Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2022/279 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/475 Esas
KARAR NO : 2022/279

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 03/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın, taraflar arasında akdedilenin “hizmet satın alımına ilişkin sözleşmesi” ve sözleşme eki olan “kargo taşıma teknik şartnamesi” doğrultusunda taahhüt ettiği ifa yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini ve davaya konu zararın meydana gelmesine nedenin olan “gümrük beyannamelerini” kendi uhdesinde kaybettiği, 08.07.2019 tarihli … barkod numaralı kargonun …’den … şubeye taşıması sürecinde kayıp olduğunu ve bunun ceza ödemesine sebebiyet verdiğini, kanunların şekil şartı öngördüğü haller hariç olmak üzere Türk hukukunda akit serbestisi mevcut olduğunu, taraflarının tacir olduğu sözleşme hükümlerinin yasaların emredici kurallarına aykırı olmamak kaydıyla her hal ve şartta tarafları bağladığını ve bu suretle tarafların tacir olup imzalanan sözleşmenin de tarafların serbest iradesi ile imzalandığını, davalının beyan ve kabulünde olduğu üzere söz konusu emtianın kayıp-zayi olduğunu, bununda 6 klasör – 48 adet ihracat beyannamesi zayi şeklinde gerçekleştiğini, davalı şirketin, Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenen hükümler doğrultusunda da müvekkil bankanın zararını tazminle sorumlu olduğunu, davacının müşterisinin zararını sunulan makbuz ve ödeme dekontları ile giderdiğinin de sabit olduğunu, faizin ihtarname tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiği, davalı firma tacir olup objektif özen ölçüsüne göre basiretli bir tacir gibi davranarak ileride doğması muhtemel zararları öngörmekle yükümlü olduğunu, aksi takdirde ise davaya konu zararlara davalının basiretli bir tacir olması sebebiyle kendisinin katlanması gerektiğini, sonuç itibari ile somut uyuşmazlıkta davalı şirketin, davaya konu kargo tesliminin gereği gibi yerine getirilmemesi ve davalı firma uhdesinden kaybolması sonucunda ortaya çıkan zararın tazmininden yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği sorumlu olduğunu bildirerek davanın kabulü ile müvekkil bankanın 50.000,00 TL tutarındaki maddi zararın ihtarname tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 19/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sektöründe öncü bir firma olup mezkür taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, mezkur taşımada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, üstlendiği taşıma işini tam ve eksiksiz yerine getirdiği, söz konusu kargonun göndericinin talebi doğrultusunda alıcısına teslim edildiğini, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkil şirkete bildirilmediğinden gönderenin kusursuz sorumlu olduğunu, olayda tam tazminata hükmedilmesi gereken koşulların bulunmadığını, talep edilen tazminat talebinin fahiş olduğunu, TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin benimsendiğini, taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen ziyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanmasının gerektiğini bildirerek davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 07/02/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek taşıma ilişkisi ve dosya kapsamındaki belgeler ile sözleşme değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 03/02/2021 havale tarihli raporunda özetle; “Taraflar arası taşıma çerçeve sözleşmesi ve teknik şartnamesi gereği, taşıma sürecinde kayıp olan kargo için davacı yanca ispatlanacak taşıma kaynaklı tüm doğrudan zararları, davalının tazmin etmesi gerektiği, Davacının, dava dışı müşterisine ödediği 50.000 TL fatura bedelinin taşıma kaynaklı doğrudan zarar olduğunun ispatı için taşınan yükün iddia edildiği gibi gümrük beyannameleri olduğunu ve bunun kaybının müşteri 3.kişi … firması nezdinde ceza ve sair şekillerde 50.000 TL maddi zarara yol açtığını ispat etmesi gerektiği, dava dışı … firmasının zararı olmadan, sırf tek taraflı iddia ile bir iş görme faturası gibi tanzim edilen fatura ödemesinin taşıma kaynaklı doğrudan zarar olarak değerlendirilemeyeceği, dava dışı … firmasının düzenlediği faturanın, kayıp olan beyannameler kaynaklı davacının bir akdi yükümlülüğünün karşılığı şeklinde de ortaya konulmadığı; bu nedenle kayıp kargo ile zarar arasında illiyet bağının tespit edilemediği, davacının gerçek doğrudan zararı ispat edememesi halinde, davalının sorumluluğunun TTK m.882 gereği azami 2.300,42 TL olabileceği, davacının noter ihtarının 05.03.2020 tarihinde gönderilmesine karşın tebliğinin sabit olmadığı, bu yönü ile temerrüt bakımından sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 