Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2023/340 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/616 Esas
KARAR NO : 2023/340

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait … plakalı, … marka/model araçta taşıt tanıma sistemi bulunmakta olup araca sürekli olarak davalı şirketin bayiliğini yapan istasyonlardan yakıt alındığını, söz konusu araca 15.05.2020 tarihinde davalı şirketin bayiliğini yapmakta olan … isimli istasyondan 58,43-lt motorin ve adblue dolumu yapıldığını, yakıt alımından bir müddet sonra aracın egsozundan beyaz dumanlar çıkmaya başladığı, etrafa amonyak benzeri bir koku yayıldığı ve eksoz çıkışında bir jel birikintisi oluştuğunu, akabinde araç motor arızası uyarısı verdiği, hasarın büyümemesi adına araç otoparka çekilerek aynı gün davalı şirketin müşteri hizmetlerine hasar ihbarında bulunulduğunu, davalı şirkete yapılan hasar ihbarının üzerinden bir haftalık zaman dilimi geçtiği ve bu süreçte müşteri hizmetleri yetkilisiyle birkaç kez daha görüşülmüş olmasına rağmen yakıt numunesi alınması ve araçtaki hasarın incelenmesi için herhangi bir görevlendirme yapılmamış ve hiçbir girişimde bulunulmadığını, bu durum üzerine … 30. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle yakıt numunesi alınması işlemlerinin geciktirilmesi sebebiyle araç mahrumiyeti zararının arttığı belirtilerek araca dolumu yapılan ve gerekli standardı taşımayan bozuk evsaflı üründen mütevellit zarar ile araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararın giderilmesi ihtar edildiğini, davalı şirkete yapılan başvurular ve gönderilen noter ihtarnamesine rağmen aracın onarımı için hiçbir girişimde bulunulmaması üzerine araç müvekkil tarafından tamir ettirilmek zorunda kalındığını, yapılan incelemede aracın rs ön ısıtıcısı, nox sensörü ve egsoz enjektörünün hasar gördüğü tespit edildiğini, aracın onarımı için KDV dâhil 21.165,66-TL masraf yapıldığını, dava konusu aracın müvekkil şirket yetkilisi tarafından kullanılmakta olduğu aracın onarımda kaldığı süre boyunca araç kiralamak zorunda kalındığı, kiralanan araç için KDV dâhil olmak üzere 20.001,00-TL ödeme yapıldığını, 24.06.2020 Tarihinde davalı şirkete KEP adresi üzerinden bir kez daha başvuru yapılarak olaydan kaynaklanan zararın tazmini talep edildiğini, fakat bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediği gibi bir ödeme de yapılmadığını, dava konusu olayla ilgili zorunlu arabuluculuk kapsamında … sayılı dosya ile başvuru yapıldığı taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından 30.09.2020 tarihinde anlaşmazlık tutanağı düzenlenerek süreç sona erdirildiğini, bu nedenle araca dolumu yapılan ve gerekli standardı haiz olmayan bozuk evsaflı yakıttan mütevellit 21.165,66-TL ve araç mahrumiyetinden kaynaklanan 20.001,00-TL olmak üzere toplam 41.166,66-TL zarar tutarının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, muhakeme masrafları ile ücret-i vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinden, dava konusu aracın, şirketin ticari faaliyeti için kullanılıp, kullanılmadığının belirtilmediğini, davacı tacir tarafından iş veya meslek ifası amacıyla kullanılmadığından, işbu davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının, ayıplı olduğunu iddia ettiği akaryakıtı, bayiden satın aldığını, Müvekkille davacı arasında doğrudan bir mal alım-satımı işlemi olmadığını, Müvekkil Şirketin, …Şirketi olarak, bayilerine akaryakıt satışı yaptığını, direkt olarak üçüncü şahıslara ve tüketicilere bir satışı olmadığını, Müvekkil Şirketin bayileri ile aktettiği bayilik /işleticilik sözleşmesi gereğince, bayilerin, Müvekkil Şirketin acentası, şubesi, irtibat bürosu vasfında olmadığını, akaryakıt istasyonlarındaki her türlü ticari faaliyetlerini münhasıran kendi nam ve hesaplarına yürüttüğünü, bu faaliyetleri sırasında gerek çalışanları ve gerekse müşterileri ve 3.