Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/614 E. 2021/175 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/614 Esas
KARAR NO : 2021/175

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 30/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’deki … şirketinin nakliye sigortacısı olduğunu, davacının sigortalısı davalıyı … da ki … şirketinden 1555 adet tekstil ürünü teslim alma ve … taşıma ile görevlendirildiğini, 11/11/2015 tarihinde 88 adet tekstil ürünü olan elbisede delikler ve yırtıklar bulunduğunu, lekelenmiş olduğunu ve onarımının da mümkün olmadığının tespit edildiğini, davacı oluşan zararın bedeli olarak sigortalısına 5.456,00 EURO ödemede bulunduğunu, 02/05/2016 tarihinde hasar tutarının rücu edildiğini, ödememenin gerçekleşmesinden dolayı da 571,44 EURO dava dışı faaliyetten kaynaklanan masraf yapıldığını, davacı müvekkil sigortalısının alacağın temliki beyanına dayanark Uluslararası Karayolu Nakliye Sözleşmesi (CMR) m.31 e göre yetkili olan … Mahkemesi 3.Asliye Ticaret Mahkemesi Dairesi nezdinde …6 nolu dosya ile davalıya karşı ikame edildiğini, mahkeme kararı ile davalı 05/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek %5 oranındaki faiziyle birlikte 5.456,00 EURO ana para ve 30/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek %5 oranındaki faiziyle birlikte 571,44 EURO mahkemesi öncesi giderler ile 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek % 5 oranındaki faizi ile birlikte 1.279.49 EURO mahkeme masrafını ödemeye mahkum ettiğini, Mahkemece verilen kararın 17/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu ilamın aslı, kesinleşme şerhi ve apostil yeminli mütercime tercüme ettirilip dosyaya ibraz edildiğini, davalının mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, bu nedenle davalının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz/tedbir konulmasını taleplerinin olduğunu bildirerek; müvekkilinin alacağının tahsili açısından davalının alacak miktarını karşılamaya yeter miktardaki malvarlığı üzerine ihtiyati haciz/ ihtiyati tedbir konulmasına, tenfiz şartlarını taşıyan … Mahkemesinde 3 Asliye Ticaret Mahkemesi Dairesinin … nolu 19/04/2017 ve 29/05/2018 tarihli kararlarının tenfizi ile davalının 5.456,00 EURO anapara, 571,44 EURO mahkeme öncesi giderler, 1.279,49 EURO mahkeme masrafını aynen ödemeye, aynen ödemenin mümkün olmaması durumunda ödeme tarihindeki EURO /TL dövizkuru üzerinden ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 07/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen 19/11/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tenfiz davalarında harcın tenfizi istenen Mahkeme tarafından kararında hükme bağlanan değer üzerinden nispi olarak alındığını, peşin nispi harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilemeyeceğini, CMR Konvansiyonu 32.maddesi gereğince uluslararası taşıma yoluyla eşya taşıma işinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, 1 yıl içinde müvekkili şirkete karşı rücu davası açılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, tenfizi istenilen kararın usulüne uygun kesinleşmediğini, tebliğ evrakının dava dosyasında olmadığını, karar içerisinde adı geçen … adlı kişinin müvekkili şirketin temsile yetkili olmadığını, asıl taşımayı yapan şirketin … Dış Tic A.Ş. olduğunu bu kapsamda TTK da alt taşıyana ve sigortacıya ihbar haklarının ihlal edildiği ve kararın içerisinde zımni kabulden söz edildiğinden kamu düzenine aykırılık meydana geldiğini, taşıma sözleşmesinin Türkiye’de yapıldığını, yüklemenin İstanbul da yapıldığını, müvekkili şirket merkezinin ve göndericinin İstanbul olduğunu, bu nedenle taşıma sözleşmesiyle en sıkı ilişkili olan ülkenin Türkiye olmasına, rağmen usul ekonomisine aykırı olarak Almanya’da dava açılıp gıyapta karar alınmak suretiyle anılan kararın icrası için Türkiye de tenfiz davası açılmasının kötü niyetli olduğunu, gıyaptaki karara ihtilafta Türk Mahkemelerinin münhasır yetkili bulunduğu, yabancı mahkeme hükmünün doğuracağı sonucun Anayasa’ya aykırı olduğunu ve kararın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini bildirerek; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesine, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/03/2021 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile anlaşma sağlandığını, yapılan e-imzalı protokol doğrultusunda davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirerek; feragat nedeniyle dosyanın kapatılmasına, taraflarınca dosyaya yatırılan teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı ile protokol imzalandığını, yargılama ücreti ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davacı tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiklerini bildirmiştir.
Davadan feragat H.M.K.’nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
H.M.K.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 144,00 TL peşin harcın mahsubu ile fazla harç olan 84,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın ve teminatın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/03/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.