Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/525 E. 2020/459 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/525 Esas
KARAR NO : 2020/459

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in … Ticaret Odası’na … sicil numarası ile kayıtlı, toplam sermayesi 40.000.000,00 TL olan … A.Ş.’de toplam itibari değeri 5.000.000,00 TL hisseye sahip olduğunu, şirketin tek faaliyet konusunun … Merkezi’ni işletmek olduğunu, davalı …’in şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, diğer davalıların ise şirket Yönetim Kurulu üyeleri olduğunu, davalı Yönetim Kurulu Üyelerinin 2014 faaliyet yılına ilişkin borç silme işlemi ve …’ye sağladığı finansmanlar nedeniyle şirketi zarara uğrattıklarını, davalı Yönetim Kurulu Üyelerinden … ve …’un şirketten büyük meblağlarda borç para aldıklarını ve şirkete karşı olna bu borçlanma işlemleri nedeniyle şirket ve pay sahibi müvekkilinin de zarara uğrattıklarını, şirketin finansman kaynakları, bu borçlanmalar nedeniyle kendi işletme konusu için değil, bu iki yönetim kurulunun kişisel ihtiyaçları ve şahsi yatırımları için kullandığından, şirketin zaman içinde işletmekte olduğu alışveriş merkezini yenileyemez ve müşteri çekemez hale geldiğini, … ve …, Yönetim Kurulu üyeliğinden kaynaklanan yetkilerini kullanarak şirketten yüksek miktarda ödünç almakla yetinmediklerini, sonrasında usulsüz ve yolsuz işlemlerle, bu ödünçler nedeniyle şirket lehine oluşan alacağı, şirket kayıtlarından sildiklerini, ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde tutulması, yönetim kurulunun vazgeçilmez ve devredilemez görevlerinden olduğunu, davalı Yönetim Kurulu üyeleri, bu usulsüz işlemleri gerçekleştirdiklerini veya en azından göz yumduklarını, davalı yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan usulsüz, hukuka aykırı faaliyetlerden dolayı müvekkilinin ve şirketin büyük kayıplara uğratılması nedeniyle oluşan zararın belirlenmesi ve alacağın tahsili ile müvekkilinin pay sahibi olduğu ve diğer davalıların Yönetim Kurulu Üyeleri olduğu …Ticaret A.Ş.’ne kayyım atanarak müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılardan …ve … tarafından mahkememize sunulan 14/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … A.Ş. tarafından …’ye verilen kredi işlemleri ile borç silme işlemlerinin zararlandırıcı işlem oldukları iddiası açılan bu davanın bahse konu edilen kredi finansman işlemi ile ilgili olarak 2010 tarihinde yönetim kurulu kararı alındığını, borç silme işlemlerinin ise 2014 yılında gerçekleştirildiğini, somut olayda belirsiz alacak davasının ikame edilemeyeceğini, davacının en az 55.000.000,00 TL için zararı tespit ettiği dilekçenin mündericatı ile sabit olduğunu, davacının belirsiz alacak davasının 55.000.000,00 TL’yi aşan bir zarar tespit edilebileceği zaman o meblağ için geçerli olabileceğini, bu durumda davacının harçlar eksik harç yatırdığını, bu harcı tamamlamakla yükümlü olduğunu, davacının tazminat sorumluluğundan söz edebilemesi için Yönetim Kurulu üyelerinin kusurlu hareketi ile kanun ya da esas sözleşmeye aykırı davranarak zaraar sebebiyet verdiklerini kanıtlaması gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığının da şirket kayıtları ile sabit olduğunu, şirkette zarar şartının gerçekleşmediğini, aksine şirket işlemleri sonucu çok büyük karlar elde edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … vekilleri tarafından mahkememize sunulan 14/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın dilekçesi incelendiğinde taleplerine esas olarak iddia ettikleri hadiselerin 2010 ile 2015 tarihleri arasına endekslendiğinin görüleceğini, davacının haksız ve mesnetsiz taleplerini süresi içinde mahkemeye taşıyamadığını, mahkememizce görülmekte olan davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasına bağlı olarak açılmış olduğunu ve bu kararın ise kesinleşmemiş olduğunu, … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 20/09/2018 tarihinde istinaf yolu açık olmak üzere karara çıktığını, mahkememizde görülen bu davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi ortada herhangi bir şirket zararının bulunmadığını, şirkette yönetim faaliyetlerinden dolayı oluşan hiçbir zararında bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, bu davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmada hazır bulunmamıştır.
Mahkememizin 2018/1230 E. 2019/490 Karar sayılı 09/05/2019 tarihli kararı ile dosyanın Mahkememizin 2018/1221 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2018/1221 E.sayılı dosyasının 24/09/2020 tarihinde yapılan duruşmasında birleşen Mahkememizin 2018/1230 E.sayılı dosyasının işlemden kaldırıldığı ve süresi içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından birleşen 2018/1230 E.sayılı dosyasının bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, bu esas üzerinden işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren yenilenmeyen dava açısından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, 2018/1230 E.sayılı dosyası tefrik edilerek Mahkememizin 2020/525 esasını almış olmakla bu esas üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın HMK 150 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL nin peşin alınan 1.724,83 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.670,43 TL nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar …, …, …, … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/09/2020

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.