Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2022/63 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/505 Esas
KARAR NO : 2022/63

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 16/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 09/07/2015 tarihli Asansör Servis Sözleşmesi başlıklı servis ve bakım hizmetinin düzenlendiği sözleşmenin akdedildiğini, davacı şirket, davalı şirket binasında bulunan asansör ünitelerinin bakım, onarım, tamirat, modernizasyon ve diğer servis işlerini üstlendiğini, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde düzenlenen faturaların, davalı tarafından ödenme şekli belirlendiğini, davacı şirket tarafından, … 51. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ait asansörlerin bakım ve tamirat işlerinden dolayı, davacı firmaya işlemiş faiz hariç, 26/382,05 TL cari borcunun olduğunu ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde cari hesap borcunun ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 05/08/2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket ise … 29. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesapta yer alan 12/07/2019 tarihli 12.535,14 TL fatura içeriğine itiraz ettiklerini ihbar ederek faturayı iade ettiklerini, davacı şirketin davalı firmadan takip tarihi itibariyle 26.382,05 TL cari hesap alacaklısı olduğunu bildirerek … 19. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine itiraz edilen takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 06/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurum tarafından keşide edilen … 29. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamede de belirtildiği üzere davacı şirket tarafından düzenlenen 12/07/2019 tarihli toplam 12.535,14 TL bedelli satış e-faturasına itiraz edildiğini ve davacı şirkete iade edildiğini, taraflar arasında imzalanan mutabakat mektubunun bulunmadığını, davacı şirket her ne kadar icra takibi tarihi itibariyle davalı müvekkil kurumdan 26.382,05 TL cari hesap alacaklısı olduğunu söylese de buna ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan herhangi bir mutabakat metni bulunmadığını, davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen hizmet davalı müvekkil kurum yetkililerinin bilgisi dahilinde olmadığını, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan faturalar, tarafların ticari defterleriyle örtüşmediği sürece borca dayanak yapılmadığını, somut uyuşmazlık bakımından icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını bildirerek davanın reddine, müvekkil şirketin itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu olan alacak miktarının belirli ve likit olmasından ötürü ise alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 19. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 26.382,05 TL asıl alacak, 1.293,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.675,67 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 12/11/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 07/12/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, mail yazışmaları, sözleşme ve dosyada incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 08/03/2021 tarihli raporda özetle; “Dosya, davacının sunulan kayıtları, dosyaya sunulu sözleşme ihtarnameler, ve alacak dayanakları sunulanlar kapsamında davacı kayıtlarında takip tarihinde takibe konu edilen 26.382,05 TL davalıdan alacak mevcut olduğu, bu alacağın 12.535,14 TL’lik faturaya ilişkin davalının itirazının dosyada cevabi ihtarnamede mevcut olduğu, itiraz edilen fatura hariç davacının 13.846,91 TL davalıdan alacaklı kaldığı ve takibe kadar işlemiş faizinin 664,65 TL olduğu ve diğer hususlardaki incelemeleri takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 07/12/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek uyuşmazlık konusu 21/10//2016 tarihli teklif metninde yazılı olan işlemlerin 14/11/2017 tarihinde onarım fişi ve sevk irsaliyesiyle davacı tarafından tanzim edilen 10/07/2019 tarihli fatura arasında uyum olup olmadığı, davacının işleri yerine getirip getirmediği, onay verilen teklifteki işlerin faturaya ilişkin olup olmadığı, davalının onayının bulunup bulunmadığının tespiti konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mesut Gür tarafından ibraz edilen 14/12/2021 tarihli raporda özetle; “Davacı … tarafından davalı ….A.