Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2023/8
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/10/2018 tarihinde … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Mevkiinde meydana gelen çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı … Sigorta A.Ş. olan, …, …, …, …, … malikleri olduğunu sonradan öğrendikleri … plakalı 2011 model … marka otomobil ile müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı 1990 model … marka otomobil ile kafa kafaya çarpışmaları neticesinde kazanın meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin hayati fonksiyonlarını orta düzeyde etkileyecek şekilde yaralandığını, kaza anında müvekkili ile aynı araçta bulunan arkadaşlarının da yaralandığını, … Cumhuriyet Başsavcılığının …- nolu dosyasına verilen 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre “ kazanın, davalı sürücünün yol üzerinde görülen kendi şeridinde sollama yasağı olduğu (186 Metre), bu çizginin bitiminde başlayan her iki yöndeki araçlara sollama yasağı devamlı çizgi (210 metre) olar alanda karşıdan geçebilecek araçları düşünmeden sollama yapmak isterken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan geçme yasağı olan yerlerde geçme kuralını ihlal edip kazanın meydana gelmesinde 1. Derece asli kusurlu olduğu” sonucuna varıldığını, müvekkilinin sevk ve idaresindeki normal seyrinde bulunan araca herhangi bir kusur atfedilemediğini, davalı …’ın söz konusu kazadan dolayı … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından … Esas nolu dosyada yapılan ceza yargılamasında, 05.02.2020 tarihinde bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süre ile sürücü belgesinin alınması karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün davalı …’ın ceza yargılamasında tam kusurlu bulunduğunu ve hapis cezası ile cezalandırıldığını, aracın sürücüsü …’ın Borçlar Kanunu’nun 49 ncu maddesi gereği haksız fiili neticesinde verdiği zararı tazminle sorumlu olduğunu, trafik kazasına karışan aracın işleteni de oluşan her türlü zarardan sorumlu olduğundan işletene de 2918 sayılı KTK md.85/1 hükmünce maddi ve manevi tazminat davası açılabileceğini, trafik tescil kayıtlarında aracın sahibi olarak gözüken kimse, aynı zamanda aracın işleteni olarak kabul edildiğini, aracın sahibi KTK 3 mcü maddesi hükmü uyarınca aracın işleteni olarak kabul edildiğinden …, …, …, …, …’in trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluluğunun olduğunu, trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hangi sigorta şirketi tarafından yapılmışsa o sigorta şirketi de ölüm, yaralama veya diğer zararlardan sorumlu olduğundan dolayı Sigortacı olarak … Sigorta A.Ş.’nin trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluluğunun olduğunu, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde, araç içerisinde sıkıştığını ve uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını aynı kazada silah arkadaşlarının ağır yaralanmalarını görmüş olmanın yarattığı psikolojik travma sebebiyle müvekkilinin ruh sağlığının bozulduğunu, tedavi yapılmasına karşın müvekkilinin halen ağrılarının azalmadığını, vücut hareketlerinin kısıtlandığını, yargılama aşamasında, davacının adli tıp kurumuna gönderilerek, İş görmezlik ve maluliyet yönündan rapor aldırıldığında güncel sağlık durumunun tespit edilebileceğini, müvekkilinin sözleşmeli uzman erbaş olarak Jandarma Genel Komutanlığına bağlı komando birliğinde görev yaptığını, kaza sonucunda oluşan sağlık sorunları nedeniyle sözleşmesinin yenilenmeme durumunun olduğunu, müvekkilinin beden gücü kayıp oranı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 29/04/2019 gün ve … sayılı raporuyla belirlendiğini, … plakalı aracın Zorunlu Taşıma Sigortasının davalı … Sigorta A.Ş.’ne yaptırıldığı, geçerli poliçeye dayanılarak temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte maddi tazminat istendiği, söz konusu kaza sonucu davalı … Sigorta Anonim Şirket Genel Müdürlüğü tarafından açılan … No’lu Hasar Dosyası ile ilgili olarak davalı tarafından müvekkilinin tüm vücut özür oranının % 6 olarak işlem yapılmasına mutabık kalındığına dair ibraname yapılarak, % 6 ‘lık orana karşılık gelen 144845.00 TL tutarında müvekkiline ödeme yapıldığını, ödenen tazminatın, sonradan yaptırılan hesaplama ile müvekkilinikn beden gücü kayıp oranına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine ve davalı sürücünün kusur durumuna göre ödenen bu miktarın yetersiz olduğunun öğrenildiği, davalı sigortacı şirket arasında yapılan Arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, trafik kazasında müvekkilinin bedensel zararlara uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, maddi tazminat tutarı ve 50.000 TL manevi tazminatın araç sahibi ve sürücü yönünden olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesini, sigorta şirketi yönünden, yetersiz ödemeye ilişkin İbranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle, sorumluluk sınırlarına göre yargılama giderlerinin tahsilini, araç sahipleri ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili ile diğer davalıların kanuni adresinin Nusaybin olduğunu