Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2022/30 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/506 Esas
KARAR NO : 2022/30

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan ticaret sonucunda oluşan cari hesap ekstresine göre davalı şirketin borçlu olduğunun tespit edildiğini ve davalı aleyhinde … 22. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın % 20’sinde az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkili firmanın, davacı otele müşterileri yönlendirerek aracılık ettiğini, müvekkil firma tarafından davacı otele gönderilen bazı müşterilerin elden nakit veya kredi kartı ile davacı otele ödeme yaptığını, taraflar arasında süregelen ticari ilişkide ödemelere ilişkin olarak hiç karşılıklı sorun yaşanmadığını, 2017 yılı öncesine ilişkin devreden herhangi bir borç bulunmadığını, müvekkilinin kendi hesaplarında görünen, davacıya kalan bakiye borcu olan 20.000-TL’yi 25.12.2019 günü ödendiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında mevcut tüm ticari ilişki nedeniyle var olan bakiye borcun ödendiğini, müvekkilinin asıl alacak ve ferileri yönünden hala borçlu gösterecek hukuken geçerli hiçbir belge ve gerekçenin mevcut olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, cari hesaptan olan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya dayanak … 22.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde 108.847,02 TL asıl alacak 1.013,92 TL faiz Olmak üzere toplam 109.860,94 TL nın tahsili bakımından icra takibine geçtiği, ödeme emrinin 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 27/12/2019 tarihli olduğu ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir …’e verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının cari hesaptan dolayı davalıdan alacağının olup olmadığı, alacağa ilişkin faturaların taraf defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, fatura konusu mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığına ve takip tarihi itibariyle davacının varsa alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi; davacı tarafın 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin incelendiğini, incelenen ticari kayıtların e-defter şeklinde olduğunu ve noter tasdikine tabi olmadığını, e-defter şeklindeki defterlerin davacı taraf lehine delil olma kuvveti olduğunun tespit edildiğini, davacının ticari kayıtlarına göre davalıdan dava takip tarihi itibariyle 108.847,02.-TL alacaklı olduğunu, davalının takip işleminin başlatılmasından sonra, 25.12.2019 tarihinde 20.000,00.-TL banka aracılığı ile havale olarak davacı tarafa ödeme yaptığını, ödemenin davacı taraf kayıtlarına yer aldığını, davalının dosyaya bazı ödeme dekontlarını sunduğunu, sunulan dekontların davacı kayıtlarında yer aldığının anlaşıldığını, davacı tarafın defterlerinin incelendiğini, davalı tarafça sunulmadığından ticari kayıtların incelenemediğini, taraflar aralarında cari hesap ilişkisi olduğunun kabul edildiğini, borç olup olmaması konusunda ihtilaf yaşandığını, davacının icra takip tarihi itibariyle 108.846,02.-TL, dava tarihi itibariyle 88.846,02.-TL davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini 26/08/2021 tarihinde rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili müvekkili ticari defter ve kayıtlarının incelenmediğine ilişkin beyan ve itirazda bulunmakla, davalı vekilinin yerinde inceleme talebinin bulunduğu, bilirkişinin defter ve belgeleri ne şekilde ulaşamadığına dair raporda bir açıklık bulunmadığından, mahkememizin 13/04/2021 tarihli ara kararı gereğince, önceki bilirkişi … tarafından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi; davalı tarafın 2016, 2017, 2018 ve 2019 takvim yıllarına ait defterleri incelendiğini, defterlerin davalı taraf lehine delil olma kuvveti olduğu tespit edildiğini, davalının bu kayıtlarına göre davacıdan 28.328,72-TL alacaklı olduğunu, tarafların cari hesaplarının karşılaştırılmak suretiyle değerlendirildiğini, 01.01.2016 tarihli cari hesap bakiyelerinin, 31.12.2016 tarihli cari hesap bakiyelerinin, 31.12.2017 tarihli cari hesap bakiyelerinin, 31.12.2018 tarihli cari hesap bakiyelerinin mutabık olduğunu, 31.12.2019 tarihli cari hesap bakiyelerinin ise mutabık olmadığını, davadaki uyuşmazlığın 2019 yılındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını, davacı kayıtlarında yapılan incelemede, … firması tarafından yapılan 1.884,55 TL’lik ödemenin yanlışlıkla davalı adına kaydedildiğinin görüldüğünü, 119.059,91.-TL’lik 40 adet fatura şeklindeki kayıtların ise, davacı kayıtlarında, davalıdan ödeme alınmadığı halde ödeme alınmış gibi yapılmış kayıtlardan kaynaklandığının tarafına ifade edildiğini, dava dosyasının ve tarafların bilgi ve belge incelemesinden anlaşıldığı üzere, davacının muhasebecisi fiktif kayıtlarla para kaçırma işlemleri tesis ettiğini, iddia bu olup takdir mahkemede olduğunu, dolayısı ile davacı, almadığını ve fiktif olduğunu iddia ettiği bu tutarları ters muhasebe kaydı atmak suretiyle davalı tarafı borçlandırdığını, sonuç itibariyle davacı ve davalı tarafların defter ve belgelerini ibraz ettiğini, davacı …’in incelemesi sonucunda Davalı (…’nin takip tarihi itibariyle 108.846,02.