Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2021/634 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/559 Esas
KARAR NO : 2021/634

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının … şubesi arasında taşıma sözleşmesi kurulduğunu, davalı firma tarafından hasarlı taşımanın yapıldığını, bu hususlar davalıya bildirilip zararın tazmini talep edildiğini ancak ödemenin yapılmaması üzerine alacağın tahsili amacıyla … 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin taşıma ilişkisinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, davaya konu taşıma ilişkisinde, taşınan ürünün niteliği, cinsi gibi özellikleri göndericisi tarafından bildirilmediğinden taşınan ürüün ne olduğu bilinmediğini, davacının satışlarına ait faturaların taşıması yapılan ürünün niteliğine yönelik delil olarak kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, taşıma esnasında hasara uğradığı iddia edilen ürün servise gönderilmiş hasarlı bir ürün olduğunu, müvekkilinin davacının zarara yönelik taleplerini kabul etmediğini, ürünün hasara uğraması durumunda TTK 880 md. vd. maddelerinde tazminatta esas alınacak değer ve sorumluluk sınırları açıkça düzenlendiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 22. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 23.805,07 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir ile taşıma uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 25/03/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetine Elektronik Mühendisi eklenerek tevdii edilen dosyaya 17/08/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalı kargo şirketi tarafından hasarlı taşıma yapılması nedeniyle hasar bedeline ilişkin icra takibine karşı davalı borçlunun yetkiye borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf, davacının davalıya gördürdüğü taşımalarda 15 seferde meydana gelen hasar kaynaklı zararın tazmini talebi ve davalının bunu kabul etmemesinden kaynaklıdır.
Dava dosyası içerisinde taraflarca 05.02.2018 tarihinde imzalanmış adi yazılı “taşıma sözleşmesi” ile fiyat revizyon protokolleri bulunmaktadır.
Sözleşme Konusu (2. madde) : Taşıyıcı’nın, sözleşme ve eklerinde yer alan hüküm ve şartlarla gönderenin, Türkiye genelindeki Kargo ve Posla Hizmetleri Kanunu kapsamında yer alan, posta tekeline girmeyen posta ve dosya gönderilerini toplama, dağıtım ve teslimat organizasyonu ile esaslarının düzenlenmesidir.
Sözleşme Süresi (3. madde) : 1 Yıl – taraflardan biri sözleşmenin bitiş tarihinden 30 gün önce sözleşmeyi fesih etmez ise sözleşme 1 yıl daha kendiliğinden yenilenmiş sayılacaktır.
Kargoların Hasar ve Ziyanına İlişkin Sorumluluk İle Taşıma Güvencesi (7. madde) :
7.1. Madde – Kargonun taşınmak üzere gönderenden teşlim alındığı tarihten, alıcısına tesil edildiği tarihe kadar geçecek süre Taşıyıcı’nın taşıma güvencesi altındadır. Taşıyıcı, bu süre zarfında kendisine sağlam teslim edilen ve kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kargo muhtevasına ilişkin verlien ziyan ve hasarı, verdiği zarar oranında tazmin etmeyi taahhüt eder. Taşıycı, ambalajı kargo taşımasına uygun olmayan kargoyo sevk etmeme hakkı saklı olmak kaydı ile ambalajının iyileştirilemesini gönderenden talep edebilir. Kargo alıcı tarafından teslim sırasında kayıtsız ve şarisız kabul edilmiş ise sonradan herhangi bir nedene dayanılarak taşıyıcının sorumluğu ileri sürülemez.
7.2. Madde – Kargo’nun alıcıya teslimi sırasında. kargonun hasarlı olduğu anlaşılıyor ise, hasarlı ya da eksik olduğu tespit edilen kargo, alıcı ve taşıyıcı yetkilisi tarafından tespit edilerek yazılı bir tutanak ile kayıt altına alınmalıdır. Bu durumda, taşıyıcı tazmin prosedürlerinin gerektirdiği evrak ve bildirimleri ibarz etmekle yükümlüdür. Aksi taktirde, tazminat miktarı her halukarda taşıma ücretiyle sınırlıdır.
Dava dosyasının içerisinde, davacının davalı tarafa uğradığı zararlarını beyan ettiği 15 farklı tarihle düzenlenmiş, 23.805,07 TL tutarında tazmin dilekçesi bulunmaktadır.
