Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2022/313 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/523 Esas
KARAR NO : 2022/313

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 23/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında 13.08.2019 tarihinde Cari Dönem Teşvik Danışmanlığı Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede müvekkil şirket “4447 sayılı kanunun geçici 10. Maddesi (… Kanun No.lu teşvik), 7103 sayılı kanun ile SGK’nın diğer teşvikleri (… – … ve … hariç) uyarınca hizmet alan çalışanlarından teşvik kapsamında değerlendirilebilecek sigortalıların belirlenmesi, teşvik kapsamında yararlanılabilecek sigortalıların seçilmesi, teşvik kapsamında yararlanılma ihtimali mümkün ise toplam kazanç tutarına ilişkin verilecek hizmetler” borcu altına girdiğini, davalı şirket de “yararlandırılan teşvik miktarının %10’u kadar bedel ödeme” borcu altına girdiğini, müvekkili şirketin, üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, SGK teşviklerine uyan kişilerin listesi aylık olarak davalıya ulaştırılarak dönemlik bildirgeler oluşturulduğunu ve davalı ilgili aylarda SGK prim indirimlerini aldığını, bu teşvik indirimleri aylık SGK tahakkuklarında bulunduğunu, ancak devamında davalı, … 13. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini eksik yerine getirdiğinden bahisle sözleşmeyi haksız feshettiğini, müvekkilinin ihtarnameye mail üzerinden cevap verdiğini ve üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz yerine getirdiğini beyan ettiğini, haksız fesih sebebiyle taraflar arasında sözleşmenin 11.2 maddesinde yer alan cezai şart alacağı ile sözleşme feshedilmeseydi sözleşme süresi sonuna kadar doğacak yoksun kaldığı danışmanlık bedelini talep ettiğini beyan ederek kısmi olarak sözleşmenin 11.2 maddesinde yer alan “sözleşmenin imzalandığı tarihten sonraki ikinci ay hesaplanan teşvik bedelinin 5 katı tutarında” cezai şart alacağından 250 TL ödetilmesine, müvekkilin sözleşme feshedilmeseydi sözleşme süresi sonuna kadar doğacak yoksun kaldığı danışmanlık bedelinden belirsiz alacak davası olarak şimdilik 250 TL ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 28.10.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkil ve davacı arasında 13.08.2019 imza tarihli Danışmanlık Hizmet Alım Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca davacının asli yükümlülüğünü, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. Maddesi (… Kanun No’lu Teşvik), 7103 sayılı Kanun ile SGK’nın diğer teşvikleri (…-… ve … hariç) uyarınca davalı-müvekkil şirket çalışanlarından teşvik kapsamında değerlendirilebilecek sigortalıların belirlenmesi, teşvik kapsamında yararlanılma ihtimali mümkün ise toplam kazanç tutarına ilişkin verilecek hizmetleri kapsamakta olduğunu, SGK tarafından işverenlere mevcut durum ve koşullara göre birden fazla teşvik sağlanabildiğini, aynı zamanda bir personel birden fazla teşvik için gerekli şartları sağlayabilmekte ancak SGK bildirgesinde sadece bir teşvik bildirilerek yararlandırılabildiğini, bu doğrultuda davacı ile akdedilen sözleşme uyarınca davalı-müvekkil şirket, SGK giriş şifreleri ve diğer bilgileri davacı ile paylaştığını, bu sebeple herhangi bir personel için bildirilen teşvikin müvekkil şirketin üstün yararında olacak şekilde seçilmesi gerektiğini, iş yerinde çalışan bir takım personellerimizin belirli