Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2022/174 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/557 Esas
KARAR NO : 2022/174

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine üyesi bulunduğu müvekkil kooperatife, aidat ve kooperatif genel kurul kararlarıyla üyelerden toplanmasına karar verilen ara ödemelerin ödenmemesi sonucu oluşan borç nedeniyle, … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu vekili aracığıyla tüm borca ve feri’lerine haksız itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözülmesi için Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, davalı kooperatif üyesinin müvekkil kooperatife üyelikten kaynaklanan birikmiş borcu bulunduğunu, icra dosyasına sunduğumuz borç döküm belgesinde, davalı kooperatif üyesinin borcunun ayrıntıları net olarak listelenmiş bulunduğunu, üyelik hak ve vecibelerini yerine getirmeyen ve bu çerçevede kooperatife borçlu olan üyelerin borçlarına aylık %5 gecikme faizi uygulanacağı yönünde müvekkil kooperatif genel kurullarında alınan kararlar doğrultusunda, üyelerin asıl alacaklarına aylık %5 gecikme faizi uygulandığını bildirerek davalı borçlunun … 3. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosya borcuna, faiz oranına, beyanlarına ve ferilere ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatife 11.08.2007 tarihinde kooperatif üyelik hakkı satış vaadi sözleşmesine istinaden 22.05.2008 tarihli kooperatıf üyelik devir sözleşmesi ile üye olarak taşınmaz edindiğini; Bu üyelik sözleşmesi ile müvekkilinin hissesi için davacı kooperatifin talep edeceği paralardan … San. A.Ş. sorumlu olacak müvekkilinin sadece aidatlarını ödeyecek olduğunu; Bu hususta davacının muvafakati de mevcut olduğunu; Başka bir müvekkil için aldıkları mütalaada Davalı Kooperatifin, 16.02.2012 tarihli yazısında, Yüklenici’nin kendisine bildireceği borç üstlenme sözleşmelerini kabul edeceğini ve bu sözleşmelerin tarafı olan üyelere karşı, borçların takibi için icra takibi başlatmayacağını bildirerek, 14.05.2012 tarihli yazısında, Yüklenici’nin 09.04.2012 tarihli cevabi yazısında, kendisine bildirdiği borç üstlenme sözleşmelerini kabul ettiğini ve Yüklenici’nin söz konusu cevabi yazısının ekindeki listede adı geçen -aralarında Davacı’nın da bulunduğu- üyelerin, borç üstlenme sözleşmesi çerçevesinde sadece aidat borçlarını ödemekle yükümlü olduğunu ifade ederek ve 16.02.2012 tarihli yazısında, borçlu üyelere karşı icra takibi başlatma kararı aldıklarını ve yapılmayan ödemelerin tahsili için icra takibi başlatacaklarını bildirmesine karşın, Yüklenici’nin 09.04.2012 tarihli cevabi yazısından ve Davacı’nın 25.07.2012 tarihli cevabi ihtarnamesinden sonra,16.01.2012 ve 14.05.2012 tarihli yazılarındaki borç üstlenme sözleşmelerini kabul edeceğine dair beyanları ile uyumlu bir şekilde- Davacı’ya karşı, 5,5 yıl süreyle hiçbir icra takibinde bulunmayarak Davacı’da, borç üstlenme sözleşmesini kabul ettiğine ve bu nedenle her türlü inşaat harcamalarını kendisinden talep etmeyeceğine ve sadece aidat borçlarını talep edeceğine dair korunmaya layık ve esaslı bir güven uyandırdığı ve sonradan bu güveni boşa çıkaracak tamamen farklı yönde bir davranış ile Davacı’dan -aidat borçlarına ek olarak- inşaat harcamalarını ödemesini talep etmesinin, çelişkili davranış yasağına açık bir aykırılık ve hakkın açıkça kötüye kullanılması oluşturduğu ve bu nedenle de TMK.m.2/11 hükmü uyarınca hukuk düzeni tarafından korunmaması gerektiği tespitlerine yer verildiği; Dolayısı ile … A.