Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/420 E. 2021/329 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/420 Esas
KARAR NO : 2021/329

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …’in müvekkili şirket nezdinde … numaralı sertifika ile sigortalı olduğu, … plakalı aracın ZMM sigortalı ile … Sigorta A.Ş.’e sigortalı olduğu, kasko nedeniyle …’in 7.990,88 TL tutarındaki tedavi masraflarının müvekkili şirket tarafından karşılandığı, KTK 85, BK 49 md. hükümleri gereğince … Sigorta A.Ş.’den tahsili gerektiği, tedavi masraflarının Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında kalan 903,40 TL kısmının KTK 98. md. gereğince sorumlu olan SGK tarafından ödendiği, müvekkili şirketin sigortalısının halefi olduğu, 13.02.2020 tarihli rücu yazısı ile … Sigorta A.Ş.’ye başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, reddedildiği, zorunlu alabuluculuk yolunda bir sonuç alınamadığı, dava açma zorunluluğu doğduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın kabulüne, 7.990,88 TL tutarındaki tedavi masraflarının 02.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete trafik poliçesi le sigortalı, teminat limitinin 360.000 TL, sorumluluğun kusur oranı ile sınırlı, tedavi giderlerine ilişkin taleplerin SGK sorumluluğunda olduğu, davadan önce kanun değişikliği ile zorunlu trafik poliçesi kapsamından çıkarıldığı, dosyanın kusur incelemesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğu, hukuki temeli bulunmadığı, aracın hususi olarak kullanıldığı, yasal faizle sorumlu olduğu, tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıcı tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla sigorta uzmanı, doktor ile aktüer bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 29/03/2021 tarihinde tanzim olunan rapor dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı sağlık sigortacısı şirketin dava dışı kendi sigortalısına ödemiş olduğu 7.990,88 TL tutarındaki tedavi masraflarını 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısı davalı sigorta şirketinden rücuen tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Hükme elverişli kusur bilirkişisi raporuna göre, … plaka numaralı kamyonet sürücüsü …’un %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu anlaşılmakla hatır taşıması hususunun somut olayda uygulanamayacağı, olay anında hangi arka koltukta oturduğu ve seyahat esnasında emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı net olarak bilinmeyen sigortalı yolcu …’in kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği emniyet kemeri kullanması durumunda da benzer şekilde yaralanabileceği, emniyet kemeri hususunun zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olmadığı, yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağı bulunmadığı, sigortalı dava dışı yolcu sigortalının içinde bulunduğu araç sürücüsünün yeterli (B) sınıfı ehliyete haiz olduğu, alkol izine rastlanmadığı, değişen seyir şartlarında sürücü tavırlarının ve teknik arızaların önceden tahmin edilmesinin imkansız olduğu, kazazedenin otomobilin arka koltuğunda yolcu olarak bulunmasının, teknik açıdan kazanın ve zararın oluşumunda rol oynayan etkili olan bir faktör olmadığı da bu raporda tespit edilmekle somut olayda dava dışı yolcunun ortak kusurunun da bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu trafik kazasının 04/03/2018 tarihinde yani … tarihli … sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, bu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle kanun değişikliğine göre “Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” yani Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda Tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiği, bu meblağı aşan miktardan kusurluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, dava konusu olayda dava dışı SGK tarafından 1.349,48 TL ödenmiş olmakla Kanunun kendisine yüklediği ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmiş olduğu, SGK tarafından ödenmiş olan 1.349,48 TL dışında, hastane tarafından ayrıca … Sigorta A.Ş.’den 7.990,88 TL ek ücret (ilave ücret) tahsil edildiği, Sağlık Uygulama Tebliği’nin “İlave Ücret Alınması” başlıklı 1.9.1 maddesinin (2) numaralı bendinde “(2) İlave ücretler, genel sağlık sigortalıları veya bakmakla yükümlü olunan kişilerce ve/veya sağlık kurum/kuruluşlarınca Kurumdan talep edilemez.” hükmü bulunduğundan dava konusu 7.990,88 TL ilave ücret ödemesinden yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu, davacı, sigorta şirketi nezdinde sigortalı zarar görenin poliçe vadesi içinde meydana gelen kaza sonrasında geçirdiği kaza sonunda, geçici işgücü kaybına uğrayacak düzeyde yaralandığı, bu süreçte davacının tedavi ile ilgili yaptığı tüm harcamalarını yazılı belge ile kanıtlaması nedeniyle TBK’nın 42. maddesi gereğince zarar görenin yaralanma derecesi, geçirdiği tedaviler ve aşamalar gözetilerek tespit olunan tedavi giderinin makul bir gider olduğu bilirkişi heyet raporundan anlaşılmakla ödeme yapan sigorta şirketinin halefiyet ilkesi gereğince yaptığı ödemeyi davalı sigorta şirketinden talep edebileceği kanaatiyle Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli iptal kararı uyarınca 01.06.2015 tarihli Genel Şartlara göre değerlendirme yapılamayacak olmakla davanın kabulü ile 7.990,88 TL tedavi giderleri bedelinin 02/03/2020 tarihinden itibaren (davacı tarafça, davalı sigorta şirketinden bu bedelin 26.02.2020 tarihli talep dilekçesiyle talep edildiği, bu dilekçede davalıya 02.03.2020 tarihine kadar bu bedelin ödenmesi ihtar edildiğinden temerrüt tarihinin bu tarih olduğu anlaşılmıştır. Yine dava dışı yolcu tacir olmadığından halefiyet ilkesi gereğince yasal faize hükmedilmiştir.) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 7.990,88 TL tedavi giderleri bedelinin 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 545,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 136,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 409,39 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 136,47 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.926,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”