şahıslarla ilgili hukuki, ticari ve mali tüm ilişkileri ve bundan doğan her türlü sorumluluk tamamen bayilere ait olduğunu, Müvekkile rücu edilemeyeceğini, Müvekkil Şirketin sorumluluğunun, akaryakıtın bayie teslimi ile sona erdiğini, olayda da bahse konu yakıtın satın alındığı şirketle Müvekkil arasında sadece bayilik ilişkisi olduğunu, Müvekkil Şirketin, Petrol Piyasası mevzuatı gereği düzenli olarak denetlenen ve bu sebeple de standartlar dışında olması imkânı olmayan ürünlerini, bayiine satıp, teslim etmekle, edimini tam olarak ifa etmiş sayıldığını, ayrıca mevzuat gereği bayilerini de düzenli olarak denetlemekte ve mevzuata aykırı bir durumun tespiti halinde gereken tedbirleri de aldığını, Müvekkil eylemi ile davacının uğradığını iddia ettiği zarar ve aldığını iddia ettiği ayıplı mal arasında bir illiyet bağı olmadığını, davanın, bu sebeple Müvekkil yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle de reddedilmesi gerektiğini, dava konusu aracın Mayıs 2020 döneminde, Müvekkil bayilerinden satın aldığı akaryakıt miktar ve tarihleri ekteki çizelgede görüldüğünü, davacının, 15.05.2020 tarihinde son olarak … İstasyonundan 58,43 litre diesel akaryakıt aldığını, Adblue katkı maddesi ile ilgili bir bilgi/veri/fiş olmadığını, Müvekkilin bayilerine satıp teslim ettiği akaryakıtın ve/veya diğer petrol ürünlerinin, türevlerinin, katkı maddelerinin standart dışı olmaları mümkün olmadığını, tüm dünyada belli ve yüksek kalite standartları ile ürün satışı yapılmakta ve sık sık denetlendiğini, bunun aksine bir tespit ve delil de sunulmadığını, davacının, son olarak 15.05.2020’de akaryakıt almışsa da, aracında meydana gelen arıza ile ilgili olarak 20.05.2020 tarihinde Müvekkil Müşteri Şikayetleri departmanı ile irtibata geçmiş ve şikayetini iletmiş, aracından numune alınmasına muvafakat etmediğinden, sadece bildirdiği istasyon ve pompanın bağlı olduğu tanktan alınan numune analiz edilerek, ürünün standartlara uygun olduğu görülmüş ve davacıya da telefonla bilgi verildiğini, dava konusu araca 15.05.2020 tarihinde diesel akaryakıt alınmışsa da, Müvekkil Şirkete gelen şikâyet 20.05.2020 tarihli olduğunu, aradan geçen zaman zarfında aracın başka yerden akaryakıt alıp, almadığı ya da başka bir katkı maddesi kullanıp kullanmadığı belli olmadığını, aracın yakıt aldıktan kısa bir süre sonra arızalandığına dair herhangi bir belge de sunulmadığını, davacının beyanlarının bu sebeple kabul edilemeyeceğini, davacının, aracında meydana gelen arızanın yakıt kaynaklı olduğunu iddia edebilmesi için olayın vukuu bulduğu gün, hem istasyondaki yakıt tankından ve hem de aracın yakıt deposundan prosedürlere uygun olarak alınacak numuneler üzerinde soğuk zincir kırılmadan ulaştırılacak yetkili laboratuarlarda analiz yaptırması ya da bu amaçla Müvekkil Şirkete müracaat etmesi ve analiz sonucuna göre satın alınan yakıtın standart dışı olduğunun tespit edilmiş olması gerektiğini, Müvekkil Şirket kendisine gelen şikâyetler üzerine müşteri memnuniyetinin sağlanması amacıyla, hem araçtan hem de yakıtın alındığı istasyondaki tanktan numune almakta ve bir şahit numune de mühürlenerek, kendisinin istediği bir yetkili laboratuarda özel olarak analiz ettirmesi için müşteriye teslim ettiğini, olayda bu işlemlerin hiçbiri yapılmadığını, davacı yakıtı aldıktan 5 gün sonra Müvekkile şikâyette bulunduğunu, bu arada kendisi de en azından aracından alabileceği bir yakıt numunesi üzerinde herhangi bir analiz ve tespit yaptırmadığını, yakıtla ilgili olarak böyle bir analiz ve test yapılmadan, araçtaki arızanın kaynağının Müvekkil bayiinden alınan yakıtın standart dışılığından kaynaklandığının iddia edilmesinin imkansız olduğunu, bu hususların aksinin tanıkla ispatlanması mümkün olmadığından, davacının delilleri arasında bulunan tanık deliline de muvafakatleri olmadığını, davacının aracındaki arıza pekâlâ üretim ya da kullanım hatasından kaynaklanmış da olabileceğini, davacının 22.05.2020 tarihli ve 24.06.2020 tarihli yazılarındaki beyan ve iddialarının da, alınan yakıtın standart dışı olduğuna dair bir tespit ve analiz bulunmadığından, kabul edilebilirliği olmadığını, davanın bu sebeple de reddine karar verilmesini, davacının talep ettiği onarım maliyetinin fahiş olduğunu, standart dışı akaryakıt iddiasıyla meydana gelebilecek arızanın ne olduğu, tamiratın münhasıran bu parçalarla ilgili olup olmadığı da belli olmadığını, onarım faturasından anlaşıldığına