Ş’ye kesilen 12.07.2019 tarihli faturanın (… seri numaralı faturanın), daha önce 21.10.2016 tarihli teklif ve 14.11.2017 tarihli HİZMET İŞ EMRİ kartında olan … için verilen hizmet karşılığı bedeli 10.623,00 TL olup, %18 KDV’si eklendiğinde toplam tutarın 12.535,14 TL olduğunun anlaşıldığı, genel olarak bu tür işlerde, yapılan işin malzemelerinin SEVK İRSALİYESİ’nin olması ve yapılan işin tamamlanması sonrası yapılan işleri listeleyen İŞ TESLİM TUTANAĞININ hazırlanarak tarafların imzalanması gerekir. Dava dosyasında eksik olan bu belgeler nedeniyle dava konusu asansörde … kapsamlı işlerin yapılmış olduğunun söylenemeyeceği, onay verilen teklifteki işlerin faturaya ilişkin olduğunun anlaşıldığı, davalının bu işin onayını, davalı şirket çalışanı …’in Davacı şirket çalışanı … teklif onayı içerikli internet ortamında 25 Ekim 2016 (25.10.2016) tarihli gönderdiği e-mail ( Şekil 3’de) ile gerçeklşetirdiğinin anlaşıldığı, diğer hususlardaki incelemeleri takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davacı taraf, davalı ile arasında akdedilen asansör servis sözleşmesi kapsamında davalıya ait asansörlerin bakım ve tamirat işlerinden dolayı alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, davacı tarafından gönderilen faturaya itiraz edildiğini, davacının fatura içeriğini ispatlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından; davacı tarafından keşide edilen … 51. Noterliği’nin …tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ait asansörlerin bakım ve tamirat işlerinden dolayı, davacı firmaya, işlemiş faiz hariç, 26.382,05 TL cari borcunun olduğu ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde cari hesap borcunun ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 05/08/2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin ise, … 29. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesapta yer alan 12/07/2019 tarihli 12.535,14 TL fatura içeriğine itiraz ettiklerini ihbar ederek, faturayı iade ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında 09/07/2015 tarihinde Asansör Servis Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin konusunun davalının adresinde bulunan ünitelerinin bakım, onarım, tamirat, modernizasyon ve diğer servis işlemlerinin davacı tarafından yapılmasına ilişkin olduğu, sözleşmede bir adet ünitenin servis bedelinin aylık KDV hariç 180,00 TL olduğu ve sözleşmenin devam etmesi halinde TÜİK verilerine göre aylık servis bedelinin güncelleneceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 2.4 maddesine göre bakım sırasında tespit edilen aksaklıkların giderilmesinin ve parça değişimlerinin sözleşme bedeli kapsamı dışında olduğu, sözleşmenin 3. maddesinde bakım faturalarının periyodik olarak dönem başında, tamirat faturalarının işin ifasını takiben düzenlenen iş fişinin ardından tanzim edileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz oldukları, davacı ile davalı arasındaki 20.07.2017 tarihinden önceki ticari ilişkiye ilişkin borç mevcut olmadığı, davacının 20.11.2017 tarihinden sonra tanzim ettiği toplam 41.027,40 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kaydedildiği, karşılığında davalı tarafından 09.03.2018 tarihinde (12.10.2017-19.02.2018 tarihli faturalar toplamı karşılığı) 2.110,21 TL ödeme yapıldığı, 01.06.2018 tarihinde Onarım İadesi açıklamalı faturanın davalı alacağı olarak kaydedilmesi neticesinde, 01.11.2019 takip tarihinde davacı kayıtlarında 26.382,05 TL davalı borcu olduğu mevcut olduğu, davacı kayıtlarında davalının iade ettiği 12.535,14 TL ‘lik Fenni Muayene Eksiklikleri faturasına ilişkin yapılan işin 2016 yılına ait olduğu davacı tarafından davalıya Fenni Muayen konulu mail gönderildiği ve davalı tarafından verdiğiniz teklifi onaylıyoruz, çalışmalara ne zaman başlayabiliriz denilmek suretiyle 25.10.2016 tarihinde mail yazışması sunulmuş, ayrıca 02.11.2016 tarihinde davalı şirket tarafından işe başlama tarihinin sorulduğu mail yazışması mevcut olup, davacının vermiş olduğu teklifin davalı tarafından kabul edildiği anlaşıldığı, Ancak yapılan işin servis formları ile ilgili uzmanlığımız bulunmamakla birlikte dosyada davacı tarafından iş emri girişi başlıklı düzenlenen formda 14.11.2017 tarihinin mevcut olduğu, davacının 1 yıl sonrasına ilişkin sunduğu evrakın 2016 yılında onaylanan işe ilişkin olup olmadığının anlaşılamadığı, diğer