Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2022/586 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/465 Esas
KARAR NO : 2022/586

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 31/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu … A.Ş arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca adı geçen şirkete krediler kullandırıldığını, davalılar … ve …’nın söz konusu kredilere müşterek müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine dava dışı kredi borçlusunun kredi hesaplarının kat edildiğini, kredi borçlusuna ve kefillere ihtarnameler gönderildiğini, keşide edilen ihtarnamelere rağmen kredi borçlarının ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine … 8 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kredi borçlusu … A.Ş hakkında … 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasından konkordato kararı verildiğinden borçluya ödeme emrinin gönderilmediğini ve hakkında takip işlemlerinin yerine getirilemediğini, davalıların icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu bildirerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan …’in menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kesinleşmiş konkordato projesinde yer alan bu borcun bu kez müvekkillerinden tahsiline teşebbüs edilmesinin tahsilde mükerrerlik teşkil ettiğinden sebepsiz zenginleşme amacıyla açılan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, karşı tarafın her ne kadar kefalete ilişkin ” kredi tutarları ve kefillerin hangi kredi tutarlarına kefil oldukları çok açık ve nettir “ şeklinde bir iddia ortaya atmışsa da, ekte kredi sözleşmesi dahi yer almadığından bu iddiaya itiraz ettikleri, karşı tarafın hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini iddia etmişse de …’ya bila tebliğ olduğunun görüldüğünü, karşı tarafın işbu kredi sözleşmesine istinaden lehine verilmiş olan ipotek bedelleri ile sair teminatlardan söz etmemiş olmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, yapılmış ödemeler tenzil edilmeksizin şişirilmiş bu borç miktarının her halükarda gerçeğe aykırılık teşkil ettiğine kuşku bulunmadığını, fahiş miktarlarda faiz talep edilmişse de konkordato anlaşmasında faiz alacaklarından feragat edildiğini, bu nedenle işbu talebin müvekkillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 8.İcra Müdürlüğünün…E.sayılı dosyası uyap üzerinden istenmiş olup, yapılan incelemesinde; davacı banka tarafından dava dışı … A.Ş. Ve davalılar … ve … aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak toplam 19.986.331,88 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalar, sundukları deliller, banka kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 07/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş. Arasında … No’lu Çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin düzenlendiği, …’nın Sözleşmenin eki hiteliğinde bulunan Kefalet sözleşmelerinde toplam 30.000.000,- TL tutarında müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu, Diğer davalı …’in ise Sözleşmenin eki hiteliğinde bulunan 22.04.2019 tarihli kefalet sözleşmesinde 5.000.000 USD tutarında müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu , 17.06.2020 İcra Takip Tarihi itibariyle gösterge niteliğindeki TCMB USD döviz satış kuru olan 6.8479’dan (5.000.000*6,8479) 34.389.500,- TL olduğu, Davacı Bankanın, 17.06.2020 İcra Takip tarihi İtibariyle Davalı borçlu şirketten olan alacağının ; 16.545.993,31 TL asıl alacak 1.399.584,21 TL Temerrüt Tarihine kadar İşlemiş temerrüt faizi, 69.979,21 işlemiş faizlerin % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 18.015.556,73 TL olduğu, Davacı Bankaca ise; 16.707.190,- TL asıl alacak, 3.121.777,04 TL İşlemiş temerrüt faizi, 157.364,65 TL % 5 BSMV olmak üzere 19.986.331,68 TL Nakdi alacak talep etmiş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığı, müteselsil kefiller yönünden ihtarla temerrüt oluşmadığından hesap kat tarihinden takip tarihine kadar akdi faiz yürütülmek suretiyle sorumlu olduğu tutarın 17.06.2020 icra takip tarihi itibariyle 16.545.993,31 TL asıl alacak 960.908,56 TL Temerrüt Tarihine kadar İşlemiş Akdi Faiz, 48.045,43 TL işlemiş faizlerin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 17.557.722,58 TL olduğu, Davacı Bankanın, 16.545.993,31 TL asıl alacak tutarı üzerinden, 17.06.2020 icra takip tarihinden itibaren tahsiline kadar yıllık % 22,725 