07/02/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile mali müşavir …’in heyete dahil edilerek tarafların itirazlarının karşılanması, dosyaya giren evrakların incelenmesi, davalının gümrük beyannamelerinin bulunduğu kargoyu taşıma sırasında kaybedip kaybetmediği, illiyet bağı bulunup bulunmadığı, kaybolan evraklar nedeniyle ödenen ceza bedelinin tespiti, dosyaya gelen müzekkere yanıtlarına göre değerlendirme yapılarak taşıma kapsamında davacının davalıdan talep edebileceği zararın hesaplanması konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … ve … tarafından ibraz edilen 29/12/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; “Ek görevlendirme kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacının katlandığı 13.983,00 TL zararı davalı yandan talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 02/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile harca esas değerin dava dışı …Tic. A.Ş.’nin tahakkuk fişlerinde ödenecek miktarın 50.000 TL olarak gösterildiğini ve bu sebeple müvekkil banka tarafından dava dışı firmaya 50.000 TL ödenmiş olması sebebi ile 50.000 TL olarak gösterildiğini, ancak dava dışı firmanın 31.12.2020 tarihli bildirimi ile bankanın ihracat taaahhüt kapamaları için iletilen gümrük beyannamelerinin kaybolması sonucu gümrük müdürlüğü cezalarına istinaden 50.000 TL fatura kesildiği, ancak müvekkil banka’nın ilgili ödemesi sonrası gümrük müdürlükleri ile uzlaşılarak tutarın 13.983 TL’ye düşürüldüğü, aradaki fark olan 36.017 TL’nin müvekkil banka nezdinde bulunan hesabından müvekkil banka şubesine dekont edilmesini talep ettiği ve işbu talebine istinaden Müvekkil Banka tarafından ekte yer alan dekont düzenlendiğini, her ne kadar sehven 50.000 TL olarak bildirilmişse de daha sonra dava dışı tarafından yapılan bildirim ile Müvekkil Banka’nın güncel zararı 13.983 TL olduğunu, davanın esas değerinin bu miktar üzerinden devam olunmasını talep ettiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, davalı taraf ile arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, davalının müşterisine ait 6 klasör gümrük beyannamelerinin bulunduğu kargoyu taşıma sırasında kaybettiğini, kaybolan evraklar nedeniyle her gümrük beyannamesi için ceza bedeli ödendiğini ve 50.000,00 TL maddi zarara uğradığını beyan ederek uğradığı zararın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı taraf taşımanın yerine getirildiğini, TTK’ya göre meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını, sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmasında dahi sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında 30/10/2018 tarihinde Hizmet Satın Alımına İlişkin Sözleşmesi ve eki niteliğindeki Kargo Taşıması Teknik Şartnamesinin akdedildiği, sözleşmenin 9.1 maddesinde davalının sözleşmeyi ihlal etmesi, sözleşme ile ilgili herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya işçilerinin tedbirsiz, dikkatsiz, kusurlu, hatalı eylem ve işlemleri nedeniyle davacının zarara uğraması halinde davalının zararı karşılayacağının düzenlendiği, Kargo Teknik Şartnamesinin 2.7.4 maddesinde davalının davacının yapacağı gönderileri zarara uğratması, kaybetmesi veya herhangi bir nedenle teslim etmemesi nedeniyle davacının zarara uğraması halinde zararı karşılayacağının düzenlendiği görülmüştür.
Uyuşmazlık; davacı tarafın davalı ile olan çerçeve taşıma sözleşmesi ve bu sözleşme eki teknik şartname kapsamında … barkod numaralı kargo evrakı ile taşımaya verdiği kargonun gönderilene tam ve eksiksiz teslim edilip edilmediği, edilmedi ise oluşan zarar ve davalının sorumlu tutulabileceği tazminat miktarı hususlarındadır.
Dosyada sunulu … numaralı yük senedi mahiyetinde taşıma evrakı incelendiğinde, 09.07.2019 tarihinde 35 kg -desi ölçüsünde 1 paket …bank Bankacılık Merkezi …’den taşımaya alınmış, … Şubesine taşınması sürecinde kayıp olmuştur. Senette içerik bilgisi yoktur. Dosyaya sunulan E-posta yazışmalarında “yapılan araştırmalara göre kargo kayıp durumundadır” şeklinde davalı beyan ve kabulü olduğu gözlenmektedir. Davacının …tarihli … 39.Noteri … yevmiye sayılı noter ihtarında 50.000 TL doğrudan zarar olduğunu, bunun ödenmesini talep ettiği görülmektedir. Davacının müşterisi … Tic. A.Ş. hesabına 06.01.2020 tarihli ödeme dekontu ile 50.000 TL ödeme yaptığı görülmektedir. Dava dışı …Tic. A.Ş. tarafından 18.12.2019 tarihli 50.000 TL “diğer gelirler” adı altında fatura tanzim ettiği gözlenmektedir. Esasen bu fatura bir iş görme, bir mal veya hizmet tedariki için düzenlenmediği halde %18 KDV dahil düzenlendiği, sanki mal ve hizmet faturası gibi düzenleme yapıldığı gözlenmektedir.
