Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2021/27 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/167 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; davalı tarafından 05/01/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içerisinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No… adresinde davalı tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına hasar verdiğini, müvekkili şirket tarafından hasarın giderilmesinin ardından davalıya onarım için kullanılan malzeme ve işçilik masrafları gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olarak 3.113,98 TL+KDV bedelinin toplamı 3.674,49 TL borcun tahaakkuk edildiğini, davalının hasar bedelinin ödememesi üzerine müvekkili tarafından 3.674,49 TL hasar bedeli ve 245,54 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.920,03 TL’nin davalıdan tahsili amacıyla … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibine konu alacağın davalının haksız eyleminden kaynaklı hasar bedeli olduğunu bildirmekle davanın kabulüne, itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; görev itirazlarının bulunduğunu, davanın Adli/İdari Yargı yolu uluşmazlık konusu olduğunu, davanın İstanbul İdare Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacının dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk hükümlerinde düzenlenen şartları yerine getirmesi ve ticari arabuluculuğa başvurması gerektiğini, davaya konu adreste idarenin herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, zararın kim tarafından verildiğinin bilinmediğini, davaya konu adreste hasara neden olan hususun araştırılması gerektiğini, hasarın müvekkili idarenin müteahhitliğini yapan dava dışı firmaların eylemlerinden kaynaklanmış olması durumunda müvekkili idare açısından yine davanın reddinin gerektiğini, müvekkili idarenin eser sözleşmesi uyarınca idarenin üçüncü kişilere verilen hasardan sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili idarenin dava dilekçesinde belirtilen adreste ve tarihte herhangi bir çalışmasının olmadığını, söz konusu adreste meydana gelen hasardan müvekkili dairenin sorumlu olmadığını davacının elektrik kablolarının Elektrik Tesisleri Yönetmeliği Hükümlerine aykırı olarak döşendiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının 3.674,49 TL hasar bedeli ile 245,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.920,03 TL’nin davalı/borçludan tahsilini talep ettiği, davalı/alacaklı vekilinin 17/10/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, takibe, borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itirazları üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce … Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davaya konu mahalde kazı ve saha çalışması yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığına müzekere yazılarak davaya konu mahalde İski tarafından veya İski adına kazı ve saha çalışması yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; haksız fiil nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazminine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalidir.
Davacı taraf, davalı tarafından 05/01/2018 tarihinde … adresinde çalışma yapıldığını, çalışma sırasında kendisine ait enerji dağıtım altyapısına hasar verildiğini beyan ederek meydana gelen zararın haksız fiil hükümleri uyarınca davalıdan tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, belirtilen yerde çalışma yapmadığını, davacıya ait tesislere kim tarafından zarar verildiğinin belirli olmadığını, zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını, davacının iddiasını ispat edecek yeterli delil sunmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
… Altyapı Koordinasyon Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen yanıtta 05/01/2018 tarihinde … adresinde herhangi bir kurum veya şahsa kazı çalışma izninin verilmediği, kazı çalışması yapılması için altyapı kazı ruhsatı verilmediği bildirilmiştir.
Tahkikat sırasında meydana gelen haksız fiile ilişkin olarak davacı adına hasar tutanağı tanzim eden … tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiştir. Mahkememizin 19/10/2020 tarihli celsesinde davacı tanığı …’ın yemini yaptırılarak dinlenilmiş olup, tanık beyanında; davacı kurumda elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, vatandaşların arıza ihbarı üzerine arızaların meydana geldiği yere gittiğini, olayı net olarak hatırlamadığını beyan etmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir.
Davacı tarafından meydana gelen zararla ilgili olarak sunulan delillerin, dinlenen tanık beyanlarının ve … Altyapı ve Koordinasyon Müdürlüğünün müzekkere yanıtının değerlendirilmesinde; davalının 05/01/2018 tarihinde … adresinde çalışma yapmadığı, meydana gelen zarara ve kim tarafından zarar verildiğine ilişkin dosyada somut bir delil bulunmadığı, yukarda açıklandığı üzere davacının zararı verenin kusurunu, zararla fiil arasındaki illiyet bağını ispatla mükellef olduğu ancak somut olayda davalının zarara neden olduğunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 66,95 TL’den mahsubu ile fazla harç olan 7,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 3.920,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafında belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan avansın ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