Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/605 E. 2023/94 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/605 Esas
KARAR NO : 2023/94

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticaret sicil memurluğunun … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, şirketin kurulduğu dönemden bu yana aktif olarak herhangi bir faaliyet gerçekleştirmediğini, anonim şirketlerde haklı feshini düzenleyen 6102 s.y. TTK.531 maddesi hükmü kapsamında şirketin feshi davasının açılabilmesi için haklı nedenlerin varlığının gösterildiğini, şirket ortağı ve şirketi münferiden imzayla yetkili …’nin kötü yönetimi, kötü yönetim sebebiyle mevcut durumda şirketin kar edemez hale geldiğini, başka şirket durumda şirketin kar edemez hale geldiğini, başka şirket ortaklıkları ile ilgili olarak müvekkilinin bilgisi dışında imzasının taklit edilerek müvekkilinin kişisel borç altına sokulmaya çalışılması sonucu müvekkilinin …’ye olan güveninin ciddi şekilde sarsıldığını, … ve diğer sorumlular aleyhine belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının işlemeleri sebebiyle müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulmuş olması sebebiyle taraflar arasında ciddi husumet bulunduğunu, şirketin genel kurulunu toplantıya çağırmaya yetkili yönetim kurulu başkanı …’nin genel kurulu toplantıya çağırma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle genel kurul toplantısının uzun süredir yapılmadığını, şirketin aktif olmadığını, faaliyeti bulunmadığını, kar elde etmediğini, kar dağıtımı yapılmadığını, müvekkilinin şirkete ortak olarak hiçbir hukuki ve ticari menfaati olmadığını, imzasının davalı şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından ilgisi dışında taklit edilerek 3.kişilere karşı şahsi borç altına sokulmaya çalışıldığını, tüm bu sebepleri müvekkili açısından şirketin feshinin talep etme gerekse ortaklıktan çıkmayı talep edebilmesi için gerekli haklı sebepleri oluşturduğunu , müvekkilinin davalı şirkete ortak olarak kalmasında hiçbir hukuki ve ticari menfaati bulunmadığını, müvekkilinin ortak olduğu şirket ile dava dışı … Sigorta A.Ş. Arasında imzalanan 04/05/2015 tarihli acentelik sözleşmesinde müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, acentelik sözleşmesi dayanak yapılarak müvekkiline icra takibi yapıldığını, bu hususa ilişkin davalılardan … ve diğer sorumlular için taraflarınca belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçları dolayısıyla suç duyurusunda bulunulduğunu ve buna ilişkin incelemenin … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile devam ettiğini, fesih ve ortaklıktan çıkma şartlarının oluştuğunu bildirerek; davalı şirketin feshine, feshin mümkün olmaması durumunda davalı şirketin ortaklığından çıkmasına, 1.000 TL şimdilik ayrılma akçesi verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı cevap sunmamıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin kuruluştan bu yana ticaret sicil özetinin gönderilmesi istenilmiş, yapılan incelemesinde; şirketin yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulu başkanı …, yönetim kurulu başkan yardımcısı … (…) olduğu ve şirketin yönetiminde münferiden yetkili bulundukları, şirketin son tescilini 18/12/2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
… 16 Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak … E.sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş yapılan incelemesinde; dava dışı … Sigorta A.Ş tarafından dosyamız davacısı … ve davalı …A.Ş. aleyhine … 22 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yapılan itiraza ilişkin itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
… C.Başsavcılığına müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosyasının bir örneği uyap üzerinden istenilmiş olup, yapılan incelemesinde; dosyamız davacısı … tarafından davalı şirket yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı … aleyhine, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık suçları nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek şirketin fesih ve tasfiye şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının şirketten talep edebileceği kar payı alacağının olup olmadığı, davacının şirketten çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı ve çıkma payının ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 07/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin TTK.nun 531 maddesine istinaden haklı sebeple fesih şartlarının oluştuğu bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde; haklı sebeplerin varlığı halinde, şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür.
Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Hakim şirketi feshetmek yerine fesih talebinde buluna pay sahiplerinin paylarının gerçek değerinin ödenmesine ve şirketten çıkarılmalarına karar verilebilir. Bunun yerine duruma uygun düşen ve sadece davacının değil, diğer pay sahiplerinin ve hatta işçiler gibi bu karardan etkilenebilecek üçüncü kişilerin de kabul edebileceği başka bir çözüme de karar verebilir. Şirketin sona ermesi dışında duruma uygun düşen alternatif bir çözümün bulunması gereklidir. Bu alternatif çözüm, pay sahiplerinin menfaatlerini yeterli bir şekilde koruyacak bir çözüm olmalıdır. Duruma uygun olma şartı yanısıra bu çözümün ilgili tüm taraflarca kabul edilebilir bir çözüm olması gerekir. Burada temel esas, ölçülülük (orantılılık) ilkesidir. Bu alternatif çözüm, feshi talep eden azlık pay sahiplerinin menfaatleri ile şirket tüzel kişiliği ve diğer pay sahiplerinin çıkarlarının korunması arasında bir denge kurmalıdır. Duruma uygun düşen alternatif bir çözüme karar verme konusunda takdir hakkı hakimde olduğundan bu çözüm resen uygulanır. Alternatif çözümlere; kâr dağıtma zorunluluğu, davacı azlık pay sahipleri arasından birinin yönetim kuruluna alınması, sermaye azaltma yolu ile kısmi tasfiye, şirketin işlev görmesini tekrar tesis edecekse, fesih yerine esas sözleşmede daha hafif değişiklikler yapılabilmesi ve hatta dava esnasında tespit edilen ve geçersiz kabul edilen esas sözleşmedeki bir hükmün esas sözleşmeden çıkarılması, şirketin işletmesinin ayrılarak bir yavru şirket kurulması ve bu şirketin paylarının satılmasına karar verilmesi, şirketin bölünmesi vb. Örnekler verilebilir (Prof.Dr Sami Karahan- Şirketler Hukuku, 2.Baskı, Aralık 2013, sf.759 vd).
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı şirketin 2016 yılı sonunda öz varlığının 9.787,54 TL olduğu, davacının özvarlık içindeki payının 3.425,64 TL olduğu, 2017-2020 yılları arasındaki beyannamelerde mevcut bilançolarda özvarlığın ise “0” olarak beyan edildiği, şirketin faaliyet geliri olmadığı, Şirkete ait Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan kuruluş sözleşmesine göre Şirkette %35 paya sahip dava dışı diğer ortağı 2014 yılında 3 yıllığına münferiden temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi ve başkanı seçildiği, dava dışı ortak yönetim kurulu üyesinin görev süresinin dolduğu şirketin organ seçimi yapmadığı, hali hazırda idare ve temsil organı bulunmadığı, 3 ortaklı şirkette
davacının dava dışı ortak ile aralarında suç duyurusuna varan husumet olduğu, güven ortamın sarsıldığı, ortaklığın çekilmez hal aldığı ve davaya herhangi bir şekilde cevap verilmediği şirketin hali hazırda gayrı faal durumda olduğu, şirketin fesih koşullarının oluştuğu, davacı her ne kadar alternatif çözüm olarak ortaklıktan bila bedel çıkmayı talep etmiş ise de davalı şirketin idare ve temsil organı bulunmadığı, gayrı faal olduğu, öz varlığının bulunmadığı dikkate alındığında ortaklıktan çıkmanın uygun çözüm olmadığı, tasfiyesinin duruma uygun bir çözüm olduğu ,hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporundan anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı … A.ş şirketinin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak uyap sisteminde kayıtlı mali müşavir …’in seçilmesine, tasfiye memuruna aylık 3.000-TL ücret taktirine, 3 aylık tasfiye memuru ücreti olan 9.000-TL ve 10.000-TL ilk tasfiye harcama tutarı olmak üzere 19.000-TL nin mahkeme veznesine davacı yanca iki haftalık süre içinde depo edilmesine, karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil memurluğunda tescil ve ilanına, davacının ortaklıktan çıkarılma taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı … A.ş şirketinin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak uyap sisteminde kayıtlı mali müşavir …’in seçilmesine, tasfiye memuruna aylık 3.000-TL ücret taktirine, 3 aylık tasfiye memuru ücreti olan 9.000-TL ve 10.000-TL ilk tasfiye harcama tutarı olmak üzere 19.000-TL nin mahkeme veznesine davacı yanca iki haftalık süre içinde depo edilmesine, karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil memurluğunda tescil ve ilanına,
2-Davacının ortaklıktan çıkarılma taleplerinin Reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL’nin peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 125,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan toplam 2.553,10 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/02/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.