teşviklerden yararlanmasına rağmen davacının bu personellerin teşvik bildirimini gerçekleştirmediğini, davacının davalı-şirket için daha üstün yararında teşvik imkanı olmasına rağmen bunu bildirmekten imtina etmesi ve davalı-şirketin uyarılarını dikkate almadığını, SGK’nın 14857 sayılı teşvikinin taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamında yer almamasına rağmen davacının sadece kendi fatura bedelini artırmak amacıyla davalı-şirketin onayı veya talimatı olmaksızın … sayılı teşvik kapsamında işlemler yaptığını, 2019 Kasım ayında 3.438,86-TL, 2019 Aralık ayında 805,95-TL olmak üzere davalı-şirket personelleri adına eksik teşvikten yararlandırıldığı ve bu eksikliklerin davalı müvekkil tarafından fark edilerek bildirilmesinin akabinde davacının ancak işlem yapmak suretiyle sözleşmenin davacı tarafa yüklediği sorumlulukları dahi davalı-müvekkilin uyarılarından sonra gerçekleştiriliyor olması, ayrıca davacının bu eksikliklere ısrarla devam ederek 2020 Ocak ve Şubat ayında da eksik bildirimler yapılması sebepleri ile davacının akde aykırılıkları sonucunda taraflar arasındaki sözleşme davalı müvekkil tarafından haklı nedenle fesih edilmiş olup; davacıya …19. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 08/03/2021 celse ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, sözleşme, ihtarnameler, SGK kayıtları ve dosya incelenerek davalının onayı olmaksızın işlemler yapılıp yapılmadığı, davalının personellerinin eksik olarak teşviklerden yararlandırılıp yararlandırılmadığı, eksik bildirim yapılıp yapılmadığı, davacının fatura bedelini arttırmak için uygulama yapıp yapmadığı, davacı tarafından yapılan işlemlerin sözleşmeye ve sosyal güvenlik mevzuatına uygun olup olmadığı, teknik veriler doğrultusunda sözleşmenin feshinin değerlendirilmesi ve davacının sözleşme kapsamındaki taleplerinni değerlendirilerek hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Mali Müşavir … ve SGK uzmanı …’ın 27/07/2021 tarihli raporda özetle; “Raporun tüm takdir ve değerlendirmesi sayın Mahkemeye ait olmak üzere, talep edilen hususlara ilişkin tespitler ve davacının haklı görülmesi halinde alabileceği miktarlar raporun 3. Bölümde ayrıntılı olarak yapılan tespitler ve değerlendirmelere göre; Geç Bildirilen personeller yönünden; …, …, …, …, … ve … isimli 6 personelin Kasım/2019 ayında 17103 sayılı teşvikten yararlanmaları mümkün olduğu ancak söz konusu personellerin tümünün 03/12/2019 tarihinde ilk defa bildirimlerinin yapıldığı; belirtilen sigortalıların tümünün işe Kasım/2019 ayı içinde başladıkları ve hemen bir sonraki ay başında bildirimlerinin yapıldığı görüldüğünden geç bildirimin davacı beyanındaki gibi SGK E-Bildirge sisteminden sorgulamanın sitem kaynaklı hata sebebiyle yapılamaması veyahut da sorgulamanın geç yapılarak 03/12/2019 tarihinde sisteme tanımlanmasından kaynaklanabileceği sonucuna ulaşıldığı, belirtilen husus dışında davalının personellerinin eksik olarak teşviklerden yararlandırıldığına yahut eksik bildirimine ilişkin belge bulunmadığı; Engelli Personeller Yönünden; … ve … isimli sigortalıların engelli sınıfında olduğu; sigortalının sözleşme kapsamı dışındaki 14857 sayılı teşvikten yararlandırtıldığı, davacı yanın bu hususta “… engelli teşvik kaybının da yaşanmamasına adına firma bu teşvikten de faydalandırılmıştır.” şeklinde beyanda bulunduğu, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; davacı