Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/499 E. 2021/1004 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/499 Esas
KARAR NO : 2021/1004

DAVA : Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı açık hesap ilişkisi olduğunu, davalı şirketin sözleşmede olmayan bedelleri müvekkil şirketten talep ettiğini, taleplerin müvekkil şirketçe karşılanmadığını, müvekkil şirketle davalı şirket arasında mutabakatlar yapıldığını, buna rağmen müvekkil aleyhine haksız yasal takip yapıldığını, haksız ücretlerin cariye yansıtılması sonrasında mail yoluyla yazışmalar yapıldığını, bu ücretlerin indirilerek iade faturaları kesilmesinin talep edildiğini, müvekkilce iade faturaları kesilmesine rağmen davalı karşı tarafça ticari defterlerine ve BS formlarına işlenmediğini, müvekkilin borçlandırıldığını, böyle bir borcun bulunmadığını, gönderi ücreti dışında sözleşmede belirtildiği gibi navlun ücreti ve yurtdışı vergilendirmesi üzerine anlaşıldığını, davalı şirket tarafından Şubat ayında müvekkilden gönderi başına 15 Euro x gönderi adedi şeklinde haksız bir ek gönderim ücreti istendiğini, müvekkilin sözleşmede bu yönde bir hüküm olmadığından bunu kabul etmediğini, Mart ayında bu ücretin 2 $ a indirildiğini beyan ettiklerini, cariye yansıyan bedellere ilişin iade faturası kesmelerini söylediklerini, müvekkilin iade faturası kesmesine rağmen bunların işlenmediği ve BS bildirimlerinin yapılmadığı, yasal takipte gönderilen hesap ekstresinde görüldüğünü, mutabakat sonrası bekleyen fatura dahi olmadığını ifade ettiklerini, icra dosyasından Müvekkilin … Bankası … HESAP NUMARALI (IBAN …) hesabındaki 8392,01 Euro, 701,49 GBP, 8,48 TL lik parasına haciz konulduğunu, bu miktarların tl olarak karşılığının toplamda 81.465,00 tl olduğunu, müvekkilin bu durumdan internet bankacılığı ve banka şubesinin araması sonucu haberdar olduğunu, Banka şubesi telefon ile arayarak … 2. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından haciz konduğunu bildirdiğini, her an bu paranın icra dosyasına ödenmesinin muhtemel olacağını, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi gerektiğini, bu sebeple ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile borç bulunmadığının tespitine, Ödeme halinde ödeme tarihinden itibaran banka reeskont faizi (avans faizi ile) ile birlikte davalıdan geri alınmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının 28/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı hakkında başlatılan … 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası davacının e-tebligat adresine tebliğ edilmekle aynı gün içerisinde davacı tarafından takibe vakıf olunduğunu, fakat davacı borcunu ödeyemeyince son çare olarak huzurdaki davayı ikame ettiğini, takip süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının ispat külfetini de üzerine aldığını, davacının hizmet almasına rağmen müvekkil tarafından gönderilen faturaları müvekkile iade ettiğini, müvekkilin davacı tarafından gönderilen iade faturasını davacıya iade ettiğini, müvekkille, davacı arasındaki ticari ilişki taşıma işinden kaynaklanıp süreklilik arz ettiğini, müvekkilin hizmet ifası karşılığında alacağı doğduğunu, müvekkilin, davacıya hizmet sunduğunu, alacağının bu sebeple mevcut olduğunu, davacı tarafından, müvekkile karşı kötü niyet tazminatı vaki olduğunu, müvekkil tarafından davacı aleyhine başlatılan takibin tarihi 17.08.2020 tarihli olduğunu, davacı taraf kendisine elektronik yolla tebligat yapılmasına rağmen borçlu olduğunu bildiği için itiraz etmediğini, davacının dava dilekçesinde bankadaki parasına haciz konulduğunu ve bu husus hakkında kendisinin bilgilendirildiğini parasının icra dosyasına gönderilme ihtimalinin bulunduğunu bu nedenle teminatsız olarak takibin durdurulmasını talep ettiğini, davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının müvekkile olan borcunu ödediğine dair dosyaya delil de sunmadığını, bu nedenle davacının tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, bu nedenle tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 21/12/2020 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, mutabakatlar, taşımalar, mailler ve dosya incelenerek davacının icra takibinden dolayı davalıya borçlu olup olmadığının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir …ve Taşıma Uzmanı …’in 24/03/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından menfi tespit talepli açılan işbu dava bakımından karşılıklı ticari defter