Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2020/784 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/448 Esas
KARAR NO : 2020/784

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 07/09/2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, kaza nedeniyle … plaka sayılı aracın kaza nedeniyle yandığını ve müvekkilinin mirasçıları olan … ve …’in vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı kamyonetin davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, …tarihli … ATK raporu doğrultusunda dava dışı …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, kazada vefat eden … ve …’in çocuklarının desteğinden yoksun kaldığını, kaza yapan aracın kaza tarihini kapsar şekilde trafik sigortası bulunduğundan davalı … şirketinin müvekkillerinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu bildirmekle … lehine … yönünden hsaplanacak maddi tazminatın şimdilik 30.957,41 TL’sine kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, … lehine … yönünden hesaplanacak maddi tazminatın şimdilik 39.993,59 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, … lehine … yönünden hesaplanacak maddi tazminatın şimdilik 27.697,18 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; dava konusu dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki dava dışı … adına tescilli … plakalı araç için müvekkili şirketçe 11/11/2014 – 11/11/2015 tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile ZMMS poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı öz şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğu poliçe üzerinde ölüm sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 268.000,00-TL ile sınırlandırıldığını, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu müvekkili şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranın tespiti için mahkemece bilirkişi atanmasına, tazminat hesabının sigortalının kusur oranında yapılması gerektiğine, müvekkili şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiğini, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 19/03/2018 tarihli 2017/627 Esas 2018/309 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 101.783,40 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile …’e, 52.404,94 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile …’e, 73.298,04 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile …’e davalıdan tahsil edilerek ödenmesine dair karar verildiği, davalının 21/06/2018 tarihli dilekçesi ile mahkememiz tarafından verilen 19/03/2018 tarihli 2017/627 Esas 2018/309 Karar sayılı kararının kaldırılması için istinaf yoluna başvurduğu, … Bölge Adliye Mahkemesinin 26/06/2020 tarihli 2018/2850 Esas 2020/773 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememiz tarafından verilen 19/03/2018 tarihli 2017/627 Esas 2018/309 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/1-a/6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkememiz dosyasının 2020/448 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce açık yargılamaya devam olunurken BAM kaldırma ilamı doğrultusunda davacı vekiline KTK m.97 uyarınca davalı … şirketine başvurması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 03/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile yapılan başvuru sonucunda davalı ile sulh olunduğunu, sulh nedeniyle davadan tüm davacılar adına feragat ettiklerini, yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdikleri görüldü. Davalı vekilinin ise mahkememize sunmuş olduğu 30/11/2020 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varıldığını, davacının davasından feragat ettiğini ve feragat nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat HMK.nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda, davacıların davalarının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davalarının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 336,94 TL peşin harç + 450,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 786,94 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 732,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