Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/484 E. 2020/785 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/484 Esas
KARAR NO : 2020/785

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin davalı … şirketinden poliçesini kullandığını, sigortasının yenileme tarihinde davalı … çalışanlarını arayarak sigortasının yenilenmesini talep ettiğini ancak davalı … tarafından geri dönüş yapılmadığını, müvekkilinin daha sonra eski sigorta danışmanı olan çalışandan poliçesinin iptal olduğunu öğrendiğini, iptal edilme sebebi olarak müvekkilinin taksitlerden birini atlaması gösterildiğini, ödenmeyen taksit hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, müvekkilinin sigorta şirketine başvuru yaptığını ancak olumlu cevap alamadığını bildirmekle davanın kabulüne, iptal edilen poliçenin devamı ile poliçenin yenilenmesine aksi halde müvekkilinin uğramış olduğu zararın şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemelerin Tüketici mahkemeleri olduğunu, müvekkili tarafından davacıya prim bedellerinin tahsil edilemediğinin bildirildiği ancak davacının ödemeyi yapmaması üzerine poliçenin iptal edildiğini bildirmekle davanın görevsiliği ile usulden reddine, tüm haksız talepler ile yasal dayanağı bulunmayan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davaya konu poliçe örneği ile poliçe bedeline ilişkin ödeme şartları, yapılan ödemelere ve poliçe iptaline ilişkin bilgilerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davacının hangi mesleği icra ettiği ve tacir olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davacı ile davalı arasında akdedilen ve daha sonra davalı tarafından iptal edilen poliçenin yenilenmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki poliçenin incelenmesinde; poliçenin konusunun sağlık ve tıbbi hizmetlere ilişkin olduğu, poliçedeki teminatların sağlık sigortası kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanı TTK m.4 ve m.5 hükümlerinde tanımlanmıştır. Davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur. Ayrıca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenleme konusu yapılmış hususlardan doğan hukuk davaları ile TTK m.4/1-b,c,d,e,f bentlerinde belirtilen hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenleme konusu yapılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının tüketici olduğu, davacı ile davalı arasında akdedilen poliçenin ve sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu hükme bağlandığından, ayrıca görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında araştırılabileceğinden, HMK nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzene karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