Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/58 E. 2021/936 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/58 Esas
KARAR NO : 2021/936

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/05/2019 tarihinde Fason İmalat Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereği müvekkilinin davalı şirketin kendisine teslim ettiği kumaştan imalatları yapmak sorumluluğunu üstlendiğini, davalı şirket ise final kalite kontrol raporundan sonra imalat bedelini ödeme sorumluluğunu üstlendiğini, müvekkil firma davalı şirkete teminat olarak bir adet boş senet, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/02/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/01/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/12/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/11/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/10/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/05/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/04/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/03/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli olmak üzere 9 adet senet verdiğini, müvekkilinin sözleşme gereği ürünleri tam ve sağlam olarak teslim ettiğini, teslimat sırasında kalite kontrolün yapıldığını ve malın kusurlu olmadığının raporlandığını, müvekkil firmanın imalat bedellerinin ödenmesini talep ettiğini ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, davalı şirket ödeme yapmadığı gibi … 28. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle 02/09/2019 tarih ve 107.297,84 TL ve 04/09/2019 tarih ve 47.824,40 TL bedelli iki adet iade faturasını müvekkile tebliğ ettiğini, bu süre zarfında müvekkile herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, imalatı yapılarak teslim edilen ürünlerde açık veya gizli ayıp mevcut olmadığı halde kesilmiş iade faturalarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil tarafından … 17. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nosu ile ihtarname keşide edilerek haksız düzenlenen iki adet faturayı kabul etmediğini bildirdiği ve ihtarname ekinde iade edildiğini, işbu ihtarname ile bakiye 50.000,00 TL alacağın ödenmesi ve teminat senedi olarak verilmiş olan bir adet boş ve 8 adet dolu olmak üzere toplam 9 adet bedelsiz senedin iadesi de talep edildiğini bildirerek müvekkil tarafından davalıya teminat senedi olarak verilmiş olan senetlerle ilgili borçlu olmadığının tespitine, bedelsiz senetlerin iptali ve iadesi ile ödenmek zorunda kalınması halde istirdatına, dava sonucuna kadar bedelsiz senetler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 10/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkil şirketin davacıya teslim ettiği kumaşların, davacı tarafından imalata tabi tutulacağı taahhüt edildiğini, müvekkil şirkete teslim edilen bu ürünler müvekkil tarafından müşterilerine verildiğini, akabinde ayıp nedeni ile reklamasyon faturaları kesildiğini, müvekkilin … 28. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 02/09/2019 tarih 107.297,84 TL ve 04/09/2019 tarih 47.824,40 TL’lik iade faturalarını davacıya tebliğ ettiğini, davacı şirketin … 17. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu cevabı ihtarnamesinde her ne kadar ürünleri tam ve sağlam teslim ettiğini belirtmişse de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirketin müşterilerinin tarafından kendilerine raporlamalar ve beyanlarla, ürünlerin ayıplı olduğunun bildirildiği, bu durumda davacının ayıplı ürün teslim ederek hak kazanamadığı ödeme içen müvekkil şirkete vermiş olduğu senetlerin iptali, iadesi ve ödenmesi durumunda istirdatını talep etmesinin mümkün olamayacağını bildirerek davacının senetlerin iptali, iadesi ile ödemek zorunda olması durumunda istirdatı için açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 02/11/2020 tarihli ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti, dava konusu senetlere ilişkin ticari defterlerde bir kayıt bulunup bulunmadığının tespiti, ayıba ilişkin ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti yapılarak davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosya, tarafların sunulan kayıtları, sözleşme ve ihtarlar kapsamında yukarıdaki tespitler yapılmış olup, davacının davalıya sözleşme kapsamında yapmış olduğu işler sebebiyle tanzim edilen faturaları ve karşılığında alınan ödeme, iade faturaları sonucu davacının davalıda yapılan işten kaynaklı alacağının bulunmadığı, davacının fatura ettiği yapılan işe ilişkin yurt dışı firmasının davalı tarafa dikim hataları sebebiyle davacının yapmış olduğu ürün kodlarıyla eşleşen ürünlerden kaynaklı ayıp ve sipariş iptali bildirdiği, yurt dışı’nın davacıdan kaynaklı olduğu belirlenen ürünler ile ilgili sipariş iptali sebebiyle davalı tarafından