Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2021/352 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/436 Esas
KARAR NO : 2021/352

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; davalı …Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında ticari kart sözleşmesinin imzalandığını, davalı …’nın ise sözleşmeden ve davalı … Ltd. Şti.’ne kullandırılacak tüm ürünlerden doğacak olan borçlara ilişkin olarak 50.000,00 TL limitli olarak 23/07/2013 tarihli kefalet sözleşmesi imzaladığını, davalı borçlu şirketin talebi üzerine müvekkili bankadan … numaralı kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, davalıların sözleşmeler uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, müvekkili banka tarafından kredili mevduat hesabından doğan yükümlülüklerin yerine getirmemesi nedeniyle 09/09/2019 tarihinde kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen davalıların borçlarını ödemediklerini, ödenmeyen borç nedeniyle müvekkili banka tarafından davalılar adına … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalılara alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Dosyamız davasına konu … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının 14.819,01 TL asıl alacak (… numaralı kredi için), 1.274,25 TL işlemiş faiz ve 40,47 TL BSMV olmak üzere toplam 16.133,73 TL + 16,30 takip öncesi masrafın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalılar vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 16/11/2020 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı uyarınca dosyasının bankacı bilirkişi …’a tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 11/02/2021 tarihli raporunda; davacının 12/11/2019 takip (temerrüt) tarihi itibariyle davalılardan 14.800,23 TL asıl alacak, 1.102,42 TL işlemiş faiz, faizin %5’i 55,12 TL BSMV ve 16,30 TL masraf olmak üzere toplam 15.977,58 TL alacaklı olduğunu, davacı bankanın yapılan tespitler üzerine talep ettiği 16.150,03 TL’lik talebinin yerinde olmadığını, takip tarihi 13/11/2019’dan borç tamamen ödeninceye kadar 14.808,73 TL’ye matrah üzerinden %28,80 ve değişen oranlarda Merkez Bankasınca 3’er aylık dönemlerde belirlenen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ile bunun %5’i gider vergisinin istenebileceğine ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; ticari kredi kartı sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefilin kefaletinin geçerli olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Davacı ile davalı …Tic. Ltd.Şti arasında 23/07/2013 tarihinde 50.000,00 TL limitli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, davalı …’nın 50.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye katıldığına dair kefaletname imzaladığı görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 6.7 maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalının …’nın kefalet taahhütlerinin incelenmesinde; kefalette bulunan davalının el yazısıyla kefalet miktarını, türünü ve kefalet tarihini yazmış olduğu, davalının ıslak imzasının bulunduğu görülmekle kefaletin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalar uygun bulunduğundan bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak bilirkişi tarafından asıl alacak ve ferileri doğru hesaplanmış ise de toplamada hata yapılmış ve icra takibindeki talepler aşılmıştır. Mahkememizce re’sen yapılan değerlendirmede; davacının bilirkişi tarafından tespit edilen 14.803,73 TL asıl alacak, 1.102,42 TL işlemiş faiz ve icra takibine konu edilen 40,47 BSMV olmak üzere toplam 15.943,12 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Bilirkişi tarafından BSMV 55,12 TL hesaplanmış ise de icra takibindeki taleple bağlı kalınarak 40,47 BSMV alacağına hükmedilmiştir. Davacının takip öncesi masraf olarak belirttiği 16,30 TL alacak gerekçelendirilmediğinden, masrafın nerden kaynaklandığı ve davalıların hangi hukuki nedenlerle sorumlu olduğu açıklanmadığından, bu alacak kalemi için delil sunulmadığından reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı …Tic. Ltd.Şti arasında 23/07/2013 tarihinde 50.000,00 TL limitli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, davalı …’nın 50.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye katıldığına dair kefaletname imzaladığı, kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, hesap kat ihtarnamesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhi sunulmadığından davalıların takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü sonucuna varıldığı, takibe konu edilen kredi kartı alacakları için 5664 sayılı yasanın 26. Maddesi uyarınca Merkez Bankası tarafından belirlenen faiz oranlarının uygulanması gerekeceği, temerrüt tarihi itibariyle belirlenen faiz oranının %28,80 olduğu, bu nedenle takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında ve merkez bankasının üçer aylık dönemlerde belirlediği değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerektiği, davalıların bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak ve ferilerden sorumlu olduğu, davalıların asıl alacağa ve faiz oranına yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 15.943,12 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 14.800,23 TL’ye yıllık %28,8 ve merkez bankasının üçer aylık dönemlerde belirlediği değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 15.943,12 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 14.800,23 TL’ye yıllık %28,8 ve merkez bankasının üçer aylık dönemlerde belirlediği değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 3.188,62 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.089,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 195,06 TL + icra veznesine yatan 80,75 TL olmak üzere toplam 275,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 813,26 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 195,06 TL + icra veznesine yatan 80,75 TL harç ile 54,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 330,21 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, posta ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 910,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranında hesaplanan 898,83 TL’sinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 16,91 TL’nin davacıdan, 1.303,08 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)