Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2022/5 K. 03.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/583 Esas
KARAR NO : 2022/5

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 16/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin, … A.Ş.’nin distribütörü olduğu Skoda markalı araçların … ili yetkili bayisi olduğunu, müvekkilin, … marka araçları dava dışı … A.Ş.’den bu araçların yedek parçalarını ise dava dışı …Tic. A.Ş.’den satın aldığını, … A.Ş. ve …Tic. A.Ş., müvekkil şirketten olan alacaklarını davalı … A.Ş.’ye temlik ettiklerini, bu kapsamda müvekkil şirket ile; …A.Ş. ve davalı arasında 02/10/2018 tarihinde ., … A.Ş. Ve davalı arasında 17/05/2019 tarihinde İş Akışı Sözleşmeleri akdedildiğini, sözleşmeler kapsamında da müvekkil şirketin toplamda 4.575.000,00TL tutarında teminat mektubunu davalı şirkete verdiğini, müvekkil şirketin, içerisine girdiği ekonomik zorluklar nedeniyle … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı davası ile konkordato talebinde bulunduğunu, 16/10/2019 tarihinde geçici mühlet ve 20/03/2020 tarihinde de 1 yıl kesin mühlet kararı verildiğini, davalı şirketin, 17/03/2020 tarihinde müvekkil şirketçe kendisine verilen 4.575.000,00TL tutarındaki teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, davalının teminat mektuplarını nakde çevirdiği tarih itibariyle müvekkil şirketin davalıya olan borcunun 4.517.705,93TL olduğunu, nakde çevrilen teminat mektuplarının toplam tutarı 4.575.000,00TL’den borcun mahsup edilmesi sonrasında kalan 57.294,07TL davalı yanca müvekkil şirkete iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini, teminat mektuplarının nakde çevrilmesi sonrasında müvekkil şirketin dava dışı … Tic. A.Ş.’den doğan 1.584,64TL alacağı da yine davalı şirketçe müvekkile ödenmediğini, bunun üzerine müvekkil şirketçe davalıya keşide ettiği … 3. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile toplam 58.878,71TL’nin ödenmesi talep edildiğini ancak davalının ödemeye yanaşmadığını, son olarak tarafımızca 58.878,71TL’nin tahsili için davalı şirket aleyhine … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu defa davalı yan kendisine 29/06/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine borcunun olmadığı yönünde haksız ve kötü niyetli itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalı yana icra ödeme emri 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildikten sonra davalı kötüniyetli olarak 01/07/2020 tarihinde icra takibine konu asıl alacak tutarınca gecikme faizi açıklaması ile müvekkile fatura tanzim edip, temel fatura senaryosu ile gönderildiğini, anılan faturanın … 18. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya iade edildiğini, davalı yanın teminat mektubunu nakde çevirip borç mahsuplaşmasından sonra geriye arta kalan tutarı müvekkile iade etmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 06/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından 4.575.000,00 TL tutarındaki teminat mektubu davacı tarafın borcuna istinaden paraya çevrilerek paraya çevrilen bu tutarın davacının borcundan mahsup edildiğini, davacı tarafın borcun teminat mektuplarının paraya çevrildiği tarih olan 19.03.2020 tarihinde 4.517.705,93 TL olduğu gibi gerçekle uyuşmayan bir beyanda bulunduğunu, davacının geçici mühlet tarihi olan 16.10.2019 tarihine kadar müvekkile olan toplam borcu temlik edilen alacak 4.194.865,46 TL, vdf faturası 343.217,73 TL, faturalandırılmamış faiz 135.000,00 TL olmak üzere toplamda 4.673.083,19 TL’ olduğunu, bunun 4.575.000,00 TL’lik kısmının teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edildiğini, geriye kalan 98.083,19 TL borç olarak devam ettiğini, davacı tarafın iddialarının aksine geçiçi mühlet tarihinden sonra işletilen herhangi bir faiz ve bu nedenle fazladan tahsil edilen bir para bulunmadığını, geçici mühlet tarihine kadar asıl alacağa işleyen ancak müvekkil şirketçe fatura edilmeyen 135.000,00 TL faiz tutarı bulunduğunu, davacı tarafça yanıltıcı ve gerçeğe aykırı şekilde 58.878,72 TL fatura tutarının mühlet tarihinden sonra işletilen faiz olarak gösterildiğini, müvekkil tarafından davacıya gönderilen , … 43.Noterliğinin … tarih ve … Numaralı ihtarnamesi ile konkordato talebinde bulunulduğunu, sözleşmeden kaynaklanan faiz alacağını ve diğer ferilerini talep hakkının tümüyle ortadan kalkmadığını, alacaklıların farklı yönde karar alması veya konkordato sürecinin tasdik dışında sona ermesi halinde faiz ve diğer ferilere ilişkin tüm hakların saklı olduğu, cari hesap kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığının bildirildiğini, davacı tarafça haksız şekilde fazla tahsil edilen bir para olduğu iddiası ile 58.878,71 TL ‘nin iadesinin talep edildiği, bunun üzerine müvekkil tarafından kesin mühlet tarihine kadar olan faiz alacağının fatura edilerek davacı tarafa gönderildiğini, davacı tarafın faturayı iade ettiğini, geçici mühletin verildiği 16.10.2019 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra da müvekkil şirketin 98.083,19-TL alacağı bulunduğunu, kesin mühlet tarihi itibariyle müvekkilin alacağının temlik edilen alacak 4.178.671,92 TL, vdf faturası 343.217,73 TL, faturalandırılmamış faiz 452.542,87 TL olmak üzere toplamda 4.974.432,52 TL olup bu tarih itibariyle faiz işlemesinin duracağını, bu nedenle itirazın iptali davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 22/03/2021 tarihli celse kararı uyarınca; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, temlik sözleşmesi, temlik edilen alacak miktarı, davalının ticari defter ve kayıtları, konkordato süreci, kesin mühlet karar tarihi ve teminatın nakdi çevrildiği tarih ve dosya incelenerek öncelikle teminatın nakde çevrildiği tarihte davalının toplam alacağının belirlenmesi, İİK m.294/3 maddesi ile faiz alacağı hususu değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler nitelikli hesaplamalar uzmanı … ve Mali Müşavir …’in 13/08/2021 tarihli raporda özetle; Dosya sunulan kayıtların incelemeleri neticesinde davacının geçici mühlet tarihi olan 16.10.2019 tarihinden sonrası için faktoring şirketi tarafından tazmin edilen teminat mektupları toplam tutarı içerisinde faiz tahsilatı olmadığı, tahsil edilen 58.878,72 TL faizin 01.09.2019 -16.10.2019 arası faize ilişkin olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; Davalı tarafından nakte çevrilen teminat mektubu bedelinin borcu aştığını iddia eden davacı taraf borcu aşan kısmının iadesi için başlatmış olduğu icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01/12/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK.nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda, davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 736,09 TL harçtan mahsubu bakiye 655,39‬ TL ‘nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masraflar toplamı 1.701,75‬ TL yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından, bu hususla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.723,07 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine. 03/01/2022
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.