Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/521 E. 2021/924 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/521 Esas
KARAR NO : 2021/924

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Davalı şirketin müvekkili şirketten dijital pazarlama hizmeti almakta olduğunu, bu hizmete ilişkin kesilen fatura bedellerini ödemediğini, müvekkili şirketin uzun yıllardır dijital pazarlama alanında hizmet veren başarılı bir şirket olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete de sanal ortamda reklam hizmeti verdiğini, müvekkili şirket tarafından verilen bu hizmetin karşılığında faturaların tanzim edildiğini, davalı şirket tarafından bu faturalara kanuni süresi içinde hiçbir itiraz edilmediğini, fatura ve içeriklerinin kabul edildiğini, davalı şirket tarafından faturaların hiçbirinin ödenmediğini, davalı şirketin söz konusu borcu ödemediği için … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı takip dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin, yasal süresi içinde itiraz etmediği için kabul etmiş olduğu fatura bedellerini vadesinde ödemediğinden takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderildiğini, davalı şirketin geçen zamanda ödemekle yükümlü olduğu miktarı ödemediğini ve icra takibine haksız takibi durdurmak niyetiyle itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, müvekkili şirket tarafından sanal ortamda reklamı yapılması kararlaştırılan her işin tam ve eksiksiz yapılarak yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen verilen bu hizmete ilişkin fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmemiş ve kötü niyetli davranılarak borcun kendisine aidiyeti bilinmesine rağmen borca itiraz edildiğini, takibe yapılan itirazın hukuka uygun olmadığından, davalı şirketin icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında icra inkâr tazminatı hükmedilmesi için geçerli bir takip yapılmış olması, takibe karşı süre içerisinde yapılmış itirazın olması, süresi içerisinde itirazın iptali davası açılması, itirazın haksız olması ve likit alacak olması gerektiğini, alacak miktarı borçlu tarafından takibe itiraz edilmeden önce bilinmesi mümkün olduğu hallerde alacağın likit olduğu kabul edilmekte olduğu, davalı şirketin zaman kazanmak amaçlı olarak kötü niyetli bir sekilde takibe itiraz edilmiştir, borç faturadan kaynaklı olduğu için davalı tarafın bu davaya konu borç miktarını bildiğini, davalı şirketin likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden, davalı şirketin dava miktarı olan 168.276,45-TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, duran icra takibine devam edilebilmesi ve %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için İİK madde 67 gereğince itirazın iptali davası açılması zaruretinin hâsıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakların ve sair her türlü dava, talep ve şikâyet haklarının saklı kalmak kaydıyla arz ve izah edilen nedenlerle davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacının delil olarak ileri sürmüş olduğu hizmet alım-satım faturalarındaki adreslerin, ticari ilişkinin … ilinde olduğunu, o tarihlerde her iki şirketin de faaliyet gösterdiği yer adreslerinin yine … ilinde olduğunu ticari ilişkiler sürmekte iken davacının güven ilişkisini ve basiretli tacir anlayışını hiçe sayarak aynı binada müvekkilin kiracısı olarak kalmaktayken habersizce iş yerini terk edip İstanbul ilinde ticaret siciline kaydolduğunu, müvekkilinin söz konusu icra dosyasında borçlu sıfatında olduğunu ve hali hazırda belirtilmiş adreste faaliyet göstermekte olduğunu, yetki kavramının davanın nerede açılması gerektiğini gösterdiğini, bir ticari davada hangi asliye ticaret mahkemesinin yetkili olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde belirtildiğini, genel yetkili asliye ticaret mahkemesinin davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olmasından dolayı yetki itirazlarını ileri sürdüklerini ve itirazlarının değerlendirilip en geç ön inceleme duruşmasında karara bağlanmasını talep ettiklerini, her iki şirketin ticaret sicil kayıtları incelediğinde ve dava dilekçesinde verilmiş faturalardaki adreslere dayanarak yetki itirazlarını delillendirilip, dosyanın ilgili mahkemeye sevk edilse dahi tüm fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla her iki şirketin ticari defterlerinin incelenmesini ve icraya konu edilen miktarların haksız olduğunu, maddi gerçekliğin defterlerin incelenmesi suretiyle ortaya konulmasını, tüm hak ve alacaklarının usule, davaya ilişkin savunma haklarının saklı kalmak kaydıyla mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinden; davacının davalı aleyhinde toplam 234.493,34-TL nın tahsili bakımından 15/01/2020 tarihinde takibe geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmekle, … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası üzerinden