Davacı ile davalı arasında bir yıllık akdedilen ve dosyaya sunulan sözleşme “çerçeve taşıma sözleşmesi”dir. TTK m. 850 veya TTK m. 856 ve devamı kapsamında taşıma sözleşmesi değildir. Belli süre için akdedilen yazılı sözleşme taraflar arasındaki yürütülecek taşımaya uygulanacak hukukun tespiti amacıyla akdedilmiş olduğundan taraflar arasında her bir münferit sözleşmenin ayrıca TTK m. 856 ve devamı hükümlerine göre taşıma senedi, yük senedi veya sair bir evrak ile ispatı gerekir.
Davacı 15 farklı taşıma ve bu taşımalar sonunda uğranıldığı iddia edilen hasar zararından bahisle 23.805,07 TL tazminat talep etmektedir. 15 sefer sonunda her bir hasar durumu TTK m. 889 hükmüne uygun tutulmuş bir hasar tutanağı, yazılı hasar ihbarı veya sair şekilde taşıma süreci hasarı olarak ortaya konulmalıdır.
Dosya kapsamında alınan kök raporda, davacı … A.Ş’nin inceleme için defter ve belge ibraz etmediği, davalı … A.Ş.’nin incelenen defter, belgelerinin sahibi lehine delil vasfina haiz olduğu, davacı ile davalının arasındaki husumete konu hasara ilişkin eylemin ticari deftere kaydedilecek bir ticari işlem olmadığı, taraflar arasında 05.02.2018 tarihinde imzalanan adi yazılı “taşıma sözleşmesinin” olduğu, taraflar arasında sürekli bir ticari ilişkinin olduğu, davacının 15 farklı tarihte uğradığı 23.805,07 TL tutarındaki zararını tazmin dilekçeleri ile davalıdan talep ettiği, dilekçelerini davalının … Şubesi yetkilisine verdiği, dilekçelerin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi gerektiği, zararın taşıma süreci zararı olduğu ispatlandığı takdirde TTK m. 880 gereği faturada yazan kıymet veya rayiçlere göre belirlenecek zararı davalının tazmin etmek durumunda kalacağı, sınırlı sorumluluk uygulaması yapılamayacağı tespit edilmiştir.
Kök rapora yapılan itirazların değerlendirilmesi neticesinde, teknik bilirkişi tarafından belirtildiği üzere, ambalaj bakımından tam uygun emtianın dıştan istifleme ve yüklemede darbelerle zarar gördüğü, yükün niteliğine uygun davranılmadığı, davalının TTK m. 886 kapsamında kusurlu olduğu, esasen farklı taşımalarda hasarların meydana geldiği, kök raporda belirtildiği üzere her taşıma sonunda TTK m. 889 gereği yapılması gereken bildirimin derhal yapılmadığı, yine yedi gün içinde de bildirilmediği, bu nedenle, hasarın taşıma sürecinde mi yoksa sonrasında depo veya aktarmada mı meydana geldiğinin sabit olmadığı, ancak hasarın taşıma süreci hasarı olarak değerlendirilmesi halinde davalının bunu tam tazmin ile sorumlu olacağı, ambalaj şekli ve emtianın dıştan anlaşılan içeriği gözetilerek, taşınan emtiaya ilişkin ayrıca senet kaydı olmamasına karşın, yükün niteliğinin gözetilmesi gerektiği, teknik incelemede, ambalajda bir sorun olmadığı, tam ve sağlam yüke uygun ambalaj şekline karşın, dıştan yükleme- istifleme süreçlerinde hasarın meydana geldiği, kargo taşımalarında yükleme-istifleme ve aktarma sorumluluğunun taşıyıcı üzerinde olduğu, TTK m. 880 gereği malın satış bedeli faturasına meydana gelen zarar bakımından karine şeklinde itibar edilebileceği, aksi iddia halinde gerçek zararın ispatının davalı yanca ortaya konulması gerekeceği, davalının, taşımaya verilen emtianın taşımaya verildiği andaki değeri ile hasarlı değeri arasındaki farkı zarar olarak tazmin etmek durumunda olduğu ancak yapılan değerlemede husumete konu ürünlerin piyasada değerinin olmaması nedeniyle talep edilen bedelin tamamı olan 23.805,07 TL nın davacıya ödenmesi gerektiği, bu durumda hasarlı ürünlerin taşıyıcı uhtesinde kalacağı, teknik bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede, dava konusu hasarlı televizyonlar ile onlara ait ambalajların incelemesinde, televizyonların standartlara uygun karton ambalajlara konulduğu, karton ambalaj içine köşe ve gövdenin emniyetini sağlayacak gerekli olan bölgelere poliüretan esaslı koruyucuların konulduğu, televizyon ekranını korumak için ekran önüne ilaveten 3 mm kalınlığında oluklu kartonun poliüretan bant vasıtasıyla 2,5 cm hava boşluğu yaratacak şekilde konulduğu, bu güvenlik önlemlerine rağmen, karton kutuya gelen darbe vasıtasıyla ekranların hasarlandığı, darbeleri önlemek için ekran önüne koyulan kartonun da delinerek darbenin ekrana ulaşmasının darbenin şiddetli olduğunu gösterdiği, televizyon kutularının aldığı darbelerin incelendiğinde, köşeli sert cisimlerin kutulara çarptığı, televizyon taşımacılığında, bu tür darbelerin oluşmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği, taşıma sırasında hasar gören husumete konu ürünlerin “piyasada değerinin olmadığı” tespit edilmiştir.