davacının fatura ettiği işin bedelinin ve adedinin iptale konu kısmına davacıya iade faturası tanzim ettiği bu nedenle davaya konu senetlerden dolayı davacının borçlu olduğunun hesaben belirlendiği hususlarındaki iş bu incelemeler nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 24/05/2021 tarihli ara kararı uyarınca, dosyadaki tüm belgeler, tarafların itirazları, mümkünse davalıda mevcut ayıplı olduğu iddia edilen mallar üzerinde kalite kontrol yapılarak ayıp ve kusurlu mal olup olmadığının, ayıp nedeniyle uğranılan zararın ayıp nedeniyle düşük fiyattan satılan ürünlerin tespitinin, davalının elde ettiği gelirler ve kaybettiği kazançlar, ayıplı olup davalıda bulunan malların tespiti ile bunların maddi değerinin belirlenmesi, davalının varsa uğradığı zararın belirlenmesi konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Somut olaydaki iddia, savunma, vakıa ve sunulan belgeler, mahkemenin tarafımıza tevdi ettiği görev kapsamında değerlendirildiğinde, davacının ayıp iddiasını kabul etmediği, davalının davacının imal etmiş olduğu ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ettiği, ancak ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi ayıplı olduğu iddia olunan ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu da sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, taraf kayıtları kapsamında davalının ayıp iddiasından kaynaklı iade faturalarına konu ettiği kısım hariç tutulduğunda, davacının 50.116,86 TL davalıdan alacaklı kaldığı, bu kapsamda davaya konu edilen senetler sebebiyle davalıya borçlu olunmayacağı, nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, taraflar arasında imzalanan Fason İmalat Sözleşmesi uyarınca davalıya vermiş olduğu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini, senetlerin iptalini ve iadesini talep etmiştir. Davalı taraf, davacı tarafından yapılan imalatlı ürünlerin ayıplı ve kusurlu olduğunu beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık; davacı tarafından imal edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp nedeniyle davalının zarara uğrayıp uğramadığı ve bu bağlamda davacının davalıya vermiş olduğu senetlerden dolayı borçlu olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen 27.05.2019 tarihli Fason İmalat Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin konusunun davalı tarafından davacıya teslim edilen kumaşların davalının siparişleri doğrultusunda davacı tarafından kesiminin yapılması, dikilmesi, ütülenmesi ve paketlenerek teslim edilmesine ilişkin olduğu; sözleşmenin 3. maddesinde, davacı tarafından kumaşların yanlış kesim, yanlış dikim gibi nedenlerle ayıplı olarak imal edilmesi halinde davalının uğrayacağı tüm zararların davacı tarafından karşılanacağının; sözleşmenin 4. maddesinde, ayıp halinde ihbar süresine bakılmaksızın davacının sorumlu olacağının; sözleşmenin 10. maddesinde, davacının imal ettiği ürünlerin istenen kalitede olmaması nedeniyle davalının uğradığı zararların davacı tarafından karşılanacağının düzenlendiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesidir. Bu sözleşme gereği, davacının, davalı tarafından kendisine teslim edilen kumaştan imalatları yapmak sorumluluğunu üstlendiği, davalının ise kalite kontrol raporundan sonra imalat bedelini ödeme sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı şirkete teminat olarak dava konusu bir adet boş senet (tarih ve bedel kısmı boş bırakılmış) ve 15.10.2019 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.11.2019 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.12.2019 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.01.2020 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.02.2020 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.03.2020 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.04.2020 tarih ve 7.250.- TL bedelli, 15.05.2020 tarih ve 7.250.- TL bedelli olmak üzere toplam 9 (dokuz) adet senet verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları, düzenlenen faturalar/iade faturaları üzerinde mali yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davalı tarafından davacıya 598.000 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafın toplam 652.924,66 TL davalıya fatura tanzim ettiği, bu faturaların 164.029,75 TL’lik kısmının yurt dışı firmasının iptal ettiği ürünlere ilişkin ve davalı tarafından davacıya kesilen iade faturalarına ilişkin olduğu, 159.221,95 TL’lik kısmının davacıda olmadığı, ancak davalının bu faturaları yurt dışı firmasının iptal edilen siparişlerine ilişkin davacının faturasındaki adet ve birim fiyattan iadesini fatura ettiği, yurt dışı firmasının davalı firmaya 19.10.2019 tarihinde 751.211,69 TL “satış İskontosu” faturası tanzim ettiği hususları belirlenmiştir.