şirketin bildirimlerinin fatura bedelini arttırmaya yönelik bir uygulama olarak değerlendirilemeyeceği; davacı tarafından yapılan işlemlerin sosyal güvenlik mevzuatına da aykırı olmadığı, yukarıda incelenen hususların ise sözleşmeye uygun olmadığı; yapılan tespitler ve analizler neticesinde durumun takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, davacı yanın haklı görülmesi halinde talep ettiği; sözleşmenin 11.2 maddesinde yer alan “sözleşmenin imzalandığı tarihten sonraki ikinci ay hesaplanan teşvik bedelinin 5 katı tutarında” tazminata ilişkin bedelin 85.220,00 TL; mahrum kalınan kazanca ilişkin tutarın ise 8.687,84 TL olarak hesaplandığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 20/10/2021 celse ara kararı gereğince, dosyanın önceki bilirkişilere tevdi ile önceki ara karar uyarınca ticari defterlerin yerinde incelenmesi, cezai şarta hükmedilmesi halinde davalının iktisaden mahvına sebebiyet verip vermeyeceğinin belirlenmesi, davalının itirazlarının değerlendirilmesi, geç bildirimin davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, dosyadaki verilere göre açıkça tespiti, yanlış teşvikten yararlandırılmak suretiyle davalının zarar uğrayıp uğramadığı, davalının engelli personele yönelik itirazının değerlendirilmesi, engelli personelin teşvik durumu nedeniyle davalının zarara uğrayıp uğramadığının belirlenmesi, davalının itiraz dilekçesi ekindeki belgeler değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Mali Müşavir … ve SGK uzmanı …’ın 31/01/2022 tarihli ek raporda özetle; “Raporun tüm takdir ve değerlendirmesi sayın Mahkemeye ait olmak üzere, talep edilen hususlara ilişkin tespitler ve davacının haklı görülmesi halinde alabileceği miktarlar yukarıda ve kök raporda ayrıntılı olarak yapılan tespitler ve değerlendirmelere göre; Kök raporda belirtildiği gibi …, …, …, …, … ve … isimli 6 çalışanın 17103 teşvikinden geç yararlandırıldığı (personellerin tümünün kasım – 2019 ayı içinde işe başlatıldığı ve tümünün teşvik için sisteme ilk olarak 03/12/2019 tarihinde tanımlandığı); sayın mahkemece bu hususta ek raporda “dosyadaki verilere göre açıkça kusur tespiti” talep edildiğinden ve dosya kapsamında SGK sistemi kaynaklı hataya ilişkin veri bulunmadığından; durumun davacının kusurundan kaynaklandığı sonucuna ulaşılabileceği; Engelli personele yönelik olarak ise, davacı tarafından … ve … isimli engelli işçilerin … teşviki yerine … teşvikinden yararlandırılmasının sözleşmeye aykırı ve prim teşviki yönünden davalının zararına bir durum yaratabileceği; ancak ilgili kısımda açıklandığı üzere işçilerden en az birinin engelli olarak tanımlanmaması durumunda da idari para cezasına konu olabileceği; İtirazlar ilgili kısımda değerlendirilmiş olup kök rapordaki tespitlerde çelişki bulunmadığı, tüm tespitlerin net olarak sayın mahkemenin takdirine sunulduğu, bu yönüyle kök rapordaki tespitlerin ve yukarıdaki hususlarda isabetsizlik görülmediği; durumun bir bütün olarak takdirinin ve hukuki değerlendirmesinin ise sayın mahkemeye ait olduğu; Kök raporda taleplere yönelik hesaplamalarda isabet6sizlik bulunmadığından, ek raporda yeninden hesaplama yapılmadığı, yine ek raporda yapılan diğer tespitlerin de geçerli olduğu; davalı şirketin 2020 yılı dönem karı 418.835,55 TL olup, kök raporda anılan madde kapsamında hesap edilen 87.220 TL cezai