göre davacının aracındaki yakıt ve yağ filtrelerinin düzenli bakım ve temizliği yapılmadığını, özellikle aracın diesel yakıt kullanan araç olması sebebiyle yakıtının sonuna kadar kullanılmaması, yakıt tankı ve filtre temizliklerine özen gösterilmesi gerektiğini, faturadaki RS Ön ısıtıcı, nox sensörü, egzos enjektörü ve motor yağı masraflarının ve davacının, dilekçesinde bahsettiği egzos çıkışındaki jel görünümlü atığın ve duyduğu kötü kokunun da alınan yakıtla bir ilgisi bulunmadığını, araç kiralama masrafı da kiralama süresi ile aracın marka/modeline göre değişkenlik gösterdiğini, arızalı aracın ne kadar serviste kaldığı ve ne marka/model aracın ne kadar süre ile kiralandığı da belli olmadığını, davacının taleplerinin bu sebeple de kabul edilemeyeceğini, 24.06.2020 tarihli ihtarname tebellüğ aldığında muttali olunan meblağ ile ilgili olarak, daha evvel Müvekkil Şirket temerrüde düşürülmediğinden ve esas olarak ödenmesi gereken bir rakam olacaksa da, işbu davanın sonunda belirlenmiş olacağından, olay tarihinden itibaren işleyecek faiz taleplerini de kabul etmediklerini, tüm bunların dışında, davacının, aracı arızalandıktan sonra otoparka çektiğini beyan etmişse de, bununla ilgili bir delil/fiş de sunmadığını, yakıt aldıktan ne kadar süre ve kaç km. sonra otoparka çekildiği, orada ne kadar kaldığı, dava konusu aracın bakımlarının tam ve zamanında yapılıp, yapılmadığı hususları da belli olmadığını, davacının, bu zararın azalması için ne gibi bir çaba gösterdiği, gerçekten akaryakıtı aldıktan sonra mı arızanın oluştuğu, bu arada başka bir yerden daha akaryakıt ya da başka bir katkı ürünü alıp, almadığı, araçtaki arızanın, kullanma ile arttırılıp arttırılmadığı, basiretli bir tacir olan davacının, meydana gelen zararda müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı, araçta meydana geldiği ileri sürülen zararın gerçekten bu sebeple mi olduğu hususları da muallâk olduğu, bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masraf ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın maliki olduğu … plakalı araç için 15/05/2020 tarihinde davalının akaryakıt bayisinden yakıt alması sonrasında araçta arıza meydana geldiği iddiası ile bozuk evsafla akaryakıttan kaynaklanan zararın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Mahkememiz 27/01/2021 tarihli celse ara kararı gereği, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek akaryakıt alımı neticesinde zararın meydana gelip gelmediğinin tespiti ile davacının taleplerinin hesaplanması ve davalının sorumlu olup olmadığının teknik yönden tespit edilmesi, davacının alacaklı ise miktarının hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın resen seçilerek tevdi edilen Akaryakıt Uzamanı bilirkişi … ve Makine Mühendisi bilirkişi …’ün 24/06/2021 tarihli raporunda özetle, davacı ..Tic.AŞ,ye ait … Plakalı ,… marka Davalı … A . Ş.” Bayisi … isimli istasyondan 58,43 TL- motorin ve adblue dolumu yapılmış, alınan Motorin yakıtının analizi yapılmadığından , ayıplı mal sayılıp sayılmayacağı konusunda herhangi bir görüş ve değerlendirmenin yapılmayacağı, davalı …A.Ş.”nin yaptırdığı motorin analizinde numunenin mahkeme tarafından tayin edilen uzman kişiler tarafından alınmadığından analiz raporu dava açısından herhangi bir delil niteliği taşımadığı, dava konusu araçta meydana geleri arızanın giderilmesi için kullanılan yedek parçalar ve işçilik ücretinin, yaptığımız piyasa araştırmasına göre fahiş fiyat olmayıp normal değerde olduğu (KDV. Dahil 21.165,66 TL) ve bu olay ile ilgili olarak araç mahrumiyeti konusunda belge ve bilgilerin eksik olmasından dolayı değerlendirme yapılamadığı, dava ile ilgili zararın giderilmesi konusunda yetki ve takdirin mahkemenin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 26/04/2022 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine verilerek tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek dava konusu arızanın akaryakıt alımı ile nedensellik bağının bulunup bulunmadığı, zararın akaryakıt alımından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti ile davacının maddi taleplerinin hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Petrol