektiğini, alacaklı vekilinin, bankanın defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı yönündeki beyanları gerçeği yansıtmadığını, en azından gerçek kişi olan … açısından kesin delil olamayacağını, onunla ilgili yargılama da ancak Tüketici Mahkemesinde yapılabileceğini, ayrıca, Sayın Mahkeme bilirkişi incelemesi yaptırması halinde müvekkili şirketin defterlerinin de inceleme konusu yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili …’ın evli olduğunu, banka ile yapılan ve şirket adına verilen bir kefalette yasa gereği eşinin açık rızasının alınması gerektiğini, bu rıza olmadığına göre, verilen kefaletin geçersiz olduğunu, bu müvekkili açısından davanın bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmenin, mahkemece içerik olarak denetlenmesi gerektiğini, genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak , karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağını, davacı bankanın bu kurallara aykırı davranarak sözleşme düzenlediğini, özellikle faiz ve faiz oranları ile ilgili olarak ciddi bir şekilde davalılar aleyhine durum yarattığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce dosyanın bankacı bilirkişi …’a verilerek; dosya ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki GKS, bu sözleşme kapsamında kullanılan kredi ve sözleşmeye kefalet şartları bakımından inceleme yapıp, takip tarihi itibariyle davacının alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 25/05/2021 tarihinde; iki seçenekli hesaplama yapmış,
Birinci seçenek hesaplamada, … 35. İcra Müdürlüğü .. Esas dosyası ile 17.08.2020 takip tarihi itibariyle, davacı alacaklı … Bank A.ş.’nin davalı borçlulardan çek tazmin tutarları için tahsilde tekerrür olmamak üzere 28.814,82 TL alacaklı olduğu hesaplandığını, nihai takdirin Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihinden itibaren alacak tutarma fiili ödeme tarihine kadar 9635 oranı ite faiz talep edebileceği görüşüne varıldığını, ancak takip talebinde takip sonrası için 28.166,60 TL tutar için faiz talep ettiğinden bu hususun takdiri nin mahkemeye ait olacağını, ayrca 17.08.2020 Takip tarihi itibariyle müşteride bulunan çek yaprakları toplamı zorunlu karşılıkları toplamı oları 21.360.- TL Tutarın depo edilmesi talep edilebileceği görüşüne varıldığını, 17.08.2020 Takip tarihinden sonra tazmin edilen ve bu davayla talep edilmeyen; 2 adet çek toplamı olan 4.450.-TL tutarının takdirinin mahkemeye ait olacağını,
İkinci seçenek hesaplamada ise … 35. İcra Müdürlüğü … Esas dasyası ile 17.08.2020 takip tarihi itibariyle, davacı alacaklı .. Bank A.Ş.’nin davalı borçlulardan çek tazmin tutarları için tahsilde tekerrür olmamak üzere 26.433,85 TL alacaklı olduğu hesaplandığını, nihai takdirin Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi itibariyle alacak tutarına fiili ödeme tarihine kadar % 35 oranı ile faiz talep edebileceği görüşüne varıldığını, ayrıca 17.08.2020 Takip tarihi itibariyle müşteride bulunan çek yaprakları toplamı zorunlu karşılıkları toplamı olan 21.360.- TL Tutarın depo edilmesi talep edilebileceği görüşüne varıldığını, 17.08.2020 Takip tarihinden sonra tazmin edilen ve bu davayla talep edilmeyen; 2 adet çek toplamı olan 4.450.-TL tutarın takdirinin mahkemeye ait olacağını rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu, davacının davalıların kredi borçlarını ödemekte temerrüde düştüklerinden bahisle 23/07/2020 tarihinde hesabı kat ettiği ve kat ihtarına rağmen borcun ödenmediğinden bahisle davalılar aleyhinde icra takibine geçtiği, davalılar vekilinin davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davalılar vekilince müvekkillerinden …yönünden davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu yönünde, görev itirazında bulunulmuş ise de, dava konusu ihtilafın davacı banka ile davalılar arasındaki tüketici işleminden kaynaklanmadığı, mahkememizin görevine giren ticari dava niteliğinde bir uyuşmazlık olduğundan, görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı banka ile davalılar arasında 03.05.2016 tarihli Genel Kredisi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’ın 2.000.000 TL ile sınırlı olarak kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme uyarınca davalılara kredi hesabı tahsis edildiği, ayrıca çek karnesi verildiği anlaşılmış, kredi hesabının davacı tarafça 23/07/2020 tarihinde kat edildiği, ihtar ile 14 adet boş çek yaprağı için, çek yaprağı başına 2.225,00 TL olmak üzere toplam 30.760,00 T’nin nakden bankada depo edilmesinin ve 27.040,75 TL kredi borcunun ödenmesinin ihtar edildiği, bunlar bakımından 1 günlük süre verildiği, ihtarnamenin davalı kefile 24/07/2020 tarihinde, davalı şirkete 27/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıların kredi borçlarına istinaden 27.040,75 TL alacağının bulunduğu, faiz, hesap kat ihtarı ve buna ilişkin faizi ile birlikte davacı alacağının toplam 28.814,82 TL olduğu, davalılara verilen çek karnesine istinaden davacının zorunlu çek karşılığı olan 21.360 TL nın depo edilmesini talep edebileceği, takip tarihinden sonra tanzim edilen ve her biri 2.225,00 TL tutarında olan iki adet çek olduğu tespit ve rapor edilmiş; davacı banka kayıtlarının taraflar arasındaki sözleşme ile kabul edildiği üzere ihtilaf halinde dayanılacak kesin delil niteliğinde olduğu, bilirkişi raporunun tarafsız, dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davalı …’ın sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığı, kefaletinin geçerli olduğu ve kefalet limitinin 2.000.000 TL olduğu, davacının davalılardan 28.814,82 TL kredi borcu yanında takipten sonra ödenen toplam 4.450 TL çek bedeli toplamı olan 33.264,82 TL nakdi alacağının bulunduğu, davacı tarafça davalılara teslim edilmiş çek karnesinden, henüz ibraz edilmemiş çeklere istinaden 21.360,00 TL zorunlu çek teminatının, bankaları bünyesinde açılacak bir hesapta depo edilmesini isteyebileceği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalıların … 35. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazlarının iptaline,
Takibin 31.490,75 TL asıl alacak, 622,31 TL işlemiş faiz, 1.125,85 TL masraf, 25,91 TL faiz olmak üzere toplam 33.264,82 TL alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 35 temerrüt faizi ve % 5 faizin BSMV si uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, asıl alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.272,31 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 873,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.398,99‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.989,72 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Gayrinakdi 21.360 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden dava değerinin niteliği itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 873,32 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 1.014,75 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 997,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.297,00 TL sının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 3,00 TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”