şart miktarı şirketin dönem karının %21’ine tekabül etmekte olup, tenkisi hususunda takdir sayın mahkemeye olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taraflar arasında akdedilen teşvik danışmanlık hizmet sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshinin geçersizliğinin tespiti ile haksız fesih nedeniyle cezai şartın ve yoksun kalınan danışmanlık ücret alacaklarının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile 13/08/2019 tarihli Cari Dönem Teşvik Danışmanlığı Hizmet Alım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkil şirketin “4447 sayılı kanunun geçici 10. Maddesi (6111 Kanun No.lu teşvik), 7103 sayılı kanun ile SGK’nın diğer teşvikleri (… – … ve … hariç) uyarınca hizmet alan çalışanlarından teşvik kapsamında değerlendirilebilecek sigortalıların belirlenmesi, teşvik kapsamında yararlanılabilecek sigortalıların seçilmesi, teşvik kapsamında yararlanılma ihtimali mümkün ise toplam kazanç tutarına ilişkin verilecek hizmetler” borcu altına girdiğini, davalı şirketin de “yararlandırılan teşvik miktarının %10’u kadar bedel ödeme” borcu altına girdiğini, davalının da buna karşılık teşviklerin süresi boyunca sözleşmeyle bağlı kalma taahhüdü verdiğini ve sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyi kabul ettiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, SGK teşviklerine uyan kişilerin listesi aylık olarak davalıya ulaştırılarak dönemli bildirgeler oluşturulduğunu ve davalı ilgili aylarda SGK prim indirimlerini aldığını ancak davalı tarafça müvekkil şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksik yerine getirdiğinden bahisle sözleşmenin 01/04/2020 tarihinde feshedildiğini beyan ederek sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle sözleşmenin 11. Maddesi kapsamında cezai şart talebinde bulunmuş ve ayrıca sözleşmenin feshedilmemesi halinde elde edeceği danışmanlık ücretini davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, davacının sözleşmenin 3.1 ve 3.2 maddelerinde belirtildiği üzere e-bildirge şifrelerinin hizmet alandan teslim alınacağını, alınan e-bildirge şifreleri ile hizmet alan tarafından SGK’ya bildirilmiş olan çalışanların SGK sigorta prim teşviki kapsamında incelenerek SGK’dan iade alınabilecek meblağların tespit edileceği ve hizmet alan şirkete iletileceğini ancak bunu sağlayamadığını, sözleşme imzalandıktan sonra feshedildiği döneme kadar olan 8 aylık sürede iş yerinde çalışan bir takım personellerin belirli teşviklerden yararlanmasına rağmen davacı şirketin bu personellerin teşvik bildirimini gerçekleştirmediğini, davalı şirket için daha üstün yararında teşvik imkanı olmasına rağmen bunu bildirmekten imtina ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamında yer almamasına rağmen davacı şirketin kendi fatura bedelini arttırmak amacıyla davalı şirketin onayı veya talimatı olmaksızın … sayılı teşvik kapsamında işlemler yaptığını, 2019 Kasım ayında 3.438,86 TL, 2019 Aralık ayında 805,95 TL olmak üzere davalı şirket personellerine eksik teşvik yararlandırılması ve bunu davalı şirket tarafından farkedilerek davacıya bildirildiğinde düzeltildiğini, eksik bildirim yapılması ve davacının akde aykırılıkları sonucunda davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık, davacının hizmeti gereği gibi ifa edip etmediği, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı noktalarındadır.