Her bir taşıma süreci sonunda 15 ayrı tutanak veya 15 ayrı taşıma süreci hasar tespiti ve bunun bildirimi olmadığı takdirde, tek taraflı olarak davacı yanca hasar bildirimi veya tazmin talebi de hasar zararının taşıma sürecinde meydana geldiğine ispata yetmeyecektir. TTK m. 875 hükmü gözetildiğinde, taşıyıcı ancak taşıma sürecinde meydana gelen zayi veya hasar zararından sorumlu olmakla TTK m. 889 veya başkaca şekilde süreçte meydana gelme iddiasının ortaya konulması gerekir.
Öncelikle taşıma sürecinde hasar meydana geldiği belirlendiğinde, TTK m. 882 gereği sınırlı sorumluluk uygulanıp uygulanmayacağı irdelenecektir. TTK m. 875 gereği sorumlu olan taşıyıcı kural olarak TTK m. 880 kapsamında belirlenen zarardan TTK m. 882 hükmüne göre birim brüt kg başına 8,33 SDR ile sınırlı sorumludur. Sınırlı sorumluluğun iki önemli istisnası vardır.
1-TTK m. 886 gereği taşıyıcının veya TTK m. 879 gereği adam ve yardımcıların kasıt-pervasızlık ve zarar meydana gelme bilinci içinde zarar vermeleri,
2-Taşınan malda olası hasar için taşıyıcının sorumluluğunun sözleşme serbestisi dahilinde artırılması veya yük kıymetine yükseltilmesidir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi incelendiğinde, taşıyıcının verdiği zarardan kendi zarar vermesi gözetilerek hasar oranında sorumlu olacağı “Taşıyıcı, bu süre zarfında kendisine sağlam teslim edilen ve kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kargo muhtevasına ilişkin verilen ziyan ve hasarı, verdiği zarar oranında tazmin etmeyi taahhüt eder.” şeklindeki hükümle belirlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu hasar teknik heyet raporuyla yukarıda belirlendiği şekliyle zararın taşıma süreci zararı olduğu tespit edilmiş olup TTK m. 880 gereğince faturada yazan kıymet veya rayiçlere göre belirlenecek zararı davalı tazmin etmek durumundadır. Sınırlı sorumluluk uygulaması somut olayda uygulanmayacaktır. Davaya konu olan televizyon hasarlarının, davalı tarafından gerekli emniyet önlemleri alınmadan taşınmaya çalışılmasından kaynaklandığı, dolayısı ile oluşan hasarın davacıya, davalı tarafından ödenmesi gerektiği, davalının, taşımaya verilen emtianın taşımaya verildiği andaki değeri ile hasarlı değeri arasındaki farkı zarar olarak tazmin etmek durumunda olduğu, ancak husumete konu ürünlerin “piyasada değerinin olmadığı” tespit edildiğinden talep edilen bedelin tamamı olan 23.805,07 TL nın davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulü ile takibin 23.805,07 TL üzerinden devamına, asıl alacak 23.805,07 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, dava konusu ürünlerin fatura bedelleri likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 4.761,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 23.805,07 TL üzerinden devamına, asıl alacak 23.805,07 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, % 20 oranındaki 4.761,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.626,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 287,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.338,62 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 287,50 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.742,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”