Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/600 E. 2021/934 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/600 Esas
KARAR NO : 2021/934

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 26/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; …’in … 28. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından davacılar aleyhine takip yaparak üç adet bono tutarı 140.000 TL ve faizleri için müvekkiller … ve … ile bonoları ciro eden lehdar …’ın aleyhine takip başlattığını, takibe konu bonoların 22.07.2020 tarihinde icraya konduğunu, lehdar …’ın, …’e cirosu olduğunu, cironun tarihinin olmadığını, sekiz sene senetlerle hiç bir işlem yapılmadığını, 15.10.2010 tanzim tarihli, 02.03.2018 vade tarihli, 25.000, 00 TL miktarlı, …-…-… borçluları, … lehdarı, 10.03.2011 tanzim tarihli, 07.02.2018 vade tarihli, 100.000, 00 TL miktarlı, …-… borçluları, … lehdarı, 14.04.2011 tanzim tarihli, 16.03.2018 vade tarihli, 15.000,00-TL miktarlı, …-…- …. borçluları, … lehdarı, lehdar …’ın, …’e cirosu olduğunu, cironun tarihinin olmadığını, sekiz sene senetlerle hiç bir işlem yapılmadığını, … 5.Tüketici Mahkemesinin … E. …Karar sayılı halen BAM 7.Hukuk Dairesinin 2019/1496 sayılı dosyasında istinaf aşamasında olduğunu, her iki dosyada da …’ın senetli alacağı olduğundan bahsetmediğini, hem … hem de davalı ve takip alacaklısı …’in kötü niyetli olduğunu, meşru hamil olmayan, müvekkillerin zararına olmak üzere bile bile anlaşarak bonoları iktisap eden-iktisapta ağır kusuru olan …’e davacıların bir borcu söz konusu olamayacağını, 8 yıl sonra yapılan beyaz ciro ile karşı tarafın alacaklı olamayacağını, müvekkilin icraya konu bonoları icraya koyan davalıyı tanımadığını, gerek ticari gerekse, başka bir ilişkisi olmadığını, davalı …’in kız kardeşi … – …’ın oğlu … ile evli olduğunu, bu kişiler ortaklaşa hareket ederek alacaklı olmadıkları bir alacağı almaya çalıştıklarını, davadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşılamadığını, bu nedenle davalıya her iki davacının da borcunun olmadığının menfi tespit yoluyla tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 08/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olan bonoların …tarafından borcu bulunan müvekkil …e olan borcuna istinaden verildiğini, ciro edilerek müvekkil …in meşru hamil kılındığını, davaya konu olan bonoların kambiyo senedi vasfını haiz olması ve müvekkilin alacaklı 3.kişi olması sebebiyle, davacılar ile dava dışı taraflar arasındaki ilişkiye dayanarak müvekkile dava yöneltilmesinin kabul edilmeyeceğini, bonoların vade tarihlerinin 2018 yılı olduğu açıkça görülmediğini, 2018 yılı Şubat, Mart ayı vadeli olduğuna göre davacı yanın vadesinden önce işlem yapılması mümkün olmayan senetlere ilişkin nasıl ve ne şekilde işlem yapacağının anlaşılmadığını, davacı tarafın hiçbir kanıta dayanmadan cironun tarihinin olmadığından bahisle müvekkil …’e yapılan cironun vadeden sonra ciro olduğunu iddia ettiğini, buna dair ispatlayıcı hiçbir delil sunamadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; … 28. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasından dolayı davacıların borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacılar, dava konusu bonoların ticari ilişki kapsamında teminat olarak dava dışı …’a verildiğini, davacılar ile dava dışı … arasında görülen … 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı davanın sonuçlanmasından sonra dava konusu bonolar nedeniyle takip başlatıldığını, dava dışı …’ın dava konusu bonoları oğlunun eşinin kardeşi olan davalı aracılığıyla icraya koyduğunu, dava konusu bonoların 8 yıl sonra işleme koyulduğunu, cironun vadeden sonra yapılması nedeniyle alacağın temliği nitelinde olduğunu, dava dışı … ve davalının akrabalık ilişkisi nedeniyle kötüniyetli olduklarını ve bilerek borçlunun zararına hareket ettiklerini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık; dava konusu bonoların bilerek borçluların zararına hareket edilerek davalı tarafından devralınıp alınmadığı, davalının kötüniyetli olup olmadığı ve davacıların dava dışı …’a yönelik defilerini davalıya karşı da ileri sürüp süremeyeceğine ilişkindir.