yetkili mahkemenin Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının maddi ya da manevi tazminat almasını gerektirecek bir zararının ya da sakatlığının oluşmadığı anlaşıldığını, kazaya karışan her iki araca ait zorunlu malt sigorta poliçeleri tarafı olan sigorta şirketlerinin tespiti ile davaya dahil edilmelerini talep ettiklerini, bu sigorta şirketlerince davacıya bu olay nedeniyle bir ödeme yapılıp yapılmadığının mahkemece araştırılarak tespitini talep ettiklerini, trafik kaza tutanağına bakıldığında, …’ın asli kusurlu olmadığı, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün kusurlu olduğunun, kaza ile ilgili ceza dosyasının bir örneğinin istenilmesini, ceza yargılaması devam ediyorsa bunun bekletici mesele sayılmasını ve her iki sürücünün kusur durumunun yeniden tespitini, mahkemece hüküm altına alınacak tazminat miktarının davacıyı zenginleştirmemesi, davalıyı müşkül duruma sokmamasının gerektiğini, tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu olayda hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin, geri kalan hayatında telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini, davanın reddine karar verilmesini, açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle yetki itirazının kabulünü, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davayı ve müvekkili şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek şartıyla … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde, … poliçe numaralı, 10/11/2017-2018 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, davacı yanca müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, hasar dosyası açıldığını, söz konusu hasar dosyasında incelemeler yapıldığını, aktüer raporu alındığını, aktüer raporunda tespit edilen tazminat rakamı olan 144.845,00-TL,25.07.2019 tarihinde karşı yana ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini, davacı yanın sigortalının kusurunu, davacının kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyetini ve maddi zararını ispat etmeli, davacının sürekli maluliyeti olup olmadığının belirlenmesini, maluliyetin tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını, geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminatı Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini davanın reddini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta Anonim Şirketi vekili 01/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının 27.09.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta bulunan davacıların malul kaldığı iddiası ile dava açıldığını, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … Sigorta A.Ş.’ye ait olduğu iddia edilen … plakalı aracın kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğinden bahisle davanın taraflarına ihbar olunduğunu, müvekkili sigorta şirketinin derdest davaya müdahale etmekte hukuki yarar bulunduğunu, belirsiz alacak davası açmada başvuru sahibinin hukuki yararının bulunmadığını, başvuru sahibinin dava dilekçesinden HMK madde 107 doğrultusunda belirsiz alacak davası niteliğinde istemde bulunduğunun anlaşıldığını, HMK’nın dava şartlarına ilişkin 114-1/h maddesi kapsamında konu davada belirsiz alacak davası açmakta “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddinin gerektiğini, dava talebinin konusunun trafik kazasından kaynaklanan 6098 sayılı TBK md.54 gereğince geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, davacının sürekli bir sakatlığının tespit edilmediğinden haksız taleplerinin reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı tedavi gideri ve bakıcı gideri trafik poliçesinin teminatın dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına yönelik iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, malul kişilerin müterafik kurusu bulunduğunun dikkate alınarak belirlenecek tazminat tutarını makul oranda indirim yapılmasının gerektiğini, her durumda davacının maluliyetine ilişkin tespitin bilirkişi incelemesi ile yapılmasını, kusur konusunda uyuşmazlık bulunduğunun dikkate alınarak alanında uzman bilirkişi tarafından kusur rapor alınmasını, faize ilişkin taleplerin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmilini, davacının haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, … ve …’den dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zararların araç sahibi işletenler ve sürücüden, sigorta şirketi yönünden ise maddi zararların yetersiz ödeme nedeniyle ibranamenin KTK m.111/2 uyarınca iptali ile bakiye tazminatın tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri ve resen toplanması gerekli belgeler için müzekkereler yazılmış ve istenilen belgeler dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 24/05/2021 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine, davacının muayenesi yapılarak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, maluliyete uğramış ise sürekli iş göremezlik oranının tespiti konusunda düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 24/11/2021 tarihli ön raporu ile, eksiklikler bildirilmiş, eksiklikler tamamlanarak dosya tekrar ATK’na gönderilerek maluliyet tespiti konusundaki yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması ile Özürlülere Verilebilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliği Olarak Belirtilmesi de istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 17/08/2022 tarihli raporunda özetle, … ve … oğlu, 01/08/1994 doğumlu, …’in 01/10/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememizce 01/11/2022 tarihli duruşmada davacı vekiline ATK fatura bedeli olan 1.360-TL’yi yatırmak ve buna ilişkin dekontu sunmak üzere 2 haftalık KESİN süre verilmesine, kesin süre içerisinde fatura bedeli ödenmediği takdirde alınan raporun hükme esas alınmadan mevcut deliller uyarınca karar verileceğinin ihtarına dair ara karar tesis edildiği, davacı tarafça süresi içinde delil avansının ikmal edilmediği, 10/01/2023 tarihli duruşmada ise ATK deliline dayanmaktan vazgeçtiklerini beyan ettiği görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesi tarafından …(E) ve … (K) sayılı dosyası Uyap ortamından celp edilmiştir. İncelenmesinde; sanık …’ın, kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile Savur-Mardin istikametinde seyrederken bilirkişi raporuna göre kendi şeridi için 396 metre sollama yasağı olan bir bölgede sollama yaptığı, o esnada karşıdan gelen ve katılanlardan …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile kafa kafaya çarpıştığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili 84/e, g maddeleri göre geçme yasağı olan yerlerde geçme ve şeride tecavüz etme kurallarını ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde ASLİ KUSURLU bulunduğu, bu itibarla üzerine atılı “taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçunu işlediği kabul edilerek neticeten 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 20.05.2022 tarihinde istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ceza Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde davalı olan …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile … istikametinden …’e doğru gitmekte olduğu, … Mahallesinin … mevkiine geldiğinde önünde bulunan ve plakası alınamayan kamyonu sollamak için harekete geçtiği, yolun iki yönlü olarak kullanıldığı alanda Savur istikametinden … istikametine giden araçlar için 186 metre sollama yasağı karayolu yer işaret çizgilerinin olduğu, bu yer çizgisinden sonra her iki yöndeki araçlar için 210 metre sollama yasağı kesintisiz düz çizgi işaretinin olduğu ve bu itibarla davalı …’ın bulunduğu istikamette toplam 396 metre sollama yasağı olduğu, davalının sollamayı yaptığı esnada karşı taraftan gelen ve sürücülüğünü davacı …’ın yaptığı … plakalı araç ile kafa kafaya çarpıştığı, kazada davalı …’ın sollama yasağı bulunan alanda karşı taraftan gelebilecek araçları düşünmeden sollamaya kalktığı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/e (geçme yasağı olan yerlerde geçme) ve 84/g (şeride tecavüz etme) kurallarını ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde 1. Derece asli kusurlu olduğunun, diğer araç sürücüsü davacı …’ın kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, dosya kapsamı itibari ile yapılan tespitin mahkememizce de esas alınabileceği kanaatine varıldığı anlaşılmakla, olay neticesinde yaralanan davacının maluliyet durumunun tespitine yönelik bilirkişi raporu alındığı, ancak rapor için ikmali gereken delil avansının davacı tarafça ikmal edilmediği böylece sürekli maluliyet durumunun ispat edilemediği anlaşılmakla maddi tazminat talebi açısından davanın reddine, manevi tazminat talebi açısından ise kazanın meydana gelme biçimi, tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler dikkate alınarak takdiren 25.000-TL’nin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL’den, davacının maddi tazminat talebi olan 2.500-TL bakımından yatırdığı anlaşılan 8,54-TL harcın mahsubu ile bakiye harç olan 171,36 -TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından maddi tazminat talepleri yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça ikmali gereken ancak ikmal edilmeyen 1.360,00 TL ATK fatura bedelinin tahsili için davacı hakkında harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-… sigorta A.Ş. ve Davalı … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve reddolunan dava değeri gereğince hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … sigorta A.Ş. Ve … verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
-25.000-TL’nin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 179,90-TL maktu karar harcında manevi tazminat talepleri yönünden yatırıldığı anlaşılan 170,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 9,12-TL ‘nin davalılar …, …, …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
-Taraflarca münhasıran manevi tazminat davasına yönelik yargılama masrafı yapılmadığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 691,43-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 628,57-TL arabuluculuk giderinin davalılar …, …, …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekillerinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/01/2023
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”