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’sini, talep edebileceği, Kefaletin ve sözleşmenin geçerliliğinin Mahkemeye ait olmak üzere Davalıların kefalet limitleri az yukarıda gösterildiği şekilde asıl borç tutarından daha fazla bir tutarda ; …’nın 30.000.000 TL tutarında …’in ise 34.389.500 TL olduğundan doğan nakdi borçtan sorumlu tutulabilecekleri, Davacı bankanın, takip tarihi itibariyle mer’i bulunan 1.013.433,- TL Teminat mektubu bedelinin nakden depo edilmesi talebinde bulunduğu, takdiri mahkemeye ait olmakla 1.013.433,- TL’lık Teminat mektubu depo talebinin davalı Müteselsil kefillere yöneltilemeyeceği, davacı banka iade edilmeyen çek yapraklarından dolayı yasal sorumluluk tutarlarının devam ettiğini bu nedenle iade edilmeyen çekler için 382.160,- TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi talebinde bulunmuş olup, henüz İbraz edilmemiş çekler için 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 10. maddesi ve 5941 Sayılı Kanunun 3.Maddesi uyarınca banka tarafından çek yaprağı başına belirtilen ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte kefalet sözleşmesinde açık bir hüküm bulunması gerekmekte olup, sözleşmede bu yönde açık bir hüküm bulunmadığı görülmüş olmakla depo talebinin yerinde olmadığı, esasen İtirazın iptalinin Nakdi Alacak Tutarı üzerinden açılmakla birlikte dava dilekçesinde gayrinakit alacaktan da bahsedildiği, İtirazın iptalinin nakdi alacak tutarı üzeriden talep edildiği, tarafımca, davanın gayrinakdi alacak yönünden ıslah edilip edilmediği yönünden bir inceleme yapılmadığı, bu konudaki takdirin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce …’e kat ihtarının muhtara tebliğ edilerek yapılmış olduğu, bilirkişi raporunda …’in kat ihtarının tebliğ edilmediğinin tespit edildiği anlaşıldığından davacı ve davalının da bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi açısından bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 03/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı bankaca ihtarnamenin tebliğ edildiği yönünde itirazda bulunulmuş olup, mahkemece müteselsil kefil yönünden ihtarla temerrüdün oluştuğu kanaatinde olunması halinde 16.545.993,31 TL asıl alacak, 1.399.584,21 TL temerrüt tarihine kadar işlemiş faiz, 69.979,21 TL işlemiş faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam 18.015.556,73 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce kök ve ek rapor hüküm vermeye elverişli bulunmadığından taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin 9.maddesindeki temerrüt faiz oranı dikkate alınmak ve davalı …’in hangi tarihte temerrüde düştüğü tespit edilerek davacı bankanın davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının tespiti konusunda bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 29/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı Bankanın 17.06.2020 Takip tarihi itibariyle, Müteselsil kefil …’den, 16.617.965,27,-TL Asıl Alacak, 2.851.642,84,-TL İşlemiş Temerrüt faizi, Faizin %5’i 142.852,14.-TL Bsmv olmak üzere toplam 19.612.190,25,-TL alacağı bulunduğu, müteselsil kefil …’dan, 16.516.799,87,-TL kat alacağı, 2.216.003,98,-TL İşlemiş Akdi faiz, faizin %5’i 110.800,20,TL Bsmv olmak üzere toplam 18.843.604,05,-TL Alacağı bulunduğu, takip tarihi 17.06.2020’den borç tamamen ödeninceye kadar, 16.617.965,27 TL matrah üzerinden % 46,80 oranında temerrüt faizi İle faizin % 5 i gider vergisi istenebileceği, Mer’i Teminat Mektupları riskinden kaynaklanan 1.013.433,00,-TL’nin Banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo talebine yetkili olduğu, çek depo talebine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından, banka çek sorumluluk tutarını oluşturan depo talebine yetkili olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Davalı tarafından kefalet sözleşmesinde tahkim şartı mevcut olduğu, bu nedenle Mahkememizin görevsiz olduğu, davanın usulden reddedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. HMK.nun 116 /b maddesi uyarınca uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itirazlardan olup, HMK.nun 117.maddesi uyarınca ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. Davalı tarafından yasal süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde tahkim ilk itirazı ileri sürülmemiştir. Cevap dilekçesi içerisinde ileri sürülmeyen tahkim itirazı HMK 117/1 maddesi uyarınca Mahkememizce dinlenmemiştir.