faturaların aylık bakım ile ilgili ve sözleşme kapsamında olduğu belirlendiği, bu faturalardan davacının 13.846,91 TL alacaklı olduğu, 12.535,14 TL ‘lik faturaya ilişkin ise takdirin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir. Bunun üzerine uyuşmazlık konusu 21/10//2016 tarihli teklif metninde yazılı olan işlemlerin 14/11/2017 tarihinde onarım fişi ve sevk irsaliyesiyle davacı tarafından tanzim edilen 10/07/2019 tarihli fatura arasında uyum olup olmadığı, davacının işleri yerine getirip getirmediği, onay verilen teklifteki işlerin faturaya ilişkin olup olmadığı, davalının onayının bulunup bulunmadığının tespiti konusunda teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından sunulan 03/12/2021 tarihli raporda; Onay verilen teklifteki işlerin faturaya ilişkin olduğunun anlaşıldığı, davalının bu işin onayını, davalı şirket çalışanı …’in Davacı şirket çalışanı … Teklif onayı içerikli internet ortamında 25 Ekim 2016 (25.10.2016) tarihli gönderdiği, 12.07.2019 tarihli kesilen fatura (… seri numaralı faturanın), içeriğinin asansörde … için verilen hizmeti bedeli olduğundan, ancak bu işin yapıldığını gösteren HİZMET İŞ EMRİ kartı dışında bir belge olmadığını, HİZMET İŞ EMRİ bir işin başlaması işin Şirket içinde verilen gerekli bir emir olduğunu, yapılan işin malzemelerinin SEVK İRSALİYESİ’nin olması ve yapılan işin tamamlanması sonrası yapılan işleri listeleyen İŞ TESLİM TUTANAĞININ hazırlanarak tarafların imzalanması gerektiğini, dava dosyasında eksik olan bu belgeler nedeniyle dava konusu asansörde FENNİ MUAYENE EKSİKLİKLERİ içerikli işlerin yapılmış yerine getirilmiş olduğu söylenemeyeceği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında Asansör Servis Sözleşmesi’nin akdedildiği, sözleşmede bir adet ünitenin servis bedelinin aylık KDV hariç 180,00 TL olduğu ve sözleşmenin devam etmesi halinde TÜİK verilerine göre aylık servis bedelinin güncelleneceğinin düzenlendiği, dava konusu cari hesap alacağının 13.846,91 TL’lik kısmının sözleşme kapsamındaki aylık servis bedeli olduğu, davacının bu faturaları ticari defterlerine kaydettiği, davalının ticari defterleri ibraz edilmediğinden bu yönde davalı defterlerinde bir tespit yapılamadığı, ancak davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davacının sözleşme hükümleri, ticari kayıtları ve TTK m.21 hükmü gereği 13.846,91 TL alacaklı olduğu, 12/07/2019 tarihli 12.535,14 TL bedelli faturaya davalı tarafından itiraz edildiği, fatura konusu işin yerine getirilmediği yönünde davalı savunmasının bulunduğu, fatura içeriğindeki işin yapılması konusunda davalının onayının bulunduğu, teklif metni ve onarım fişinin uyumlu olduğu, ancak bu işin yapıldığına dair bir teslim veya kabul tutanağı bulunmadığı, davalının itirazı karşısında davacının 12/07/2019 tarihli 12.535,14 TL bedelli faturaya konu işleri yaptığını ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davacının sadece aylık servis bedeli faturalarından kaynaklı olarak 13.846,91 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Takibe konu edilen 12/07/2019 tarihli 12.535,14 TL bedelli fatura yönünden istem reddedilmiştir.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin 24/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 28/07/2019 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla bilirkişi tarafından temerrüt tarihi ve takip tarihi arasındaki süre için hesaplanan 664,65 TL işlemiş faiz alacağının davacı tarafından talep edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 14.511,56 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 13.846,91 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 14.511,56 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 13.846,91 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.902,31 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 991,28 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 334,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 657,02 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 334,26 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 388,66 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.889,25 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 990,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 627,87 TL’nin davacıdan, 692,13 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