TTK’nın 686. maddesine göre; Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür. TTK’nın 687/1 maddesi “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünü haizdir. Aynı yasanın 778. maddesi uyarınca aynı hüküm bonolar hakkında da geçerlidir. Somut olayda dava konusu bonolarda lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir.
Yargılama sırasında davalının çekin iktisabında kötü niyetli olduğunu ve bilerek borçlu zararına hareket ettiğini gösterir delillerini sunması için davacılara süre verilmiş, davacılar tarafından bu hususta tanık beyanlarına ve davalının nüfus kayıt tablosuna dayanıldığı bildirilmiştir. Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında: inşaat mühendisi olduğunu, dava dışı … ile davacılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesini hazırlayıp, projesini yaptığını, tarafları oradan tanıdığını, sözleşmenin yapıldığı sırada …’ın iskanın alınmasına karşılık teminat senedi istediğini, …R’un müteahhit olduğunu, senetler tanzim edilirken orada olduğunu, tarih atılmadan sadece rakam yazılarak senetlerin verildiğini, müteahhit …’nun iskanı aldığını ancak senedin verilmediğini, dava dışı …’ın çatının yükseltilmesi ek talebi olduğunu, bu talebin yasal olmadığından yerine getirilemediği, bu yüzden teminat senetlerini iade etmediklerini, teminat senetlerinin sözleşmenin yapıldığı gün verildiğini, … ile …’nun birlikte çalıştıklarını, davalıyı tanımadığını, davalı ile dava dışı …arasında ne tür bir ilişki olduğunu bilmediğini, davalının kötü niyetli olup olmadığını bilmediğini, başkaca bir bilgisinin olmadığını ifade etmiştir. Yine mahkememizce dinlenen davacı tanığı …beyanında: dava konusu hakkında bilgisi olduğunu, dava dışı … ve davacıları tanıdığını, …’nun ofisini kullandığını, …’ın ofise gelip gittiğini, davalıyı tanımadığını, davalının kötü niyetinin olup olmadığını bilmediğini, senetlerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında …’a verildiğini, başkaca bilgisi olmadığını ifade etmiştir.
Uyuşmazlığın aydınlatılması için mahkememizce resen HMK m. 169 uyarınca dava konusu bonolar hakkında davalının isticvabına karar verilmiştir. Mahkememizin 13/10/2021 tarihli celsesinde Davalı asil … isticvap sorgusunda, davacıları mahalleden tanıdığını, dava dışı …’ın ise kız kardeşinin eşinin babası olduğunu, davacılar ile … arasındaki ticari ilişkiyi bilmediğini, …’a 2017 yılında 160.000,00 TL borç verdiğini, bunun karşılığında senetleri aldığını, altınlarını bozdurduğunu ve birikmiş parasını kullanarak borç verdiğini, parayı elden teslim ettiğini, senetlerin vade tarihinde bir tekstil firmasında çalıştığını, ayrıca ekstra işler yaparak ek gelir elde ettiğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının yetkili hamil olduğu, dava konusu bonolar üzerinde teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, vade tarihinden sonra ciro yapıldığının kanıtlanmadığı, bu durumda cironun vade tarihinden önce yapıldığında ilişkin karinenin geçerliliğini koruduğu, dolayısıyla davacıların şahsi defilerini ileri süremeyeceği, kambiyo senetlerinin sebepten soyut olduğu, ispat yükü üzerinde olan davacılar tarafından davalının dava konusu bonoları iktisap ederken bile bile borçluların zararına hareket ettiğini ve kötüniyetli olduğunu gösterir delil ibraz edilmediği, dinlenen tanıkların bu hususta bilgi ve görgüsünün bulunmadığı, sadece davalının dava dışı Bayram Buran ile akrabalık ilişkisinin bulunmasının davalının kötüniyetli olduğunu ve bilerek borçluların zararına hareket ettiğini göstermeyeceği, davalının bonoları iktisap ederken bilerek davacıların zararına hareket ettiği ispatlanamadığından TTK m.687 uyarınca davacıların şahsi defilerini davalıya karşı ileri sürebilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak davacıların dava konusu bonolar nedeniyle davalıya borçlu bulunduğu sonucuna varılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 2.390,85 TL harçtan mahsubu bakiye 2.331,55‬‬ TL ‘nin davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan masraflar toplamı 170,75 TL yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından, bu hususla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacılar ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.