Taraflarca akdedilmiş 13.08.2019 tarihli “Danışmanlık Hizmet Alım Sözleşmesi” bulunmaktadır. Söz konusu sözleşmenin kapsamı “4447 sayılı kanunun geçici 10. Maddesi (6111 Kanun No.lu teşvik), 7103 sayılı kanun ile SGK’nın diğer teşvikleri (… – … ve … hariç) uyarınca hizmet alan çalışanlarından teşvik kapsamında değerlendirilebilecek sigortalıların belirlenmesi, teşvik kapsamında yararlanılabilecek sigortalıların seçilmesi, teşvik kapsamında yararlanılma ihtimali mümkün ise toplam kazanç tutarına ilişkin verilecek hizmetler” olarak belirlenmiştir. Davacı taraf sözleşme kapsamında hizmet verecek, davalı taraf da davacının kazandırdığı teşvik prim tutarının %15 kadar tutarı hizmet bedeli olarak davacıya ödeyecektir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.1 maddesinde; sözleşmenin uygulanması sırasında davacının taahhüdünü yerine getirirken davalıya zarar vermesinin ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdü yerine getirmemenin yasak fiil ve davranış olarak tanımlandığı, sözleşmenin 11.3 maddesinde; davalının 9.1 maddesinde belirtilen yasak fiil ve davranışları davacının yaptığını tespit etmesi halinde ödeme yapmaksızın sözleşmeyi feshedebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Davalı tarafından noter kanalı ile gönderilen 01/04/2020 tarihli ihtarnamede ise; “İşyerinde çalışan bir takım personellerimizin belirli teşviklerden yararlanmasına rağmen Davacı’nın bu personellerin teşvik bildirimini gerçekleştirmemesi; davacının davalı-şirket için daha üstün yararında teşvik imkanı olmasına rağmen bunu bildirmekten imtina etmesi ve davalı-şirketin uyarılarını dikkate almaması, SGK’nın 14857 sayılı teşvikinin taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamında yer almamasına rağmen davacının sadece kendi fatura bedelini artırmak amacıyla davalı-şirketin onayı veya talimatı olmaksızın 14857 sayılı teşvik kapsamında işlemler yapması, 2019 Kasım ayında 3.438,86-TL, 2019 Aralık ayında 805,95-TL olmak üzere davalı-şirket personelleri adına eksik teşvikten yararlandırılması ve bu eksikliklerin Davalı-Müvekkil tarafından fark edilerek bildirilmesinin akabinde davacının ancak işlem yapmak suretiyle sözleşmenin davacı tarafa yüklediği sorumlulukları dahi davalı-müvekkilin uyarılarından sonra gerçekleştiriliyor olması, ayrıca davacının bu eksikliklere ısrarla devam ederek 2020 Ocak ve Şubat ayında da eksik bildirimler yapılması” sebeplerinden ötürü sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında; davalı personelleri …, …, …, …, … ve …’in Kasım/2019 ayında … sayılı teşvikten yararlanmaları mümkün olduğu ancak söz konusu personellerin tümünün 03/12/2019 tarihinde ilk defa bildirimlerinin yapıldığı; dosya kapsamında SGK sistemi kaynaklı hataya ilişkin veri bulunmadığından durumun davacının kusurundan kaynaklandığı sonucuna ulaşıldığı, … ve … isimli sigortalıların engelli sınıfında olduğu; sigortalının sözleşme kapsamı dışındaki … sayılı teşvikten yararlandırıldığı, söz konusu teşviğin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında olmadığı ve … sayılı teşvikin davalı için daha avantajlı olduğu, davacı tarafından … ve … isimli engelli işçilerin … teşviği yerine … teşviğinden yararlandırılmasının sözleşmeye aykırı ve prim teşviki yönünden davalının zararına bir durum yaratabileceği; ancak işçilerden en az birinin engelli olarak tanımlanmaması durumunda da idari işleme konu olabileceği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalının personellerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna geç bildirildiği, davacı tarafından sözleşme kapsamında olmayan teşvikten davalının yararlandırıldığı, davacının sözleşmeye aykırı teşvik uygulaması nedeniyle fazla engelli personel bildirimi yapıldığı, yanlış teşvik uygulaması nedeniyle davalının zarara uğradığı anlaşılmakla davacının sözleşmenin uygulanması sırasında taahhüdünü yerine getirirken davalıya zarar vermesi ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdü yerine getirmemesi nedenleriyle sözleşmenin 9.1 maddesi ve 11.3 maddesi uyarınca davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