kayıt ve belgeleri, dosya kapsamı iddia ve savunmalar ile sunulan delillerin incelamea ve değerlendirmesi neticesinde; Taraflar arasında süreklilik arz eden bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı yanca düzenlenen tüm faturaların davacı yan kayıtlarında yer aldığı, hesap farklılığının davalı yanca sonradan kayda alınan 37.037,67 TL davacı faturası ve yine davacının düzenlediği ancak davalı yan kayıtlarında olmayan 22.630,77 TL bedelli İADE-HESAPLAŞMA amaçlı faturadan kaynaklandığı, gelinen aşamada davacının 22.630,77 TL iade amaçlı fatura tanzim konusunda taraflar arasında mutabakatı ortaya koyamadığı, davalı yanca düzenlenen ve davacı yanca kayda alınan yurt dışı hizmetler ve masraflar ile ödemeleri gösteren faturadan iade şartlarının davacı yanca ortaya konulması gerektiği, mevcut inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacının … 2.İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyadan 28.976,42 TL asıl borç miktarında borçlu olduğu, (66.0.14,09-28.976,42=) 37.037,67 miktarında takibin ise fazla yapıldığı, davacının bu miktar üzerinden menfi tespit talebinin yerinde olduğu, Ayrıca girişilen takipte 813,87 TL miktarında işlemiş faiz talebi bakımından da menfi tespit talebinin yerinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 14/06/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve karşılanması konusunda önceki bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir …ve Taşıma Uzmanı …’in 18/11/2021 tarihli raporunda özetle; Taraf itirazları rapor içerisinde belirtildiği şekilde incelenmiş olup bildirilen itirazların kök rapor yaptığımız tespitleri değiştirici mahiyette olmadığı, rapor içerisinde belirtildiği gibi taraf kayıtları, mail yazışmaları, uygulama kapsamında belirlediğimiz borç alacak durumunu değiştirmediği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce … 2. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenmiş olup, dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; … 2. İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takibine konu cari hesap alacağından borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında Taşıma Sözleşmesi akdedildiği, icra takibine konu alacakların bu ilişki kapsamında düzenlenen faturadan kaynaklandığı, davalı tarafından icra takibinde 66.014,09 TL cari hesap alacağı ve 813,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.827,96 TL alacak talep edildiği, alacağın dayanağının cari hesap olarak gösterildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla bilirkişi incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davacı kayıtlarında davalı …’in 6.344,41 TL tutarında faturası mevcut iken, davalı … kayıtlarında 66.014,09 TL davacı borcu olduğu mevcut olduğu, taraflar arasında 59.668,44 TL tutarında fark olduğu, takip Tarihinden sonra 2020 yıl sonunda davacıda 6.344,41 TL davalı … alacağı mevcut iken, davalı … kayıtları uyarınca 29.116,15 TL tutarında davacı borcu olduğu, taraflar arasındaki farklılığın 22.771,74 TL’ye düştüğü, takip tarihinden önce davacının 25.06.2020 tarihinde tanzim edilen faturaya ilişkin takipten önce ve sonra karşılıklı iade faturalaşmaları söz konusu olduğu, davacının tanzim ettiği 07.07.2020 tarihli faturasının davalıda takipten sonra 25.08.2020 tarihinde davacı alacağı olarak kayıtlandığı, ancak iade faturalamanın devam ettiği, en son davacının iade faturalarının kayıtlara alınmaması nedeniyle 22.770,50 TL taraf kayıtları arasında fark oluştuğu, davalı … tarafından 22.04.2020 tarihinde 1 gönderiye ait Atr hazırlanması hizmet bedeli ve 78 adet gönderiye ait yurt dışında ödenen gümrük vergileri açıklamalı toplam 22.631,75 TL tutarında fatura tanzim edildiği, davacının takipten önce tanzim ettiği 37.037,67 TL tutarındaki faturasının, davalı tarafından takipten sonra davacı alacağı olarak kayıtlandığı ve bu faturaya ilişkin herhangi bir iade faturası tanzim etmediği, takip öncesi davacı alacağı olduğundan davalıda takipte kayıtlı 66.014,09 TL alacağından 37.037,67 TL fatura bedelin düşülmesi gerektiği, davacının 37.037,67 TL tutarındaki faturasının davalının takip tarihinde mevcut 66.014,09 TL davacı borcundan düşümü neticesinde kalan davacı borcunun 28.976,42 TL olacağı, davacı yan ticari kayıtlarında ise; davalı tarafından “gümrük vergisi ve hizmet bedeline ilişkin” tanzim ettiği faturaya ilişkin davacı yanın 22.630,77 TL iade faturası düzenlenmesine karşın; bu iade faturasının davalı yan ticari