Yargılama sırasında taraflar arasındaki sözleşmenin 3 ve 4 numaralı maddeleri uyarınca zararın mevcudiyetinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğinden ispat yükü doğrultusunda davalı vekiline malların ayıplı olması nedeniyle uğradığı zararı, elinde bulunan ürünlerin ne kadarını satabildiği, ne kadarını satamadığı, satılan ürünlerin ayıp nedeniyle iade edilenleri ve ayıp nedeniyle satılamayanlar ile elinde kalan malların açıkça adet, malların niteliği olarak belirtmesi ve davacı tarafından teslim edilen fatura ve irsaliyelerle ilişkilendirilmesi suretiyle açıklanması ek olarak ayıplı olsa dahi satışla elde edilen gelirlerin normalde elde edilmesi gereken gelirden ne kadar aşağıda olduğu, ne kadar kazanç kaybına uğranıldığı, yurtdışına gönderilen ürünler nedeniyle iade edilen mal veya fatura ile ödenmek zorunda kalan zararın açıklanması, sonuç olarak zararın somutlaştırılması ve dayanak belgesini belirtmesi bakımından 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davalı tarafından sunulan delillerden sonra dosyadaki tüm belgeler, tarafların itirazları, mümkünse davalıda mevcut ayıplı olduğu iddia edilen mallar üzerinde kalite kontrol yapılarak ayıp ve kusurlu mal olup olmadığının, ayıp nedeniyle uğranılan zararın ayıp nedeniyle düşük fiyattan satılan ürünlerin tespitinin, davalının elde ettiği gelirler ve kaybettiği kazançlar, ayıplı olup davalıda bulunan malların tespiti ile bunların maddi değerinin belirlenmesi, davalının varsa uğradığı zararın belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davalının yurt dişi müşterisi … personeli tarafından 13.08.2019 tarihinde gönderilen e-mail yazışmasında; “Şu ana kadar bize teslimatı yapılan … gömleklerinden çok şikayet alıyoruz. Aynı durum, yakında sevkiyatı yapılacak olan siparişler için de geçerli. En büyük sorun, ceplerin eşit olmayan bir şekilde yerleştirilmesi ve bitirmenin çok kalitesiz olması. Bu nedenle, daha fazla sorun yaşamak istemediğimizden aşağıdaki belirtilen siparişleri iptal edeceğiz. Bunun dışında, teslimatı yapılan siparişe ilişkin büyük şikayetler geliyor ve aynı şekilde Noos bölümümüze de aynı konuyla ilgili birçok talep ulaşıyor. Bu yüzden, şu anda sorun yaratan ürünleri sayıyoruz ve sizden talebimize ilişkin tutan sana bildireceğiz. … kaynaklı olarak yaşadığımız sorunlar konusunda diyecek söz bulamıyorum. Aşağıda belirtilen siparişlerin iptal edildiğini teyit edin. ….” yazdığı, davalı tarafından davacıya tanzim edilen faturaların yurt dışı müşterileri tarafından yansıtılan reklamasyon faturalarından kaynaklandığı, ancak ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi ayıplı olduğu iddia olunan ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu da sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, taraf kayıtları kapsamında davalının ayıp iddiasından kaynaklı iade faturalarına konu ettiği kısım hariç tutulduğunda, davacının 50.116,86 TL davalıdan alacaklı kaldığı, bu kapsamda davaya konu edilen senetler sebebiyle davalıya borçlu olunmayacağı görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen Fason İmalat Sözleşmesi’nin 3, 4 ve 10. maddelerinde davacı tarafından imal edilen kumaşlar nedeniyle davalının uğrayacağı zararların davacı tarafından karşılanacağı düzenlendiği, ancak davalının bu maddeler uyarınca zararını talep edebilmesi için ayıbın varlığını ve zararını ispat etmek zorunda olduğu, davalının ayıbın varlığını gösterir somut bir delil ibraz edemediği, dosyaya sunulan mail ve belgelerin ayıbın varlığını ispat edecek nitelikte olmadığı, ayıplı ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delil durum itibariyle davacı tarafından imal edilen ürünlerin ayıplı olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda, davalının ayıp iddiasından kaynaklı iade faturalarına konu ettiği kısım hariç tutulduğunda, davacının 50.116,86 TL davalıdan alacaklı kaldığı, bu nedenle davacının davaya konu edilen senetler sebebiyle davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak dava konusu edilen boş senet kıymetli evrak niteliğinde olmadığından maddi ve hukuki bir kıymeti yoktur. Dolayısıyla iptaline veya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi halinde hukuki sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle davacıyı borç altına sokmayan boş senet açısından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davacının 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/02/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/01/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/12/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/11/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/10/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/05/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/04/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/03/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli toplam 58.000,00 TL tutarındaki 8 adet senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, boş senet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, davacının 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/02/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/01/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/12/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/11/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/10/2019 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/05/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/04/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli, 13/09/2019 tanzim tarihli, 15/03/2020 vade tarihli, 7.250,00 TL bedelli toplam 58.000,00 TL tutarındaki 8 adet senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, boş senet hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.961,98 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 990,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.971,48 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 990,50 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.044,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.044,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.340,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