Davalılar vekili 20/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın tahkim dava şartı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; cevap dilekçesi içerisinde ileri sürülmesi zorunlu olan ilk itirazların cevap dilekçesinin ıslahı yolu ile ileri sürülmesi HMK 117/1 maddesi kapsamında mümkün olmadığından davalılar vekilinin tahkim itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu … A.Ş arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalıların genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davacı banka tarafından 31/01/2020 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği, … 48.Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarının davalı …’e 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük sürenin dolması ile davalı Bilal Keskin’in 06/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, ihtarnamenin davalı …’ya tebliğ edilemediği, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda asıl borçlu yönünden sözleşmede belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hükmün kefil yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, …’nın takip tarihi olan 17/06/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı …’nın kefalet limitinin 20.000.000,00 TL, …’in 30.000.000,00 TL olduğu, ihtarla talep edilen alacak miktarının 17.720.623,23 TL olması sebebiyle kefillerin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu oldukları, genel kredi sözleşmesinin 9.02 maddesinde; banka tarafından ödünç para verme mevzuatına göre tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranına veya ileride arttırıldığı taktirde artmış en yüksek kredi faiz oranına bu oranının %50 sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ve onun gider vergisinin uygulanacağının düzenlendiği, bu düzenlemeye göre davacı bankanın 02/10/2019 tarihli mevzuata göre tespit edilmiş en yüksek faiz oranının %55 olduğu, bunun %50 fazlasının da %82.50 oranına tekabül ettiği, davacı bankanın %46,80 lik temerrüt faiz oranı ile bağlı olduğu, kefalet sözleşmesinin 3.1 maddesinde; kefillerin genel kredi sözleşmeleri kapsamında kredi alana kullandırılmış veya kulandırılacak nakdi veya gayrinakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçları ile kredi alanın her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının faiz, temerrüt faizi vs., gerekli her türlü masrafları da dahil olmak üzere geri ödemesine kredi alanla beraber kefil olmayı kabul ettiğine ilişkin hüküm oluşturulduğu, sözleşmenin eki niteliğindeki ek A. Maddesinde teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayrinakdi kredi sözleşmesinin 6.maddesinde; kredi alan tarafından düzenli olarak ödenmemiş olsa dahi, teminat mektubu muhteviyatını o tarihteki ana para ,faiz, komisyon , gider vergisi ve diğer masrafları ile nakden , defaten faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere bankanın depo edilmesini talep edebileceği, kefalet sözleşmesinin 3.13 maddesinde de; bankanın gayrinakdi kredilerin faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesini kefillerden de isteyebileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, teminat mektuplarının depo edilmesi talebinden kefillerin sorumlu olduğu, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde ve kefalet sözleşmesinde çek bedellerinin deposunun kefillerden isteneceğine ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı, bu sebeple müteselsil kefillerin çek depo talebinden sorumlu bulunmadıkları, hüküm vermeye elverişli denetime açık 27/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile anlaşıldığından rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, Nakit alacaklar açısından; itirazın kısmen iptaline, takibin 19.612.190,25 TL üzerinden devamına, (davalı …’nın 18.843.604,05 TL’den sorumlu olması kaydıyla) , asıl alacak 16.617.965,27 TL’ye (davalı … için 16.516.799,87 TL asıl alacaktan sorumlu olması kaydıyla) takip tarihinden itibaren %46.80 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, Gayrinakit alacaklar açısından; Teminat mektuplarının riskinden kaynaklanan 1.013.433,00 TL’nin davacı bankaya ait faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, Çek depo talebinin reddine, davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Nakit alacaklar açısından; itirazın kısmen iptaline, takibin 19.612.190,25 TL üzerinden devamına, (davalı …’nın 18.843.604,05 TL’den sorumlu olması kaydıyla) , asıl alacak 16.617.965,27 TL’ye (davalı … için 16.516.799,87 TL asıl alacaktan sorumlu olması kaydıyla) takip tarihinden itibaren %46.80 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
Gayrinakit alacaklar açısından;
1-Teminat mektuplarının riskinden kaynaklanan 1.013.433,00 TL’nin davacı bankaya ait faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
2-Çek depo talebinin reddine,
3-Kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden hesap edilen 3.922.438,05 TL ( 3.765.540,52 TL’den … sorumlu olmak kaydıyla ) %20 tazminatın davalılar dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen nakdi alacaklar açısından 1.339.708,71 TL harç ve Gayri Nakdi alacaklar açısından 80,70 TL maktu harç olmak üzere toplam 1.339.789,41 TL karar harcından, Davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan 234.406,96 TL harç ile icra veznesine yatırılan 106.909,62 TL harcın toplamı olan 341.316,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 998.392,13 TL’nin davalılardan ( 958.456,44 TL’den davalı … sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan 234.406,96 TL harç ile icra veznesine yatırılan 106.909,62 TL harcın toplamı olan 341.316,58 TL harç ile yine davacı tarafından yapılan 2.631,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 2.578,38 TL sinin davalılardan( 2.474,88 TL’den … sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince nakdi alacak açısından davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 434.121,90 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (416.757,02 TL’den … sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Gayri nakdi alacaklar açısından 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince nakit alacaklar üzerinden davanın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 55.379,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
9-Gayrinakit alacaklar açısından red edilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
E-İMZALI E-İMZALI E-İMZALI E-İMZALI

Nakdi Alacak açısından
HARÇ BEYANI
KH: 1.339.708,71 TL
P.H: 341.316,58 TL
B.H: 998.392,13 TL

Gayri Nakit Alacak açısından
HARÇ BEYANI
K.H: 80,70 TL

Davacı yargılama gideri
Bilirkişi ücreti: 2400,00 TL
Posta gideri : 231,00 TL
Toplam : 2.631,00 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.