kayıtlarına işlenmediği için ticari defterlerde davacının borcu 28.976,42 TL olduğu, eğer 22.630,77 TL iade faturasının davalı yanca kabul edilmiş olsaydı, davacının davalı yana takip tarihinde borcunun 6.345,65 TL olabileceği, sonuç olarak bu haliyle davacı yan menfi tespit talebi kapsamında … 2.icra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan 28.976,42 TL asıl borç miktarında borçlu olduğu belirtilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmış olup; ek raporda itirazlar değerlendirilmiştir. Gerçekten de ek raporda tespit edildiği gibi tarafların arasındaki ana ihtilafın 22.630,77 TL tutarındaki 78 adet gönderiye ait gümrük vergisi ve 1 adet ATR hazırlanması hizmet bedeli olarak tanzim edilen faturadan kaynaklandığı, gümrük vergilerinin davacıya fatura edileceği davacı tarafından sunulan çeşitli maillerde mevcut olduğu, Gümrük vergisi tutarlarına ilişkin indirimli tutarlardan işlem görülmesi için yazışmalar yapıldığı, mail yazışmalarında davacı taraf her ne kadar 02.04.2020 tarihli maile ilişkin hususları bildirmiş ise de 13.03.2020 tarihli mail de birlikte değerlendirildiğinde, 02.04.2020 tarihli mailde 05.03.2020 tarihli 27.515,21 TL’lik davacı tarafça tanzim edilen iade faturasının bu hesaplamada yer almadığı anlaşıldığından davacının itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, davacının bildirdiği mail yazışmaları kapsamında Gümrük Vergilerine ilişkin davalının bildirdiği tutarda 37.037,67 TL’lik iade faturasını kestiği belirlenerek davalının takipten sonra kayıtlarına aldığı bu fatura sebebiyle fatura tutarı kadar davacının borçlu olmadığı, kalan cari hesap bakiyesi ile davalının 22.04.2020 tarihinde 1 gönderiye ait ATR hazırlanması hizmet bedeli ve 78 adet gönderiye ait yurt dışında ödenen gümrük vergileri açıklamalı toplam 22.631,75 TL tutarında faturalar toplamı olan 28.976,42 TL tutarında davacının borçlu olduğu anlaşılmıştır. Takibe konu edilen asıl alacak tutarı 66.014,09 TL’den davacının borçlu olduğu miktar çıkarıldığında davacının takip tarihi itibariyle 37.037,67 TL asıl alacak tutarında borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; takibe konu edilen cari hesap alacağının kesin vadeli olmadığı, davalı tarafından ihtarla davacının takipten önce temerrüte düşürülmediği anlaşılmakla takibe konu edilen 813,87 TL işlemiş faiz alacağından da davacının borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, davacının … 2. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı icra takibinden takip talebinde belirtilen 813,87 TL işlemiş faiz ve 37.037,67 TL asıl alacaktan borçlu olmadığının tespitine, davacının takipten dolayı borçlu olduğu miktarın 28.976,42 TL asıl alacak olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafından 29/12/2020 tarihinde yapılan ödemeden 37.037,67 TL asıl alacak ve 813,87 TL işlemiş faizin ferileriyle birlikte (vekalet ücreti, icra masrafı) ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, feriye ilişkin ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine, ödeme davadan önce icra müdürlüğüne yapıldığından istirdadına ilişkin hesaplamaların infaz aşamasında yapılmasına, kötüniyet olgusu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının … 2. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibinden takip talebinde belirtilen 813,87 TL işlemiş faiz ve 37.037,67 TL asıl alacaktan borçlu olmadığının tespitine, davacının takipten dolayı borçlu olduğu miktarın 28.976,42 TL asıl alacak olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafından 29/12/2020 tarihinde yapılan ödemeden 37.037,67 TL asıl alacak ve 813,87 TL işlemiş faizin ferileriyle birlikte (vekalet ücreti, icra masrafı) ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle istirdadına, feriye ilişkin ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine, kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.585,64 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.141,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.444,38‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.141,26 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.195,66‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.923,75‬ TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.089,62 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.677,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair; e-duruşma ile katılan davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.