Yargılama sırasında; 31/12/2020 tarihli dava dışı …Tic. A.Ş tarafından davacıya hitaben yazılan belgede; ihracat taahhüt kapamaları için iletilen gümrük beyannamelerinin kaybolması sonucu Gümrük Müdürlüğü cezalarına istinaden ödeme sonrası Gümrük Müdürlüğü ile anlaşıldığı ve ceza tutarının 13.983,00 TL’ye düşüldüğünün bildirildiği, fazlaya ilişkin ödeme olan 36.017,00 TL’nin davacıya iade edildiği görülmüştür.
TTK m.879’da; taşıyıcının; kendi adamlarının veya taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu, m.886’da; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcının veya 879 uncu maddede belirtilen kişilerin, sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, … barkod numaralı kargonun davacı tarafından davalıya 09/07/2019 tarihinde teslim edildiği, kargonun 10/07/2019 tarihinde davacının … şubesine teslim edilmiş gözüktüğü, ancak teslim belgesinde şubede teslim alan personelin isminin bulunmadığı, kime teslim edildiğinin anlaşılmadığı, davalı tarafından yetkili kişiye teslim edildiğinin ispatlanamadığı, nitekim davalının mail yazışmasında kargonun kaybolduğunu kabul ettiği, neticeten kargonun davalı tarafından bilinmeyen bir nedenle kaybedildiği, davacının kayıp olan kargonun 6 klasör-48 adet ihracat gümrük beyannamesi olduğunu bildirdiği ve müşterisi …Tic. A.Ş tarafından da bu durumun teyit edildiği, dosyadaki belgelerden ve müzekkere yanıtlarından kargo içerisinde dava dışı …Tic. A.Ş tarafından ihracat taahhüt kapamaları için davacıya iletilen gümrük beyannamelerinin bulunduğunun anlaşıldığı, kargonun kaybolması sonucu davacının müşterisi … A.Ş’nin Gümrük Müdürlüğü tarafından düzenlenen cezalarından dolayı 06.01.2020 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yaptığı, yargılama sırasında … Tic. A.Ş tarafından Gümrük müdürlükleri ile yapılan uzlaşmalar kapsamında 02.12.2019,30.12.2019 ve 04.02.2020 tarihlerinde yapılan toplam 13.983,00 TL tutarında para cezaları ödemelerinin Gümrük Müdürlüklerine yapıldığı, 31.12.2020 tarihinde …Tic. A.Ş’nin bildirimi ile 36.017,00 TL’nin iade dekont ile …hesabına borç kaydedildiği, yapılan mahsup neticesinde davacı tarafından Deha firmasına net 13.983,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği, sonuç olarak davacının kargonun kaybolması sebebiyle 13.983,00 TL zarara uğradığı anlaşılmakla; yukarıda açıklanan Hizmet Satın Alımına İlişkin Sözleşmenin 9.1 maddesi, Kargo Taşıması Teknik Şartnamesinin 2.7.4 maddesi ve TTK m. 879 ile m.886 hükümleri uyarınca davalı taraf sebebini açıklamayacağı şekilde kargoyu kaybetmesi nedeniyle davacıyı doğrudan zarara uğrattığından davacının uğradığı zararın tamamını gidermekle yükümlüdür. Davalı tarafın kargonun kaybolmasına açıklık getirememesi ve kargonun yetkili olmayan kişilere teslim edilmesi TTK m.886 kapsamında görüldüğünden sınırlı sorumluluk hükümlerinden davalı taraf yararlandırılmamıştır. Ayrıca somut olayda kargo içeriğinde taşınma eşyaları olmadığından TTK m.898 hükmü uygulanamaz. Açıklanan nedenlerle davalının bilirkişi raporuna yönelik itirazları da reddedilmiştir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; davacının uğradığı zarar yargılama sırasında gelişen durumlar nedeniyle 13.983,00 TL’ye dönüştüğünden bu kısmın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Fazlaya ilişkin kısım konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu talep açısından haklılık durumlarına ve mevcut duruma göre tarafların lehine veya aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmiştir.
Temerrüt tarihi açısından yapılan değerlendirmede; davacı tarafından 05.03.2020 tarihli ihtarname ile davalı şirketten 30.10.2018 tarihli sözleşme kapsamında 50.000 TL zararın tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin ihtar ettiği ve ihtarnamenin 06.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından tanınan üç günlük sürenin sonunda davalının 10/03//2020 tarihinde temerrüte düştüğü sonucuna varıldığından bu tarihten itibaren TTK m.3 uyarınca ticari işletmeyi ilgilendiren fiiller de ticari iş sayıldığından avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, 13.983,00 TL’nin 10/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 36.017,00 TL’lik talep konusuz kaldığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 13.983,00 TL’nin 10/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 36.017,00 TL’lik talep konusuz kaldığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 955,18 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 101,30 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 908,28 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.069,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