Mühendisi bilirkişi … ve Makine Mühendisi bilirkişi …’ın 20/06/2022 tarihli raporunda özetle, davacı şirkete ait … plakalı, … marka, … tipi aracın 20.05.2020 tarihli arızasının; 15.05.2020 tarihinde davalının … İstasyonundan ikmal edilen 58,43 litre motorinden kaynaklanmadığı, dava dosyasında, davacının, …İstasyonundan … ikmali yaptırdığına dair belge bulunmadığı, arızanın … sistemi ile ilgili olduğu, arızanın kaynağının tespiti için gerekli bilgileri içeren belgelerin dava dosyasına sunulmaması nedeniyle arızanın … sisteminden ve/veya araca ikmal edilen …’ dan kaynaklandığı noktasında değerlendirme yapılamayacağı, … sisteminden ve/veya araca ikmal edilen …’ dan kaynaklanan arıza nedeniyle meydana gelen zararın 18.290,00 TL olduğu, dava konusu aracın makul onarım süresinin 2 gün, makul onarım süresince araçtan yararlanamaması nedeniyle meydana gelen davacı zararının 5.900,00 TL olduğu, makul onarım süresini aşan sürede meydana gelen davacı zararının takdirin mahkemenin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan her iki raporda da, rapor hazırlanabilmesi için gerekli delillerin dosyada tam olarak mevcut olmadığı bildirildiğinden 21/09/2022 tarihli celsede davacı vekilinin itiraz dilekçesinde bildirmiş olduğu özel yetkili servisi müzekkere yazılarak dava konusu araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak yapılan tüm işlemlerin, tespit edilen tüm bulgulara dair belgelerin gönderilmesinin istenilmiş olup, gelen cevabi yazının ardından 31/01/2023 tarihli celsede önceki celse 2 nolu ara karar uyarınca taraf itirazlarını karşılar nitelikte rapor alınması için dosyanın daha önce rapor alınan bilirkişi heyetine tevdine, her bir bilirkişi için 500-‘er TL ek ücret takdirine, davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde ücret yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesi yapılması talebinden vazgeçilmiş sayılacağı ve dosyanın mevcut deliller değerlendirilerek yargılamaya devam olunacağının ihtarına dair ara karar tesis edilmiş, gereken ihtarat davacı vekiline yapılmış olup, davacı vekili tarafından kesin süre içinde 500-TL ikmal edilerek eksik delil avansı ikmal edilmiş ise de mahkememizce hak kaybına sebebiyet verilmemesi adına yatırılan delil avansının eksik olduğu belirtilerek yeniden davetiye yolu ile davacı vekiline ihtarda bulunulmuş, bu ihtarın 06/02/2023 tarihinde davacı vekiline tebliğ olduğu görülmüş ise de süresi içinde ve hatta 02/05/2023 tarihli celseye kadar eksik delil avansının ikmal edilmediği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “delil ikamesi için avans” başlıklı 324. maddesi ile; “(1)Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2)Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. (3)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacı tarafça sunulan deliller uyarınca hazırlanan iki ayrı bilirkişi heyet raporunda davacının iddialarını destekler tespitlerin yapılamadığı, bunun üzerine davacı vekilinin itiraz dilekçesinde bildirmiş olduğu özel yetkili servisi müzekkere yazılarak dava konusu araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak yapılan tüm işlemlerin, tespit edilen tüm bulgulara dair belgelerin celp edildiği, bu belgeler üzerinden yeniden inceleme yapılarak ek rapor hazırlanması yönünde ara karar tesis edilerek delil avansının ikmal edilmesi, aksi takdirde bilirkişi incelemesi yapılması talebinden vazgeçilmiş sayılacağı ve dosyanın mevcut deliller değerlendirilerek yargılamaya devam olunacağının ihtar edildiği, davacı vekili tarafından delil avansının eksik ikmal edildiği, mahkememizce hak kaybına sebebiyet verilmemesi adına yeniden ihtarda bulunulduğu ancak süresi içinde ve duruşma tarihinden önce eksik avansın ikmal edilmediği, böylelikle ara karar gereği davacı tarafın delil ikamesinden vazgeçmiş sayıldığı anlaşılmakla, bu aşamaya kadar elde edilen deliller ve alınan raporlardan davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 703,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 523,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/05/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”