Mali Müşavir Bilirkişi … vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde; davalının 2018 ve 2019 dönemlerine ait ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, 2020 yılına ilişkin defterlerinin ibraz edilmediği, söz konusu inceleme dönemlerine ilişkin davalının defterlerinin 6102 sayılı TTK 64. maddesi ve 6100 sayılı HMK 222.maddesi kapsamında ticari defterlerin bu halleri ile delil niteliği mahkemenin takdirinde olduğu, davalının ticari defterlerindeki kayıtların taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğunu gösterdiği, dava ve takibe konulu toplam 213.538,76 TL tutarındaki 13 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının, davaya ve takibe konu edilen faturalara ve içeriğine yasal sürede itiraz ettiğini gösterir herhangi bir belge ibrazında bulunmadığı, dava dosyası içeriği bilgilere göre takibe itirazda bulunarak takibi durdurduğu, davacının takip öncesinde davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir bilgi belge ibrazında bulunmadığı, davalı “… Şirketi” nin, davacı “…Ticaret AŞ” ne 31.12.2019 tarihi itibariyle; 212.776,42 TL tutarında borçlu olduğu 24.05.2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmekle, mahkememize tüm dosya kapsamı ve davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi … vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, bilirkişi; davacının 2019-2020 yıllarıı ticari defterleri incelemeye tabi tutulmuş ve davacının defterlerini 6102 sayılı TTK 64.maddesi ve 213 sayılı VUK 221. maddesine göre sürelerinde usulüne uygun tasdik ettirildiği ve kendi lehine delil vasfı taşıdığı görülmüş, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 213.484,42 TL. asıl alacak, 3.072,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 216.556,92 TL. alacaklı olduğu, tarafların talep ettiği tazminat, vekalet ücreti, icra giderleri ve diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğunu12/11/2021 tarihinde rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olup, davacı icra takibinde, davalıdan 13 adet fatura bedelinin işlemiş faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, dava dilekçesinde, davalıya dijital pazarlama hizmeti verdiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, davalıdan alacaklı olduğunu beyan ile itirazın iptalini talep ettiği, davalının icra takibine itirazında takip alacaklısına böyle bir borcu olmadığını, davaya cevabında davaya bakmaya … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunuğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiler vasıtasıyla yaptırılan incelemeler neticesinde; davalının inceleme için ibraz ettiği 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulup tasdiklerinin yaptırıldığı, 2020 yılı ticari defterlerin ise ibraz edilmediği, takip konusu faturaların davalı defterlerinde yer aldığı, davalının incelenen bu kayıtlarına göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davacıya 212.776,42 TL borçlu gözüktüğü; davacının inceleme için ibraz ettiği 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının bu ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 213.484,42 TL asıl alacağının ve 3.072,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 216.556,92 TL alacağının bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı tarafın alacak talebine ve icra takibine dayanak ettiği faturaların davalı kayıtlarında da yer aldığı, davalının kayıtlarına göre davacıya 212.776,42 TL borçlu olduğu, davacının kayıtlarına göre davalıdan 213.484,42 TL asıl alacağının olduğu tespit edilmiş, davalının davacıdan fatura karşılığı mal ve hizmet aldığı anlaşılmış, davacıya borçlu olmadığı savunulmuş ise de, yasal süresinde fatura konusu mal ve hizmete karşı bir ayıp ihbarının veya düzenlenmiş iade faturasının olmadığı görülmüş, davacı tarafça icra takibinde davalıdan fatura alacaklarının işlemiş faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş ise de, davacının takipten önce ihtar ile davalıyı temerrüde düşürmediği, taraflar arasına yazılı bir sözleşme de bulunmadığı anlaşılmakla davacının faiz isteminin yerinde olmadığı, davacının icra takip tarihi itibariyle 213.484,42 TL alacağının bulunduğu kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazın iptaline, takibin 213.484,42 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 42.696,88 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 14.583,12 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.832,10 TL peşin harç ile 1.172,47 TL icra veznesine yatırılan harç toplamı TL peşin harç olmak üzere 10.578,55‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.721,25‬ TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.532,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.393,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.07/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”