Ş.’den istenilmesi gereken ödemelerin müvekkilinden istenmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek izah edilen nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 36.880,00 TL asıl alacak ve 6.030,02 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 42.910,02 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 22/10/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 21/04/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları, genel kurul karar defterleri, yönetim kurulu kararları, kooperatif sözleşmesi, yüklenici sözleşmesi, ihtarnameler, bilimsel mütaala ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … ve Borçlar Hukukunda Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı … tarafından ibraz edilen 06/12/2021 tarihli raporda özetle; “Davacının dosyaya sunduğu belgeler ve icra dosyasında yer alan bilgilere göre, davalının icra takip tarihine kadar toplam aidat borcunun 6.730.-TL, davalı tarafından yapılan ödemelerin ise toplam 12.687.-TL olduğu, … Tic. A.Ş. tarafından imzalanmış olan “TAAHHÜTNAME”de, Kooperatif tarafından tapunun teslim edileceği zamana kadar ola sürede iskân harcı, tapu harcı, aylık olarak ödenen Kooperatif üye aidatları dışında kalan tüm ödemelerin … A.Ş. tarafından yapılacağının taahhüt edildiği ve söz konusu borç devri işleminin, dava dışı … A.Ş. … 47. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numarası ile davacının talebine cevaben bildirilmiş olduğu, dava dışı …A.Ş. … 47. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numarası … üye nolu … blokta bulunan 8 numaralı – dairedeki üyelik hakkının … tarafından davalı …’ye devredilmiş olduğu bilgisini iletmesiyle davacının, … A.Ş. ile … arasındaki sözleşmeden haberdar olduğu söz konusu bilgin verilmesi akabinde ise hiçbir itirazının olmaması hususunun, … ile … A.Ş. arasındaki borcun nakli sözleşmesine örtülü bir onay olduğu hususunda Mahkemenin kanaate varması halinde, davalının aidat ödemelerini aşan miktarda ödemelerinin bulunması nedeniyle icra takibinin devam edemeyeceği, 2018 yılı Genel Kurulunda 15.08.2018 tarihinden başlayarak 10 ay süresince aylık 3.700.-TL ek ödeme hususunda alınan karardan (2018 yılının son beş ayı ve 2019 yılının ilk beş ayı için aylık 3.700.-TL toplamda 37.000.-TL) davalının sorumlu olacağı kanaatine varılması halinde ise, icra takip tarihi (14.10.2019) itibariyle davalının toplam borç miktarının 42.747,47 TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan 2013 yılının ilk dört ayında (4 x 500.-TL) 2.000.-TL, 2017 yılının son 5 ayında (5 x 500.-TL) 2.500.-TL olmak üzere toplam 4.500.-TL ek ödeme talebinin hukuki kaynağına ilişkin bir bilgi veya belge olmaması nedeniyle, söz konusu alacak kalemlerinin hesaplamaya dahil edilmediği,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Taraf vekilleri 16/03/2022 tarihli duruşmada; karşı tarafla sulh olduklarını, dava konusu ödemelerin yapıldığını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
HMK m.331’de; “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmü düzenleme konusu yapılmıştır. Buna göre davanın konusuz kalması halinde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamından; tarafların haricen anlaştıkları, anlaşma doğrultusunda davalı tarafından ödeme yapıldığı, tarafların asıl alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda sulh oldukları anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Talep edilmediğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Taraflar arasındaki sulhun dışında kalan tek konu arabuluculuk ücretidir. Arabuluculuk ücreti de yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle HMK m.331 kapsamında tarafların haklılık durumu ve mevcut delillere göre mahkememizce değerlendirilmiştir. Davalı tarafından ödeme yapıldığı belirtildiğinden davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği sonucuna varılmış ve arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 518,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 437,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