-TL borçlu olduğunu, dava tarihi itibariyle davacı …’in kayıtlarında Davalı …’nin 88.846,02.-TL borçlu olduğu, Dava dilekçesinde takip tarihinde işleyen faiz ile birlikte hesaplanan 109.860,94.-TL’nin yazıldığını, 109.860,94.-TL üzerinden işlem yapılamaması gerektiğini, davalı tarafça takip tarihinden sonra 25.12.2019 tarihinde ödemesi yapılan ve dosyaya dekontu sunulan … ödemesi 20.000,00.-TL tutarın, davacı taraf kayıtlarında yer aldığını, 20.000,00-TL lik ödemenin düşülmesi ile Davalı …’nin davacı …’e borcunun 88.846,02.-TL olduğunu, davalı taraf defterlerinde davalı tarafın 28.328,72.-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın 8.328,34.-TL alacaklıyken, takip tarihinden hemen sonra 20.000,00.-TL ödeme yaparak 28.328,72.-TL alacaklı hale geçmesinin ve daha sonra cari hesabın bugüne kadar hareket etmemiş olmasının, davalı tarafın alacağı için adli bir işlem başlatmamış olmasının da mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, taraf defterlerinde yer alan cari hesap bakiyelerinin; 2016, 2017 ve 2018 yıllarında karşılıklı olarak mutabık olduğunu, mutabakatsızlığın 2019 yılında söz konusu olduğunu, davacı tarafın 2016, 2017 ve 2018 yıllarında fiktif olarak muhasebe kaydı yapıldığından hareketle düzeltme yapmak suretiyle davalı tarafı borçlandırma işleminin doğruluğunun somut olarak ortaya konulamadığını, bu kayıtların davalı defterlerinde yer almadığını, davalı taraf defterlerinde Davalı tarafın 28.328,72.-TL alacaklı olduğunu, bu durumda bu tutarın esas alınabileceğini 12/11/2021 tarihinde rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacının davalıdan 108.847,02 TL cari hesap alacağının bulunduğundan bahisle icra takibinde asıl alacak ve faizi toplamı 109.860,94 TL nın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davacıya olan son 20.000 TL borcunda 25/12/2019 tarihinde ödendiğini ve davacıya bundan başka borçlarının olmadığını savunduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde her iki tarafın ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulup tasdiklerinin yapıldığı, davacı kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 108.847,02.-TL, takipten sonra yapılan ödeme sonucunda dava tarihi itibariyle 88.846,02 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davacıdan 28.328,72 TL alacaklı olduğu; tarafların ticari kayıtlarının karşılaştırılması neticesinde; 2016 yılı başı ve sonu, 2017 ve 2018 yılları sonu itibariyle tarafların cari hesap bakiyelerinde mutabık oldukları, ihtilafın 2019 yılı cari hesabından ve davacının davacının davalıya düzenlediği 01/10/2019 tarihli 10 adet ve toplamda 119.059,91 TL bedelli faturanın davalının kayıtlarında yer almaması ve davalı tarafından 01/10/2019 tarihinde yaptığı 1.884,55 TL lık ödemenin davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacının 09/12/2019 tarihinde davalı aleyhinde takibe geçtiği, davalının davacıya takipten sonra 25/12/2019 tarihinde banka kanalı ile 20.000 TL ödeme yaptığı, anılan ödemenin davacı kayıtlarında da yer aldığı, buna rağmen davanın 16/09/2020 tarihinde takipte ki gibi 109.860,94 TL dava değeri üzerinden açıldığı görülmüştür.
Davacı ile davalı taraf arasında 2016 yılından beri süre gelen tarafların karşılıklı mutabakatları ile devam eden ticari ilişkinin mevcut olduğu, uyuşmazlığın 2019 yılı cari hesabından ve davacı tarafın ticari kayıtlarında tespit olunan 01/10/2019 tarihli 109.860,94 TL tutarında 10 adet faturadan ve davalının 01/10/2019 tarihinde yaptığı 1.884,55 TL lık ödemenin davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, anılan bu 109.860,94 TL tutarında faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafça fatura içeriği mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğine ilişkin her hangi bir delil yada kayıt sunulmadığı, dolayısı ile fatura konusu mal ve hizmete ilişkin ihbarda bulunmasının yada iade faturası düzenlemesinin, faturalar ticari kayıtlarında da yer almayan davalı taraftan beklenemeyeceği, sadece fatura keserek kayıtlarına işlemenin davacıyı davalıdan alacaklı kılmayacağı, 01/10/2019 tarihli davalıyı borçlandıran davacı kayıtlarının muhasebe tekniğinde fiktif olarak nitelendirilen ve ters muhasebe kaydı atmak suretiyle oluşturulduğu kanaatine varılmış, davacının icra takibine ve davasına dayanak cari hesap alacağını oluşturan fatura içeriği mal ve hizmeti davalıya sunduğunu, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu ve dolayısı ile davasını ispatlamayamadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine ve ayrıca şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3 2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.326,86 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.246,16‬ TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 14.386,79 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 400 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 18/01/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”